Gelişmiş Arama
Ziyaret
77505
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Hz. İbrahim’in gerçek babası kimdir?
Soru
Hz. İbrahim’in gerçek babası kimdir? Babası putperest miydi? Her peygamber temiz bir nesilden mi olmalıdır?
Kısa Cevap

Bu soru iki bölümden oluşmaktadır:

1. Hz. İbrahim’in babası ile ilgili bölüm

2. Tüm peygamberler ile ilgili bölüm

Birinci bölümdeki soruyla ilgili olarak iki bakış vardır:

1. Ehli Sünnet’e mensup bir grup Hz. İbrahim’in babasının putperest ve isminin de Azer olduğu görüşündedir.

2. Ehli Sünnet’e mensup diğer bir grup ve tüm Şiiler hiçbir peygamberin ve bu cümleden olmak üzere Hz. İbrahim’in baba, anne ve atalarının müşrik ve putperest olmadığına, onların tümünün Allah’a inandığına ve Hz. İbrahim’in babasının adının da Tareh olduğuna inanmaktadırlar.

Kur’an’ın dört ayetinde Azer’den “eb” olarak söz edilmiştir. Ama bu ayetlerdeki işaret edeceğimiz bir takım delil ve karineler esasınca burada “eb”’den maksadın baba olmadığı ve Hz. İbrahim’in amcasının kastedildiği aydınlanacaktır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen rivayetler esasınca kendisinin Hz. Âdem’e dek tüm ataları muvahhittir. İslam Peygamberi (s.a.a) bu hususta şöyle buyurmaktadır: Sürekli temiz zürriyetlerden temiz rahimlere intikal ettim. Mezkûr hadis uyarınca Hz. İbrahim’in babası müşrik olamaz. Bu yüzden bu ayetlerdeki “eb” kelimesinin anlamı baba dışında (amca veya eşin babası gibi) başka anlamlarla yorumlanmalıdır. Bir başka ayette “eb-baba” kelimesi ata, amca ve gerçek baba için kullanılmıştır. Bu yüzden eğer Kur’an’da kendisi için “eb” tabiri kullanılan Azer’in Hz. İbrahim’in amcası olduğu tezi ileri öne sürülürse, Kur’an’ın terminolojik yapısı açısından bu husus delilsiz değildir. Bizim rivayetlerimiz Hz. İbrahim’in gerçek babasının “Tereh” olduğunu bildirmekte ve Tevrat da bunu onaylamaktadır. Ama her peygamber temiz bir nesilden gelmeli midir? Rivayetlerde Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Benim hiçbir babam ve annem zinayla birbirleriyle ilişkiye girmemişlerdir. Her ne kadar bu rivayet sadece İslam Peygamberi (s.a.a) ve onun atalarını kapsasa da tüm peygamberlerin anne ve babalarının temiz olmasının ölçü ve miyarı görünüşte bir olduğuna göre, genelleme yaparak bu hükmü diğer peygamberlere de uyarlayabiliriz.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru iki bölümden oluşmaktadır:

1. Hz. İbrahim’in babası ile ilgili bölüm

2. Tüm peygamberler ile ilgili bölüm

Birinci bölümdeki soruyla ilgili olarak iki bakış vardır:

1. Ehli Sünnet’e mensup bir grup Hz. İbrahim’in babasının putperest ve isminin de Azer olduğu görüşündedir.

2. Ehli Sünnet’e mensup diğer bir grup ve tüm Şiiler hiçbir peygamberin ve bu cümleden olmak üzere Hz. İbrahim’in baba, anne ve atalarının müşrik ve putperest olmadığına, onların tümünün Allah’a inandığına ve Hz. İbrahim’in babasının adının da Tareh olduğuna inanmaktadırlar.

Bu ihtilafın kaynağı Kur’an’da bu husustaki ayetler olabilir; zira Kur’an’da Azer adındaki bir şahıs için genelde (karine olmadan) baba anlamında kullanılan eb tabiri geçmiştir. Bu yüzden bu ayetleri beyan etmek ve ardından da onları inceleyerek ve tahlil ederek sorunun cevabına değinmek gerekmektedir. Kur’an’ın dört ayetinde Azer için eb tabiri kullanılmıştır:

A. “İbrahim’in, babası (amcası) için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim, çok içli, yumuşak huylu bir kişiydi.”[1]

B. “Hani İbrahim, babası (amcası) Azer’e, “Sen putları ilâh mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti.”[2]

C. “Hani İbrahim, babasına (amcasına) ve kavmine şöyle demişti: Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım.”[3]

D. “Yalnız İbrahim’in, babasına (amcasına), senin için mutlaka bağışlama dileyeceğim. Fakat Allah’tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez sözü başka.”[4]

Birinci ayette Allah Hz. İbrahim’in kendisinden uzak olduğunu ilan ettiği babasını kendi düşmanı olarak tanıtmaktadır. İkinci ayette Azer’i açık bir sapıklık içinde gördüğü Hz. İbrahim’den nakledilmektedir. Üçüncü ayette Hz. İbrahim ben sizin taptıklarınızdan uzağım diye buyurmaktadır. Dördüncü ayette ise Azer’e kendisi için istiğfar dileyeceğini belirtmektedir (söz vermektedir) ama bu konuyla ilgili birinci ayette Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı.

Eb’den Kastedilen Mana

Aşağıda beyan edeceğimiz bir takım delil ve karineler esasınca burada “eb”’den maksadın baba olmadığı, bilakis Hz. İbrahim’in amcasının kastedilmiş olduğu aydınlanacaktır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) Şii ve Sünni kanalıyla nakledilen rivayetler esasınca kendisinin Hz. Âdem’e dek tüm ataları muvahhittir.[5] Şii ve Sünni haberciler Hz. Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

"لم أزل أنقل من أصلاب الطاهرین إلی أرحام المطهرات"

Sürekli temiz zürriyetlerden temiz rahimlere intikal ettim.[6] Diğer bir hadiste ise şöyle buyurmaktadır:  

"لم یزل ینقلنى اللَّه من اصلاب الطاهرین الى ارحام المطهرات حتى اخرجنى فى عالمکم هذا لم یدنسنى بدنس الجاهلیة" 

Allah sürekli beni temiz zürriyetlerden temiz rahimlere intikal ettirdi ve asla beni cahiliyet devrinin pislikleriyle kirletmedi.[7] Çok açık olduğu üzere İslam Peygamberi (s.a.a) Hz. İsmail ve Hz. İbrahim’in neslinden olması hasebiyle, doğal olarak Hz. İbrahim’in babası Peygamberimizin atası sayılmaktadır ve belirtilen hadis uyarınca müşrik olması mümkün değildir. Bu yüzden bu ayet-i şerifte “eb”’in manası “baba” olamaz. Arapların genelde kullandığı (amca, eşin babası gibi) başka bir anlamla yorumlanmalıdır.

2. Yüce Allah Kur’an’da İsmail’i Hz. Yakub’un amcası olmasına rağmen onun babası olarak tanıtmaktadır. “Yoksa siz Yakub’un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, Benden sonra kime ibadet edeceksiniz? dediği, onların da, “Senin ilâhına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilâhı olan tek bir ilâha ibadet edeceğiz; bizler O’na boyun eğmiş Müslümanlarız.” dedikleri zaman orada hazır mı bulunuyordunuz?”[8] Bu ayette “eb-baba” kelimesi ata, amca ve gerçek baba için kullanılmıştır. Bu yüzden eğer Kur’an’da kendisi için “eb” tabiri kullanılan Azer’in Hz. İbrahim’in amcası olduğu tezi ileri öne sürülürse, Kur’an’ın terminolojik yapısı açısından bu husus delilsiz değildir.

3. Hz. İbrahim’in (a.s) gerçek babası Azer dışında başka bir şahıstı. Ama Kur’an ondan bahsetmemiştir. Sadece rivayetlerimizde onun ismini “Tareh” olarak bildirmiş ve Tevrat da bunu onaylamıştır.[9] Hz. Peygamberin (s.a.a) değerli eşi Ümmü Seleme şöyle demektedir: Ben Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum:

"...عدنان هوأد بن أدد بن الیسع بن الهمیسع بن سلامان بن نبت بن حمل بن قیدار بن إسماعیل بن إبراهیم (ع) بن تارخ بن تاخور بن ساروخ بن أرعواء بن فالغ بن عابر و هو هودع بن شالخ بن أرفخشد بن سام بن نوح (ع) بن لمک بن متوشلخ بن أخنوخ و یقال أخنوخ و هو إدریس بن یارد بن مهلائیل بن قینان بن أنوش بن شیث بن آدم (ع) أبی البشر"[10] 

Buna göre, İbrahim’in babası Tareh’tir ve Azer onun amcasıdır.[11] Şüphesiz müşrikler ve putperestler Allah’ın düşmanı sayılırlar ve Allah’ın düşmanlarından uzak durmak her Müslüman’a farzdır. Onlara hoşgörü ve tolerans göstermemesi gerekir. Bu yüzden amcasının Allah’ın düşmana olduğunu anladıktan sonra İbrahim’in ondan uzak olduğunu ilan ettiğini gözlemlemekteyiz. Yüce Allah İbrahim Halilullah’tan şöyle nakletmektedir:

"فَلَمَّا تَبَیَّنَ لَهُ أَنَّهُ عَدُوٌّ لِلَّهِ تَبَرَّأَ مِنْهُ" Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı.[12] Diğer bir önemli soru ise şudur: Her peygamber temiz bir nesilden mi gelmelidir? Suyuti Darru’l-Mansur’da  

 [13]"لَقَدْ جاءَکُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِکُمْ" ayetinin yorumunda şöyle demektedir: Ebu Naim Delail kitabında İbn. Abbas’tan şöyle nakletmektedir: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Benim hiçbir annem ve babam zinayla birbirleriyle ilişkiye girmemiştir. Ezeli ve ebedi olan Allah beni temiz babaların belinden temiz annelerin musaffa ve arı rahimlerine intikal ettirdi. Nerede bir babanın bir evlatları olsaydı, ben o evlatların en temiz ve üstün olanının zürriyetine geçerdim.[14] Her ne kadar bu rivayet sadece İslam Peygamberi (s.a.a) ve onun atalarını kapsasa da tüm peygamberlerin anne ve babalarının temiz olmasının ölçü ve miyarı görünüşte bir olduğuna göre, genelleme yaparak bu hükmü diğer peygamberlere de uyarlayabiliriz. Özetle, birçok ayet ve Ehli Sünnet ve Şia kanalıyla nakledilmiş bir sürü rivayet ve de akıl ve icma Hz. İbrahim’in anne ve babasının ruhî taharet ve muvahhit oluşuna delalet etmektedir ve biz bu makalede onlara isnatta bulunduk. Bizim inancımıza göre sadece Şiiler değil, hatta Ehli Sünnet’ten çoğu kardeşler de tüm peygamberlerin ve bu cümleden olmak üzere Hz. İbrahim’in (a.s) anne, baba ve Hz. Âdem’e dek tüm atalarının hiçbirinin şirke bulaşmadığına, onların Allah’a tapan muvahhitler olduğuna ve kendilerinin de nikâh yoluyla doğduğuna inanmaktadır.



[1] Tövbe, 114.

[2] En’am, 74.

[3] Zuhruf, 26.

[4] Mumtehine, 4.

[5] Alusî, Seyid Mahmud, Ruhu’l-Maani Fi Tefsiri’l-Kur’an, Ali Abdülbari Atiye, c. 7, s. 388, Neşr-i Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, çap-ı Beyrut, 1415 k, çap-ı evvel; Endülüsî, Ebu Hayyan Muhammed b. Yusuf, b. Hayyan, Tefsirü’l-Bahri’l-Muhit Fi Tefsir, c. 8, s 439, el-Bahru’l-Muhit, Sayt-i Tefasir, http://www.altafsir.com (el-Mektebetü’l-Şamile); Razi, Ebu AbdullahFahruddin Muhammed b. Ömer, Mefatihu’l-Ğayb, c. 6, s. 337, Naşır-ı Dar-u İhyai’t-Turasi’l-Arabi, çap-ı Beyrut, 1420 k, çap-ı sevvom, İbn. Adil, Tefsirü’l-Lübab, c. 7, s. 9, Sayt-i Tefasir, http://www.altafsir.com (el-Mektebetü’l-Şamile).

[6] Alusî, Seyid Mahmud, Ruhu’l-Maani Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 7, s. 388; Endülüsî, Ebu Hayyan Muhammed b. Yusuf, el-Bahru’l-Muhit Fi’t-Tefsir, c. 8, s. 439; Razi, Ebu Abdullah Fahruddin Muhammed b. Ömer, Mefatihu’l-Ğayb, c. 6, s. 337; İbn-i Adil; Tefsirü’l-Lübab, c. 7, s. 9 ve … (Alusi’nin Far-i Razi’nin bu görüş Şia’ya özgüdür diye ifade ettiği sözün dikkat azlığından kaynaklandığını belirtmesi dikkate değerdir.)

[7] Bu rivayeti Mecmeü’l-Beyan’da merhum Tabersi, Ğeraibu’l-Kur’an tefsirinde Nişaburi, Tefsir-i Kebir’de Fahr-i Razi ve Ruhu’l-Maani’de Alusi gibi birçok Şii ve Ehli Sünnet müfessiri nakletmiştir.

[8] Bakara, 133.

[9] Beyhaki, Delailü’l-Nübüvvet, c. 1, s. 103, Sayt-i Camiatü’l-Ahadis, http://www.alsunnah.com (el-Mektebetü’l-Şamile).

[10] Beyhaki, Şa’bu’l-İman, c. 3, s. 428, Camiatü’l-Ahadis, http://www.alsunnah.com (el-Mektebetü’l-Şamile).

[11] Tabersi, Fazl b. Hasan, İlamu’l-Vera Biilami’l-Huda, s. 6.

[12] Kuleyni, Ravza-i Kafi, Tercüme-i Kemere-i, c. 2, s. 327, çap-ı Daru’l-Kütübil-İslamiye, Tahran, 1365 h ş.

[13] Tövbe, 128, “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.”

[14] Suyuti, Celaluddin, ed-Derru’l-Mansur, Fi Tefsiri’l-Mesur, c. 3, s. 294, Naşır: Kütüphane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum, 1404 h k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar