Gelişmiş Arama
Ziyaret
13707
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
İnsan kendi çocuğuna Muhammed Mehdi ismini takabilir mi?
Soru
İmam-ı Zaman’ın (a.f.) ismini ve ismini aleni yapılmaması hakkında var olan düsturu dikkate alarak insan kendi çocuğuna Muhammed Mehdi ismini takabiliyor mu?
Kısa Cevap

Bu soruyu cevaplandırmak için iki noktaya dikkat etmek gerek:

1-   Hadislerimiz bizi İmam-ı Zamanı (a.f.) Muhammed ismiyle zikir etmekten men ediyor; ama bu yasaklık hiçbir halette Muhammed ismini kollanamazsınız, hatta kendi çocuklarınız için isim olarak seçemezsiniz anlamında değildir.

2-   Şia âlimleri arasında takkiye ve korku olmadığı bizim dönemimizde de İmam-ı Zamanı (a.f.) kendi ismiyle (Muhammed Mehdi) yâd etmek işkâllı mıdır değil midir noktasında alimlerimiz ihtilaf var olmakta. Bazı âlimler hadislerde var olan yasaklık küçük gaybet (gaybeti sugra) dönemine hatır ki o dönemde, Şialar takkiye yapmakla mükellef idiler diyorlar.

Ayrıntılı Cevap

Sorunuzu cevaplandırmak için iki önemli noktaya dikkat edilmesi lazım:

Bir: İlkin bu bağlamda var olan rivayetleri incelemeliyiz:

1-   Bir rivayette İmam Cafer Sadık’tan (a.s.) şöyle nakledilmiş: “Kâfir dışında hiç kimse emir sahibi olanının (sahibe’l-emr) ismini dile getirmez”.[1]

2-   Sahibe’z-Zaman hazretlerinin (a.f.) kendi imzasıyla teyit edilmiş yazıların (tevki’at) birisinde şöyle yazılmakta: “ismimi toplum arasında zikredenler mel’undur, mel’undur (lanet edilmiştir)”.[2]

3-   Şia’nın kaynak kitaplarında bu türden rivayetler var olmaktadır. Öyle ki Allame Meclisi “biharul-envar” adlı eserinde bu bağlamda bir başlık atmış.[3]

Hal böyle olunca önemli nokta şu: Rivayetlerde İmam-ı Zamanın ismini dile getirilmemesine tekitle vurgu yapılmış olmasının nedenini öğrenmektir. Yani neden bu ismin dile getirilmesi yasaklanmış?

“Peygamber efendimizden (s.a.a.) nakledilen rivayetlerin birisinde şöyle denilmektedir: “Mehdi benim çocuklarımdandır, onun ismi benim ismimdir, onun künyesi de benim künyemdir”.[4]

Bu son rivayeti dikkate aldığımızda Hz. Mehdinin (a.f.) isminin Muhammed ve ilk iki rivayetleri dikkate aldığımızda da onun bu isimle çağırmasının caiz olmadığını anlıyoruz.

Dolayısıyla yukarıdaki konularda biraz dikkat ettiğimizde Hz. Mehdi’nin (a.f.) asıl ismini dile alarak onu çağırmak caiz olmadığını anlıyoruz. Ama bu, Muhammed ismini mutlak bir şekilde dile alamayız veya bu ismi kendi çocuklarımız için seçemeyiz şeklinde bir şey anlaşılmamaktadır. Bilakis kesin olarak anlaşılan mana şu: Hz. Mehdi (a.f.), yâd edilmek istendiği her zaman Onun asıl isminin (Muhammed) kullanılmaması gerekir.

İki: İmame’l-Asr’ın (Asrın imam (a.f.)) değerli ismini yâd etmek birkaç şekilde mümkündür: 1- Kitaplarda; 2- Kinaye şeklinde, örneğin; Onun ismi Peygamberin ismi gibidir denmesi, 3- imam’ın kendisi için veya ismini yâd eden kimsenin kendi canı için zarar getireceği mümkün olduğu durumlarda; gaybeti suğra döneminde olduğu gibi, 4- Takkiyenin gerekli ve korkunun olmadığı durumlarda; günümüz dünyasında olduğu gibi.

Birinci ve ikinci durumlarda ittifakla imamın ismini zikretmek işkâlsız ve her hangi bir sakıncası yok. Zira Şia âlimlerinin bütünü (icma) bunun caiz olduğuna ittifak etmemiştir.[5] Üçüncü halette Şia âlimlerinin bütünü işkâllı ve haram olduğunu söylemişlerdir.[6] Dördüncü halet hakkında ise ihtilaf var. Şia âlimlerinin bir kısmı işkâllı olduğunu söylerken bir diğer kısım da işkâlsız olduğuna inanıyor. Örneğin; Allame Meclisi İmam-ı Zamanı (a.f.) Muhammed ismiyle zikretmek her halükarda; ister gaybeti sugra döneminde ister gaybeti kubra döneminde olsun her iki halette de işkâllıdır.[7] Bunun tam karşısında yer alan Ali b. İsa Erbili ki Şia’nın büyük fakihlerindendir Mehdi (a.f.) ismini dile getirmenin yasaklığı sadece takkiyeden dolayı idi. Günümüzde ise bu takkiye söz konusu olmadığı için bu yasaklık bertaraf olmuştur.[8]

Buna binaen konuyu şu şekilde özetleyip düzenlemek mümkündür: İlkin: Rivayetlerde yasaklanan şey İmam-ı Zamanı, Muhammed ismiyle yâd etmektir. Bu yasaklık mutlak bir şekilde Muhammed ismini zikretmek hatta kendi çocuklarımız için bu ismi isim olarak seçemeyiz şeklinde değildir. İkinci olarak: Korku ve takkiyenin söz konusu olmadığı günümüz dünyasında İmam-ı Zamanı (a.f.) Muhammed ismiyle yâd etmek işkâllı mıdır işkâlsız mıdır noktasında Şia âlimleri arasında ihtilaf var olmakta. Bir kısmı işkâllı olduğunu savunurken büyük fakihlerinden olan bazı âlimler de günümüz dünyasında bunun her hangi bir sakıncası yoktur, zira rivayetlerde zikredilen yasaklık gaybeti sugra (küçük gaybet) dönemine hastır ki bu dönemde Şia takkiye yapmakla mükellef kılındığı bir dönemdir, günümüz dünyasında ise bu durum söz konusu değildir diyorlar.



[1] KURANİ, Ali, “el-mucemu el-medui li ahadisi’l-imam el-mehdi”, b. 1, naşiri şahsi, s. 890.  

[2] A.g.e.

[3] Allame MECLİSİ, “biharu’l-envar”, Tahran: darul kitabu’l-islamiye, 1362, c. 51, s. 31-33.

[4] KURANİ, Ali, “el-mucemu el-medui li ahadisi’l-imam el-mehdi”, s. 176.

[5] TUNE’İ, Muçteba, “mevud name”, b. 1, intişarat-i meşhur, s. 101.

[6] A.g.e., s. 102.

[7] Allame MECLİSİ, “biharu’l-envar”, c. 51, s. 32.

[8] TUNE’İ, Muçteba, “mevud name”, s. 102.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden cennetin kilidi namazdır?
    9176 Teorik Ahlak 2012/03/12
    İnsanın yaratılış hedefi Yüce Allah’a kulluk etmek ve O’nu tanımaktır. İnsan ancak Allah’a tapmanın gölgesinde kemale ve ilahi yakınlık makamına erer. Namaz, aşkın yaratıcıya ibadet ve kulluk etmenin en güzel göstergesidir. Beş öğün namaza bağlılık, ruhun erdemliliğine ve gücüne sebep olur, insanı günaha ve çirkin davranışlara bulaşmaktan ...
  • “Sure ne Anlama Geliyor?
    7025 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/02/15
    Lügat kitaplarında birkaç mana sure için beyan etmişler: “yüksek makam”, “hisar / sur”, “şehir etrafında çekilen duvar”.[1] Ragıbi Isfehani sure isminin verilmesinin nedeni hakkında şöyle yazıyor: “kuranı kerim (eskiden bir gelenek olup) şehirler etrafında çekilen hisara benzediği için bu isimle isimlendirilmiş. Duvarın şehri içine ...
  • Utanmanın kökü nedir?
    13987 Teorik Ahlak 2010/09/22
    Utanmak “çekingenlik” anlamındadır. Çekingenlik ise olağanüstü “kendine bakma” ve başkalarıyla karşılaşmaktan korkmaktır. Çekingenlik hayâ ile eşdeğer değildir. Hayâ kendini kontrol etme gücü olup iradî ve değerli bir fiildir. Ayet ve rivayetlerde ondan olumlu bir şekilde söz edilmiştir. Çekingenlik ise tamamıyla gayri tabii, hoş olmayan ve insanın ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55047 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Gayri Müslim kadınlar Müslüman kadınların özelliklerini beyan etmezlerse onlara namahrem olurlar mı?
    14253 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Gayri Müslim kadınların Müslüman kadınlara bakması hakkında hadis kitaplarında İmam Sadık’tan şöyle bir rivayet nakledilmiştir: (Müslüman) Kadının Yahudi ve Hıristiyan kadınlar karşısında hicabını açması uygun değildir; zira kendileri onların bedensel sıfat ve özelliklerini eşlerine bildirmektedirler.[i] Bu ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3506 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Simurg’un çığlığı risalesini kim yazmıştır? İçeriği nedir?
    10553 Teorik İrfan 2012/08/26
    “Simurg’un çığlığı” risalesinin yazarı, Şeyh’i İşrak adıyla tanınan Şababuddin Yahya b. Habeş b. Emirek Ebul-futuh Sohreverdidir. “Safir” her türlü latif ve içeriğinde söz olmayan ve iki dudak arasından çıkan uzun ses ve ahenge denir[i] ve “Simurg (Anka kuşu)” ise kuşların efsanevi kralları ...
  • Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
    6413 بیشتر بدانیم 2015/05/21
    İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir. Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6377 Evlilik Hutbesi 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Kimler masum kavramının örnekleridir?
    9707 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Masumluk nefsanî bir sıfat ve derunî bir güç olup taşıyanı günaha bulaşmanın ötesinde günah işleme düşüncesi ve tasavvurundan alıkoyar. Istılahta ise hata, unutma, sürçme ve günahtan korunma ve mahfuz olma anlamındadır. Genel bir sınıflandırmayla masumiyet iki çeşittir: 1- Tümel korunma ve masumiyet; 2- Güçlü ve zayıf ...

En Çok Okunanlar