Gelişmiş Arama
Ziyaret
8806
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Soru
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Kısa Cevap

Allahu teala kuranı kerimde ve masumler (a.s.) kendi değerli sözlerinde mümin ve dindar olan bir kimsenin hususiyetlerini ve imanlı olan şahısların özelliklerini beyan etmişlerdir. Allah Teala tarafından farz kılınmış vacipleri[1] yerine getirmek ve haram kılınmış[2] haramlardan sakınmasi mümin olan bir kimsenin en bariz sıfatları olması gerekir.

Rivayetlerde bunların haricinde de mümin olan bir kimse için bir çok vasıf beyan edilmektedir. Bilindiği gibi imanın derecesi islam derecesinden üstündür. Dolayısıyla mümin müslümandan daha üstündür. Yani islama giriş için "lailahe illallah" şeklinde olan tevhit kelimesini dile getirmek yeterlidir. Ama imanın derecesine varmak için oldukça uzun bir yol insanın önünde var olmaktadır. Allah teala kuranı kerimde çok çekici bir tabirle zahiren iman getirmiş kimselrinin diliyle şöyle buyormaktadır: " Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat müslüman olduk (boyun eğdik)” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendirr".[3] Evet! İman bütün alanlarda Allaha ve peygamberine itaat etmekle aşikar oluveriyor. Bu noktayı dikkate alarak aşağıdaki rivayete dikkat edin. Şöyle buyuruyor: "bir gün imam hz. Ali (a.s.) mümin kimsenin sıfatları hakkında pegamberden (s.a.a.) soru soruyor; peygamber (s.a.a.) hz Alinin cavabında mümin olan bir kimse için yüz üç sıfat saydı. Burada konunun uzamaması için bu sıfatlardan bir kısmını zikir ediyoruz: "mümün bir kimse hlim ve sabırlı, güzel sözlü ve geniş kalplıdır. Cahile öğrenmesi için yardımcı oluyor. Onunla alakalı ve onu ilgilendirmeyen işe burnunu sokmiyor. Hiç kimsenin giybetini yapmiyor. Şüpheli şeylere karşı ihtiyatlı davarniyor. Çok bağışlayandır. Baldan daha tatlı ve dağdan daha ağırdır. Kimsenin sırını kimsye açmıyor. Çok ibadet edendir. İnsanların amanetlerine karşı çok güvenilir kişidir. Yalan söylemez ve namusludur. Verdiği sözleri yerinie getiriyor. Yüce ve değerli olan şeylerin peşine düşüyor. Tüketimi az ibadeti çoktur. Batıl olan şeyleri arkadaşından kabul etimiyor ve düşmanından olsa bile hakkı kabul ediyor. Kazancında (bırakın haramı bir kenara) şüphli olan şeylerden bile sakınıyor. Birisiyle düşman olursa onun bu düşmanlığı onu insaf dairesinden çıkarmıyor. Birisini sevdiğinde onun bu sevgisi onu günaha sürüklemiyor. Sılayı rahmi kesmiyor, (anne, baba ve akarabadan irtibatını kesmiyor, onlara hususen ana ve babaya karşı saygılıdır). Yetimlere karşı şafkatlıdır".[4]  

Sayılan bu sıfatlar ve rivayetlerimizde bir müminin ne gibi sıfatlarla vasıflanması gerkir bağlamında zikir edilen diğer benzer sıfatlarla vasıflanan bir kimse Allahtan yardım dileyerek örnek olabilecek ve dinin kabul görmüş olduğu bir insana dönüşebiliyor.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için "nehcü'l-balga"da muttakinlerin hutbesiyle meşhur olan hutbeye müracaat edebilirsiniz. Bu hutbede müminlerin emiri hz Ali (a.s.) muttaki olan kimselerin vaseflarını beyan ediyor. hz. Ali bu açıklamayı Humam diye bilinen bir şasın hz Aliden muttakin kimselerin vasıfları nelerdir, o sıfatları açıklarmısınız isteği üzerine yapılmıştır. "biharu'l-envar" c. 68, s. 384; şeyhi saduk'un "el-hisal" c. 2, s. 571 ve "sıfatu'ş-şia" s. 6, adlı iki kitabına müracaat edin.    


[1] Allahın resülü hz Muhammed (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "İnsanların en takvalıları olabilmesi için Allahı farz kıldığı vaciplere amel et" KULEYNİ, ebu Cafer Muhammed b. Yakub, "usuli kafi", baskı 1, Tahran: el-mektebetu'l-islamiye, 1388 h.k., c. 2, s. 82; hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: "farz ve vacip olan ameller kadar değerli olan hiçbir ibadet yoktur", Subhi SALİH, "nehcu'l-balaga" hikmet: 113.

[2] Hz. Ali (a.s.) şöyle buurmuş: "günahı bırakmak için nefsinizle savaşmak için kollarınızı sıvayınız. Nefsinizi öldürerek ibadetlerin yerine getirmek sizin kolay gelsin". AMADİ, Abdulvahit b. Muhammed temimi, "guraru'l-hikem" s. 129. Hikmet: 6410. İmam Bakır da (a.s.) şöyle buyuriyor: "Allah katında middesini ve namusunu haramdan korumak kadar değerli hiçbir bir ibadet türü yoktur". "usul-i kafi" c. 2, s. 79.

[3] Hücerat, 14.

[4] MECLİSİ, Muahammed Bakır, "biharu'l-envar", Beyrut: intişarat-i vefa, c. 64, s. 310.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8750 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Sebr ve taksim burhanı ne şekildedir ve nasıl uygulanır?
    13092 İslam Felsefesi 2012/03/11
    Sebr ve taksim burhanı, çeşitli ilimlerde olduğu gibi usul-u fıkh’ta da kullanılan ve birçok yerde hüccet olan bir burhandır. Ancak ona her zaman güvenilmez; zira mantık kitaplarında gelen dört şekil ispat metotlarından yoksundur. Bu konuda önce bu burhandaki sözcüklerin açıklamasını yapacağız: Sebr, denemek, taksim ise ...
  • Bankadan alınan kredi, bankayla yapılan anlaşmanın dışında bir yerde kullanılırsa hükmü nedir?
    5672 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İslam inkılabı rehberi Hz. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre alınan para borç mahiyetinde olursa her türlü harcama doğrudur ve o para borcu alanın malı olduğu için onu, belli bir yerde harcama şartı koşulsa bile o bunu istediği yerde harcayabilir. Ancak teklifi hükümolarak o şarta amel etmesi farzdır ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    11800 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    10265 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Takva ile Vera (nefsine hâkim olma) arasında ne fark var?
    3654 Hadis 2020/01/20
  • Hz Zehra (s.a) hangi yılda dünyaya gelmiştir?
    8980 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Eski zamanlarda imkanların az olması ve dakik zabıt tutma ve kaynakları dikkatli saklamaya özen göstermeme vb … tarihi olay ve vakıalarda ve büyük şahsiyetlerin doğum, ölüm ve şahadet tarihleri hakkında görüş farklılıklarının bulunması olağan ve doğaldır. Bu nedenle tarih ve hadis kitaplarında Hz Zehra’nın (s.a) doğum tarihi ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Farz veya müstehap oruç tutarken dalgınlıkla yemek ve içmek orucu batıl eder mi?
    7133 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Oruçlu kimse bilerek bir şeyi yer ve içerse orucu batıl olur.[1] Bu meselede farz ve müstehap oruç arasında fark yoktur. Ama bilmeden ve dalgınlığına gelerek bir şey yer ve içerse orucu batıl olmaz.[2] ...
  • İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
    10480 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/09
    Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ...

En Çok Okunanlar