Gelişmiş Arama
Ziyaret
52285
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
Soru
Habil kiminle evlendi? Onlardan sonra insan nesli nasıl çoğaldı?
Kısa Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır:

 

1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evlilik haram edilmemişti; çünkü insan neslinin bekası için bundan başka yol olmadığından birbirleriyle evlendiler.

2-     Mahremlerle evlenmek çirkin bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi. Adem (a.s)’ın çocukları yeryüzünde daha önce yaşayan başka nesillerin kızlarıyla evlendiler. Sonradan onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti.

 

Bu iki görüşten birincisi el-Mizan tefsirinin yazarı Allame Tabatabai tarafından kabul edilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının kimlerle evlendiği sorusu eskiden beri sorulan bir sorudur. Acaba kendi kız kardeşleriyle mi evlendiler yoksa melek ve cinlerle mi evlendiler yahut başka insan nesliyle mi? Eğer kendi bacılarıyla evlendilerse bacı kardeşin evlenmeleri haram olduğu göz önüne alındığında böyle bir evlilik nasıl yorumlanabilir?

 

Bu konuda İslam alimleri arasında iki görüş vardır. Onların her biri Kur’an ve hadislerden deliller getirmişlerdir. Aşağıda her iki görüşü kısaca getiriyoruz:

 

1- Onlar kendi kız kardeşleriyle evlendiler. O zamanlar (yaratılışın başlangıcında) Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evliliğin haram edilme kanunu yasanmamıştı. Öte yandan insan neslinin bekası için bundan başka çare olmadığından böyle bir evlilik gerçekleşti; zira kanun koyma hakkı Allah’a aittir. Nitekim Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Hüküm yalnız Allah’ındır.’[1]

 

Bu konuda Allame Tabatabai şöyle diyor: ‘Adem ve Havva’nın yaratılmasından sonra ilk tabakanın evliliği, yani Adem ve Havva’dan hemen sonraki çocuklarda bacılarla kardeşler arasında olmuş ve Adem’in kızları kendi kardeşleriyle evlenmişlerdir. Zira o zamanlar bütün dünyada beşer neslinin çoğalması bu çocuklara bağlıydı… Dolayısıyla mesele (günümüzde bize şaşırtıcıda gelse de) teşrii (yasama) meselesi olduğu ve teşri’de yalnız Allah’ın elinde olduğu için böyle bir şeyin asla sakıncası yoktur. Binaenaleyh Allah bir ameli bir süre helal, bir süre sonrada haram edebilir.’[2]

 

Tefsir-i Nümune’de ise bu görüşe inanmanın muhtemel olduğu belirtilerek şöyle yazılmaktadır: ‘Geçici olarak ve zaruret gereği bir grup için o zamanlar böyle bir evliliğin mubah olmasının, onlardan sonra gelenler içinse ebede kadar haram olmasının sakıncası yoktur.’[3]

 

Bu görüşün taraftarları iddiaları için ayetlerden deliller getirmişlerdir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘İkisinden (Adem ve Havva’dan) birçok kadın ve erkek türetip yayan…[4] ayeti gibi.

 

Buna ilave olarak Merhum Tabersi ‘İhticac’ adlı eserde İmam Seccad (a.s)’dan bu iddiayı teyit eden bir rivayet nakletmiştir.[5]

 

2- Mahremlerle evlenmek uygun olmayan bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi ve şer’an haramdır. Adem (a.s)’ın çocukları, dünyada daha önce yaşamış ama insan cinsinden başka bir nesilden kalan insanlarla evlendiler. Sonraları onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti. Bu görüşü de bazı rivayetler teyit etmektedir. Zira Adem (a.s)’ın nesli yeryüzündeki ilk nesil değildi. Ondan (a.s) öncede yeryüzünde insan türleri yaşıyordu. Ancak bu görüş Kur’an ayetlerinin zahiriyle uyuşmamaktadır. Çünkü ayet-i kerimeye göre beşer nesli yalnızca Adem ve Havva’dan gelmiştir. Dolayısıyla bu tür rivayetler Kur’an’a uymadığından onları kabul edemeyiz.

 

Bu iddialardan şöyle bir sonuç alabiliriz: Kur’an ayetlerine göre Habil’le Kabil’in melek ya da cinlerle evlendiği görüşü de doğru değildir. Ayetin zahiri diyor ki, beşerin nesli yalnızca Adem ve Havva’dan türemiştir.[6] Onların dışında başkaları da arada olsaydı o zaman ‘O ikisi ve onlardan başkaları…’ diye buyurmalıydı.

 

Allame Tabatabai bu konuda şöyle diyor: ‘Şu andaki neslin insanları Adem ve eşine dayanmaktadır ve o ikisinden başka kimse bu neslin çoğalmasında etkin değildir.’[7]

 

Dolayısıyla ancak birinci görüşü destekleyen ve Kur’an’ın ayetleriyle uyuşan rivayetleri kabul edebiliriz.



[1] - Yusuf/40

[2] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

[3] - Tefsir-i Nümune, c.3, s.247

[4] - Nisa/1

[5] - el-İhticac, c.2, s.314

[6] - Nisa/1

[7] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar