Gelişmiş Arama
Ziyaret
11825
Güncellenme Tarihi: 2011/04/28
Soru Özeti
Namazın mana ve faydaları nelerdir?
Soru
Salat’ın (namaz’ın) lügat mana ve mefhumu nedir ve ne gibi faydaları vardır?
Kısa Cevap

Salat lügatte dua, ateşi körüklemek vs. manalara gelmiştir. Istılahta ise tekbirle başlayıp selamla biten ameller bütünüdür. Namazın bazı kısımlarında dua olmasından dolayı veya insanı alevli ilahi ateşten kurtarmaya neden olduğu için ona ‘salat’ denmiş olabilir.

Namaz, günahların karşısında bir siper olup, kötülüklerden sakındıran, günahlardan temizleyen, kibiri ve kendini beğenmişliği yıkan, insanın yaşadığı çevreyi zahir ve batın her türlü kötülükten koruyan, başkalarının haklarına riayet etmeyi öğreten, insanın ruhunu güçlendiren ve daha birçok faydaları olan bir ibadettir.

Ayrıntılı Cevap

Salat, lügatte dua ve ateşi körüklemek, tebrik ve övgü manalarına gelmektir.[1] Istılahta ise bölümleri, amelleri, şartları, ahkamı ve felsefesi olan Müslümanların özel ibadetine denir.

Bir grup alime göre salat’ın  kökü ‘sala’ (صلاء) dır. ‘Salla’r Recul’ (O kendisini sala etti) cümlesi ‘o ibadetle kendisini Allah’ın alevlendirdiği ateşten uzaklaştırdı’ manasına gelmektedir.[2] Namazın ruhu ve felsefesi Allah’ı anmaktır. Ancak bu anma, tefekküre, tefekkürde amele götürmelidir. Nitekim İmam Sadık (a.s) ‘Allah'ı anmak, pek büyük birşeydir’[3] ayetinin tefsiri hakkında şöyle buyuruyor: ‘Helal ve haramı yaparken Allah’ı anmaktır.’ Yani helala giderken ve haramdan sakınırken Allah göz önüne alınmalıdır.

Namaz, toplum ve bireyin üzerinde birçok faydası olan İslamın büyük ibadetlerinden biridir. Aşağıda bu faydalardan bazılarını getiriyoruz:

1- Namaz günahlardan temizlenme vesilesidir. Bir hadiste şöyle gelmiştir: Peygamberimiz (s.a.a) ashabından: ‘Birinizin evinin önünden suyu saf ve berrak olan bir ırmak geçse ve günde beş defa kendisini orada yıksa onda herhangi bir kir kalır mı?’ diye sorduğunda Ashap ‘Hayır’ diye cevap verdi. Bunun üzerine şöyle buyurdu: ‘Namazda tıpkı o akan su gibidir. İnsan ne zaman namaz kılsa iki namaz arasında yaptığı günahlar silinir gider.’

2- Namaz gelecek günahların önünde bir settir. Çünkü insanda iman ruhunu güçlendirir, takva fidanını kalpte yeşertir. İman ve takva günahların karşısındaki en güçlü siperdir. Allah-u Teala bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Oku kitaptan sana ne vahyedildiyse ve namaz kıl; şüphe yok ki namaz, insanı çirkin ve kötü şeylerden alıkoyar ve elbette Allah'ı anmak pek büyük birşeydir.’[4]

3- Namaz gafletten uyandırır. Hak yolunda gidenlerin en büyük musibeti yaratılış hedefini unutması, maddi yaşam ve geçici lezzetlere dalmasıdır. Ama namaz her gün belli aralıklarla (beş vakitte) kılındığı için insanı daima uyarır, yaratılış hedefini hatırlatır ve dünyadaki konumunun farkına vardırır. İnsanın sabah akşam hergün birkaç kere kendisini uyaran güçlü bir vesilesinin olması büyük bir nimettir.

4- Namaz kibiri ve kendini beğenmişliği giderir. Çünkü insan hergün on yedi rekat namaz kılar ve her rekatta Allah’ın karşısında iki kere alnını toprağa koyar, kendisini Onun azametinin hatta sonsuzluğunun karşısında bir zerre, bir sıfır olarak görür. Gurur ve bencillik perdelerini yırtar, tekebbür ve kendini üst görme ruhunu ezer.

Nitekim Hz. Ali (a.s) ibadetlerin felesefesini anlatan meşhur hadisinde imandan sonra ilk ibadet olan namazın bu amaç için olduğunu söylüyor ve şöyle buyuruyor: ‘Allah imanı insanların şirkten kurtulması, namazı da kibirden temizlenmeleri için farz etmiştir.’

5- Namaz insanların kendilerini eğitmeleri, ahlaki faziletlere ulaşmaları ve manevi tekamüle ermeleri için bir vesiledir. Zira insanı sınırlı maddi alemden ve doğanın dört duvarının içinden çıkarıp semavi melekuta davet eder, meleklerle sırdaş olur, hiç bir vasıta olmadan kendisini Allah’ın karşısında görür ve Onunla konuşur.

6- Namaz insanın diğer amellerine de değer ve ruh verir. Zira namaz halis niyyet, temiz sözler, ihlaslı ameller bütünüdür. Günde beş vakit tekrar edilen bu bütün, diğer güzel amellerin de yolunu açar, ihlas ruhunu takviye eder.

İmam Ali (a.s), İbn -i Mülcem tarafından başından yaralandıktan sonra yaptığı vasiyette şöyle buyuruyor: ‘Allah! Allah! Namazı unutmayın! Çünkü namaz dininizin direğidir.’[5]

Çadırın direği yıkıldığında veya kırılıldığında ipler sağlamda olsa nasıl faydası yoksa aynı şekilde dinin direği olan namaz da zarar görür veya yokolursa diğer amellerinde faydası olmaz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kıyamette kullardan sorulacak ilk şey namazdır. Namaz kabul olursa diğer amellerde kabul olur,[6] kabul olmazsa diğer amellerde kabul olmaz.‘[7] Bunun nedeni şu olabilir: Namaz yaratılmışla yaratıcı arasındaki bağın sırrıdır. Eğer doğru olarak yerine getirilse, diğer amellerin şartı olan kurbet kastı ve ihlas’ta onda yeşerir. Yoksa diğer amellerde şüpheli olur ve değeri düşer.

7- Namaz insana yaşadığı çevrenin her türlü iç ve dış pislikten temizleyip sağlıklı olmasını emreder. Çünkü namaz kılanın mekanı, elbisesi, üzerinde namaz kıldığı sergi, abdest ve gusül aldığı su ve yer her türlü necaset pislik, gasptan ve başkalarının hakkına tecavüz edecek şeylerden uzak olmalıdır. Zulüm, faiz, gasp, karaborsa, rüşvet, haram mal, başkalarının hak ve hukukuna tecavüz eden kimse nasıl kendisini namaza hazırlayabilir? Fıkıh kitaplarında ve hadislerde namazın kabul olmasının önünde birçok engelin olduğu zikredilmiştir. Mesela, şarap içmek bunlardan biri olup bir rivayette şöyle buyuruluyor: ‘Şarap içen kimsenin namaz eğer  tövbe etmezse kırk gün kabul olmaz.’[8]

Bu kabul şartlarına uyulduğunda ne kadar faydalı olacağı ortadadır.

8- Namazın kemal şartlarına riayet etmekte insanı birçok günahtan uzak tutar. Örneğin, namazın günün çeşitli zamanlarında beş vakit olarak tekrarlanması namaz kılanın, namazın bütün faydalarından nasiplenmeye davet eder.

9- Namaz, insanın yaşamına düzen verir. Çünkü zamanından önce ve sonra yerine getirilirse batıl olur. Yine niyet, kıyam, rüku, secdeler vs. ahkam ve adaplara riayet etmek yaşamda düzenli olmayı tamamen kolaylaştırmaktadır.

Bütün bunlar cemaat namazının dışındaki faydalardır. Cemaatin özelliklerini de ona eklersek şimdiye kadar söylenen faydaların yanında sayısız toplumsal berketlerde gelecektir.

İmam Ali b. Musa Rıza (a.s), namazın felsefesi hakkında kendisinden sorulan soruya şöyle cevap verdiler: ‘Namazın farzedilmesinin nedeni Allah’ın rablığını ikrar etmek, şirk ve putperestlikle mücadele etmek, Allah’ın karşısında huzu içinde ve tevazunun son haddinde olmak, günahlara itiraf etmek, bağışlanma dilemek ve Allah’ı tazim etmek amacıyla hergün alını yere koymak içindir.’[9]

İnsanın hep uyanık ve mütezekkir olması namazın hedeflerinden bir diğeridir; namaz kılan gaflete düşmeyecek, sarhoş ve mağrur olmayacak, huzu ve huşu içinde olacak, din ve dünya nimetlerine ilgi duyarak onlara talep edecektir.

İnsan gece gündüz kıldığı namazın ışığında mevlası, yaratıcısı ve işlerinin düzenleyecisi olan Allah’ı zikreder, Onu unutmaz, isyan v e tuğyan ruhunun kendisine galip gelmesinin önüne geçer.

Allah’a böyle bir yöneliş ve Onun karşısında eğilmek insanı günahlardan sakındırır, fesada düşmesine engel olur.[10]

Namazın Ruhu

Rükû, secde, kıraat ve tesbihe namazın cismi desek, kalp huzuru, namazın hakikatına yöneliş ve Allah’la raz u niyaz etmekte namazın ruhudur.

Huşu’ gerçekte tevazu, edep ve saygıyla birlikte olan kalp huzurundan başka bir şey değildir. Böylece müminler namaza ruhsuz bir beden olarak bakmaz, aksine bütün dikkatlerini namazın batın ve hakikatına verirler.[11]

Binaenaleyh namaz ehli olmayan kimseler gerçekte birçok nimeti kaybeden kimseler olup onları başka şekillerde elde edemezler. Edebilmeleri için en kısa zamanda namaz kılmaları gerekir.



[1]- Hüseyin b. Muhammed Rağib İsfahani, el-Müfredat Fi Garib-il Kur’an, s.190-191, Dar-ul İlm, ed-Dar-uş Şamiyye- Dimeşk, Beyrut, 1. Baskı, hicri:1412.

[2]- Hüseyin b. Muhammed Rağib İsfahani, a.g.e.

[3]- Ankebut/45.

[4]- Ankebut/45.

[5]- Tehzib-ul Ahkam, c.9, s.176, hadis:4.

[6]- el-Kafi, c.3, s.268, hadis:4.

[7]- Vesail-uş Şia, c.4, s.34

[8]- el-Kafi, c.6, s.400, hadis:1.

[9]- Vesail-uş Şia, c.4, s.9.

[10]- Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.16, s.291-296, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye, Tahran, 1. Baskı, h.ş1374. hatırlatmak gerekir ki, rivayetlerin kaynağı hakkında için zikredilmiştir.

[11]- a.g.e. c.14, s.204-205.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zekât düşen bir mala humus da taalluk eder mi? Nelere zekât düşer? Zekât ve humus arasındaki fark nedir?
    12693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Zekât düşen şeylerin, zekâtı verildikten sonra yıllık harcamalardan geriye fazlası kalmışsa bunların humusu verilmelidir.[1] Dokuz şeye zekât düşer: 1. Buğday, 2. Arpa, 3. Hurma, 4. Kuru üzüm, 5. Altın, 6. Gümüş,[2] 7. Deve, 8. İnek, 9. Koyun. Bu dokuz ...
  • Ramazan ayında göreve çıkan kimselerin orucunun hükmü nedir?
    8722 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Böyleli kimselerin namazı kasır şeklinde olmalı ve bu kimseler oruçlarını bozmalı ve ramazan ayından sonra oruçlarını kaza etmeliler. Nezir yaparak yolculuk esnasında ramazan ayının orucu tutulamaz. Öğleden önce ikamet edilen yere veya on gün kalınacak yere varılırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak her hangi bir iş yapılmamışsa ...
  • Akıl din ile neden çelişir?
    11491 Yeni Kelam İlmi 2010/07/24
    Akıl, insanların içsel hücceti olup kemal yolunda kendilerine rehberlik eder. Şeriat (din) ise kirlilik girdabından insanları kurtarmak ve onları insanî kemal ve saadete sevk etmek için dışsal bir hüccettir. Buna göre zahir ve batın hüccetlerin birbiriyle çatışır olması mümkün değildir. Akıl bir fenomen ve her fenomen ...
  • Eğer Hz. Peygamber (s.a.a) cuma günü doğmuşsa, neden biz pazartesi günü oruç tutuyoruz?
    7582 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    1. İslam Peygamberinin (s.a.a) yaşam tarihindeki en ihtilaflı meselelerden biri, o yüce şahsiyetin doğum tarihi hakkında bulunan ihtilaftır. Eğer bir kimse bu husustaki tüm görüşleri toplamak isterse yirmi görüşe ulaşır. Hz. Peygamberin (s.a.a) yaşamını yazanların çoğu, onun Fil yılında, miladi 570 yılında doğduğu görüşündedir; zira Hz. Peygamberin (s.a.a) miladi ...
  • bazı vacip ve müstahaplara önem verilmesi namazın yerine geçebilir mi?
    5417 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Cevaba geçmeden önce bir noktayı açıklamamız lazım, oda şudur: İslami hüküm ve yasalarda, her ne kadar maslahat ve mefsede konusunu göz önünde tutulmuş ise de, insanın aklı bu hükümlerin tüm fayda ve zararlarını tek başına derk edebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda kesinlikle Allahın vahyine ve masumların sözlerine tabi ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18333 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Allah'ın doğru yolu olan sıratı müstakimden insanları saptıran amil nedir? Bu sapıtma insanın kendi elinde midir yoksa onun ihtiyarı dışında mıdır?
    16211 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/01/31
    doğru yoldan sapıtmanın amillerini tanıyabilmek için ilkin "sırat" ve "müstakim" kavramlarının tanınması gerekiyor. "Sırat"ın lügatteki anlamı geniş ve aydın olan ana yol ve ana caddedir. "Müstakim" "k. v. m" kökünden gelmektedir. Eğri ve bükük olamayan şey anlamındadır. Bu nedenle "doğru yol" anlamında olan "sıratı ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    5578 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6413 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Kediyi çevreyle ilgili olarak başıboş kalmasın ve zarar görmesin diye kısırlaştırmanın hükmü nedir?
    6103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/05
    Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Hayvanın eziyet çekmesine neden olursa caiz değildir. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Bu iş gerekliyse sakıncası yoktur.Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin Cevabı: Bu iş, hayvana eziyet ...

En Çok Okunanlar