Gelişmiş Arama
Ziyaret
8942
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Soru
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Kısa Cevap

Allahu teala kuranı kerimde ve masumler (a.s.) kendi değerli sözlerinde mümin ve dindar olan bir kimsenin hususiyetlerini ve imanlı olan şahısların özelliklerini beyan etmişlerdir. Allah Teala tarafından farz kılınmış vacipleri[1] yerine getirmek ve haram kılınmış[2] haramlardan sakınmasi mümin olan bir kimsenin en bariz sıfatları olması gerekir.

Rivayetlerde bunların haricinde de mümin olan bir kimse için bir çok vasıf beyan edilmektedir. Bilindiği gibi imanın derecesi islam derecesinden üstündür. Dolayısıyla mümin müslümandan daha üstündür. Yani islama giriş için "lailahe illallah" şeklinde olan tevhit kelimesini dile getirmek yeterlidir. Ama imanın derecesine varmak için oldukça uzun bir yol insanın önünde var olmaktadır. Allah teala kuranı kerimde çok çekici bir tabirle zahiren iman getirmiş kimselrinin diliyle şöyle buyormaktadır: " Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat müslüman olduk (boyun eğdik)” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendirr".[3] Evet! İman bütün alanlarda Allaha ve peygamberine itaat etmekle aşikar oluveriyor. Bu noktayı dikkate alarak aşağıdaki rivayete dikkat edin. Şöyle buyuruyor: "bir gün imam hz. Ali (a.s.) mümin kimsenin sıfatları hakkında pegamberden (s.a.a.) soru soruyor; peygamber (s.a.a.) hz Alinin cavabında mümin olan bir kimse için yüz üç sıfat saydı. Burada konunun uzamaması için bu sıfatlardan bir kısmını zikir ediyoruz: "mümün bir kimse hlim ve sabırlı, güzel sözlü ve geniş kalplıdır. Cahile öğrenmesi için yardımcı oluyor. Onunla alakalı ve onu ilgilendirmeyen işe burnunu sokmiyor. Hiç kimsenin giybetini yapmiyor. Şüpheli şeylere karşı ihtiyatlı davarniyor. Çok bağışlayandır. Baldan daha tatlı ve dağdan daha ağırdır. Kimsenin sırını kimsye açmıyor. Çok ibadet edendir. İnsanların amanetlerine karşı çok güvenilir kişidir. Yalan söylemez ve namusludur. Verdiği sözleri yerinie getiriyor. Yüce ve değerli olan şeylerin peşine düşüyor. Tüketimi az ibadeti çoktur. Batıl olan şeyleri arkadaşından kabul etimiyor ve düşmanından olsa bile hakkı kabul ediyor. Kazancında (bırakın haramı bir kenara) şüphli olan şeylerden bile sakınıyor. Birisiyle düşman olursa onun bu düşmanlığı onu insaf dairesinden çıkarmıyor. Birisini sevdiğinde onun bu sevgisi onu günaha sürüklemiyor. Sılayı rahmi kesmiyor, (anne, baba ve akarabadan irtibatını kesmiyor, onlara hususen ana ve babaya karşı saygılıdır). Yetimlere karşı şafkatlıdır".[4]  

Sayılan bu sıfatlar ve rivayetlerimizde bir müminin ne gibi sıfatlarla vasıflanması gerkir bağlamında zikir edilen diğer benzer sıfatlarla vasıflanan bir kimse Allahtan yardım dileyerek örnek olabilecek ve dinin kabul görmüş olduğu bir insana dönüşebiliyor.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için "nehcü'l-balga"da muttakinlerin hutbesiyle meşhur olan hutbeye müracaat edebilirsiniz. Bu hutbede müminlerin emiri hz Ali (a.s.) muttaki olan kimselerin vaseflarını beyan ediyor. hz. Ali bu açıklamayı Humam diye bilinen bir şasın hz Aliden muttakin kimselerin vasıfları nelerdir, o sıfatları açıklarmısınız isteği üzerine yapılmıştır. "biharu'l-envar" c. 68, s. 384; şeyhi saduk'un "el-hisal" c. 2, s. 571 ve "sıfatu'ş-şia" s. 6, adlı iki kitabına müracaat edin.    


[1] Allahın resülü hz Muhammed (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "İnsanların en takvalıları olabilmesi için Allahı farz kıldığı vaciplere amel et" KULEYNİ, ebu Cafer Muhammed b. Yakub, "usuli kafi", baskı 1, Tahran: el-mektebetu'l-islamiye, 1388 h.k., c. 2, s. 82; hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: "farz ve vacip olan ameller kadar değerli olan hiçbir ibadet yoktur", Subhi SALİH, "nehcu'l-balaga" hikmet: 113.

[2] Hz. Ali (a.s.) şöyle buurmuş: "günahı bırakmak için nefsinizle savaşmak için kollarınızı sıvayınız. Nefsinizi öldürerek ibadetlerin yerine getirmek sizin kolay gelsin". AMADİ, Abdulvahit b. Muhammed temimi, "guraru'l-hikem" s. 129. Hikmet: 6410. İmam Bakır da (a.s.) şöyle buyuriyor: "Allah katında middesini ve namusunu haramdan korumak kadar değerli hiçbir bir ibadet türü yoktur". "usul-i kafi" c. 2, s. 79.

[3] Hücerat, 14.

[4] MECLİSİ, Muahammed Bakır, "biharu'l-envar", Beyrut: intişarat-i vefa, c. 64, s. 310.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar