Gelişmiş Arama
Ziyaret
9294
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
Soru
Seyitlerin hakkını muhtaç olan seyitlere teslim yerine onlara borç olarak vermek caiz mi? Çünkü bu yolla birçok insanın sorunu halledilmiş olur? Acaba kişi kendi humsunu kendi taklit merciinin izni olmadan kendi akrabalarından veya diğer tanıdıklarından muhtaç olan kimselere verebilir mi?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Humusun sözcük anlamı beşte birdir. Fıkıhta insanın ziraat, meslek, ticaret, hizmet vb. yollardan elde ettiği kazançların beşte birini Allah yolunda belirlenen yerlere vermesidir.

Humus İslami farizalardan biridir. Kur’an cihat emrinin yanı sıra humsu da söz konusu kılmıştır.

Bu hükmün birçok sırları ve hikmetleri vardır. Bu hikmetlerden bazıları şöyledir:

1- Humus İslam yönetiminin başında yer alan İmam’ın harcamaları için gerekli kaynağı sağlamaktadır. Bu yüzden hadislerde humusdan “yönetim hakkı” olarak yad edilmiştir.

2- Yüce Allah İslam Peygamber’inin saygınlığı korumak için Haşimi soyuna mensup fakirlerin geçiminin humus yoluyla temin edilmesini ön görmüş ve onların payını kendi ve Peygamberi’nin payıyla bir arada zikretmiştir. Böylece onların sıkıntı duymalarını ve tahkir olmalarını önlemiştir.

3- İmam yapmak istediği hayır işlerin kaynağını bu kaynaktan temin etmektedir.

4- Humus, onu ödeyen kimsenin manevi kemali için bir vesile sayılır. Çünkü bu onun mala düşkünlüğünü önlemekte ve Allah yolunda kendi imkanlarını harekete geçirmesi için bir alıştırma sayılmaktadır.

5- Humus dinin ihyası ve İslami yönetimin gerçekleşmesi için farz olmuştur.

Humus Teslim Edileceği Yer:

Humus İmam’a ve seyitlere tahsis edilmiştir. Gaybet döneminde gerekli şartları taşıyan müçtehide verilir.

Yukarıdaki soruyla ilgili olarak Taklit mercilerinin fetvaları şöyledir:

İmam Humeyni: Humusu kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik açısından kendi merciiyle aynı harcamayı humus için öngören bir müçtehide verebileceği gibi taklit merciinin izin verdiği yerlerde harcayabilir.[1]

Ayetullah Uzma Hameni: Humusu Müslümanların veliyi emrine veya onun vekiline vermelidir. Eğer kendi taklit merciinin fetvasına göre amel ederse yükümlülüğü üzerinde kalkar.[2]

Ayetullah Fazıl, Ayetullah Nuri, Ayetullah Mekarim, Ayetullah Behcet ve Ayetullah Vahid: İmam aleyhisselam’ın payını kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik yönünden harcamada kendi taklit mercii ile aynı harcamayı öngören müctehide vermelidir. Yine taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlere ait olan payı da ihtiyaten farz olarak kendi taklit merciinin izniyle seyitlere verebilir.[3]

Ayetullah Tebrizi: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. Eğer kendi taklit merciinden başka bir müçtehide vermek isterse kendi taklit merciinden izin almalıdır. Seyitlere ait olan payı da doğrudan seyitlerin kendisine vermelidir.[4]

Ayetullah Sistani: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. İhtiyaten farz olarak verdiği mercii a’lem ve genel durumlardan haberdar birisi olmalıdır. Seyitlerin payını onların kendisine verebilir.[5]

Ayetullah Safi: İmam’ın payını kendi taklit merciine ya da kendi mercii ile harcamada kemiyet ve nitelik yönünden aynı yönteme sahip olan müçtehide vermelidir. Taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlerin payını ise onların kendisine verebilir.[6]

Hatırlatma: Humus iki bölüme ayrılır: Onun yarısı İmam’ın payı ve yarısı da seyitlerin (Haşimilerin) payıdır. Ayetullah Sistani, Tebrizi ve Safi seyitlerin payını vermede müçtehitten izin almayı gerekli bilmiyorlar.



[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1834

[2] Hamenei, Ecvibetu’l-Mesail s. 1004 ve 1002

[3] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1830; Nuri Tevzihu’l-Mesail M. 1830;

Vahit, Tevzihu’l-Mesail, M. 1843

[4] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1834

[5] Ade.

[6] Ade.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar