Gelişmiş Arama
Ziyaret
8108
Güncellenme Tarihi: 2011/08/03
Soru Özeti
Eğer Allah yapacağımız şeyi biliyorsa bu cebir değil midir?
Soru
Biz her şeyin ezelden Allah’ın ilminde bulunduğuna (hem Kur’an ve hem de rivayetler açısından) inanıyoruz. Soru şudur: Eğer Allah yapacağımız şeyi biliyorsa, bizi bir işi yapmaya yönelten şey Allah’ın ilim cebri midir? Elbette bazı dostlar şöyle bir argüman kullanmaktadır: Allah bir okulun müdürü gibidir ve filan öğrencinin ders çalışmadığı takdirde geçemeyeceğini bilmektedir; yani Allah’ın ilmi, biz filan ameli yaptığımız takdirde, filan neticeye ve belirtilen fiili yapmadığımız takdirde de başka bir neticeye ulaşacağımızı bilecek türdendir. Ama bana göre bu argümanın bizzat kendisi Allah’ın kuşatıcı ilmini zedelemektedir.
Kısa Cevap

Allah’ın ezeli ilmi yoluyla cebir nazariyesi için delil getirenlere karşı şu şekilde cevap verilmelidir: “Allah ezelden insanın kendi iradesiyle ameller işleyeceğini bilmektedir.” Bu cevap Allah’ın kuşatıcı ve ezeli ilmiyle çelişmez; zira Allah ezelden onun kendi iradesiyle işleri yapacağını bilmektedir. Nitekim bu Allah’ın yaratıcılığıyla da çelişmez; çünkü Allah ezelden bu amelin insanın irade ve seçimiyle vuku bulmasını istemiştir. Filhakika bu yanıt insanın iradesiyle de çelişmez. Göründüğü kadarıyla, “bu yanıt Allah’ın kuşatıcı ilmiyle uyuşmamakta ve onu zedelemektedir” diye belirttiklerinizin nedeni, Allah’ın ilmi zatıyla aynı olması nedeniyle O’nun ilmi nedendir de tespitidir. Bundan dolayı verilen örnek de uygun değildir; zira Allah dışında hiçbir varlığın ilmi, diğer varlıkların filleri için neden olamaz. Ama belirttiğimiz gibi her ne kadar Allah’ın ilmi O’nun zatıyla bir olması cihetiyle, bilinen için neden olsa da fenomenlerin gerçekleşmesi için neden olan Allah’ın ilminin kuşatıcı ve kâmil olduğuna dikkat edilmelidir; yani bu bir hadisenin gerçekleşmesindeki neden ve şartlar bütününe yönelik bir ilimdir. İnsan fillerinin cüz ve şartlarından biri iradenin olmasıdır ve iradeyle gerçekleşmediği takdirde bu ilahî ezeli ilmin aksine olacaktır. Bundan dolayı belirtilen ilahî kuşatıcı ve kâmil ilim, iradeyle çelişmemekle birlikte bizzat insan iradesini ispat etmektedir. Sözü edilen örnek ve teşbih bağlamında da teşbihte tüm açılardan benzerliklerin gözetilmediğine dikkat edilmelidir; bu tür örnekler sadece (okul müdürü gibi bireylerin sahip olduğu) bilgi ve duyumun iradeyi dışlamadığının açıklanması içindir. Elbette esasen hiçbir şey Allah’a benzemediği için "لیس کمثله شئ"[1] O’nun hakkındaki her temsil ve örnekte şöyle demek gerekir:

Sen benim vehim, söz ve deyimlerim dışındasın

Benim ayrıştırmam ve teşbihimin başına toprak düşsün

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlığa müracaat ediniz:

Soru sayısı: 2084 (Site: 2135), Başlık: Allah’ın İlmi Ve İnsan İradesi       



[1] Şura, 11.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Namazı ikame etmek ne demektir?
    20976 Tefsir 2011/10/22
    Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    8370 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    6707 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Doktorların sumen altı olarak aldıkları paranın hükmü nedir?
    5764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/22
    Hz. Ayetullah el-Uzma Hamane:Bismihi TealaDoktor, devlet memuru olarak hastanede çalışıyor ve devletten maaş alıyorsa veya ameliyatı sigortadan aldığı paraya göre yapıyorsa bunun dışında bir ücret almaya hakkı yoktur.  
  • Şeriat literatüründe taabbuddan ne kastedilmektedir ve onun şartları nedir? Taabbudu ispat etmek için nasıl bir delil getirilebilir?
    8053 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/07/24
    Taabbud; abd ve ubudiyet kökünden olup kulluk ve tapmak anlamına gelir ve rivayetlerde de bu anlamıyla zikredilmiştir. Fakihler ve şeriata bağlı olanlar taabbudu başka manalarda da kullanılmışlardır. Taabbudî kavramının kullanıldığı yerlerden biri, delile gerek duyulmayan yerdir. Her şahsın din ve inanç usulleri akıl esasınca olmalıdır, lakin dinin ...
  • Ehl-i kitap özellikle Hıristiyanlar pak mıdırlar?
    5301 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
     Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani'nin konuyla ilgili görüşü şöyledir: Kitap ehli paktırlar, kendisine Yahudi veya Hıristiyan denilen herkesin durumu aynıdır, teslise inansa bile. Nitekim günümüzdeki Hıristiyanlığın çoğu böyle bir inanca sahiptirler.[1] Bu konuda istifade edilebilecek kitaplardan bazıları şöyledir: Hoi, Seyyid Ebu'l-Kasım, ...
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    6642 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Abdullah’ın Abdulmüttalip tarafından kurban olarak adanması akıl ve mantıkla çelişmez mi?
    4347 تاريخ بزرگان 2019/11/24
    Tarihi nakiller göz önüne alındığında önceki dinlerde ve ümmetlerde adak ve kurban ritüellerinin farklı ve çeşitli şekillerde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bunlardan biride insanın kurban edilmesiydi. İslam dini bunu kaldırarak sadece hayvan kurban edilmesine izin verdi.Aklın, fıtratın ve mantığın kabul ettiği desturları yerine getirmek gerçek imanın ...
  • İnsanlara rahmet ve azap etmeyi Allah-u Teâlâ’nın istemesiyle alakalandırılmasının anlamı nedir?
    9485 Tefsir 2012/06/11
    Çeşitli ayetlerde Allah'ın iradesi kulların izzet, zillet, bağışlama, azap ve ödül sebebi olarak tanıtılmış ve başka ayetlerde hidayete erme, izzet, mutluluk ve rızık, takva ve ihlâsla birlikte çalışma ve ceht koşuluna bağlı kılınmıştır. Bu iki gurupta yer alan ayetlerin birbirleriyle hiçbir çelişir tarafı yoktur ve birbirlerini ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    6670 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...

En Çok Okunanlar