Gelişmiş Arama
Ziyaret
3744
Güncellenme Tarihi: 2014/01/21
Soru Özeti
Vacib’ul-vucudun bütün kemallere sahip olduğunun delili nedir?
Soru
Selam, Allah’ın vacib’ul-vucut olduğu bahsinde şöyle denilmektedir: Eğer Allah mahdut olursa bu Allah’ın sahip olmadığı şeyler olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla sahip olmadığı şeylere ihtiyacı vardır demek olur; oysaki Allah için ihtiyaç söz konusu olamaz. Benim sormak istediğim şey şudur: Allah’ın sahip olmadığı şeylere ihtiyacı olmadığını ve onları istemediğini varsayarsak mahdut olmasının yanlış olan tarafı nedir? İhtiyaç konusu bizim bir isteğimiz olduğu ve ona sahip olmadığımız zaman söz konusudur. Örneğin benim gücüm olmasın ve güce ihtiyacımda olmasın böyle bir durumda bu güce sahip olmak için bir başkasına ihtiyaç duymam. Allah mahdut olsun ve bazı şeylere de sahip olmasın ve bu şeylere ihtiyacı da olmasın bunun sakıncalı tarafı nedir? Ona sahip olmak için ihtiyacı vardır denmektedir. Eğer onu istemez ise bunun ne sakıncası var?
Kısa Cevap
Vacib’ul-vucut zaten bütün kemallere sahip olmalıdır. Zira kemallerden bir kemale sahip olmaz ise bu eksikliğe ve noksanlığa sonuç olarak ta fakirliğe yol açar, buda vacib’ul-vucut için niyazdır. Açıktır ki kemali bir varlığın sahip olmadığı kemaller varsa bu kemalleri hasıl etmek için bir başkasına ihtiyaç duyar. Sizin faraziyeniz; yani insan bir şeyi istemez ise ona ihtiyacı da yoktur farzı zahiren doğru bir faraziye değildir.
Zira öncelikle bu faraziye ye göre vacib’ul-vucut biz insanlar ve diğer zayıf mümkün’ul-vucut gibi farz edilmiştir. Yani bu varsayıma göre hakikatin ve kemallerin ediniminde ölçü zayıflık ve imkandır. Bu durumda Allah’ta bu ölçüyle değerlendirilmektedir.
İkinci olarak: fazilet ve kemal konusunda dikkat edilmesi gereken en temel konu vacib’ul-vucud hakkında söyleyemeyeceğimiz şey bir kemale sahip olmadığı halde onu istemeyeceğidir. Zira bir varlığın bir kemali istememesi birkaç şekilde açıklanabilir. Bu varlık ya o kemal hakkında bilgi sahibi değildir. Yani ya o kemalin varlığından haberi yoktur ya da o kemalin kemal olduğuna bilmemektedir. Yada bu varlık kendisinde bu kemale sahip olmak için gerekli kabiliyeti ve kapasiteyi görmemektedir. Dolayısıyla bu kemale sahip olmayı istememektedir. Bütün bu faraziyeler vacib’ul-vucud kavramını anlamsız kılar ve vacib’ul-vucudun sahip olduğu diğer kemalleri de aslında anlamsız kılar.
Üçüncü olarak ise: Bu faraziye düalist bir anlayış doğurur ve vacip olan vücudun kesretine inancı doğurur. İfade ettiğimiz üzere konumuzun ekseni vücudun bir kemali ve fazileti içermemesidir.  vacib’ul-vucud var olan bir kemali istemiyorsa bu şu demek oluyor: bir kemal söz konusudur ve muhakkak olmuştur ama vacib’ul-vucud bu kemale sahip değildir. Zira vacib’ul-vucutta ve mümkün’ul-vucutta var olmayan kemal gerçekte var olmayan bir kemaldir. Var olmayan bir şey kemal olamaz. Buna göre vacib’ul-vucudun sahip olmadığı bir kemali farz etmemiz ikinci bir vacib’ul-vucud’a kail olmamız gereğini doğurur. [1]
 
 

[1] Bu konuda daha fazla bilgi için sitemizden 12174 (mutlak kemal) ve 2944 Allah’ın sınırsız olduğunun delilleri numaralı soruya başvurabilirsiniz:
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İmam Hüseyin’nin (a.s) suresi hangi suredir?
    10030 Tefsir 2010/07/28
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam Hasan’ın (a.s) mitlak (çok talak veren) olması hakkındaki dört rivayetten ikisi sahih midir? Rivayetlerde sakındırılan şey ‘cinsel zevkine düşkün’ olmak değil midir? İmam Hasan (a.s) hakkında bunlardan bahsedilmemiştir.
    9212 Masumların Siresi 2010/12/04
    İmam Hasan’ın (a.s) mutallak olması konusunda Kafi’de iki rivayet, Daaim-ul İslam ve Berkiy’nin Mahasin’inde birer rivayet vardır. Mahasin Şianın birinci derecede kitaplarından, Berkiy’de birinci dereceki muhaddisleriden değildir. Necaşi onun hakkında şöyle diyor: ‘O güvenilir birisidir. Ama zayıflardan naklediyor ve mürsel hadislere güveniyor.’ Daaim-ul ...
  • Nisa suresi 29. ayette “ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka” diye buyrulmuştur. Neden “aranızdaki rıza” tabiri kullanılmamıştır?
    13954 Tefsir 2012/04/04
    “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka…”[1] ayeti şerifesi, muamelat ve ticaret ile ilgili meselelerde geçerli İslamî kanunlardandır. Bu yüzden İslam fakihleri muamelat meselelerinde onu referans göstermişlerdir. “Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka” ...
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    25215 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • 'Allah'ın halifesi' ile 'Rabbin halifesi' arasında ki fark nedir?
    8424 Tefsir 2009/04/08
    Bakara suresinin 31. ayeti insanın halife seçilmesinin sırrını, onun bütün ilahi isimleri bilmesine bağlıyor ve buyuruyor: 'Adem'e bütün isimleri öğretti.' Bütün bu isimleri kendisinde toplayan ve onların cilvesi olan tek isim 'Allah' lafzıdır. (Dolayısıyla) İnsan Allah'ın halifesidir, Rabbin halifesi değil; zira Rab, Esma-i İlahi'den biri ve ...
  • Bir grup hata yapabilen insanın el yazımı olan tarih neden kabul edilmelidir?
    5389 تاريخ کلام 2011/09/13
    İnsan tarafından düzenlenip tedvin edildiğinden ve insan da hataya mürtekip olabileceğinden tarih kabul edilmemelidir diye ifade edilen istidlali kabul etmiyoruz; zira bu istidlal doğru olursa, tüm beşerî bilimler itibarını kaybedecek ve günümüz dünyasında da hiçbir habere güven duyulamayacaktır. Çünkü onların hepsi insanın mahsulüdür. Biz insanların doğruyu yanlıştan ve iyiyi ...
  • Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
    28346 Yeni Kelam İlmi 2009/06/16
    Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    8297 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    21719 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Kadınların çalışmasının şer’i ölçüleri nelerdir?
    8511 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Konuya girmeden önce: ‘Acaba İslam çalışmayı ve ticari faaliyetlerde bulunmayı yalnızca erkekler için cevaz vermiş ve kadınları tümüyle bu sahanın dışında mı tutmuştur?’ sorusunun cevabını bulmak zorundayız. Sorunun cevabı ‘hayır’dır. Aşağıda bu cevabın delillerinden ikisini getiriyoruz:1- Kadınlarında kendi malları üzerinde mülkiyet hakları vardır. Kur’an şöyle buyuruyor: ...

En Çok Okunanlar