Gelişmiş Arama
Ziyaret
16228
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
Soru
Seyitlik Hz. Zehra (a.s) aracılığıyla imamlara (a.s) ulaşmıştır ve onun kendisi de kadındır. O halde neden seyitlik kadınlar yoluyla geçmemektedir?
Kısa Cevap

Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî olmak sadece baba yoluyla Haşim’e ulaşan kimseye verilen bir sıfattır. Elbette fıkhî hüküm ve eserler baba yoluyla Haşim’e ulaşan evlatlara özgüdür. İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) Peygambere (s.a.a) Hz. Fatıma (a.s) yoluyla ulaştıkları gibi baba yoluyla yani Hz. Ali (a.s) kanalıyla da Haşim’e ulaşmaktadırlar.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî olmak sadece baba yoluyla Haşim’e ulaşan kimseye verilen bir sıfattır.[1] Bunun aydınlığa kavuşması için birkaç rivayete işaret ediyoruz:

1. Hz. İmam Musa b. Cafer (a.s) şöyle buyurdu: Bir gün Harun Reşid’in meclisine gittim. Harun benden bir takım sorular sordu. Sorulardan bir tanesi şuydu: Sizler kendinizi nasıl Peygamberin (s.a.a) evladı ve soyu bilmektesiniz? Çünkü Peygamberin oğlu yoktu ve insanın nesli kızdan değil, erkek çocuk aracılığıyla intikal eder. Ben ona şöyle cevap verdim: Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.”[2] Harun’a ey Harun İsa’nın babası kimdir diye sordum? İsa’nın babası yoktur dedi. O halde nasıl Hz. İbrahim’in (a.s) neslinden sayılmıştır diye soruverdim. O halde bil ki Allah İsa’yı anne kanalından Hz. İbrahim’in nesline katmıştır. Biz de annemizin kanalıyla İslam Peygamberinin nesil ve zürriyetinden sayılmaktayız.[3]

2. Ayyaşi tefsirinde şöyle nakledilmektedir: Bir gün Haccac Yahya b. Muammer’i çağırmak üzere birini yollar. Yahya Haccac’ın yanına gelir. Haccac şöyle der: Duyduğuma göre sen Hasan ve Hüseyin’in Peygamberin evlatları olduğunu zannediyormuş ve bunu Kur’an’dan aktarıyormuşsun. Oysaki ben Kur’an’ı baştan sona okudum, ama bu konuya rastlamadım. Yahya şöyle cevap verir: Sen Enam suresini okumuyor musun? Enam suresinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.” İsa bu ayette İbrahim’in nesil ve zürriyetinden sayılmamış mıdır? Haccac bunun üzerine doğru söylüyorsun, ben bu ayeti okudum der.[4]

3. Ebu Carud şöyle demektedir: İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdu: Ey Eba Carud bunlar Hasan ve Hüseyin (a.s) hakkında sana ne söylüyorlar diye soruverdi. Bize Hasan ve Hüseyin’in (a.s) Peygamberin (s.a.a) evladı olmadığını söylemektedirler diye söyledim. İmam şöyle buyurdu: Siz onlara nasıl delil getirmektesiniz diye sordu. Ben “zürriyetinden Davud ve Süleyman “ ayetini delil olarak getirdiğimi söyledim. İmam onlar sizin bu cevabınız karşısında ne demektedir diye sordu. Ben onların kızın oğlunun evlat olarak adlandırıldığını ama bunun soy evladı olmadığını söylediklerini belirttim. İmam siz onlara ne diyorsunuz diye sordu. Ben de biz onlara Hasan ve Hüseyin’in Peygamberin oğulları olduğunu belirten “oğullarımızı ve oğullarınızı çağıralım”[5] ayetini okuduğumuz söyledim. İmam onlar ne diyorlar diye sordu. Onların Arap dilinde ve Araplar arasında başkalarının oğulları için “oğlum” kelimesinin kullanıldığını belirttiklerini söyledim (mesela senin oğluna bir başkası oğlum şunu getir diye söyleyebilmektedir). İmam, Ey Eba Carud Allah’ın kitabından sana bir ayet okuyacağım diye buyurdu: “Sizlere anneleriniz ve kızlarınız haram kılındı.”[6] Ve devam etti: Sen onlardan Peygamberin Hasan ve Hüseyin’in kızlarını alıp alamayacağını sor. Eğer alabileceğini söylerlerse yalan atmış olacaklardır ve eğer Hasan ve Hüseyin’in kızlarını alamayacağını söylerlerse, bu durumda Hasan ve Hüseyin’in (a.s) Peygamberin (s.a.a) sulbünden oldukları ispatlanmış olacaktır.[7] Bundan dolayı her ne kadar kocası seyit olmasa da Peygamberin (s.a.a) neslinden olan bir kadının tüm evlatları Peygamberin (s.a.a) neslinden sayılacaktır. Ama seyitlik için zikredilmiş olan fıkhî hüküm ve eserler baba tarafından irtibatı olan kimselere özgüdür. Hz. İmam Humeyni bu husustaki bir sorunun yanıtında şöyle buyurmuştur: “Her ne kadar anne tarafından Peygamber-i Ekrem’e müntesip olan kimseler Allah Resulü’nün evlatları sayılsa da, seyitliğin şerî eser ve hükümlerinin uygulanma ölçüsü baba tarafından müntesip olmadır.”[8] İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) Hz. Fatıma (a.s) yoluyla Peygambere (s.a.a) müntesip oldukları gibi, baba yoluyla yani Hz. Ali (a.s) kanalıyla da Haşim’e müntesip olduklarını belirtmek gerekir.  



[1] Bkz: Misbahu’l-Huda Fi Şerhi’l-Urveti’l-Vuska, c. 11, s. 178.

[2] وَ وَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَ یَعْقُوبَ کُلاًّ هَدَیْنَا وَ نُوحًا هَدَیْنَا مِن قَبْلُ وَ مِن ذُرِّیَّتِهِ دَاوُدَ وَ سُلَیْمَنَ وَ أَیُّوبَ وَ یُوسُفَ وَ مُوسىَ‏ وَ هَرُونَ وَ کَذَالِکَ نجَْزِى الْمُحْسِنِینَ()وَ زَکَرِیَّا وَ یحَْیىَ‏ وَ عِیسىَ‏ وَ إِلْیَاسَ کلُ‏ٌّ مِّنَ الصَّالِحِین (Enam, 84-85).

[3] Tefsir-i Safi, c. 1, s. 530, Cevahir, c. 16, s. 95.

[4] Tefsirü’l-Mizan, Arabi, c. 7, s. 261, Bahs-i Rivayi.

[5] فَمَنْ حَاجَّکَ فیهِ مِنْ بَعْدِ ما جاءَکَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعالَوْا نَدْعُ أَبْناءَنا وَ أَبْناءَکُمْ وَ نِساءَنا وَ نِساءَکُمْ وَ أَنْفُسَنا وَ أَنْفُسَکُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللَّهِ عَلَى الْکاذِبینَ (Ali İmran, 61).

[6] حُرِّمَتْ عَلَیْکُمْ أُمَّهَتُکُمْ وَ بَنَاتُکُمْ وَ أَخَوَاتُکُمْ وَ عَمَّاتُکُمْ وَ خَالَاتُکُمْ وَ بَنَاتُ الْأَخِ وَ بَنَاتُ الْأُخْتِ وَ أُمَّهَاتُکُمُ الَّتىِ أَرْضَعْنَکُمْ وَ أَخَوَاتُکُم مِّنَ الرَّضَعَةِ وَ أُمَّهَاتُ نِسَائکُمْ وَ رَبَئبُکُمُ الَّتىِ فىِ حُجُورِکُم مِّن نِّسَائکُمُ الَّتىِ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَإِن لَّمْ تَکُونُواْ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَیْکُمْ وَ حَلَئلُ أَبْنَائکُمُ الَّذِینَ مِنْ أَصْلَابِکُمْ وَ أَن تَجْمَعُواْ بَینْ‏َ الْأُخْتَینْ‏ِ إِلَّا مَا قَدْ سَلَفَ إِنَّ اللَّهَ کاَنَ غَفُورًا رَّحِیمًا (Nisa, 23).

[7] Cevahiru’l-Kelam, c. 16, s. 93, Kitabu’l-Hums, çap-ı İran.

[8] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 2, s. 89, soru. 1009.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar