Gelişmiş Arama
Ziyaret
10722
Güncellenme Tarihi: 2010/04/19
Soru Özeti
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet etmek için ömrünü tükettiğine ve puta taptığına inanmakta mıdır?
Soru
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet ederek ömrünü geçirdiğine, putlara taptığına, imanının Yahudiler ve Hıristiyanların imanı gibi olduğuna, Hz. Peygamberin (s.a.a) arkasında namaz kılarken boynunda bir put olduğuna ve o puta secde ettiğine inanmakta mıdır? (Kitab-ı Sıratı’l Müstakim, c. 25, s. 155, Ali bin Yunus Nebati Beyazi, çapı kitapanei Hayderiyye, Necef 1389 h.k, c. 3; Kitabı Biharu’l Envar, c. 25, s. 172; el- Keşkul, s. 104, Haydar bin Ali Haydar Hilli Amuli; El- Envaru’l Neğmaniyye, c. 1, s. 53).
Kısa Cevap

Aydınlatıcı bir cevaba ulaşmak için sorunuzu birkaç bölüme ayıracak ve ardında da inceleyeceğiz:

1. Böyle bir hadisin nakledildiği varsayılsa bile bu hadis senet açısından itibar taşır mı?

2. Şiiler esasen bu meseleye inanmakta mıdır?

3. Esasen halifeler putperest miydi?

Bu hadisleri bu şekilde hiçbir muteber Şii kitabında bulamadık! Böyle hadislerin bazı kitaplarda bulunduğu varsayılsa bile Şiilerin halifelere karşı tutumunun ölçü ve kriteri imamların ve özellikle de İmam Ali’nin (a.s) onlar ile olan ilişki tarzıdır ve bu sahih yol ve senetler ile bize ulaşmıştır. Bunun yolu zayıf ve makbul olmayan hadisler ve de olağan ve basbayağı şahısların sözleri değildir; çünkü gerçek Şiiler kendilerini masum imamların takipçi ve bağımlısı bilir. Ehlibeyt’i takip eden gerçek Şiiler, Ehlisünnet halifeleri ve Ebubekir hakkında kendi imamlarının taşıdığı inancı taşırlar ve onlar hakkında imamlarının buyurduğu sözleri söylerler; bu yüzden asla Şiiler halifeleri ve Ebubekir’in küfür ve putperestliğinden söz etmezler aksine onların tümünü Müslüman bilirler. Bizim inancımıza göre şehadeteyni (اشهد أن لا اله الاّ الله و اشهد أنّ محمداً رسول الله) söyleyen herkes Müslüman’dır. Elbette bu, Şiilerin halifelere yönelik bir eleştiri ve itirazlarının olmadığı ve onların tüm iş ve yöntemlerini kabul ettiği anlamında değildir. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için bu sitede 2983 sayılı “Ebubekir ve Ömer’in İslam’ı” başlıklı yanıta müracaat edebilirsiniz. Son olarak şu noktanın hatırlatılması gereksiz değildir: Ali (a.s) dışında – hatta bir göz kırpma müddetince bile müşrik olmamıştır-[1] kalan Ebubekir ve Ömer de dâhil olmak üzere Hz. Peygamberin (s.a.a) tüm sahabeleri bir müddet küfür içinde bulunmuş, puta tapmış[2], ölü eti yemiş ve bir takım çirkin işlere bulaşmışlardır. Neticede yüce Allah İslam peygamberini göndererek onları bu dalalet ve sapıklıktan kurtarmıştır.[3]

 


[1] El- Makrizi, Takiyu’d Din Ahmet bin Ali, İmtau’l Esmai bima li’n Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hafdeti ve’l Meta, El- Nemisi, Muhammed Abdu’l Hamid, c. 1, s. 33, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiye, çapı evvel, 1420/1999: و أما «علي بن أبي طالب بن عبد المطلب بن هاشم القرشي الهاشمي»، فلم يشرك باللَّه قط، و ذلك أن الله تعالى أراد به الخير فجعله في كفالة ابن عمه سيد المرسلين محمد صلّى الله عليه و سلّم.

[2] El- Cezri, İzzu’d Din bin El- Esir ebu’l Hasan Ali bin Muhammed, Usdu’l Gabe fi Marifeti’s Sahabe, c. 2, s. 131, Beyrut, Daru’l Fikir, 1409/1989. و قال ابن إسحاق: إن عليا بعد خديجة، ثم أسلم بعده زيد، ثم أبو بكر؛ أبو محمد عبد الله بن مسلم ابن قتيبة، المعارف، متن، ثروت عكاشة، ص 168، القاهرة، الهيئة المصرية العامة للكتاب، ط الثانية، 1992.ُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّأوّل من اتبع رسول الله- صلّى الله عليه و سلم- و آمن به من أصحابه: عليّ بن أبى طالب- رضى الله عنه- و هو ابن تسع سنين، ثم «زيد بن حارثة»، ثم «أبو بكر بن أبى قحافة»..

[3] Müsnedi Ahmet, c. 4, s. 173, جعفر بن أبي طالب قال له (النجاشی): «أيها الملك كنا قوما أهل جاهلية نعبد الأصنام ، و نأكل الميتة ، و نأتي الفواحش ، و نقطع الأرحام ، و نسيء الجوار ، و يأكل القوي منا الضعيف ، فكنا على ذلك حتى بعث الله إلينا رسولا منا نعرف نسبه ، و صدقه ، و أمانته، و عفافه ، فدعانا إلى الله لتوحيده ، و لنعبده و نخلع ما كنا نعبد نحن و آباؤنا من دونه من الحجارة و الأوثان ، و أمرنا بصدق الحديث ، و أداء الأمانة ، و صلة الرحم ، و حسن الجوار ، و الكف عن المحارم و الدماء ، و نهانا عن الفواحش ، و قول الزور ، و أكل مال اليتيم ، و قذف المحصنة، و أن نعبد الله لا نشرك به شيئا ، و أمرنا بالصلاة و الزكاة و الصيام ».

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar