Gelişmiş Arama
Ziyaret
6044
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Peygamberin (s.a.a) soyundan gelenlerin de humus vermesi gerekiyor mu?
Soru
Peygamberin (s.a.a) soyundan gelen kimselerin de humus vermesi gerekiyor mu?
Kısa Cevap

İnsanın ticaret, endüstri veya diğer işlerden elde ettiği mal kendi ve ailesinin yıllık harcamasından fazla olursa, bu zamanda onun humusunu yani beşte birini gerekli şartlara sahip bir müçtehide vermesi veya o müçtehidin harcanmasına izin verdiği yere ulaştırılması gerekir.[1] Bu hükümde şahsın Peygamberin soyundan olması veya olmaması arasında bir fark yoktur. O halde yoksul seyitler her ne kadar humusun verildiği yerlerden biri olsalar da kendilerine humusun farz olduğu seyitler de şerî otoritenin[2] izniyle seyitlerin payını yoksul veya yetim veyahut yolda kalmış bir seyide vermelidir.[3]    



[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 2, s. 8, mesele. 1752 (İnsan ticaret, endüstri veya diğer işlerden her ne zaman bir mal elde ederse ve hatta örneğin bir ölünün namaz ve orucunu yerine getirir ve onun ücretiyle bir mal edinirse, kendi ve ailesinin yıllık harcamasından fazla olması durumunda sonradan belirtilecek emre binaen onun humusunu yani beşte birini vermesi gerekir).

[2] Ayetullah Sistani, Tebrizi ve Safi seyitlerin payının ödenmesi hakkında müçtehidin iznini gerekli bilmemektedirler. Bkz: Hüseyni, Seyid Müçteba, Risale-i Danuşcuyi, Ahkam-ı Humus, s. 98, Porseş-ı 98, çap-ı çarom, Nehad Nemayendegi Mekam-ı Muazzam-ı Rehberi Der Danışgahha.

[3] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 2, s. 60, mesele. 1834 (Humus iki kısma ayrılmalıdır: Birinci kısmı seyitlerin payıdır. Bu husus şerî otoriteye aittir ve onun gerekli şartlara haiz bir müçtehide teslim edilmesi veya onun izniyle yoksul veya yolda kalmış bir seyide verilmesi gerekir. Diğer yarısı ise İmamın (a.s) payıdır ve bu zamanda gerekli şartlara haiz bir müçtehide verilmesi veya onun harcanmasına izin verdiği yere ulaştırılması gerekir).

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6193 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Ahlak ve Terbiye arasında nasıl bir bağ vardır?
    2570 کلیات 2020/01/19
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10167 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9383 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9724 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    32414 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10554 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    18065 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6198 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    13591 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...

En Çok Okunanlar