Gelişmiş Arama
Ziyaret
9312
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Ramazan ayında göreve çıkan kimselerin orucunun hükmü nedir?
Soru
Ben ile birlikte bir grup arkadaş ve meslektaşlarım için görev çıktı. Bu görev gereğince her birimiz bir Eyalete gidip bazı yerleri kontrol edip bize verilmiş olan görevi yerine getirmemiz gerekiyordu. Soru şu: Görev süresi her Eyalet için iki gündür. Büyük ihtimalle görev gereğince uzak köylere ve mıntıkalara gitmek ve oralara da başvurmamızda gerekecektir. Hal böyle olunca orucumuzun hükmü nedir? Özellikle (buna değinmenizi istiyorum ki) nezir niyetiyle oruç tutabiliniyor mu? Yolculuk uçak veya otomobil ile gerçekleşir ve öğleden önce gidilecek yere ulaşılırsa kasır yapma ruhsatının sınırı nasıl oluyor?
Kısa Cevap

Böyleli kimselerin namazı kasır şeklinde olmalı ve bu kimseler oruçlarını bozmalı ve ramazan ayından sonra oruçlarını kaza etmeliler. Nezir yaparak yolculuk esnasında ramazan ayının orucu tutulamaz. Öğleden önce ikamet edilen yere veya on gün kalınacak yere varılırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak her hangi bir iş yapılmamışsa o günün orucu vacip, dolayısıyla tutulmalıdır. Tutulan bu oruç da sahihtir.

Ayrıntılı Cevap

Namazınız kasır şeklindedir ve orucunuzu da ramazan ayından sonra kaza etmelisiniz. Zira - mesleği gereğince sürekli yolculukta olan (devecilik, şoförcülük, hayvancılık ve kaptancılık yapan) kimselerin namazı ve oruçları sahihtir diyen- imam Humeyni[1] gibi bazı taklidi mercilerin fetvasına göre bile siz namazınızı kasır şeklinde kılmalısınız, orucunuzu da kaza etmelisiniz. Hatta kendi işine ve iş yerine gitmek için yolculuk yapmak zorunda kalan kimselerin yolculuk esnasında kıldıkları namazı ve tutukları orucu sahih bilen bazı mercilerin fetvasına göre bile sizin namazınız ve orucunuz bu bir aylık görev süresinde sahih değildir. Zira yolculuk süresinin çok olup olmamasının ölçüsü şudur ki (senede) en az üç ay aralıksız yolculukta (gidiş ve gelişte) olmak gerekir.[2] Oysaki sizin görev süreniz üç aydan daha azdır.

Yolculukta nezir ile oruç tutulması hakkında imam Humeyni şöyle demiş: “…has ve belli bir günde yolculukta oruç tutmayı nezrederse o orucu yolculukta olsa bile o günde tutması gerekir. Hakeza bir günü belirterek ister yolculukta olsun ister yolculukta olmasın o günde oruç tutmayı nezrederse o günde yolculuğa denk gelse bile o orucu tutması gerekir”.[3] Ama ramazan ayının orucu zaten kendiliğinden vaciptir dolayısıyla nezre gerek duymuyor. (vacip olan bir amel nezir yapılmaya gelemiyor) ve ramazan ayında başka bir orucun tutulması da nezir edilemez.

Ama öğleden önce ikamet edeceğiniz vatanınıza ulaşırsanız imam Humeyni ve diğer taklidi mercilerin fetvasına göre hükmü şöyledir:

Yolcu öğleden önce vatanına veya on gün ikamet edecek mekana ulaşırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak bir iş yapmamışsa o gün oruç tutmalıdır. Ama eğer orucu bozar bir iş yapmışsa o günün orucu üzerinde vacip değildir.[4]             



[1] “Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 701. Yedinci şart: Onun işi ve mesleği yolculuk olmayacak. Dolayısıyla devecilik, şoförlük, hayvancılık, kaptancılık yapan ve bunlara benzer meslek sahibi bir kimse, kendi evinin eşyasını taşımak için bile olsa (ilk yolculuk hariç) yolculuk yaparsa namazını tam kılmalıdır. Ama ilk yolculukta bu yolculuk uzun sürse bile namazı kasır şeklinde kılmalıdır.  

[2]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 701, mesele: 1310. Senenin bir kısmı işi yolculuğu gerektiren bir iş olursa örneğin yaz veya kış mevsimlerinde kendi aracıyla yolcu veya yük taşıyor, kendi işiyle meşgul olduğu yolculuklarda namazını tam kılmalıdır. Müstahap gereğince hem tam hem kasır şeklinde kılınsın.

[3]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 952, mesele: 1717.

[4]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 954, mesele: 1722.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar