Gelişmiş Arama
Ziyaret
23387
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
Soru
İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı olduğu konusunda şüphesi olanlar var. Onlar bu şüpheyi her tarafta yayarak kendi zanlarını topluma telkin etmeye çalışıyorlar. Lütfen toplumu aydınlatmak için bu konuda delile dayalı cevap verin ki bizde onu başkalarına aktarabilelim.
Kısa Cevap

Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam Hüseyin’in (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Ey bacım! Ey Ümmü Kulsüm! Sen ey Zeynep! Sen ey Rukayye ve Fatıma ve Rubab! Sözümü hatırlayın, ben öldüğüm zaman benim için yaka yırtmayın, yüzünüzü tırmalamayın ve uygunsuz sözler söylemeyin.’[1]-[2]

İmamın (a.s) buradaki hitap şekline ve sözünün içeriğine baktığımızda Onun (a.s) üç veya dört yaşındaki kızına böyle hitap etmesi uzak bir ihtimal görünüyor.

Bir başka yerde ise İmam’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Ey Zeynep! Ey Sukeyne! Ey evlatlarım! Benden sonra size kim kalacak? Ey Rukayye! Ey Ümmü Kulsüm! Sizler benim yanımda Allah’ın emanetleriydiniz. Artık benim miad anım yaklaşmıştır.’[3]

İmamın (a.s) bu sözü ve içeriğinden maksat Onun üç yaşındaki kızı Hz. Rukayye olabilir.

İmam Hüseyin’in (a.s) üç veya dört yaşındaki kızı Rugayye’nin söz edildiği en eski kaynak İmaduddin Taberi’nin eseri olan Kamil-u Behayi adlı kitaptır. O bu eserinde şöyle yazıyor: ‘İmam’ın dört yaşında bir kızı vardı ve babasına çok düşkündü. Bir gece rüyasında babasının yanında oturmuş olduğu halde gördü kendisini. Uyandığında ‘Babam nerede? Artık dayanamıyorum.’ dedi. Ondan ‘Rüyanda ne gördün?’ diye sorduklarında dedi ki: Baktım babamın yanında oturmuşum, O da beni yanına aldı.’ Yezid bunu duyunca ‘Babasının başını getirin Ona gösterin’ dedi. Babasının başının getirip üzerinden örtüyü kaldırdılar. Hz. Rugayye babasının başını görünce ah çekip oracıkta öldü.[4]

Ancak alimler birçok karineye dayanarak İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızının olduğunu ispatlamaktalar. İmam Hüseyin’in Kişiliği adlı kitabın yazarı, rical ve tarih alimi olan Ayetullah Maraşi Necefi’den bu konu hakkında sorduğunda şöyle buyurdu: ‘Muteber belgeler bu konuda her ne kadar suskun olsalarda bu, inkar edilemeyecek kadar meşhur bir meseledir.’[5]

Astan-ı Kuds-i Razavi’ye bağlı uluslararası Zair aylık dergisinin 135. sayısında (İsfend/1384) Hz. Rukayye’nin makberesi hakkında aktardığı güzel bir olayı aşağıda özet olarak getiriyoruz: ‘Ayetullah Mirza Haşim Horasani şöyle buyuruyordu: Necef’in büyük alimlerinden Şeyh Muhammed Ali Şami bana şöyle dedi: Yaşı 90 üstünde olan ve soyu Seyyid Murteza’ya ulaşan, anne tarafından dedemiz olan Ağa Seyyid İbrahim Dimeşki’nin yalnızca üç kızı vardı. Birgün büyük kızı Hz. Rukayye’yi rüyasında görüyor. Hz. Rukayye ona ‘Babana söyle şehrin valisine desin ki kabrime su dolmuştur ve tamire ihtiyacı var.’ diye buyuruyor. Kız rüyasını babasına anlatıyor. Babası da bu işin akıbetinden korktuğu için (çünkü iktidar Sünnilerin elindeydi) durumu bildirmiyor. Bu rüya üç gece üstü üste görülüyor. Ama baba önem vermiyor. Dördünce gece kendisi rüyasında Hz. Rukayye’yi ‘Neden valiye kabri tamir etsin diye haber vermiyorsun?’ diye kızdığını görüyor. Bunun üzerine Seyyid ertesi gün valinin yanına giderek rüyaları anlatıyor. Vali de Sünni ve Şianın ileri gelenlerini toplayarak, ertesi gün kilid açmak için herkesin gusül alarak gelmesini ve kilid kimin eliyle açılırsa kabri de onun açıp pak naaşı çıkarması önerisinde bulunuyor. Kilid Seyyid İbrahim’den başkasının eliyle açılmıyor. Evet kabir suyla dolmuştu. Seyyid İbrahim üç gün o pak bedeni dizlerinin üstünde tutuyor ve hüngür hüngür ağlıyordu. Namaz vakitlerinde temiz bir parçanın üzerine koyuyor, sonra tekrar dizlerinin üzerine alıyordu. Tamir üç gün sürdü, bu üç günde Seyyid asla yemek ve su ihtiyacı hissetmedi, hatta uykusu bile gelmiyordu. Tamir bittikten sonra bedeni kabire koydular. Kabir 1323 yılında İran Sadr-ı Azamı Hacı Mirza Ali Asgar Etabek Eminu’l Sultan tarafından onarıldı. 23 Rebiussani 1405 yılında ise Suriye’nin vakıflar bakanı Dr. Muhammed el-Hatib yeni binanın temelini attı. Hicri 1419 ylında bütün süslemeleri tamamlandı. Süs malzemelerinin tümü İran’dan Şam’a götürüldü ve süslemeyi İran’lı sanatkarlar yaptılar.

 



[1] - İbn-i Tavus, Ebulkasım Ebulhasan b. Saaduddin, el-Luhuf Ala Katli’t-Tufuf, s.141, İntişarat-ı Usve, Kum, 1. Baskı, H.K.1414; A’lamu’l Vera, 236.

[2] -Tarihi Açıdan Hz. Rugayye’nin (a.s) Hakkında Araştırma’dan alıntıdır

[3] -Bir grup yazar, Mevsuat-ı Kelimati’l İmami’l Hüseyin (a.s), s.511, İntişarat-ı Dau’l Maruf, Kum, 1. Baskı, H.Ş.1373

[4] -Taberi, Alauddin, Kamil-u Behayi, c.2, s.179 (Hicri 6. yy). Bu kitap, Şeyh İmaduddin el-Hasan b. Ali b. Muhammed Taberi İmami’nin eseridir. O bu eserini Hulagu Han’ın vezir olan Bahauddin’in emriyle yazdı. Galiba onun emriyle yazıldığı için adına Kamil-u Behayi denmiştir. Cevad Muhaddisi, Der Ferhengi Aşura, s.200 (Bu konuyu Şeyh Abbas Kummi’nin Münteha’l Amal adlı eserinden nakletmiştir.) Aynı konu Tarihu’l Fey, s.861’de de gelmiştir. Maali’s-Sıbtayn, c.2, s.127’de de Hz. Rukayye’nin adı geçmiştir.

[5] -Şahsiyyet-i Hüseyin (a.s), s.615.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar