Gelişmiş Arama
Ziyaret
6981
Güncellenme Tarihi: 2009/07/04
Soru Özeti
İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
Soru
Ben İmam evlatlarına ait türbeler hakkında soru sormak istiyorum, Bu konu etraflıca açıklayan bir site var mı?
Kısa Cevap

İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.

Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret etmek, onarmak ve temiz tutmaktır.

Elbette şu iki noktaya dikkat etmek gerekir:

1. Resulullah’ın soyuna saygı göstermekle ilgili tavsiyeler hayatlarında Peygamber’in ahlak ve gidişatını sürdüren Peygamber’in evlatlarına aittir.

2- Günümüzde bazı çıkarcı insanlar yalanla bazı yerleri İmamzade ve mukaddes türbe olarak halka tanıtmaktalar. Hatta bazen oralarda hiçbir kabir bile bulunmamakta ya da var olan kabir Ehl-i Beyt’e mensup değildir. Bu tür su-i istimallerin önünü alabilmek için dikkat etmek gerekir.

Bu iki noktaya dikkatle İmamzadelere (türbelere) karşı vazifemiz belli olur.

Merhum Muhaddis Kummi, bu konuda şöyle demektedir: “İlk önce İmamzade’nin (türbe sahibinin) soyu belli olmalıdır. İkinci olarak onun şahsiyet olarak yüce bir makama sahip olduğu ve üstün bir kişiliğinin olduğu bilinmelidir.”

Ayrıntılı Cevap

Bir çok hadiste yer aldığına göre Resulullah’ın evladına saygı göstermek onlara değer vermek emredilmiştir.[1] Resulullah şöyle buyurmuşlardır: “Benim evlatlarıma saygı gösteren gerçekte bana saygı göstermiştir.”[2]

İmam Rıza (a.s) da şöyle buymuştur: “Bizim evladımızın yüzüne bakmak ibadettir.” Sonra bir adam sizin İmam olan evladınıza mı bakmak ibadettir? diye sordular. İmam: “Peygamber’in yol ve gidişatından ayrılmadıkları ve günaha bulaşmadıkları sürece o hazretin soyunun hepsine bakmak ibadettir.” dediler.[3]

Peygamber’in evlatlarına ve soyuna saygı göstermek hem onların hayat dönemi ve hem de vefatlarından sonraki dönem için geçerlidir.

Nitekim İslam, insanın kendi ölülerinin mezarını ziyaret etmesini emretmiştir.”[4]

Buna göre Peygamber’in dünyadan gitmiş olan evlatlarına saygı göstermenin yollarından biri de onların mezarlarını ziyaret edip o mezarları korumaktır. Bu gibi yerleri onarmak, temiz tutmak, ıtır sürmek bu mezarların sahiplerine bir çeşit saygı sayılır. Çünkü bu işler o mezarların daha muhteşem bir konuma gelmelerine ve halkın oraları ziyaret etmelerine sebep olur.[5]

Burada hadislerde de işaret edilen bir noktayı vurgulamakta yarar vardır. O da şu ki tüm bu tavsiyeler gerçek anlamda Resulullah’ın soyundan gelen ve hayatların boyunca o hazretin yol ve yönteminden ayrılmayan kimseler içindir.

Diğer bir noktada şu ki: Günümüzde bazı çıkarcı insanlar yalanla bazı yerleri İmamzade ve mukaddes türbe olarak halka tanıtmaktalar. Hatta bazen oralarda hiçbir kabir bile bulunmamakta ya da var olan kabir Ehl-i Beyt’e mensup değildir.

Bu tür su-i istimallerin önünü alabilmek için daha fazla dikkat etmek gerekir.

Bu iki noktaya dikkatle bizim İmamzadelere (türbelere) karşı vazifemiz belli olur.

Merhum Muhaddis Kummi, bu konuda şöyle demektedir:

“İlk önce İmamzade’nin (türbe sahibinin) soyu belli olmalıdır. Yani soy bilimiyle ilgili yazılmış kitaplarda onun masum bir imama mensupluğu kayıtlı olmalıdır. İkinci olarak onun masum bir imamın soyundan geldiğinin belirlenmesinin yanı sıra şahsiyet olarak kendisinin yüce bir makama sahip olduğu ve üstün bir kişiliğinin olduğu bilinmelidir. Bu iki noktanın bir türbe sahibi hakkında geçerli olduğu belirlenirse o zaman o türbeye saygı göstermek gerekir. Örneğin Hz. Abdulazim Hasani (Rey şehri) Hz. Masume (Kum) Hz. Seyid Muhammed (Samirra) Hz. Şahçirağ (Şiraz) ve… gibi türbeler de bu iki noktanın mevcut olduğu kesin olarak ispatlanmış olduğundan bu türbelere saygı göstermek gereklidir ve bunları ziyaret etmenin çok sevabı vardır. Ama bu noktalar belirlenmezse insan sadece Müslümanların Mezarlığı olarak buralarda Fatiha ve Kur’an okuyabilir ve orada bulunan ölüler için Allah’tan bağışlanma dileyebilir. Ancak şuna da dikkat etmek gerekir ki halk arasında meşhur olan türbelere de saygısızlık doğru bir iş değildir. Elbette doğru bir temele sahip olmadığı belirlenirse o başka; hatta bu durumda da saygısızlık yapılmaz sadece halka burada Ehl-i Beyt’en kimse defnedilmemiştir demekle yetinilir.”[6]



[1] Muhaddis Nuri, Mustedreku’l-Vesail, c. 12 s. 376

[2] Ade.

[3] Vesailu’ş-Şia c. 12 s. 311

[4] Biharu’l-i Envar, c. 79 s. 64

[5] Ziyaretin faydaları konusunu işlemek daha geniş bir fırsatı gerektirir. Ancak kısaca ziyaretin faydaları bilmek için Bkz. Soru 171.

[6] Bk. Tibayan yay. Soru ve Cevap “CD”.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    18624 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hazreti Şuayip’in biyografisi; doğumu ve ölümü ne zamandı?
    8086 Eski Kelam İlmi 2019/11/24
    İsmi Kuran’ı Kerim’de on defa geçmiş olan bir peygamberdir Şuayip (a.s).[1] Arap toplumuna gönderilmiş ve Arapça konuşan bir peygamberdi.[2] Hz. Hud ve Hz. Salih (a.s)’dan sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Musa (a.s)’in annesiyle aynı asrın insanıydı. Doğum tarihi ile ilgili tarihsel bir veri bulunamamıştır.
  • Orucun başlama anı sabah ezanının ilk vakti mi yoksa ezanın sona ermesiyle mi başlar?
    3420 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Sabah ezanına az bir vakit kala doğu tarafında bir ışık demeti yükselir. Bu ışık demetine ilk fecr veya fecri kazip denir. Bu ışık demetinin yayılmasıyla fecri sadık dediğimiz ikinci fecr zamanı başlar. İşte bu an Sabah namazının ilk vaktidir.[1]Buna binaen oruç tutan ...
  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    11766 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120412 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    14440 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9327 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    7948 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Banyoya götürüp yıkamak ve elbise giydirmek gibi hususlarda karşı cinsiyetten engelli insanlara yardım etmenin sakıncası var mıdır?
    6248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Mezkûr soruyla ilgili mevcut fıkhî hükmü istemeniz nedeniyle, mercilerin bürolarından bunu sormayı gerekli gördük. Alınan cevaplar aşağıda yer almaktadır:Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Başka bir şahsın avretine bakmak ve dokunmak haramdır.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Aynı cinsiyetten birine ulaşılamadığı durumda ...
  • Eğer erkek karısıyla cinsel ilişkiye girmeden önce ölürse, onun mehriyyesi yarı mı olur?
    5931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mezkûr soruyu Ayetullahların bürosuna yolladık ve aşağıda onlardan bir grubun elimize şimdiye dek ulaşan fetva yanıtını size takdim ediyoruz: Hz. Ayetullah Hamaney’in (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyye yarı olur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyyenin kâmil olarak ödenmesi gerekir. Hz. Ayetullah Mehdi ...

En Çok Okunanlar