Please Wait
9789
Sorunuzun cevabını iki noktayı açıklayarak beyan etmeye çalışacağız:
- Allahın velileri için faziletleri açıklamak faziletler sahibi olanlar tarafından terk-i evla diyerek tezat teşkil etmiyor. Örneğin kuranı kerim Hz. Âdem Yunus gibi peygamberlerin peygamber oldukları halde evlayı terk ettiklerinden bahis etmiştir
- Ama beytülmal hazinesinden arîye unvanıyla alınan bilezik meselesine gelince asıl itibariyle her hangi bir şeyi arîye-i mazmune (tazmin edilmiş) unvanıyla alınmasının hiçbir sakıncası yoktur. Bunun yanı sıra bu işin kendisi hazret Zehra’nın kendisiyle irtibatlı değildir. Bilakis bu mesele hazreti Âlinin kızı ümmi külsümle (s.a.) irtibatlıdır. Dolayısıyla bu iş hazreti Zehra ile hiçbir irtibatı yoktur.
Sorduğunuz sorunun cevabını vermek için birkaç noktaya teveccüh etmek zaruri olduğu göze çarpmaktadır:
- Allahın velileri için faziletleri ispatlamak onların evlayı terk etmeleriyle tezat teşkil etmiyor. Örneğin kuranı kerim Hz. Âdem[1] Yunus[2] gibi peygamberlerin peygamber oldukları halde evlayı terk ettiklerinden bahis etmiştir.
- Ama beytülmal’dan arîye olarak almasının kendisi, ariye-i mezmune şeklinde olduğu için hiçbir sakıncası yoktur. Bu işin aslı da Hz. Zehra’nın kendisiyle irtibatlı değildir. Bilakis bu iş Hz. Ali’nin (a.s.) kızı ümmi Külsümle (s.a.) irtibatlıdır.[3] Dolayısıyla bu açıdan hazreti Zehra’yla hiçbir ilgisi yoktur.
Rivayetlerde şöyle nakledilmiştir: Emir’ül mümin’in güdümündeki beytülmalda çalışan Ali b. Rafi şöyle diyor: Hz. Alin’in kızı kurban bayramında benden (tazmin edilmiş) cinsi mücevher olan bir gerdanlığı üç günlüğüne ariye olarak aldı. Hz. Ali (a.s.) o gerdanlığı kızının boynunda gördü. Geldi bana şöyle buyurdu: “Müslümanların malında hıyanet mi ediyorsun”? Ben kendisine durumu anlatarak şöyle dedim: Ben onu kendi malımdan tazmin etmişim. O şöyle buyurdu: hemen bu gün onu geri al. Eğer bir daha böyle bir şey yaparsan kesinlikle seni cezalandıracağım. Sonra devam ederek şöyle dedi: eğer kızım bu gerdanlığı tezmin edilmemiş şeklinde emanet olarak almış olsaydı Haşim oğullarından ilk hırsızlık nedeniyle eli kesilen kimse olacaktır.[4]
Ama sizi kani etmemiş olan daha önceki konular bağlamında aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:
“İlmi Evliya-İ Huda Şomhre-İ 189 (Sayt: 953)”
Nakşi ilmi Masum (a.s.) der ez beyn burden sıtemger şomare-i 2119 (sayt: 2226)”
Menabi-i ilmi İmam (a.s.) 14276 (sayt: 14059)”
[1] Araf, 20 – 22.
[2] Enbiya, 87.
[3] Muğniye, Muhammed Cevad, “Fi Zilali Nhccü’l – Balaga” baskı, 3, Beyrut: darul ilm lilmelayin, 1358, c. 4, s. 189.
[4] Hekimi, Muhammed Rıza ve Muhammed ve Ali, “el-hayat”, tercüme, Ahmet Aram, Taharan: defteri neşri ferheng İslami, 1380, şemsi, c. 2, s. 411 – 412; şeyh Tusi, “Tehzibul - Ahkam”, Tahran: darul kutubil – islamiye, 1365, h.ş., c. 10, s. 15; ibni şehri Aşub mazenderani, “menakibi Ali Ebi Talip (a.s.)”, Kum: müesesei intişarat-i allahme, 1379, h.k., c. 2, s. 108.