Gelişmiş Arama
Ziyaret
20365
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Tur dağının İsrail oğullarının başı üzerine kaldırılmasından ne kast edilmektedir?
Soru
Bakara Suresinin 63. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve “Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” demiştik.” Bu ayet esasınca Tur dağının kaldırılması İsrail oğullarından söz alındıktan sonradır. Bu ayetin bilimsel gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu açıklamaya gerek yoktur. Eğer Tur dağını kaldırmaktan maksat yaratılışın başında gerçekleşmişse, İsrail oğullarından söz alındıktan sonra bu cümleyi zikretmek Kur’an-ı yazan kişinin hezeyanından başka bir şeye delalet etmez. Bu ayet nasıl açıklanabilir?
Kısa Cevap

Kur’an’ın birkaç ayetinde “وَ رَفَعْنا فَوْقَكُمُ الطُّور” tabiri ve benzerleri İsrail oğulları hakkında beyan edilmiştir. Tefsir kitaplarında yazıldığına göre bu ayetler tarihsel bir gerçeğe işaret etmektedir ve Hz Musa zamanında İsrail oğullarının yüce Allah’ın buyruklarına muhalefet etmesi nedeniyle gerçekleşmiştir. Kadir olan yüce Allah Tur dağının bir bölümünü İsrail oğullarının başı üzerine getirmiştir. Milyonlarca yıldız, galaksi ve gök cisimleri kümelerini yaratan ve gökte belirli aralıklarla onların hareket etmesini sağlayan ilahi sonsuz kudret göz önünde bulundurulduğunda, Kur’an’da gerçekleştiği bildirilen böyle bir olayın imkânı ve vuku bulmuş olmasının akıl ve bilim açısından muhal olmadığı ve şaşkınlık taşımadığı belirtilmelidir. 

Ayrıntılı Cevap

Bakara Suresinin 63. ayetinde İsrail oğulları ile ilgili iki noktaya işaret edilmiştir:

1. İsrail oğullarından söz almak: Bazı maddeleri Kur’an-ı Mecit[1] ve Tevrat’ta beyan edilen bu söz şundan ibarettir: Rabbin birliği, tüm ilahi peygamberlere iman etmek, anneye, babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilik etmek, Allah yolunda sadaka vermek ve infak etmek, güzel söz söylemek, namaz kılmak, zekat vermek, kan akıtmaktan sakınmak ve … Maide suresi 12. ayetinde bu anlaşmaya sadık kaldıkları takdirde kendilerinin cennet ehli olacağına dair güvence verilmiştir.

2. Tur dağının İsrail oğulları başı üzerine kaldırılması: Tefsir kitaplarında belirtildiğine göre, Tur dağının İsrail oğullarının başı üzerine kaldırılması gerçek bir olay olup Hz Musa zamanında gerçekleşmiştir. Bu, yaratılışın başında gerçekleşmiş bir olay değildir. Kur’an-ı bazı ayetlerinde “وَ رَفَعْنا فَوْقَكُمُ الطُّور” tabiri ve benzerleri ile İsrail oğulları hakkında bu nokta ve hakikate işaret edildiği belirtilmelidir.[2] Tabersi, İbn. Zeyd’in sözünden şöyle nakletmektedir: Musa Tur dağından dönünce ve kendiyle Tevrat’ı getirince, kendi kavmine dinsel buyruklar ve helal ile haramı içeren bir semavi kitap getirdiğini ilan etti. Yüce Allah bu kitabı sizin hayat progmanız karar kılmıştır, onu alın ve hükümleri ile amel edin diye ilanda bulundu. Yahudiler zor yükümlülükler getirdiği bahanesi ile itaatsizlik ve inatçılığa başvurdular. Yüce Allah da melekleri Tur dağının bir bölümünü onların başının üzerine kaldırması için memur kıldı. Bu esnada Musa (a.s) şöyle dedi: Eğer söz verir, Allah’ın buyrukları ile amel eder ve itaatsizlik ve inatçılıktan el çekip tövbe ederseniz bu azap sizin üzerinizden kaldırılacaktır. Aksi takdirde hepiniz helak olacaksınız. Onlar teslim oldular ve Tevrat’ı kabul ettiler ve Allah için secdeye gittiler. Oysaki onlar her an dağın başları üzerine düşmesini bekliyordular, ama tövbenin bereketi ile en sonda bu ilahi azap kendilerinden uzaklaştırıldı.[3]  Bundan dolayı yukarıdaki ayet tarihte gerçekleşmiş olan Peygamberlerin buyruk ve sözlerine karşı itaatsizlik ve inatçılık sergileyenleri cezalandırmak babında yüce Allah’ın azamet ve kudretini göstermektedir. Milyonlarca yıldız, galaksi ve gök cisim kümelerini yaratan ve belirli aralıklarla ve çok hızlı bir şekilde onlara hareket etme kabiliyetini veren ilahi sonsuz kudret göz önünde bulundurulduğunda Kur’an’da bildirilen böyle bir şeyin imkânı ve gerçekliği akıl ve bilim açısından muhal değildir ve bunda hayret edilecek bir şey de bulunmamaktadır. Evet, normal bir bakış açısıyla bu olağanüstü bir olay olabilir, ama bu hadisenin de peygamberlerin diğer mucizeleri gibi (Hz İsa tarafından ölülerin diriltilmesi, Hz Salih (a.s) tarafından devenin dağın arasından çıkartılması) olağanüstü sayıldığını, ama Allah’ın izniyle herkesin önünde vuku bulduğunu ve gerçekleştiğini belirtmemiz gerekir. Burada şu noktanın belirtilmesi zorunludur: Tur dağının İsrail oğulları başı üzerine kaldırılmasının niteliğini betimleme bağlamında bir grup müfessir Allah’ın emri ile dağın yerinden söküldüğünü ve bir gölgelik gibi onların başı üzerinde durduğuna inanmaktadır.[4] Bu görüş şu ayetten iktibas edilmiştir: “Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara:) “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız” demiştik.”[5] Elbette bu hadisenin detayları hakkında başka ihtimaller de dile getirilmiştir; örneğin dağda şiddetli bir depremin olduğu, dağın büyük bir sarsıntı geçirdiği, dağın eteklerinde olan fertlerin onun yüksek kısımlarının gölgesini başlarının üzerinde gördükleri, her an onun kendi başları üzerine düşeceğini sanmaları, ama depremin ilahi lütuf sayesinde dindiği ve dağın kendi yerine oturduğu söylenmiştir.[6] Veya şu ihtimal de mevcuttur: Allah’ın emriyle dağın büyük bir parçası şiddetli bir deprem ve sarsıntıyla yerinden sökülmüş ve onların başı üzerinden geçmiş ve onlar bir anlığına onu kendi başları üzerinde görmüş ve onun kendi üzerlerine düşeceğini sanmışlardır.[7] Göründüğü kadarıyla dile getirilen bazı betimleme ve açıklamalar kendi muhataplarına bu ilahi mucizenin o kadar da hayret edilecek ve olağan üstü bir şey olmadığı ve insan aklının ölçülerince uyuştuğunu söyleme hedefini gütmektedir. Biz akli olarak muhal olmayan her konunun hiçbir açıklamaya gerek duymaksızın yüce Allah’ın kudret alanına gireceğini ve bir mucizenin detaylarını betimlemede sadece şer’i deliller veya akli kesin kriterlerden yararlanması gerektiğine inanıyoruz.

 


[1] Maide Suresi, 12. ayet.

[2] Bakara Suresi, 63, Nisa Suresi, 154, A’raf Suresi 171. ayet.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c: 1, s: 294, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, 1374 h.ş.

[4] Tabersi, Fazl bin Hasan, Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c: 4, s: 764, (A’raf suresi 171. ayetin bölümünde), İntişaratı Nasır Hosro, Tahran, 1372 h.ş.

[5] A’raf Suresi, 171. ayet.

[6] Reşit Rıza, Tefsiri El- Minar, konu olan ayetin bahsinde, Tefsiri Numune’den iktibas, c: 1, s: 294.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c: 1, s: 294, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, 1374 h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar