Gelişmiş Arama
Ziyaret
10459
Güncellenme Tarihi: 2010/04/19
Soru Özeti
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet etmek için ömrünü tükettiğine ve puta taptığına inanmakta mıdır?
Soru
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet ederek ömrünü geçirdiğine, putlara taptığına, imanının Yahudiler ve Hıristiyanların imanı gibi olduğuna, Hz. Peygamberin (s.a.a) arkasında namaz kılarken boynunda bir put olduğuna ve o puta secde ettiğine inanmakta mıdır? (Kitab-ı Sıratı’l Müstakim, c. 25, s. 155, Ali bin Yunus Nebati Beyazi, çapı kitapanei Hayderiyye, Necef 1389 h.k, c. 3; Kitabı Biharu’l Envar, c. 25, s. 172; el- Keşkul, s. 104, Haydar bin Ali Haydar Hilli Amuli; El- Envaru’l Neğmaniyye, c. 1, s. 53).
Kısa Cevap

Aydınlatıcı bir cevaba ulaşmak için sorunuzu birkaç bölüme ayıracak ve ardında da inceleyeceğiz:

1. Böyle bir hadisin nakledildiği varsayılsa bile bu hadis senet açısından itibar taşır mı?

2. Şiiler esasen bu meseleye inanmakta mıdır?

3. Esasen halifeler putperest miydi?

Bu hadisleri bu şekilde hiçbir muteber Şii kitabında bulamadık! Böyle hadislerin bazı kitaplarda bulunduğu varsayılsa bile Şiilerin halifelere karşı tutumunun ölçü ve kriteri imamların ve özellikle de İmam Ali’nin (a.s) onlar ile olan ilişki tarzıdır ve bu sahih yol ve senetler ile bize ulaşmıştır. Bunun yolu zayıf ve makbul olmayan hadisler ve de olağan ve basbayağı şahısların sözleri değildir; çünkü gerçek Şiiler kendilerini masum imamların takipçi ve bağımlısı bilir. Ehlibeyt’i takip eden gerçek Şiiler, Ehlisünnet halifeleri ve Ebubekir hakkında kendi imamlarının taşıdığı inancı taşırlar ve onlar hakkında imamlarının buyurduğu sözleri söylerler; bu yüzden asla Şiiler halifeleri ve Ebubekir’in küfür ve putperestliğinden söz etmezler aksine onların tümünü Müslüman bilirler. Bizim inancımıza göre şehadeteyni (اشهد أن لا اله الاّ الله و اشهد أنّ محمداً رسول الله) söyleyen herkes Müslüman’dır. Elbette bu, Şiilerin halifelere yönelik bir eleştiri ve itirazlarının olmadığı ve onların tüm iş ve yöntemlerini kabul ettiği anlamında değildir. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için bu sitede 2983 sayılı “Ebubekir ve Ömer’in İslam’ı” başlıklı yanıta müracaat edebilirsiniz. Son olarak şu noktanın hatırlatılması gereksiz değildir: Ali (a.s) dışında – hatta bir göz kırpma müddetince bile müşrik olmamıştır-[1] kalan Ebubekir ve Ömer de dâhil olmak üzere Hz. Peygamberin (s.a.a) tüm sahabeleri bir müddet küfür içinde bulunmuş, puta tapmış[2], ölü eti yemiş ve bir takım çirkin işlere bulaşmışlardır. Neticede yüce Allah İslam peygamberini göndererek onları bu dalalet ve sapıklıktan kurtarmıştır.[3]

 


[1] El- Makrizi, Takiyu’d Din Ahmet bin Ali, İmtau’l Esmai bima li’n Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hafdeti ve’l Meta, El- Nemisi, Muhammed Abdu’l Hamid, c. 1, s. 33, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiye, çapı evvel, 1420/1999: و أما «علي بن أبي طالب بن عبد المطلب بن هاشم القرشي الهاشمي»، فلم يشرك باللَّه قط، و ذلك أن الله تعالى أراد به الخير فجعله في كفالة ابن عمه سيد المرسلين محمد صلّى الله عليه و سلّم.

[2] El- Cezri, İzzu’d Din bin El- Esir ebu’l Hasan Ali bin Muhammed, Usdu’l Gabe fi Marifeti’s Sahabe, c. 2, s. 131, Beyrut, Daru’l Fikir, 1409/1989. و قال ابن إسحاق: إن عليا بعد خديجة، ثم أسلم بعده زيد، ثم أبو بكر؛ أبو محمد عبد الله بن مسلم ابن قتيبة، المعارف، متن، ثروت عكاشة، ص 168، القاهرة، الهيئة المصرية العامة للكتاب، ط الثانية، 1992.ُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّأوّل من اتبع رسول الله- صلّى الله عليه و سلم- و آمن به من أصحابه: عليّ بن أبى طالب- رضى الله عنه- و هو ابن تسع سنين، ثم «زيد بن حارثة»، ثم «أبو بكر بن أبى قحافة»..

[3] Müsnedi Ahmet, c. 4, s. 173, جعفر بن أبي طالب قال له (النجاشی): «أيها الملك كنا قوما أهل جاهلية نعبد الأصنام ، و نأكل الميتة ، و نأتي الفواحش ، و نقطع الأرحام ، و نسيء الجوار ، و يأكل القوي منا الضعيف ، فكنا على ذلك حتى بعث الله إلينا رسولا منا نعرف نسبه ، و صدقه ، و أمانته، و عفافه ، فدعانا إلى الله لتوحيده ، و لنعبده و نخلع ما كنا نعبد نحن و آباؤنا من دونه من الحجارة و الأوثان ، و أمرنا بصدق الحديث ، و أداء الأمانة ، و صلة الرحم ، و حسن الجوار ، و الكف عن المحارم و الدماء ، و نهانا عن الفواحش ، و قول الزور ، و أكل مال اليتيم ، و قذف المحصنة، و أن نعبد الله لا نشرك به شيئا ، و أمرنا بالصلاة و الزكاة و الصيام ».

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar