Gelişmiş Arama
Ziyaret
7112
Güncellenme Tarihi: 2009/08/20
Soru Özeti
Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
Soru
Allah Teala bir şahsiyet ve kimliği var mı ve kendini bilme özelliğine sahip mi? Ben bunu anlayabilmiyorum, ama eğer ona bir şahıs (insan ya da fertteki gibi değil elbette), gözüyle bakmazsak ve kendi bilincinde olmazsa, onu nasıl bağışlayıcı bilebiliriz; ondan ilim talep etmiyor muyuz? Alsında bağışlama ve ilim sıfatı yalnızca kendi bilincinde olan bir varlık için söz konusu edilebilir. Bunlara dayanarak Allah Teala’nın belli bir kimliği ve şahsiyeti var mı ve kendi bilincinde midir? Eğer sahip değilse ona nasıl ibadet ediyoruz, onunla nasıl konuşuyoruz ve ondan nasıl istekte bulunuyoruz? Bunları açıklar mısınız?
Kısa Cevap

İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:

1.             İnsanla karşılaştırılmaz.

2.             İnsanda bulunan benzer sıfatlar ona isnat edilirken insandaki sınırlılıklardan tecrit edilmelidir.

3.             Böyle bir yaratıcının, özel bir kimliğe sahip oluşu kendi bilincinde oluşu, insansı bir anlamda değil elbette; sahip olduğu dergâha yüz çevirmek, ibadet ve dua etmek insandaki sınırlıkları ona atfetmeği gerektirmez.

Çünkü Allah Tealanın şahsiyeti, vücudunun sınırsız olmasıyla özdeştir. Allah Tealanın, kendi bilincinde oluşu sınırsız zatına olan bilgisidir. Aynı şekilde dua ve ibadet, zatının sınırlı olmasını gerektirmez. Çünkü dua ve ibadet, insanın kendi çapında Onun hakkında genel bir bilinç elde etmesiyle gerçekleşebilir.
Ayrıntılı Cevap

Anlaşıldığı üzere, soruyu soran kimse, Hıristiyanlık dininin öğretilerinden etkilenerek Allah Teala için insani bir yapı ve kalıp telakki etmiştir. Hıristiyanlık kültüründe Allah (God) insansı (personal) bir yapıya sahiptir. Yani bu kültürde Allah’a insansı bir yapı sahip bir varlık olarak bakılmaktadır. İşte bu yüzden Allah Teala’nın sınırlı olmasını Onun bir kimlik ve şahsiyete sahip olması için gerekli sanılmış ve konuyu kavranamamıştır. Oysa bu düşünce doğru değil ve böyle bir gereklilik şart değil ve Allah Teala’nın kimliği zatının sınırsız olmasıyla da çelişmemektedir.

İslami açıdan ve İslami öğretiler üzere Allah Teala kendine ait bir şahsiyete sahiptir. Bu bakış açısından Allah Teala insani yapı ve vücuda sahip değildir. İşte bu yüzden O, insanla karşılaştırılamaz insanın taşıdığı sıfatların özellikleri onda tatbik edilemez. Yani bu sıfatlar insanda taşıdığı sınırlılıklar ve eksikliklerden tamamen tecrit edildikten sonra Allah Teala’ya isnat edilme kabiliyetine ulaşır.

Bu esas uyarınca şöyle denilmelidir: Allah Teala kendine ait bir şahsiyete sahiptir. Ancak Onun varlığı terkip ve bileşimden uzak olduğu için kimlik ve şahsiyeti varlığının kapsamlılığı ve kuşatıcılığı ve sınırsızlığıyla belirginleşir.[1]

Allah Tealanın, kendini bilmesi, sınırsız zatına olan ilmidir.

Sahip olduğu dergâha yüz çevirmek, ibadet ve dua etmekte zatının sınırlı olmasını gerektirmez. İnsan Allah Teala’nın zatını tanıma kudretine sahip olmasa da, (çünkü sınırlı olan ilmimizle sınırsız olan varlığı bilmek mümkün değildir[2]) ama varlığımızın boyutları ölçüsünde onu tanıma kapasitesine sahibiz. Aslında bütün mahlûkat bilfiil olarak onu tanımaktadırlar. Gerçi bazıları bu bilgilerinin bilincinde değiller veya ilimlerini tatbik etmede hataya duçar olmuşlardır.[3] “O bütün cahillerin de bildiği ve tanıdığı yüce bir varlıktır.”[4]

Diğer bir yandan, Allah dışında bütün mahlûkat zaten (özleri itibariyle) Allah Teala’ya bağımlıdırlar.[5] İnsan, bir yandan Allah Teala’ya ve diğer yandan kendi ihtiyaçlarına olan marifeti sebebiyle, ihtiyaçlarını karşılamak için elini ihtiyaçsız olanın kapısına uzatmaktadır. Bu da Allah Teala’nın zatının özüne bilgiyi gerektirmez. Buna göre şöyle bir eleştiri de kendiliğinden anlamsızdır: Nasıl olur da mümkün olan bir varlık vacip olan bir varlığın zatını bilimiyle kuşatabilir?

Evet, Peygamber’in buyurduğu gibi: ‘‘(Ey Allah’ım) Ben, seni, senin layık olduğun tanıma gibi tanıyamadım.’’[6] Yâda ‘‘Sana layık bir kullukla sana kulluk edemedim.’’[7] demek gerekir. Çünkü Allah Tea’lanın layık olduğu, hak ettiği bir ibadet ancak Allah Tea’lanın özünün, hakikatinin tanınması ile mümkündür. Böyle bir şey ise sınırlı varlıklar olan insan ve diğer yaratıklar için mümkün değildir. Ancak bütün bunlarla birlikte, beşerin kendi varlık sınırları çerçevesinde Allah’ı tanımasına ve Ona ibadet etmesine engel teşkil etmez.

Başka bir tabirle Allah Teala’nın zatı, “geybil guyub” makamında belirli bir isme, resme, nişaneye sahip olmasa da (çünkü bu makamda zaten tektir), tecelli makamında nişanelere, sıfatlara, isimlere sahiptir.[8] Her mahlûk sahip olduğu makam ve irtibat ölçüsünde Allah Teala’nın zatına marifet kazanabilir ve Onun dergâhında ve katında Onunla birlikte olabilir. Bu irtibat sayesinde onun dergâhına yüz çevirmekte ve dua, ibadetle meşgul olmaktadır.

Son olarak tekrar hatırlatılmalıdır ki: Allah Teala’nın bir şahsiyete sahip olması sınırsız, sonsuz olmasıyla çelişmez. İşte bu yüzden onu kendimize muhatap alıyor, hacetlerimizi talep edip Ona ibadet ediyoruz.

 



[1] Allame Tabatabai, Nihayetu’l-Hikme; Muhammed Mehdi Mümin, Şerhu Nihayeti’l-Hikme, ,C.1,S.159.

[2] Cevadi Amuli, Abdullah, Tehriru’t-Temhid, S.18.

[3] Tehriru’t-Temhid, s.19.

[4] Şeyh Saduk, Et-Tevhid, Babu’t-tevhid ve nefyu’t-teşbih, S.15.

[5] Tehriru’t-Temhid, s.21, "یا ایها الناس انتم الفقراء الی الله و الله هو الغنی الحمید". Ey insanlar siz Allah’a muhtaçsınız; İhtiyaçsız ve övgüye layık olan Allah’tır. Fatır,15.

[6] Miretu’l-Ukul,c. 8, s. 148.

[7] Ade

[8] Aştiyani, Celaluddin, Temhidu’l-Kevaid’in Mukaddimesi, s.62-64.

Esfar, c. 8, s. 3

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar