Gelişmiş Arama
Ziyaret
11948
Güncellenme Tarihi: 2011/04/28
Soru Özeti
Namazın mana ve faydaları nelerdir?
Soru
Salat’ın (namaz’ın) lügat mana ve mefhumu nedir ve ne gibi faydaları vardır?
Kısa Cevap

Salat lügatte dua, ateşi körüklemek vs. manalara gelmiştir. Istılahta ise tekbirle başlayıp selamla biten ameller bütünüdür. Namazın bazı kısımlarında dua olmasından dolayı veya insanı alevli ilahi ateşten kurtarmaya neden olduğu için ona ‘salat’ denmiş olabilir.

Namaz, günahların karşısında bir siper olup, kötülüklerden sakındıran, günahlardan temizleyen, kibiri ve kendini beğenmişliği yıkan, insanın yaşadığı çevreyi zahir ve batın her türlü kötülükten koruyan, başkalarının haklarına riayet etmeyi öğreten, insanın ruhunu güçlendiren ve daha birçok faydaları olan bir ibadettir.

Ayrıntılı Cevap

Salat, lügatte dua ve ateşi körüklemek, tebrik ve övgü manalarına gelmektir.[1] Istılahta ise bölümleri, amelleri, şartları, ahkamı ve felsefesi olan Müslümanların özel ibadetine denir.

Bir grup alime göre salat’ın  kökü ‘sala’ (صلاء) dır. ‘Salla’r Recul’ (O kendisini sala etti) cümlesi ‘o ibadetle kendisini Allah’ın alevlendirdiği ateşten uzaklaştırdı’ manasına gelmektedir.[2] Namazın ruhu ve felsefesi Allah’ı anmaktır. Ancak bu anma, tefekküre, tefekkürde amele götürmelidir. Nitekim İmam Sadık (a.s) ‘Allah'ı anmak, pek büyük birşeydir’[3] ayetinin tefsiri hakkında şöyle buyuruyor: ‘Helal ve haramı yaparken Allah’ı anmaktır.’ Yani helala giderken ve haramdan sakınırken Allah göz önüne alınmalıdır.

Namaz, toplum ve bireyin üzerinde birçok faydası olan İslamın büyük ibadetlerinden biridir. Aşağıda bu faydalardan bazılarını getiriyoruz:

1- Namaz günahlardan temizlenme vesilesidir. Bir hadiste şöyle gelmiştir: Peygamberimiz (s.a.a) ashabından: ‘Birinizin evinin önünden suyu saf ve berrak olan bir ırmak geçse ve günde beş defa kendisini orada yıksa onda herhangi bir kir kalır mı?’ diye sorduğunda Ashap ‘Hayır’ diye cevap verdi. Bunun üzerine şöyle buyurdu: ‘Namazda tıpkı o akan su gibidir. İnsan ne zaman namaz kılsa iki namaz arasında yaptığı günahlar silinir gider.’

2- Namaz gelecek günahların önünde bir settir. Çünkü insanda iman ruhunu güçlendirir, takva fidanını kalpte yeşertir. İman ve takva günahların karşısındaki en güçlü siperdir. Allah-u Teala bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Oku kitaptan sana ne vahyedildiyse ve namaz kıl; şüphe yok ki namaz, insanı çirkin ve kötü şeylerden alıkoyar ve elbette Allah'ı anmak pek büyük birşeydir.’[4]

3- Namaz gafletten uyandırır. Hak yolunda gidenlerin en büyük musibeti yaratılış hedefini unutması, maddi yaşam ve geçici lezzetlere dalmasıdır. Ama namaz her gün belli aralıklarla (beş vakitte) kılındığı için insanı daima uyarır, yaratılış hedefini hatırlatır ve dünyadaki konumunun farkına vardırır. İnsanın sabah akşam hergün birkaç kere kendisini uyaran güçlü bir vesilesinin olması büyük bir nimettir.

4- Namaz kibiri ve kendini beğenmişliği giderir. Çünkü insan hergün on yedi rekat namaz kılar ve her rekatta Allah’ın karşısında iki kere alnını toprağa koyar, kendisini Onun azametinin hatta sonsuzluğunun karşısında bir zerre, bir sıfır olarak görür. Gurur ve bencillik perdelerini yırtar, tekebbür ve kendini üst görme ruhunu ezer.

Nitekim Hz. Ali (a.s) ibadetlerin felesefesini anlatan meşhur hadisinde imandan sonra ilk ibadet olan namazın bu amaç için olduğunu söylüyor ve şöyle buyuruyor: ‘Allah imanı insanların şirkten kurtulması, namazı da kibirden temizlenmeleri için farz etmiştir.’

5- Namaz insanların kendilerini eğitmeleri, ahlaki faziletlere ulaşmaları ve manevi tekamüle ermeleri için bir vesiledir. Zira insanı sınırlı maddi alemden ve doğanın dört duvarının içinden çıkarıp semavi melekuta davet eder, meleklerle sırdaş olur, hiç bir vasıta olmadan kendisini Allah’ın karşısında görür ve Onunla konuşur.

6- Namaz insanın diğer amellerine de değer ve ruh verir. Zira namaz halis niyyet, temiz sözler, ihlaslı ameller bütünüdür. Günde beş vakit tekrar edilen bu bütün, diğer güzel amellerin de yolunu açar, ihlas ruhunu takviye eder.

İmam Ali (a.s), İbn -i Mülcem tarafından başından yaralandıktan sonra yaptığı vasiyette şöyle buyuruyor: ‘Allah! Allah! Namazı unutmayın! Çünkü namaz dininizin direğidir.’[5]

Çadırın direği yıkıldığında veya kırılıldığında ipler sağlamda olsa nasıl faydası yoksa aynı şekilde dinin direği olan namaz da zarar görür veya yokolursa diğer amellerinde faydası olmaz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kıyamette kullardan sorulacak ilk şey namazdır. Namaz kabul olursa diğer amellerde kabul olur,[6] kabul olmazsa diğer amellerde kabul olmaz.‘[7] Bunun nedeni şu olabilir: Namaz yaratılmışla yaratıcı arasındaki bağın sırrıdır. Eğer doğru olarak yerine getirilse, diğer amellerin şartı olan kurbet kastı ve ihlas’ta onda yeşerir. Yoksa diğer amellerde şüpheli olur ve değeri düşer.

7- Namaz insana yaşadığı çevrenin her türlü iç ve dış pislikten temizleyip sağlıklı olmasını emreder. Çünkü namaz kılanın mekanı, elbisesi, üzerinde namaz kıldığı sergi, abdest ve gusül aldığı su ve yer her türlü necaset pislik, gasptan ve başkalarının hakkına tecavüz edecek şeylerden uzak olmalıdır. Zulüm, faiz, gasp, karaborsa, rüşvet, haram mal, başkalarının hak ve hukukuna tecavüz eden kimse nasıl kendisini namaza hazırlayabilir? Fıkıh kitaplarında ve hadislerde namazın kabul olmasının önünde birçok engelin olduğu zikredilmiştir. Mesela, şarap içmek bunlardan biri olup bir rivayette şöyle buyuruluyor: ‘Şarap içen kimsenin namaz eğer  tövbe etmezse kırk gün kabul olmaz.’[8]

Bu kabul şartlarına uyulduğunda ne kadar faydalı olacağı ortadadır.

8- Namazın kemal şartlarına riayet etmekte insanı birçok günahtan uzak tutar. Örneğin, namazın günün çeşitli zamanlarında beş vakit olarak tekrarlanması namaz kılanın, namazın bütün faydalarından nasiplenmeye davet eder.

9- Namaz, insanın yaşamına düzen verir. Çünkü zamanından önce ve sonra yerine getirilirse batıl olur. Yine niyet, kıyam, rüku, secdeler vs. ahkam ve adaplara riayet etmek yaşamda düzenli olmayı tamamen kolaylaştırmaktadır.

Bütün bunlar cemaat namazının dışındaki faydalardır. Cemaatin özelliklerini de ona eklersek şimdiye kadar söylenen faydaların yanında sayısız toplumsal berketlerde gelecektir.

İmam Ali b. Musa Rıza (a.s), namazın felsefesi hakkında kendisinden sorulan soruya şöyle cevap verdiler: ‘Namazın farzedilmesinin nedeni Allah’ın rablığını ikrar etmek, şirk ve putperestlikle mücadele etmek, Allah’ın karşısında huzu içinde ve tevazunun son haddinde olmak, günahlara itiraf etmek, bağışlanma dilemek ve Allah’ı tazim etmek amacıyla hergün alını yere koymak içindir.’[9]

İnsanın hep uyanık ve mütezekkir olması namazın hedeflerinden bir diğeridir; namaz kılan gaflete düşmeyecek, sarhoş ve mağrur olmayacak, huzu ve huşu içinde olacak, din ve dünya nimetlerine ilgi duyarak onlara talep edecektir.

İnsan gece gündüz kıldığı namazın ışığında mevlası, yaratıcısı ve işlerinin düzenleyecisi olan Allah’ı zikreder, Onu unutmaz, isyan v e tuğyan ruhunun kendisine galip gelmesinin önüne geçer.

Allah’a böyle bir yöneliş ve Onun karşısında eğilmek insanı günahlardan sakındırır, fesada düşmesine engel olur.[10]

Namazın Ruhu

Rükû, secde, kıraat ve tesbihe namazın cismi desek, kalp huzuru, namazın hakikatına yöneliş ve Allah’la raz u niyaz etmekte namazın ruhudur.

Huşu’ gerçekte tevazu, edep ve saygıyla birlikte olan kalp huzurundan başka bir şey değildir. Böylece müminler namaza ruhsuz bir beden olarak bakmaz, aksine bütün dikkatlerini namazın batın ve hakikatına verirler.[11]

Binaenaleyh namaz ehli olmayan kimseler gerçekte birçok nimeti kaybeden kimseler olup onları başka şekillerde elde edemezler. Edebilmeleri için en kısa zamanda namaz kılmaları gerekir.



[1]- Hüseyin b. Muhammed Rağib İsfahani, el-Müfredat Fi Garib-il Kur’an, s.190-191, Dar-ul İlm, ed-Dar-uş Şamiyye- Dimeşk, Beyrut, 1. Baskı, hicri:1412.

[2]- Hüseyin b. Muhammed Rağib İsfahani, a.g.e.

[3]- Ankebut/45.

[4]- Ankebut/45.

[5]- Tehzib-ul Ahkam, c.9, s.176, hadis:4.

[6]- el-Kafi, c.3, s.268, hadis:4.

[7]- Vesail-uş Şia, c.4, s.34

[8]- el-Kafi, c.6, s.400, hadis:1.

[9]- Vesail-uş Şia, c.4, s.9.

[10]- Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.16, s.291-296, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye, Tahran, 1. Baskı, h.ş1374. hatırlatmak gerekir ki, rivayetlerin kaynağı hakkında için zikredilmiştir.

[11]- a.g.e. c.14, s.204-205.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar