Gelişmiş Arama
Ziyaret
51239
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
Soru
Habil kiminle evlendi? Onlardan sonra insan nesli nasıl çoğaldı?
Kısa Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır:

 

1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evlilik haram edilmemişti; çünkü insan neslinin bekası için bundan başka yol olmadığından birbirleriyle evlendiler.

2-     Mahremlerle evlenmek çirkin bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi. Adem (a.s)’ın çocukları yeryüzünde daha önce yaşayan başka nesillerin kızlarıyla evlendiler. Sonradan onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti.

 

Bu iki görüşten birincisi el-Mizan tefsirinin yazarı Allame Tabatabai tarafından kabul edilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının kimlerle evlendiği sorusu eskiden beri sorulan bir sorudur. Acaba kendi kız kardeşleriyle mi evlendiler yoksa melek ve cinlerle mi evlendiler yahut başka insan nesliyle mi? Eğer kendi bacılarıyla evlendilerse bacı kardeşin evlenmeleri haram olduğu göz önüne alındığında böyle bir evlilik nasıl yorumlanabilir?

 

Bu konuda İslam alimleri arasında iki görüş vardır. Onların her biri Kur’an ve hadislerden deliller getirmişlerdir. Aşağıda her iki görüşü kısaca getiriyoruz:

 

1- Onlar kendi kız kardeşleriyle evlendiler. O zamanlar (yaratılışın başlangıcında) Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evliliğin haram edilme kanunu yasanmamıştı. Öte yandan insan neslinin bekası için bundan başka çare olmadığından böyle bir evlilik gerçekleşti; zira kanun koyma hakkı Allah’a aittir. Nitekim Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Hüküm yalnız Allah’ındır.’[1]

 

Bu konuda Allame Tabatabai şöyle diyor: ‘Adem ve Havva’nın yaratılmasından sonra ilk tabakanın evliliği, yani Adem ve Havva’dan hemen sonraki çocuklarda bacılarla kardeşler arasında olmuş ve Adem’in kızları kendi kardeşleriyle evlenmişlerdir. Zira o zamanlar bütün dünyada beşer neslinin çoğalması bu çocuklara bağlıydı… Dolayısıyla mesele (günümüzde bize şaşırtıcıda gelse de) teşrii (yasama) meselesi olduğu ve teşri’de yalnız Allah’ın elinde olduğu için böyle bir şeyin asla sakıncası yoktur. Binaenaleyh Allah bir ameli bir süre helal, bir süre sonrada haram edebilir.’[2]

 

Tefsir-i Nümune’de ise bu görüşe inanmanın muhtemel olduğu belirtilerek şöyle yazılmaktadır: ‘Geçici olarak ve zaruret gereği bir grup için o zamanlar böyle bir evliliğin mubah olmasının, onlardan sonra gelenler içinse ebede kadar haram olmasının sakıncası yoktur.’[3]

 

Bu görüşün taraftarları iddiaları için ayetlerden deliller getirmişlerdir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘İkisinden (Adem ve Havva’dan) birçok kadın ve erkek türetip yayan…[4] ayeti gibi.

 

Buna ilave olarak Merhum Tabersi ‘İhticac’ adlı eserde İmam Seccad (a.s)’dan bu iddiayı teyit eden bir rivayet nakletmiştir.[5]

 

2- Mahremlerle evlenmek uygun olmayan bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi ve şer’an haramdır. Adem (a.s)’ın çocukları, dünyada daha önce yaşamış ama insan cinsinden başka bir nesilden kalan insanlarla evlendiler. Sonraları onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti. Bu görüşü de bazı rivayetler teyit etmektedir. Zira Adem (a.s)’ın nesli yeryüzündeki ilk nesil değildi. Ondan (a.s) öncede yeryüzünde insan türleri yaşıyordu. Ancak bu görüş Kur’an ayetlerinin zahiriyle uyuşmamaktadır. Çünkü ayet-i kerimeye göre beşer nesli yalnızca Adem ve Havva’dan gelmiştir. Dolayısıyla bu tür rivayetler Kur’an’a uymadığından onları kabul edemeyiz.

 

Bu iddialardan şöyle bir sonuç alabiliriz: Kur’an ayetlerine göre Habil’le Kabil’in melek ya da cinlerle evlendiği görüşü de doğru değildir. Ayetin zahiri diyor ki, beşerin nesli yalnızca Adem ve Havva’dan türemiştir.[6] Onların dışında başkaları da arada olsaydı o zaman ‘O ikisi ve onlardan başkaları…’ diye buyurmalıydı.

 

Allame Tabatabai bu konuda şöyle diyor: ‘Şu andaki neslin insanları Adem ve eşine dayanmaktadır ve o ikisinden başka kimse bu neslin çoğalmasında etkin değildir.’[7]

 

Dolayısıyla ancak birinci görüşü destekleyen ve Kur’an’ın ayetleriyle uyuşan rivayetleri kabul edebiliriz.



[1] - Yusuf/40

[2] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

[3] - Tefsir-i Nümune, c.3, s.247

[4] - Nisa/1

[5] - el-İhticac, c.2, s.314

[6] - Nisa/1

[7] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar