Gelişmiş Arama
Ziyaret
7938
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
‘Gerçekten de sana ağır bir söz vahyedeceğiz.’ (Müzemmil/5) ayetindeki ‘Ağır Söz’den maksat nedir?
Soru
‘Gerçekten de sana ağır bir söz vahyedeceğiz.’ (Müzemmil/5) ayetindeki ‘Ağır Söz’den maksat nedir?
Kısa Cevap

Gerçekten de sana ağır bir söz vahyedeceğiz.’ ayetindeki ‘Ağır Söz’den maksat Kur’an-ı Kerim’dir. Müfessirler ‘Ağır Söz’ü değişik boyutlardan çeşitli şekillerde tefsir etmişlerse de anlaşılan o ki onun Kur’an-ı Kerim olduğunda şüphe yoktur. ‘Ağır Söz’ün çeşitli yönleri vardır. Ağır olmak içerik yönündendir; ağır olmak kalplerin ve gönüllerin tahammül etmesidir; ağır olmak tebliğ ve davet yolunun zorluğundandır; ağır olmak plan yapma, icra etme... yönündendir.    

Ayrıntılı Cevap

Sıkl (ağırlık), cisimin belli bir haldir. Özelliğide onu taşımanın ve bir yerden bir yere götürmenin zor olmasıdır. Bu kelime çoğu zaman cisimlerin dışında, mesela manevi konular için de kullanılır. Örneğin, ‘Ders bugün ağır idi.’ denildiğinde öğrencilerin onu anlaması güç ve zordu manasına gelmektedir. Veya ‘Tümü bilimsel teori olan bugünkü konuşma avama ağır geldi.’ Böyle ifadelerde ağır kelimesi cisim olmayan şeylerde kullanılmıştır. Anlaşılması güç olan veya ulaşılması zor hakikatleri içeren yahut emirlerinin itaat edilmesi ve yerine devamlı getirilmesi zor olan manevi konularda da kullanılır. İlahi kelam olan Kur’an-ı Kerim her iki itibarla (mananın derki ve maarifi gerçekleştirmek açılardan) ağırdır. Manasının derkinin ağır olmasının nedeni Allah Resulünün (s.a.a) Allah Teala’dan aldığı ilahi kelam olmasından dolayıdır. Bu sözleri, bütün sebeplerden ümidini kesmiş ve yalnızca bütün sebeplerin sebebi Subhan olan Allah’a gönül bağlamış pak nefislerden başka kimse derkedemez. O ilahi kelamdır, zahiri ve batını, tenzili ve tevili, her şeyin açıklayıcısı olan aziz bir kitaptır. Onun ağırlığı Resulullah’ın (s.a.a) durumundan tamamen belli oluyordu. Vahiy geldiğinde kendisinin nasıl bir duruma geldiğini herkes görüyordu.

Hakikatlerini yani tevhidi, itikadi ve ahlaki öğretilerini uygulama yönüne gelince, bu o kadar ağır ki, Kur’an’ın kendisi bu konuda şöyle buyuruyor: Bu Kur'an'ı, bir dağa indirseydik elbette ki onun, Allah korkusundan baş eğip, paramparça olduğunu görürdün’[1]

Kur’an-ı Kerim, sadece o iki yönle ağır değil, aynı zamanda toplumda uygulanması, halkı hanif dinin emirlerini yerine getirmeye davet etmesi ve bu hanif dini diğer dinlere üstün etmesi itibarıylada ağırdır. Ağır olmasının kanıtı, Peygamberimizin (s.a.a) Allah yolunda katlandığı onca musibet ve zorluklar, Allah için çektiği onca eziyetlerdir. Kur’an, Peygamberimizin (s.a.a) müşrikler, kafirler ve münafıklardan çektiği eziyet ve alayların sadece bir kısmını anlatmıştır. Dolayısıyla Gerçekten de sana ağır bir söz vahyedeceğiz.’ ayetindeki ‘Ağır Söz’den maksat Kur’an-ı Kerim’dir.

Buna göre müfessirler ‘Ağır Söz’ü değişik boyutlardan çeşitli şekillerde tefsir etmişlerse de anlaşılan o ki onun Kur’an-ı Kerim olduğunda şüphe yoktur. Bu ‘Ağır Söz’ün çeşitli yönleri vardır. Ağır olmak içerik yönündendir; ağır olmak kalplerin ve gönüllerin tahammül etmesidir; ağır olmak tebliğ ve davet yolunun zorluğundandır; ağır olmak plan yapma, icra etme... yönündendir.[2]



[1] -Haşr/21

[2] -Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Musevi Hemedani, Seyyid Muhammed Bakır’ın Farsça çevirisi), c.20, s.97, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 5. Baskı, HŞ.1374; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.25, s.169-170, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1374.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur’an, beşeriyetin bütün sorunlarını halletmiş midir?
    6677 Yeni Kelam İlmi 2011/04/28
    Biz Müslümanlar Kur’an’ın, beşeriyetin her türlü sorununu halledebilen kapsamlı bir kitap olduğuna inanıyoruz. Ama bu sözün manası ‘bütün meseleleri hatta fizik, kimya vs. meseleleri de Kur’an halleder’ demek değildir.Kur’an-ı Kerim bütün insanların hidayet kitabıdır ve bundan da başka bir işi yoktur. Doğal olarak yalnızca bu ...
  • “Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
    7525 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır. Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha ...
  • İnsanların cennet ve cehennemde yaşları ne kadar olacaktır?
    8702 Tefsir 2012/02/22
    İnsanların yaşlarına göre bedende görülen değişiklikler bu dünyaya ait olan konulardandır. Ama ahirette özellikle cennette böyle şeyler söz konusu değildir. Yani öteki dünyada çocuk, orta yaş, yaşlı olmak diye bir şey yoktur. Hatta ahiretin maddi olduğuna inansak bile bugün bizim düşündüğümüz şekliyle yaş meselesi cennetlikler için olmayacaktır. ...
  • Bir kimse, Allah rızası için bir iş yapmaya niyet eder ve niyet ettiği işi yerine getirir getirmez halis niyeti aradan giderse, acaba böyleli bir amelin Allah nezdinde sevabı var mıdır?
    12346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    İslam kültüründe amellerin kabul edilmesi için, amelin iyi olmasının (hüsnü fiili) yanında, halisane bir niyetin de (hüsnü faili) olması şart koşulmuştur. Buna izafeten, yalnızca amellerin halisane yapılması yeterli değildir. Amellerin kabulünün bir diğer şartı da, niyetteki ihlâsın devamlılığıdır. Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: “Kim kendisiyle birlikte bir iyilik getirirse, ona on ...
  • Kuran’ı Kerim’e göre yöneticiler ve işverenlerin topluma karşı ne görevleri vardır?
    3680 رفتار اجتماعی در حکومت اسلامی 2020/01/20
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5990 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • Filistin İsrail’in asıl yeri değil midir?
    11838 tarihi Yerler 2012/08/21
    Yahudiler ve Siyonistler Filistin’in ilk sakinleri değildi. Bilakis onlar bu bölgeye gelmeden uzun bir zaman önce Filistin’de kalanlar vardı. M.Ö. 3500 yılında Sami kavimleri Hicazın merkezinden Filistin gibi bölgelere göç etmiş idi. Kenan Arapları gibi kavimler de Filistin’i kendilerine yurt edinmiş idi. Filistin’i yurt edinen ilk sakinler ...
  • Ehl-i Sünnet ve Şia arasında, Hz. Mehdi (a.f.) hakkında farklılık var mıdır?
    27387 Eski Kelam İlmi 2009/05/17
    Mehdilik inancı ve Hz. Mehdi (a.f.)’nin zuhur edeceği düşüncesi, İslamî inançlardan biri olarak kabul edilir. Bu inancın Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in müjdelemesi sonucu bütün İslamî fırkalar ve mezhepler arasında önemli bir yeri vardır. Ehl-i sünnete göre bu inanç temel inançlar arasında yer almamasına rağmen ama bunun temeli sağlam inançlarda olduğunda da ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8198 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Cansız varlıklar ve bitkiler Allah’ı nasıl tespih ederler?
    11213 بندگی و تسبیح 2012/07/24
    İnsanların âlemdeki varlıklara yönelik ilmi çok az ve naçizdir. Varlıkların yüce Allah’ı nasıl tespih ettikleri meselesi de henüz beşerin niteliğini kavramadığı konulardan biridir. Değişik ayet ve rivayetlerde varlığın tüm cüzlerinin yüce Allah’ı tespih ettiği beyan edilmiştir. Varlığın cüzlerinin tespih şekli hakkında müfessirler arasında iki görüş vardır:

En Çok Okunanlar