Gelişmiş Arama
Ziyaret
22436
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Soru
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de bu konuda açık bir şey yoktur. Tarihi kaynaklarda ise Hz. Adem’in (a.s) bundan altı ya da yedi bin yıl önce yaratıldığı söylenmektedir. Fakat bilim insanları, insan ömrünün milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Yani Hz. Adem’den önce de binlerce insan nesli gelmiş ve soyu tükenmiş olabilir. Böyle bir inanç Kur’an-ı Kerim ve rivayetlerle de uyuşmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

İnsan türünün yeryüzünde yaratılışından bu yana kaç yıl geçtiği konusu hakkında Kur’an’da açık bir şey yoktur. Allame Tabatabai, el-Mizan’da şöyle diyor:

 

‘Yahudi tarihinde, insan türü yeryüzünde yaratıldığı günden bu yana yedi bin yıldan çok geçtiği yazılıdır. Bu tarih akla da yatkındır. Çünkü her yüz yıl, iki kişiyi türeme yoluyla bin kişi yapar… Bu hesabı yedi bin yıla vurduğumuzda yani yetmiş asır bu şekilde devam edersek insan nüfusu iki buçuk milyra ulaşır. Bu sayı günümüzdeki insan sayısı kadardır. Uluslararası istatistiklikler de bunu göstermektedir.

 

Tarihin bu söylediğini akılda kabul etmektedir. Ama jeologlar, insanın geçmişinin milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Buna delil olarak insan fosillerini ve eski insanların taşlaşmış iskeletlerini gösteriyorlar. Bilimsel hesaplara göre yapılan tahminler onların her birinin ömrünün beş yüz binden fazla olduğunu göstermektedir.

 

Bu onların görüşüdür. Ancak delilleri ikna edici değildir; zira bu fosillerin günümüzdeki insanların atalarına ait olduğunu ispat edememektedirler. Yine bu taşlaşmış iskeletlerin yeryüzünde yaşayan çeşitli dönemlere ait insanlara ait olduğu ihtimalini de reddetmemektedir. Çünkü böyle bir şeyde mümkündür ve bizim dönemimizdeki insanlar, söz konusu fosillerin dönemine bağlanmayabilir. Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce yeryüzünde başka insanlar yaşamış ve soyları tükenmiş olabilir. Belki de bu yaratılma ve tükenme günümüzdeki nesle gelinceye kadar tekrar edilmiştir.’[1]

 

Bunlar, Hz. Adem (a.s)’ın yaratılış zamanını yeni beşer neslinin ortaya çıkış dönemine ait olduğu, Ondan (a.s) ve şimdiki nesilden önce yeryüzünde başka Ademler, alemler ve başka insan nesillerinin yaşayıp yok olabileceği görüşünü takviye etmektedir. Jeologların bulguları ve keşfedilen fosiller milyonlarca yıl öncesine ait ve on beş bin yıllık ömürlü olan önceki nesillerin insanlarına aittir. Bu iddia Kur’an[2] ve rivayetlerle de[3] uyuşmaktadır.         


[1] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.4, s.222

[2] - O (r.a) şöyle diyor: İnsanın yeryüzünde ortaya çıkışı acaba yeryüzünde şu anda içinde bulunduğumuz devrenin insanlarıyla mı sınırlıdır yoksa çeşitli devreler olmuş ve bizim devremiz o devrelerin sonuncusu mudur, konusu Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ele alınmamıştır. Ancak bazı ayetlerden Hz. Adem (a.s) ve nesli yaratılmadan önce dünyada insanların yaşadığı anlaşılabilir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘Hani Rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti. Demişlerdi ki: Orada bozgunculuk edecek ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?’ Bu ayetten Hz. Adem yaratılmadan önce insaniyetin üzerinden başka bir devrenin geçtiği anlaşılmaktadır. Ehl-i Beyt (a.s)’dan gelen bazı rivayetlerde şimdiki devreden önce bir

ok devrelerin olduğunu ortaya koymuştur. (el-Mizan (Farsça tercüme), c.4, s.223)

[3] - İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Siz, Allah-u Teala’nın sizden başka insanı yaratmadığını zannedebilirsiniz; hayır öyle değil. Aksine binlerce Adem yaratıldı ve sizler onların sonuncususunuz.’ (Tevhid, s.277, h.2); İbn-i Meysem’de Nehcü’l Belağa’ya yazdığı şerhinde bu manada bir hadisi İmam Bakır (a.s)’dan rivayet ediyor. (İbn-i Meysem, Şerh-i Nehcü’l Belağa, c.1, s.173); Saduk’ta aynısını Hisal’da getirmiştir (Hisal, c.2, s.652, h.54). Hisal’da İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Allah-u Azze ve Celle, 12 bin alem yaratmıştır ve o alemlerin her biri yedi gök ve yedi yerden daha büyüktür. Bir alemde olanların aklına, Allah-u Teala’nın başka bir alem yarattığı gelmiyor.’ (Hisal, c.2, s.639, h.14). Aynı kitapta İmam Bakır (a.s)’dan şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: ‘Allah-u Azze ve Celle, bu dünyanın kendisinde onu yarattığı günden itibaren yedi alem yaratmıştır (sonra onları yok etmiştir). Onların hiçbiri Adem’in neslinden değillerdi. Allah-u Teala onların hepsini yer kabuğundan yaratmıştır. Bir nesli başka bir nesilden sonra yaratmış ve her biri için bir alemden sonra başka bir alem yaratmıştır. Sonunda Adem’i yaratmış ve neslini kendisinden çoğaltmıştır. (Hisal, c.2, s.358, h.45). 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden cennetin kilidi namazdır?
    9176 Teorik Ahlak 2012/03/12
    İnsanın yaratılış hedefi Yüce Allah’a kulluk etmek ve O’nu tanımaktır. İnsan ancak Allah’a tapmanın gölgesinde kemale ve ilahi yakınlık makamına erer. Namaz, aşkın yaratıcıya ibadet ve kulluk etmenin en güzel göstergesidir. Beş öğün namaza bağlılık, ruhun erdemliliğine ve gücüne sebep olur, insanı günaha ve çirkin davranışlara bulaşmaktan ...
  • “Sure ne Anlama Geliyor?
    7025 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/02/15
    Lügat kitaplarında birkaç mana sure için beyan etmişler: “yüksek makam”, “hisar / sur”, “şehir etrafında çekilen duvar”.[1] Ragıbi Isfehani sure isminin verilmesinin nedeni hakkında şöyle yazıyor: “kuranı kerim (eskiden bir gelenek olup) şehirler etrafında çekilen hisara benzediği için bu isimle isimlendirilmiş. Duvarın şehri içine ...
  • Utanmanın kökü nedir?
    13987 Teorik Ahlak 2010/09/22
    Utanmak “çekingenlik” anlamındadır. Çekingenlik ise olağanüstü “kendine bakma” ve başkalarıyla karşılaşmaktan korkmaktır. Çekingenlik hayâ ile eşdeğer değildir. Hayâ kendini kontrol etme gücü olup iradî ve değerli bir fiildir. Ayet ve rivayetlerde ondan olumlu bir şekilde söz edilmiştir. Çekingenlik ise tamamıyla gayri tabii, hoş olmayan ve insanın ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55047 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Gayri Müslim kadınlar Müslüman kadınların özelliklerini beyan etmezlerse onlara namahrem olurlar mı?
    14253 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Gayri Müslim kadınların Müslüman kadınlara bakması hakkında hadis kitaplarında İmam Sadık’tan şöyle bir rivayet nakledilmiştir: (Müslüman) Kadının Yahudi ve Hıristiyan kadınlar karşısında hicabını açması uygun değildir; zira kendileri onların bedensel sıfat ve özelliklerini eşlerine bildirmektedirler.[i] Bu ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3506 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Simurg’un çığlığı risalesini kim yazmıştır? İçeriği nedir?
    10553 Teorik İrfan 2012/08/26
    “Simurg’un çığlığı” risalesinin yazarı, Şeyh’i İşrak adıyla tanınan Şababuddin Yahya b. Habeş b. Emirek Ebul-futuh Sohreverdidir. “Safir” her türlü latif ve içeriğinde söz olmayan ve iki dudak arasından çıkan uzun ses ve ahenge denir[i] ve “Simurg (Anka kuşu)” ise kuşların efsanevi kralları ...
  • Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
    6413 بیشتر بدانیم 2015/05/21
    İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir. Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6377 Evlilik Hutbesi 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Kimler masum kavramının örnekleridir?
    9707 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Masumluk nefsanî bir sıfat ve derunî bir güç olup taşıyanı günaha bulaşmanın ötesinde günah işleme düşüncesi ve tasavvurundan alıkoyar. Istılahta ise hata, unutma, sürçme ve günahtan korunma ve mahfuz olma anlamındadır. Genel bir sınıflandırmayla masumiyet iki çeşittir: 1- Tümel korunma ve masumiyet; 2- Güçlü ve zayıf ...

En Çok Okunanlar