Gelişmiş Arama
Ziyaret
11402
Güncellenme Tarihi: 2010/11/21
Soru Özeti
Neden Hz. Zehra’nın (s.a) kabri henüz gizli, Ama Hz. Ali’nin (a.s) kabri ise sonuç itibariyle belli oldu?
Soru
Hz Ali (a.s) ve Hz Zehra’ya (s.a) yönelik düşmanlık var olmasına rağmen, neden Hz Ali’nin (a.s) kabri belli bir müddet sonra belirlendi ama Hz Zehra’nın (s.a) kabri ise belirsiz kaldı?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Hz Ali (a.s) ve Hz Zehra’nın (s.a) kabirlerinin gizli kalmasına neden olan sebepler aynı olmadığına teveccüh edilmelidir.

Hz Ali’nin (a.s) kabrinin gizli kalmasının sebebi, bazı akılsız, cahil ve haysiyetsiz kişilerin, kalplerinde Hz Ali’ye (a.s) beslemiş oldukları düşmanlıktır. Zira onların bu düşmanlığı onları hz. Ali’nin mübarek kabrine saygısızlık yapmaya sevk etme ihtimali söz konusuydu. Ama daha sonra zamanın geçmesiyle bu tür kişilerin ortadan yok olmaları ve Ehli Beyt (a.s) mektebinin güç kazanmasıyla, hz Ali’nin mübarek kabrine saygısızlık yapılabilinir ihtimali azaldı. Diğer taraftan, Hz Ali’nin (a.s) kabrinin sahra ve kamışlıklar arasında gizli kalması, zorunlu olarak halk -takribi olsa bile- onun kabrinin yerini bilemediklerinden dolayı, onun bereket ve vücutsal feyizlerinden yararlanamazlardı. Bundan dolayı İmamlar (a.s.) ilkin hz Ali’nin kabrinin dakik yerini halis Şialara bildirdiler ve daha sonra Şia’nın güç kazanması ve teşkilat haline gelmesi nedeniyle bu bilgi genelleşti ve herkes tarafından mübarek kabri tanınmış oldu.

Ama Hz Zehra’nın (s.a) kabrinin gizli kalmasının nedeni, o hazretin (s.a) kendi emri ve vasiyetidir. Asıl itibariyle onun bu emri ve tavsiyesi, Peygamberimizin (s.a.a) vefatından sonra hilafet çizgisine oranla meydana gelen cereyana karşı bir ihtiraz mahiyetindedir. Hz. Zehra yaptığı bu vasiyetle, meydana gelen bu cereyana ve hilafet çizgisi bağlamında hak ve hakikatin ayaklar altına alınmasına karşı adeta ibraz ettiği nefretidir.[1]1 Bu nedenle Müslüman toplumları bir bütün olarak bu hakikate inanmadığı ve birçok İslam-i hakikatlerden uzaklaşmaya neden olan, hilafet seyrini yanlış olan bu şekliyle kabul ettikleri müddetçe, Hz Zehra’nın kabri gizli kalmaya devam edecektir.

Bir diğer nokta da şudur: Hz Zehra’nın (s.a) kabrinin gizli kalması, İslam tarihinin ilk yıllarında gerçekleşen tahrifin önünde bir settir. Hakeza kabrinin gizli kalması, Hz Zehra’nın (s.a) yaşanan olaylar karşısında sergilemiş olduğu tavrını kökten inkâr etmek isteyen gruba karşı bir engeldir. Bu tür meseleler, çalkantılı ve fitnelerin bulunduğu (sosyal hayatın) denizlerinde adeta hakikat âşıklarını kurtuluş sahiline çıkaracak kılavuzlar konumunda olan bazı nişanelerdir. Bu nişaneler hakikate bakan gözlerin önünde sergilenmiş tozları kaldırmakla birlikte herkes için İlahi hücceti tamamlıyor. Elbette bunun yanı sıra Hz Zehra’nın nurani kabrinden yararlanabilinmesi için kabrinin içinde bulunduğu muhtemel sınırlar[2] beyan edilmiştir. İnsanlar birbirine yakın olan bu muhtemel mekânları ziyaret ederek kabrinin nurundan yararlanabilirler.

Her halükarda beyan edilen yukarıdaki noktaları onaylayan bazı deliller ve karineler mevcuttur. Ancak zikir edilen noktalardan hz Zehranın kabrinin gizli kalmasının bütün sırları bunlardan ibaret olduğu neticesi çıkartılmamalıdır. Yani bu konu hakkında daha sonra gelecek nesiller için aşikâr olacak başka sırların da var olacağı mümkündür.



[1] Bkz. "Şerh-u nehcu'l-belaga", ibn. Ebi'l-Hadid, c. 16, s. 281; "ve mihnetu Fatime baade vefati resulu'l-lah (s.a.a.) (nusus-u tarihiye min mesadıri's-sünneti'l-mutemede" eş-şeyh Abdullah en-Nasıri, s. 197-206.

[2] Rivayetlere göre mescidi nebinin mihrabı ile minberin arası, hz. Zehra'nın kendi evi ve baki Mezarlığı muhtemel yerler olarak belirlenmişlerdir.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yabancı ülkelerde ve İslami olmayan muhitlerde nasıl imanımızı koruyabiliriz?
    3762 Pratik Ahlak 2019/09/23
    İnsani, İslami değerlere sahip çıkmak, dini desturlara amel etmek ve onları ihya etmek dünya hayatındaki saadet ve afiyete direkt etkisi olan unsurlardır. Beşerin hayvani güdülerle kurduğu aşağılık ve rezil hayatı temiz, pak bir yaşama dönüştürmektedir. İfrat ve tefritte kalmadan, hurafelereden uzak saf ve sahih dine gerçekten uyan ...
  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7663 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
    21869 تاريخ بزرگان 2012/05/12
    Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu. Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den ...
  • Şer’i yükümlülük için erginliğin şart olmasına binaen, çocukların yaptığı iyi ve kötü işlerin hükmü nedir?
    7318 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Her ne kadar insanın Allah tarafından belirlenmiş şer’i yükümlülük şartı erginlik yaşına ermek olsa da tüm çocukların bütün çocukluk döneminde tamamen başıboş oldukları ve her işi yapabilecekleri sanısı akla gelmemelidir. İslam fakihleri iyi ve kötüyü anlayabilecek olan çocukları istisna etmişlerdir. Onların fetvasına göre eğer işleri ayırt edebilen ...
  • Yüzüğün kaşını avuç içine döndürmenin (çevirmenin) kaynağı nedir?
    10256 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/13
    Bu konuda “Vesailu’ş-Şia” kitabında rivayet zikredilmiştir, rivayet şöyledir:Hz. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: “Parmağında akik yüzüğüyle sabahlayan ve hiç kimseyle görüşmeden önce yüksüğün kaşını avuç içine döndürerek “Kadir” Suresini sonuna kadar okuyup ardından “ Amentü billahi vahdehu la şerikeleh ve amentü bıserri âli muhammedi ve alaniyyetihim” duasını tilavet eden ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    10067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6800 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5485 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    9932 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Kısaca Hz. Nuh (a.s)’ın kıssasını açıklarmısınız?
    9179 نوح 2019/10/21
     Bazı tarihi nakiller ‘Muteşelh’in oğlu ‘Lemek’in Nuh (a.s)’ın babası olduğunu ve ‘Brakil’in kızı ‘Kaynuş’unda annesi olduğunu yazmaktadır.[1]Ayrıca Hz. Nuh (a.s)’ın Hz. Adem (a.s)’ın vefatından 126 yıl sonra doğmuştur. Böylece Hz. Adem (a.s)’ın dünyaya gelmesinden  1056 yıl sonra doğmuş olmaktadır.[2]

En Çok Okunanlar