Gelişmiş Arama
Ziyaret
9050
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
Soru
Seyitlerin hakkını muhtaç olan seyitlere teslim yerine onlara borç olarak vermek caiz mi? Çünkü bu yolla birçok insanın sorunu halledilmiş olur? Acaba kişi kendi humsunu kendi taklit merciinin izni olmadan kendi akrabalarından veya diğer tanıdıklarından muhtaç olan kimselere verebilir mi?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Humusun sözcük anlamı beşte birdir. Fıkıhta insanın ziraat, meslek, ticaret, hizmet vb. yollardan elde ettiği kazançların beşte birini Allah yolunda belirlenen yerlere vermesidir.

Humus İslami farizalardan biridir. Kur’an cihat emrinin yanı sıra humsu da söz konusu kılmıştır.

Bu hükmün birçok sırları ve hikmetleri vardır. Bu hikmetlerden bazıları şöyledir:

1- Humus İslam yönetiminin başında yer alan İmam’ın harcamaları için gerekli kaynağı sağlamaktadır. Bu yüzden hadislerde humusdan “yönetim hakkı” olarak yad edilmiştir.

2- Yüce Allah İslam Peygamber’inin saygınlığı korumak için Haşimi soyuna mensup fakirlerin geçiminin humus yoluyla temin edilmesini ön görmüş ve onların payını kendi ve Peygamberi’nin payıyla bir arada zikretmiştir. Böylece onların sıkıntı duymalarını ve tahkir olmalarını önlemiştir.

3- İmam yapmak istediği hayır işlerin kaynağını bu kaynaktan temin etmektedir.

4- Humus, onu ödeyen kimsenin manevi kemali için bir vesile sayılır. Çünkü bu onun mala düşkünlüğünü önlemekte ve Allah yolunda kendi imkanlarını harekete geçirmesi için bir alıştırma sayılmaktadır.

5- Humus dinin ihyası ve İslami yönetimin gerçekleşmesi için farz olmuştur.

Humus Teslim Edileceği Yer:

Humus İmam’a ve seyitlere tahsis edilmiştir. Gaybet döneminde gerekli şartları taşıyan müçtehide verilir.

Yukarıdaki soruyla ilgili olarak Taklit mercilerinin fetvaları şöyledir:

İmam Humeyni: Humusu kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik açısından kendi merciiyle aynı harcamayı humus için öngören bir müçtehide verebileceği gibi taklit merciinin izin verdiği yerlerde harcayabilir.[1]

Ayetullah Uzma Hameni: Humusu Müslümanların veliyi emrine veya onun vekiline vermelidir. Eğer kendi taklit merciinin fetvasına göre amel ederse yükümlülüğü üzerinde kalkar.[2]

Ayetullah Fazıl, Ayetullah Nuri, Ayetullah Mekarim, Ayetullah Behcet ve Ayetullah Vahid: İmam aleyhisselam’ın payını kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik yönünden harcamada kendi taklit mercii ile aynı harcamayı öngören müctehide vermelidir. Yine taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlere ait olan payı da ihtiyaten farz olarak kendi taklit merciinin izniyle seyitlere verebilir.[3]

Ayetullah Tebrizi: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. Eğer kendi taklit merciinden başka bir müçtehide vermek isterse kendi taklit merciinden izin almalıdır. Seyitlere ait olan payı da doğrudan seyitlerin kendisine vermelidir.[4]

Ayetullah Sistani: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. İhtiyaten farz olarak verdiği mercii a’lem ve genel durumlardan haberdar birisi olmalıdır. Seyitlerin payını onların kendisine verebilir.[5]

Ayetullah Safi: İmam’ın payını kendi taklit merciine ya da kendi mercii ile harcamada kemiyet ve nitelik yönünden aynı yönteme sahip olan müçtehide vermelidir. Taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlerin payını ise onların kendisine verebilir.[6]

Hatırlatma: Humus iki bölüme ayrılır: Onun yarısı İmam’ın payı ve yarısı da seyitlerin (Haşimilerin) payıdır. Ayetullah Sistani, Tebrizi ve Safi seyitlerin payını vermede müçtehitten izin almayı gerekli bilmiyorlar.



[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1834

[2] Hamenei, Ecvibetu’l-Mesail s. 1004 ve 1002

[3] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1830; Nuri Tevzihu’l-Mesail M. 1830;

Vahit, Tevzihu’l-Mesail, M. 1843

[4] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 M. 1834

[5] Ade.

[6] Ade.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13286 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Zina zade hakkında rivayet edilen hadisler hangileridir?
    8914 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Zina sonucu doğan çocuğun (zina zade) İslam nazarında Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve masum İmamlarımızın (a.s.) rivayetlerinde beyan edilmiş, özel hükümleri vardır. O, hadislerden bazılarının adresleri şunlardır:1-   Zina zadenin mirası: “Vesailuş-Şia”, c.26, ...
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    11948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    28705 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    9549 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27622 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7057 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba Nebiyi ekrem (s.a.a) ezanda kendi nübüvvetine ve hazreti Ali’nin (a.s.) velayetine şehadet veriyor muydu? Neden zamanımızın imametine şehadet vermiyoruz?
    8512 Fıkıh Tarihi 2015/05/20
    Rivayetler esasınca şu müsellemdir ki İslam Peygamberi (s.a.a.) ezanda kendi nübüvvetine şehadet veriyordu. Zira nebiyi ekrem (s.a.a.) diğer insanlar gibi şer’i hükümlere ve tekliflere amel etmeye mükellef olmadığını ispatlayan has bir delil var olmadığı sürece mükellefti. Ezan bağlamında müstesna kılındığına dair hiçbir delilimiz yok iken mükellef olduğuna ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9927 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9862 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...

En Çok Okunanlar