Gelişmiş Arama
Ziyaret
7562
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Soru
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Kısa Cevap

Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî kaideler doğru beyan edilirse mutlaktır. Bu nedenle biz aklî hususlarda bilginin nispî oluşunu kabul etmiyoruz.

Ayrıntılı Cevap

Konuyu açıklamadan önce, epistemoloji kitaplarında belirtildiğine göre, bilginin iki bölüme ayrıldığı noktasına dikkat etmek gerekir:

1. Hissî-tecrübî bilgi

2. Aklî bilgi

Hissî-tecrübî bilgide doğruluk ve yanlışlık duyular yoluyla belli olur. Bu nedenle onlarda hataya yakalanma imkânı mevcuttur. Bu yüzden mutlak değildir. Yanlış bir husus gözlemlendiği takdirde de onun genelliği yok olur. Aklî bilgide ise doğruluk ve yanlışlık akıl yoluyla tespit edilir. Onlarda yanlış bir husus bulunduğu takdirde genelliklerini kaybetmek yerine tümüyle yok olurlar; yani bu önermeler ya tüm hususlarda doğrudur ya da tüm hususlarda yanlıştır.[1] Bu iki bölüm arasındaki farkın şimdi belirlenmesiyle şöyle denebilir: Biz tecrübî hususlarda mutlak ve kalıcı bilgiye ulaşamayız; zira bazı yerlerde onun yanlışlığı bulunabilir. Ama aklî tümel hususlarda ise bilgimiz mutlaktır. Bu, bizim ile şüpheciler arasındaki ayrılık noktasıdır. Başka bir tabirle, eğer biz bilgimizin nispî olduğuna kanaat getirmek istersek felsefe tarihinde bu meseleye inanan, her şeyi inkâr eden ve biz mutlak ve şüphe götürmez bilgiye ulaşamayız diyenler gibi birçok sorunla karşı karşıya geliriz. Eğer bir insan hiçbir şüphe götürmez bilginin mümkün olmadığını iddia ediyorsa, ondan bu tespitini biliyor musun yoksa onun hakkında şüphe mi ediyorsun diye sorulur. Eğer biliyorum derse en azından bir şüphe götürmez bilgiyi itiraf etmiş ve bu şekilde iddiasını zedelemiş olur. Eğer bilmiyorum derse, bu bence şüphe götürmez bilgi mümkün olabilir anlamına gelecek ve başka bir taraftan iddiasını iptal etmiş olacaktır. Ama bir insan ben mutlak bilgi ve tanımanın imkânı hakkında şüphe duyuyorum derse, ondan şüphe duyup duymadığı sorulur, eğer şüphe duyduğumu biliyorum derse, bilginin mümkün olduğu tasdik etmekle kalmaz gerçekleştiğini de kabul etmiş olur. Ama ben şüphemden de şüphe duymaktayım derse, bu ya hastalık ya da garaz ile söylenmiş bir sözdür ve buna amelî bir yanıt vermek gerekir.[2] Tüm bilgilerin nispî olduğunu iddia eden ve hiçbir önermenin mutlak, tümel ve daimî olarak doğru olmadığını söyleyen kimselerle de şöyle bir diyalog kurulabilir ve kendilerine şöyle denilebilir: Hiçbir önerme mutlak olarak doğru değildir önermesi mutlak, tümel ve daimî midir yoksa nispî, tikel ve geçici midir? Eğer sürekli, her yerde ve hiçbir şart ve kayıt olmaksızın doğruysa, o halde en azından mutlak, tümel ve daimî bir önerme ispat edilmektedir. Eğer bu bilginin kendisi de nispî ise, bunun bazı yerlerde doğru olmadığı manası ortaya çıkar ve bu önermenin geçerli olmadığı yerde mutlak, tümel ve daimî bir önerme olacaktır.[3] Netice: Aklî hususlarda bilgimiz nispî değildir.



[1] Hasanzade, Muhammed, Pejuheşi Tatbiki Der Marifet Şinasi Muasır, İntişarat-ı Müessese-i Pejuheşi İmam Humeyni, s. 36, çap-ı dovvom, Kum, 1385.

[2] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162, çap-ı heftom, Neşr-i Beynelmilel, Kum, 1386.

[3] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar