Gelişmiş Arama
Ziyaret
15695
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
Soru
Seyitlik Hz. Zehra (a.s) aracılığıyla imamlara (a.s) ulaşmıştır ve onun kendisi de kadındır. O halde neden seyitlik kadınlar yoluyla geçmemektedir?
Kısa Cevap

Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî olmak sadece baba yoluyla Haşim’e ulaşan kimseye verilen bir sıfattır. Elbette fıkhî hüküm ve eserler baba yoluyla Haşim’e ulaşan evlatlara özgüdür. İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) Peygambere (s.a.a) Hz. Fatıma (a.s) yoluyla ulaştıkları gibi baba yoluyla yani Hz. Ali (a.s) kanalıyla da Haşim’e ulaşmaktadırlar.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî olmak sadece baba yoluyla Haşim’e ulaşan kimseye verilen bir sıfattır.[1] Bunun aydınlığa kavuşması için birkaç rivayete işaret ediyoruz:

1. Hz. İmam Musa b. Cafer (a.s) şöyle buyurdu: Bir gün Harun Reşid’in meclisine gittim. Harun benden bir takım sorular sordu. Sorulardan bir tanesi şuydu: Sizler kendinizi nasıl Peygamberin (s.a.a) evladı ve soyu bilmektesiniz? Çünkü Peygamberin oğlu yoktu ve insanın nesli kızdan değil, erkek çocuk aracılığıyla intikal eder. Ben ona şöyle cevap verdim: Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.”[2] Harun’a ey Harun İsa’nın babası kimdir diye sordum? İsa’nın babası yoktur dedi. O halde nasıl Hz. İbrahim’in (a.s) neslinden sayılmıştır diye soruverdim. O halde bil ki Allah İsa’yı anne kanalından Hz. İbrahim’in nesline katmıştır. Biz de annemizin kanalıyla İslam Peygamberinin nesil ve zürriyetinden sayılmaktayız.[3]

2. Ayyaşi tefsirinde şöyle nakledilmektedir: Bir gün Haccac Yahya b. Muammer’i çağırmak üzere birini yollar. Yahya Haccac’ın yanına gelir. Haccac şöyle der: Duyduğuma göre sen Hasan ve Hüseyin’in Peygamberin evlatları olduğunu zannediyormuş ve bunu Kur’an’dan aktarıyormuşsun. Oysaki ben Kur’an’ı baştan sona okudum, ama bu konuya rastlamadım. Yahya şöyle cevap verir: Sen Enam suresini okumuyor musun? Enam suresinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.” İsa bu ayette İbrahim’in nesil ve zürriyetinden sayılmamış mıdır? Haccac bunun üzerine doğru söylüyorsun, ben bu ayeti okudum der.[4]

3. Ebu Carud şöyle demektedir: İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdu: Ey Eba Carud bunlar Hasan ve Hüseyin (a.s) hakkında sana ne söylüyorlar diye soruverdi. Bize Hasan ve Hüseyin’in (a.s) Peygamberin (s.a.a) evladı olmadığını söylemektedirler diye söyledim. İmam şöyle buyurdu: Siz onlara nasıl delil getirmektesiniz diye sordu. Ben “zürriyetinden Davud ve Süleyman “ ayetini delil olarak getirdiğimi söyledim. İmam onlar sizin bu cevabınız karşısında ne demektedir diye sordu. Ben onların kızın oğlunun evlat olarak adlandırıldığını ama bunun soy evladı olmadığını söylediklerini belirttim. İmam siz onlara ne diyorsunuz diye sordu. Ben de biz onlara Hasan ve Hüseyin’in Peygamberin oğulları olduğunu belirten “oğullarımızı ve oğullarınızı çağıralım”[5] ayetini okuduğumuz söyledim. İmam onlar ne diyorlar diye sordu. Onların Arap dilinde ve Araplar arasında başkalarının oğulları için “oğlum” kelimesinin kullanıldığını belirttiklerini söyledim (mesela senin oğluna bir başkası oğlum şunu getir diye söyleyebilmektedir). İmam, Ey Eba Carud Allah’ın kitabından sana bir ayet okuyacağım diye buyurdu: “Sizlere anneleriniz ve kızlarınız haram kılındı.”[6] Ve devam etti: Sen onlardan Peygamberin Hasan ve Hüseyin’in kızlarını alıp alamayacağını sor. Eğer alabileceğini söylerlerse yalan atmış olacaklardır ve eğer Hasan ve Hüseyin’in kızlarını alamayacağını söylerlerse, bu durumda Hasan ve Hüseyin’in (a.s) Peygamberin (s.a.a) sulbünden oldukları ispatlanmış olacaktır.[7] Bundan dolayı her ne kadar kocası seyit olmasa da Peygamberin (s.a.a) neslinden olan bir kadının tüm evlatları Peygamberin (s.a.a) neslinden sayılacaktır. Ama seyitlik için zikredilmiş olan fıkhî hüküm ve eserler baba tarafından irtibatı olan kimselere özgüdür. Hz. İmam Humeyni bu husustaki bir sorunun yanıtında şöyle buyurmuştur: “Her ne kadar anne tarafından Peygamber-i Ekrem’e müntesip olan kimseler Allah Resulü’nün evlatları sayılsa da, seyitliğin şerî eser ve hükümlerinin uygulanma ölçüsü baba tarafından müntesip olmadır.”[8] İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) Hz. Fatıma (a.s) yoluyla Peygambere (s.a.a) müntesip oldukları gibi, baba yoluyla yani Hz. Ali (a.s) kanalıyla da Haşim’e müntesip olduklarını belirtmek gerekir.  



[1] Bkz: Misbahu’l-Huda Fi Şerhi’l-Urveti’l-Vuska, c. 11, s. 178.

[2] وَ وَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَ یَعْقُوبَ کُلاًّ هَدَیْنَا وَ نُوحًا هَدَیْنَا مِن قَبْلُ وَ مِن ذُرِّیَّتِهِ دَاوُدَ وَ سُلَیْمَنَ وَ أَیُّوبَ وَ یُوسُفَ وَ مُوسىَ‏ وَ هَرُونَ وَ کَذَالِکَ نجَْزِى الْمُحْسِنِینَ()وَ زَکَرِیَّا وَ یحَْیىَ‏ وَ عِیسىَ‏ وَ إِلْیَاسَ کلُ‏ٌّ مِّنَ الصَّالِحِین (Enam, 84-85).

[3] Tefsir-i Safi, c. 1, s. 530, Cevahir, c. 16, s. 95.

[4] Tefsirü’l-Mizan, Arabi, c. 7, s. 261, Bahs-i Rivayi.

[5] فَمَنْ حَاجَّکَ فیهِ مِنْ بَعْدِ ما جاءَکَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعالَوْا نَدْعُ أَبْناءَنا وَ أَبْناءَکُمْ وَ نِساءَنا وَ نِساءَکُمْ وَ أَنْفُسَنا وَ أَنْفُسَکُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللَّهِ عَلَى الْکاذِبینَ (Ali İmran, 61).

[6] حُرِّمَتْ عَلَیْکُمْ أُمَّهَتُکُمْ وَ بَنَاتُکُمْ وَ أَخَوَاتُکُمْ وَ عَمَّاتُکُمْ وَ خَالَاتُکُمْ وَ بَنَاتُ الْأَخِ وَ بَنَاتُ الْأُخْتِ وَ أُمَّهَاتُکُمُ الَّتىِ أَرْضَعْنَکُمْ وَ أَخَوَاتُکُم مِّنَ الرَّضَعَةِ وَ أُمَّهَاتُ نِسَائکُمْ وَ رَبَئبُکُمُ الَّتىِ فىِ حُجُورِکُم مِّن نِّسَائکُمُ الَّتىِ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَإِن لَّمْ تَکُونُواْ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَیْکُمْ وَ حَلَئلُ أَبْنَائکُمُ الَّذِینَ مِنْ أَصْلَابِکُمْ وَ أَن تَجْمَعُواْ بَینْ‏َ الْأُخْتَینْ‏ِ إِلَّا مَا قَدْ سَلَفَ إِنَّ اللَّهَ کاَنَ غَفُورًا رَّحِیمًا (Nisa, 23).

[7] Cevahiru’l-Kelam, c. 16, s. 93, Kitabu’l-Hums, çap-ı İran.

[8] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 2, s. 89, soru. 1009.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar