Gelişmiş Arama
Ziyaret
11368
Güncellenme Tarihi: 2010/05/06
Soru Özeti
Acaba kadın yargıç olabilir mi?
Soru
Şia fıkhına göre acaba kadın yargıç olabilir mi?
Kısa Cevap

Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.

Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

Bu konunun felsefesi hakkında sundukları noktalar, kadının yargıç olamayacağını destekleyen bazı noktalardan ibarettir. Aşağıda bu noktaların birkaçına değinilmiştir:

1 Kadın ve erkek arasında, cismi ve ruhi kabiliyetler bakımından bir takım farklılıklar vardır. Bu farklılıklar ve erkeklerin yaratılış açısından kadınlara olan üstünlüğü nedeniyle bazı sorumluluklar kadının üzerinden kaldırılmıştır. Çünkü sorumluluk ve görevler, kişinin sahip olduğu yetenek ve güçlere göre verilir.

2 Kadınlardan ayrılmayan bir özellik, onların duygusal olaylar karşısında çok çabuk etkilenmeleridir. Ve yargılama gibi konular, özellikle kısas hükmünün gerçekleşmesi tam bir kararlılık ve bu hükmün sonuçlarına dayanıp kabullenmeyi gerektirir. Bu yüzden bu görev erkeklere verilmiştir.

Tabi şu noktaya da dikkat çekmek gerekmektedir ki; bazıları bu delilleri kabul etmeyip kadınların da yargıç olmasının bir sakıncasının olmadığını söylemektedirler.

Ayrıntılı Cevap

Bilim adamları ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahipler. Bu gibi konular dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.

Kadınların yargıç olmalarının caiz olmadığını savunanların, bu konu hakkındaki en önemli delilleri bazı hadislerdir.

 İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “İçinizden bir kişi (erkek) bizim yargılarımızı ve görüşlerimizin biliyorsa yani bizim görüşlerimiz hakkında bilgi sahibi ise, onu kendi aranızda yargıç yapın ve ben onu, sizin aranıza yargıç olarak atıyorum.”[1]

 Bu rivayette “racul” yani erkek tabiri kullanılmıştır ve usul ilmindeki “İhtiraziyyet-i kuyud” kaidesine göre bu şart, bu hükmün mevzusunu belirlemektedir.[2]

 Kadınların yargıç olmasına karşı çıkanların dayandıkları diğer bir delil de icmadır.[3] Yani yargıç olmak için erkek olmanın şart olduğu hakkında icma olduğu iddia edilmiştir.[4]

Yine bu gruplar, bu gibi konuları dikkate alarak şöyle bir neticeye ulaşmışlardır:

1- Sorumluluk vermek sahip olunan yeteneklere ve dayanma gücüne göredir.

İslam dinine göre, kadın ve erkekler mahiyet olarak aynıdırlar: “Ey insanlar! Sizleri bir tek kişiden yaratan, ondanda eşini vücuda getirerek, ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun!”[5]

İnsan için, (tekvin ve teşride insan olmasından dolayı) sabit olan her şey kadın ve erkek her ikisi içinde sabittir.

 Kadın ve erkek her ne kadar bir türden (insan) olsalar da, birbirlerine karşı farklılık ve üstünlük gösteren iki ayrı varlıktır.

Kur`an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: “Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle, erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur.”[6]

Erkeklerin fikri ve cismi yönden kadınlara oranla yeteneklerinin ve güçlerinin fazla olması,[7] onun yaşamda, ailede ve toplumda yöneticilik vs... işlerde yer almasına sebep olmuştur.[8]

Özet olarak, kadınlar ve erkekler cismi ve fizyolojik olarak farklıdırlar. Bu nedenle, bir takım özel görevler için yaratılmışlardır. Bu farklılıklar ayrıcalık değil, hikmettir ve neslin devamı içindir.

Bu kemal kapılarının kadınlara kapandığı ya da sınırlandığı manasına gelmez. Sadece bu farklılıklar nedeniyle yargıçlık gibi bazı sorumluluk ve görevler, kadınların üzerinden kaldırılmıştır. Erkeklerde bulunan yetenek ve dayanma gücü tekvini ve fıtridir. Bu yetenekler sadece, erkeklere daha fazla sorumluluk yüklemektedir ve bu yeteneklerinden dolayı Allah’a daha yakın değillerdir veya mükâfatları daha fazla değildir.

(2) Yargılama yapmak için kesin ve sabit bir görüşe sahip olmak gerekmektedir. Duygusallık kadınlardan ayrılmayan bir özelliktir. Bu nedenle sevinç, endişe, ağlama ve gülme gibi duygusal olaylar karşısında erkeklerden daha çabuk etkilenir ve tepki gösterirler. Şu da bir gerçektir ki; yargılama yapmak için gerçekleri görmek lazımdır. Çünkü yargılama yaparken duyguların kontrol edilmesi gereken ağır bir atmosfer oluşmaktadır.

   Ve yine yargılama yolunda, özellikle kısas hükmünün gerçekleşmesinde öyle deliller ve şüpheler sunulmaktadır ki, yargıcın karar vermesini zorlaştırmaktadır. Bu gibi durumlarda, verilen hükmün nedenini ve sonuçlarını kabul ettirebilmesi ve uygulayabilmesi için yargıcın kesin ve sabit bir görüşe sahip olması gerekmektedir.

Diğer bir deyişle kadınların yaratılışı ve tabiatı, muhabbet ve sevgi dolu olduğu için, bazı konularda karar verirken, kesin kararlar veremeyebilirler. Bu nedenle kadınlar yargıçlık gibi bazı konulardan affolunmuşlardır ve bu tehlikeli görev erkeklere verilmiştir. Hatta bu bile, kadınlara verilen değeri gösteren olumlu bir bakış açısıdır.

Bazıları da yukarıda verilen delilleri eleştiriye tabi tutup reddederek, kadınlara yargıç olmayı caiz kılmışlardır.[9] Bu düşünceye sahip olanlar şöyle demektedirler: “Kadınların yargıç olması, onlar için bir vazife ve teklif değildir ve Allah-u Teâlâ da kadınların bu görevler karşısında ki sorumluluklarını bağışlamış ve bu görevi kadınların üzerinden kaldırmıştır. Kadınlardan yargıç olmaları bir vazife ve teklif olarak istememiştir. Hadiste, “Cuma namazı, cemaat namazı ve yargıç olmak kadınların üzerine düşmez.”[10] şeklinde geçmektedir. Bizim bu hadisten, kadınların bu haklara sahip olmadığını ispatlayabilmemiz için hadiste, “kadınlar için” denilmesi gerekmektedir ki böyle denilmemiştir.[11]

 Kadınların zat olarak ve yaratılışları nedeniyle duygusal olmaları, onların akıl ve fikirlerini kontrol edemedikleri manasına gelmemektedir. Kadın da, erkek gibi akıllı ve zeki bir şekilde yargı yapıp kesin kararlar verebilir ve duygularını yenebilir. Tabi kadınların duygularını kontrol edebilmeleri için daha fazla çaba sarf etmeleri gerekmektedir, bu çaba ve uğraş sonucunda erkeklerle aynı konuma gelebilirler ve kadınların yargıç olmasını, reddeden bir delile sahip değiliz ve böyle bir delil yoktur.

Bu söylenen delillere ek olarak, onların (yani kadının yargıç olmayacağını iddia edenlerin) Masum İmam (a.s)’ın hadisinden yararlanarak yargıç olmanın sadece erkeklere has olduğunu ve veliy-i fakihin de yargıç atarken erkek olmasını göz önünde bulundurması gerektiğini ispatlamaları mümkün değildir. Çünkü yukarıdaki hadis Masum İmam’ın yaptığı bir atamayı açıklar şer’i hükmü değil, bu yüzden atama yetkisi olan fakih kendi atamsında bu koşulu riayet etmesi gerekmez.[12]

 Üstad Hadevi bu delilin açıklaması hakkında şöyle demektedir: “Biz geçmiş konularda "Racul" kelimesinden bu şartın (yargıcın erkek olmasının) rivayetlerde yargıç için gerekli olduğunu anladık. Bu vasıf, Masum İmam (a.s) tarafından kendi atamasında dikkate alınmıştır ama bu genel bir kural ve şer’i bir hüküm olarak açıklanmamıştır. Buna göre ve veliy-i fakih’in bu şartı dikkate alması gerekli değildir.

Eğer kadınlar hakkında “yargıçlığı üstlenemezler”, cümlesi geçen nebevi hadis senet bakımından güvenilir olsaydı veya biz, erkek olmanın yargıç olmada şart olduğunu, kadının cemaat imamlığı gibi bazı görevlerde yer almamasından oluşan şer’i bilinçaltı birikimlerinden anlasaydık, bu şartın şeriat hükümlerinden biri olduğunu ve veliy-i fakihinde yargıç atarken erkek olması gerektiğini ispatlayabilirdik.[13]

İcma delili de, bütün müçtehitler tarafından ittifak edildiğini farz etsek dahi, onların zikredilen bir veya birkaç delile isnat etmeleri ihtimali yüzünden hüccet sayılamaz.[14] Sonuç olarak, bazı Şia âlimlerinin de fetva verdiği gibi kadınlar da yargıç olabilirler.



[1] Kâfi, c: 1, s: 67

[2] Daha fazla bilgi için bkz: Hadevi, Tahrani, Mehdi, Kazavet ve Kazi, s: 91–92

[3] İcma; bütün âlimlerin kabul ettiği burhan ve delillerden birisidir.

[4] Cevahir’ul Kelam, c: 40, s: 14; Miftah’ul Keramet, c: 10, s: 9; Camii’us Sıfat, c: 2, s: 680

[5] Nisa Suresi, 1. ayet, bkz: Cüzve-yi Hukuk-u Zen der İslam, Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Maarif-i Kur’an

[6] Nisa Suresi, 34. ayet, “الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ

[7] Kadınların bedeni erkeklerinkinden daha latif ve zariftir. Genel olarak erkeklerin bedeni kadınlara göre daha sert ve dayanıklıdır. Bu nedenle örneğin hastalıklarda kadının bedeni daha çabuk çöker ve zayıflık gösterir, kadının dayanma gücü erkeklerinkinin yarısı kadardır. Kadın çocuk emzirme yeteneğine sahip olduğu için, çocuğa süt verme sorumluluğuna sahiptir ve bu sorumluluk onun gücünün azalmasına sebep olmaktadır.

[8] El-Mizan, c: 14, s: 343

[9] Daha fazla bilgi için bkz: Cevad Amuli, Zen der Ayine-yi Celal ve Cemal, s: 348–354

[10] Men la Yehzeruh’ul Fakih, c: 4, s: 362  

[11] Cevad Amuli, Zen der Ayine-yi Celal ve Cemal, s: 350

[12] Aynı kaynak, s: 353

[13] Kazavet ve Kazi, s: 151

[14] Cevad Amuli, Zen der Ayine-yi Celal ve Cemal, s: 349–353

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar