Gelişmiş Arama
Ziyaret
7095
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Kadınları sınırlandırmak doğru bir şey midir?
Soru
Kadınları sınırlandırmak ve erkekleri serbest bırakmak doğru bir şey midir?
Kısa Cevap

Toplumun sağlıklı (huzurlu) olması, hangi cinsten (erkek veya kadın) olursa olsun bireyin yetiştirilmesine, bireylerin sağlığı da onların doğru bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İslam’ın çocuğun eğitimi (eğitimin ilk basamağı) alanında ve diğer alanlarda faydalı düsturları vardır. Onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplumda sağlıklı olur. Bu şekilde artık dayatmaya dayalı yöntemlere ve aşırı sınırlamalara gerek kalmayacaktır.

İslam, kadın ve erkeğin (kız ve oğlanın) bedensel ve ruhsal farklılıkları, her birinin kendine ait özelliklerini göz önüne alarak onların kendilerine ait vazifeler tayin etmiştir. Bundan amaç, bu vazifelere amel edilerek kadın ve erkeği sınırlamak değil onların insani değerlerini korumaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bir toplumun sağlıklı (huzurlu) oluşu, doğru bir eğitime ve bütün fertlerinin (kadın ve erkek) sağlığına bağlıdır. Toplumda yalnızca kadınlar sağlıklı olursa, ahlaki kurallara dikkat eederlerse, ama erkekler başıboş bırakılıp, ahlaki kurallara riayet etmezlerse o toplum huzur bulamaz. Bunun terside aynıdır, yani erkekler sağlıklı kalsa, ama kadınlar başıboş bırakılırsa toplum sağlam kalmaz. Böyle bir toplum hep tehlike altındadır. Toplumda, hem erkekler, hem de kadınlar doğru eğitilir, sağlıklı olur ve bu sağlığa zarar verecek afet ve tehlikeleri bilirlerse o zaman tehlikelerden korunabilir.

Kadın ve erkek (kız ve oğlan) kendilerine has özellikleri olduğundan selametin tehlikeleri de biribirlerinden farklıdır. Bir bahçede değişik gül ve bitkilerin nasıl ki farklı yetiştirilmeye ihtiyaçları varsa, insan toplumlarında da insanlık bahçesinin gülleri (kız ve oğlanlar) biribirinden farklı, kendilerine özel yetiştirilme ve korunma yöntemleri vardır. Kızlar ve kadınlar latif varlıklar olduğu ve Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu ‘Kadın güzel kokulu bir güldür.’[1] gerçeğine göre onlar hassas ve duyarlı olup, küçük bir esintiyle dağılabileceklerinden kendine özel korunma yöntemleri olmalıdır. Dolayısıyla İslam, kadınlar için tesettürlü olmayı farz etmiştir. Tesettüt kadının, her an kaybedebileceği değer ve iffetini tehlikelerden korumaya neden olmaktadır. Hicap gerçekte kadını sınırlandırmak veya ona ihanet değil, onu yüceltmektir. Sizin değerli bir eşyanız olsa ve onu hırsızlardan, eşkiyalardan korumak için bir sandığa koyup, sağlam bir kilitlede kilitlerseniz ve onu güvenli bir yere koyarsanız o eşyanın değerini aşağı mı getirirsiniz yoksa değerli olduğu için mi böyle bir şey yaparsınız? Kesinlikle onun değerini bildiğiniz için böyle yaparsınız. İslam’ın da tesettür ve hicaba emretmesi bu türdendir.

Oysa erkek, böyle bir özelliğe ve böyle bir letafet ve hassasiyete sahip değildir. Dolayısıyla onun kadın haddinde hicaba ve korunmaya ihtiyacı yoktur. Ama aynı zamanda İslam hem her erkeklere, hem de kadınlara bazı vazifeler yüklemiştir ki, onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplum sağlam kalır.

Bir başka nokta kadın ve erkeğin his ve ruhsal yapılarıdır. Kadın çok ince bir hisse sahip olduğu için Allah-u Teala kadınlara ait emirler vermiştir. Onlara uyulursa bu his ve ruh yapısı dengeli olur. Eğer bu hisler dengelenmezse ailenin de, toplumunda temeli zarar görecektir.

Kısacası, İslam’ın kadın için belirlediği bütün bu görevler onların ve toplumun hayırınadır. Buna da sınırlandırma ve baskı denmez, korumak denir. Erkekler için de belirlediği vaziflerde vardır ki onlarda aynı amaçlıdır.

Daha fazla bilgi için Üstad Mutahhari’nin ‘Tesettürün Felsefesi’ adlı eserine başvurabilirsiniz.[2]



[1] - Usul-u Kafi, c.5, s.510, Bab-ı İkram-ı zevce: ‘Kadın güldür, kahraman değildir…’

[2] - Murteza Mutahhari, Felsefe-i Hicap, 3. bölüm, s.71 ve sonrası

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar