Gelişmiş Arama
Ziyaret
7967
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
“Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim” diye Hz. Ali’den (a.s) nakledilen Fedek hakkındaki bu hadis muteber midir?
Soru
Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda’nın yazdığı Şafi kitabında Hz. Ali’nin (a.s) “ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim” diye Fedek hakkında buyurduğu bir rivayet mevcut mudur? Lütfen Fedek hakkında Ehli Sünnet kaynaklarından istifade ederek kâmil bir açıklamada bulunur musunuz?
Kısa Cevap

Eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yetmiş altıncı sayfasında İmam Ali’ni Fedek’i geri vermesi hakkında şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim.” Okuyucu bu sayfalarda bu rivayeti okurken onun Seyid Mürteza’nın sözlerinden olduğunu sanmaktadır. Ama eş-Şafi kitabının el-Muğni’deki Kadı Abdülcebbar’ın görüşlerini reddetmek için yazıldığını hatırlatmak gerekir. O halde bu rivayetin Kadı Abdülcebbar’ın sözlerinden olduğu kesindir. Merhum Seyid Mürteza eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yüz dördüncü sayfasında kısa olarak yetmiş altıncı sayfada nakledilen bu rivayete cevap vermektedir. Kendisinin cevap verme eyleminden, bu rivayeti yetmiş altıncı sayfada Abdülcebbar’ın “el-Muğni” kitabından nakletmiş olduğu iyice ve açıkça anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Siz Fedek hakkında 3425. Soru’da (Site: 4214) detaylı bilgiler elde edebilirsiniz. Ama burada incelenmesi gereken şey, Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda’ya isnat edilen husustur. Alemü’l-Hüda olarak meşhur olan Seyid Mürteza, İmamiye’nin en büyük âlim, bilgin ve mütekellimlerindendir. Seyid Mürteza’nın önem verdiği hususlardan biri de inançsal mesele ve şüphelere cevap vermekti. Ehli Sünnet kategorisindeki Mutezile mezhebinin büyük âlimlerinden olan Kadı Abdülcebbar “el-Muğni” adında bir kitap yazar. Bu kitapta İmamiye’nin görüşlerini çürütmeğe değin büyük bir çaba sarf eder. Seyid Mürteza ona karşılık olarak “eş-Şafi Fi İmamiye” kitabını yazar ve Kadı Abdülcebbar’ın vehim ve kuruntularını çürütmeyi iyice başarır. Ehli Sünnete mensup Ebu’l-Hasan Basri adında bir başka şahıs, Seyid Mürteza’nın eş-Şafi kitabına bir eleştiri yazar.[1] Seyid Mürteza, Merasim kitabının yazarı “Salar b. Abdülaziz” adındaki değerli bir öğrencisine Ebu’l-Hasan Basri’nin sorularına cevap verecek bir kitap yazmasını emreder. Salar, Ebi’l-Hasan’a cevap mahiyetinde “er-Red Âla Ebi’l-Hasan Basri Fi Nakzihi Kitabı’ş-Şafi Fi’l-İmame” adında bir kitap yazar.[2] Merhum Muhammed Cevad Muğniye eş-Şafi kitabı hakkındaki açıklamada şöyle yazar: (Bu kitabın tüm güzellik ve şahsına münhasır özelliklerine rağmen) Maalesef bu kitabın kaynakları iyi bir şekilde çıkarılmamış ve basılmamıştır. Bu kitabın bapları bazı yerlerde sırayla belirtilmemiştir. Yaklaşık bin sayfalık olan bu büyük kitabın başında bismillah ve sonunda da dua olmasaydı, başı ve sonu bile belli olmazdı. Sanki bir şahsın sözleriymiş gibi veya bir tür ipten örülmüş bir elbiseyi andırırcasına Abdülcebbar ile Şerif Mürteza’nın sözleri birbiriyle karışmış ve terkip olmuştur.[3] Merhum Muğniye’nin açıklamalarından da anlaşıldığı üzere, Kadı Abdülcebbar ve Seyid Mürteza’nın reddiyesi birbiriyle karışmış ve hatta bazen Seyid’in sözlerini Kadı’nın sözlerinden ayırmak sorun doğurmaktadır.

İddia Edilen Rivayet

Eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yetmiş altıncı sayfasında İmam Ali’ni Fedek’i geri vermesi hakkında şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim.” Okuyucu bu sayfalarda bu rivayeti okurken onun Seyid Mürteza’nın sözlerinden olduğunu sanmaktadır. Ama belirtildiği gibi eş-Şafi kitabı el-Muğni’deki Kadı Abdülcebbar’ın görüşlerini reddetmek için yazılmıştır. O halde bu rivayetin Kadı Abdülcebbar’ın sözlerinden olduğu kesindir. Bu iddianın karine ve delilleri sayılan birkaç husus mevcuttur ve biz onlara işaret edeceğiz:

1. Bir İmamiye mütekellimi ve âlimi olarak Seyid Mürteza’nın Fedek hakkındaki savunma ve delilleri bu kitapta ve kendisinin diğer kitaplarında açıkça belirtilmiştir. Bu rivayetin naklinin kendisine ait olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmamaktadır. Hatta onu reddetmeye çabalamıştır.

2. Bu kitabın düzenleniş şekli, bazı bölümlerde Seyid ve Kadı’nın sözlerini tam olarak birbirinden ayırt etmeye izin vermemektedir. Bu konu da hataya sebep olmuştur.

3. Enteresan olan, bu rivayetin Şia’nın hiçbir hadis kitabında ve Ehli Sünnetin hadis külliyatında bulunmayışıdır. Bu husus söz konusu rivayetin uydurulmuş olduğunu iyice göstermektedir. O halde eğer bir şey mevcut olsaydı, Ehli Sünnet kitaplarında (zayıf bir hadis sıfatıyla olsa bile) nakledilirdi. Elbette, bu hadisin benzeri Ehli Sünnet kitaplarında ikinci halife Ömer’e isnat edilmiştir.[4] 

4. Merhum Seyid Mürteza eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yüz dördüncü sayfasında kısa olarak yetmiş altıncı sayfada nakledilen bu rivayete cevap vermektedir. Kendisinin cevap verme eyleminden, bu rivayeti yetmiş altıncı sayfada Abdülcebbar’ın “el-Muğni” kitabından nakletmiş olduğu iyice ve açıkça anlaşılmaktadır. Seyid Mürteza şöyle demektedir: Müminlerin Önderinin (a.s) hilafete ulaştığı zaman Fedek ile uğraşmadığı ve onu terk ettiğine dair belirtilenlere cevap olarak kendisinin sözü edilen dönemde ciddi bir takiye içinde olduğunu söylüyoruz (eğer bu konuyu dile getirseydi kesinlikle halk tarafından reddedilecekti).[5] Bütün bu karine ve delillerden hareketle, kendisinin rivayet olduğu iddia edilen bu sözü nakletmedeki amacının onu reddetmekten başka bir şey olmadığı anlaşılabilmektedir. Bu rivayeti farz olarak kabul etmiş olsa bile, Hz. Ali (a.s) zamanındaki takiye sebep ve şartlarına işaret etmiş ve bu rivayete reddiye yazmıştır.      



[1] Tahrani, Şeyh Ağa Bozorg, ez-Zerie İla Tesanifi’ş-Şia, c. 10, s. 180, Neşr-i İsmailiyan, Kum, 1408.

[2] a.g.e.

[3] Seyid Mürteza Alemü’l-Hüda, Ali b. el-Hüseyin, eş-Şafi Fi’l-İmamet, Mukaddime-i Şafi, c. 3, s. 19, Neşr-i Merkez-i Ebhas-ı Akaidiye, Bi Ca, Bi Ta.

[4] el-Kabançi, Seyid Sadruddin, Tarihu’t-Teşeyyü el-Fikri Ve’s-Siyasi, s. 176, Naşir: Merkez-i Ebhas-ı Akaidiye; Beyhaki, Ahmed b. el-Hüseyin, es-Sünenü’s-Suğra, c. 2, s. 184, "و أخبرنا أبو عبد الله الحافظ ، ثنا أبو العباس محمد بن یعقوب، ثنا یحیى بن أبی طالب، نا یزید بن هارون، نا عاصم الأحول، عن الشعبی، قال: سئل أبوبکر عن الکلالة؟ فقال: « إنی سأقول فیها برأی فإن یکن صوابا فمن الله، و إن یکن خطأ فمنی و من الشیطان: أراه ما خلا الولد والوالد. فلما استخلف عمر قال: إنی لأستحی الله أن أرد شیئا قاله أبو بکر»

[5] Eş-Şafi, c. 4, s. 104.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar