Gelişmiş Arama
Ziyaret
7603
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Müminlerin emiri (a.s.) ile ilişkin gerçekleşecek olaylar ve zulümler hakkında peygamber’in (s.a.a) verdiği haberlerin rivayi kaynaklar hagileridir?
Soru
Allah Resulü’nün (s.a.a), gelecekte Emirül-müminin’e (s.a) zulmedileceğini bildiren rivayetleri arıyorum. Örneğin, Allah Resulü Emirülmümin (s.a) ile ilişkin üç savaşın da gerçekleşeceğini ön gördüğünü defalarca işitmişiz. Veya Hudeybiye barışı esnasında “Bir gün seninde ismin temize çıkacaktır” şeklinde buyurmuş” vb. Bu haberlerin yer aldığı kitap ve kaynakların adresini verir misiniz?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Hadis ve tarih kitaplarında Peygamber Ekrem (s.a.a), gelecekte (Hz. Ali zamanında) bir takım hadiselerin patlak vereceğini bildirdiği rivayetler mevcuttur. Burada bu rivayetlerin bazılarına işaret edeceğiz:

1. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) Hudeybiye barışı esnasında verdiği haber: Barış antlaşması kararlaştırıldıktan sonra, Ali (a.s) Peygamber (s.a.a)’in dilinden antlaşma metnini yazıyordu. Kureyş’in temsilcisi, antlaşma metninin yukarısına yazılan “Bismillahirrahmanirrahim” cümlesine ve Peygamber (s.a.a)’in isminden sonra “Resulullah” unvanına itiraz etti ve müzakere bu konu etrafında uzadıkça uzadı. Sonunda Allah Resulü, bu antlaşmanın maslahatlarını temel alarak, Ali (a.s)’ye “Resulullah” unvanının silinmesini buyurarak şöyle dedi: “Senin içinde böyle bir gün gelecek ve kaçınılmaz olarak sende böyle bir şeyi kabul edeceksin”.[1] Geleceğe dair bu haber, Sıffin savaşında, hakemiyet olayında Muaviye’nin ısrarı ile Ali (a.s)’nin isminin sonunda yer alan “Emirilmüminin” unvanının silinmesiyle gerçeklik kazandı.[2]

2. Bir rivayette Peygamber (s.a.a), kendi eşi Ümmi Seleme’ye hitap ederek, Ali (a.s)’ye muhalefet eden ve onunla savaşanların isimlerini şöyle tanıtır: “Ey Ümmü Seleme! Allah’a andolsun ki bu Ali benden sonra Kasitin (zalimler), Nakisin (ahdini bozanlar) ve Marikinlerle (dinden çıkanlar) savaşacaktır.”[3]

Başka bir rivayette Peygamber (s.a.a) söz konusu bu isimler hakkında daha fazla açıklamada bulunup, eşi Ümmi Seleme’nin “Muhalif olan bu üç gurup kimlerdir?” sorusuna cevaben şöyle buyururlar: “Nakisin, Aliye Medine’de biat edip Basra’da biatlerini bozanlardır; Kasitin, Şam’da Muaviye ve onun ashabıdır; Marikin ise Nehrevan ashabıdır.”[4]

Ammar Yasir ve Ebu Eyüp Ensari’den de benzeri anlamdaki rivayetlerin nakledildiği bildirilmiştir.[5]

3. Peygamber (s.a.a) özel bir surette ve açıkça, Muaviye’nin hâkimiyeti ve onun Allah Resulü’nün (s.a.a) minberine oturma konusunda uyarıda bulunmuş ve böyle olması durumunda kendi ümmetinden onu öldürmelerini istemiştir.[6]

4. Peygamber Ekrem (s.a.a) savaş ganimetlerini paylaştırırken, yeni Müslüman olan Müşriklere teşvik amacıyla kendilerine düşen sehimlerinden daha fazlasını verdi. Efendimizin bu tutumuna, Haricilerin kurucularından olan “Herkus” itiraz ederek Onu (s.a.a.) adaletsizlikle suçladı. Efendimiz ona cevaben şöyle buyurdular: “Eğer adalet benim yanımda değilse nerdedir?” Efendimizin uyarısı önemli noktadır zira şöyle buyururlar: “Onun, dini işlerde cahilane taassup ve ifratçı takipçileri olacaktır. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklardır.”[7] Efendimizin bu buyrukları Havaricilerde tahakkuk buldu.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklara müracaat ediniz:

1. Meclisi, Muhammed Bakır, “Bihar’ul-Envar”, c. 20

2. Abdül Hüseyin Ahmet, “el-Ğadir”, c. 3

3. Şeyh Tusi, “el-emali

4. “Tarihi Yakubi”, c. 2

5. “Sahihi Buhari”, c. 3

6. “Sahihi Müslim, c. 2

7. İbni Esir, “el-Kamil fi’t-Tarih”, c. 3

8. Ahmedi Miyaneci, Ali, “Mekatib’ur-Rasul”, c. 1



[1] Meclisi, MUHAMMED BAKIR, “Bihar’ul-Envar”, Beyrut: Müseseseyi Vefa, c. 20, s. 334 - 350; Ahmedi Miyaneci, Ali, “Mekatib’ur-Rasul”, c. 1, s. 275 ve 287.

[2] İbni Vazıh Yakubi, AHMET EBİ YAKUP, “Tarihi Yakubi” Necef: “el-Mektebetu’l-Haydariye”, c. 2, s. 179; İbni Esir, Ebul Hasal Ali b. Abdulvahit, “el-Kamil fit tarih”, Beyrut: Daru Sadra, c. 3, s. 32.

[3] İbni Asakir, “Tarihi Dımışk”, Beyrut: c. 42, s. 470; el-Hafız ebul-feda İsmail b. Kesir ed-Dımışki, el-Bidaye ve’n-Nihaye, Daru ihya’ut-turas’il Arabi, c. 7, s. 306; Erbili Ali b. İsa, Keşf’ul ğumme, Tahran: Dar’ul-kutubü’l İslamiye, c. 1, s. 126; Allame Emini, el-Ğadir, Tahran: Dar’ul Kutübu’l-İslamiye, c. 3, s. 188.

[4] Şeyh Tusi, el-Emali, s. 425 ve 464; Tabersi, Ahmet b. Ali, İhticac, Dar’un-Nu’man, c. 1, s. 462; Meani’l ahbar, s. 204.

[5] Tarihi Dımışk”, c. 42, s. 472.

[6] Tarihi Dımışk, c. 59, s. 157.

[7] El-Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b. İslmail, Sahihi Buhari, Beyrut: Dar’ul Marife, c. 3, s. 1321; el-Kuşeyri Nişaburi, Müslim b. Haccac, Sahihi Müslim, Beyrut: “Dar’ul Kitab el-Arabi, c. 2, s. 774.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar