Gelişmiş Arama
Ziyaret
6957
Güncellenme Tarihi: 2010/08/13
Soru Özeti
İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
Soru
Allah’a olan inancım az değil, namazımı ve oruçumuda eda etmekteyim. İşimde kimsenin hakkını yememeye ve helal peşinde olmaya çaba gösteriyorum. Maalesef bütün bunlara rağmen İslam dini hakkında şüphelerim bulunmaktadır. Bütün çabalarımın faydasız olduğu hissiyatına kapılıyorum. Bir süre önce Kuran ve İslam hakkında kötüleyici içeriği olan birkaç kitap okudum. Bu kitapları okuduktan sonra depresyona girdim ve antidepresan kullanıyorum. Bazen ise şehvetime yenik düşüyorum. Fıtratımdan uzaklaştığımı düşünüyorum. Lütfen bana Kuran’ı tanıyabileceğim ve Allah’a olan imanımı güçlendirebileceğim kitaplar tanıtın. Uykusuzluk beni mahvediyor ve ruhum azab içinde. Belki alacağım cevaplar ve okuyacağım kitaplar umut ışığı olur. Çevremde inançsız ama huzur içinde birçok insan görmekteyim. Gamsız tasasız hayat nerededir?
Kısa Cevap

Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa doğru ve iyi davranışlar imanı güçlendiren unsurlardır.

Ayrıntılı Cevap

 İnsan yaratılış olarak kemal talep eden bir varlıktır. Daima eksiklikten kemale hareket etme ve bütün yönlerinde kemale erme çabası içerisindedir. İman insani bir kemaldir, hatta insanın sahip olabileceği en önemli kemaldir ve mertebeleri bulunmaktadır. Bunabinaen her mümin insan günden güne imanının artması için çaba göstermeli ve güçlendirmelidir.

Sahih imanın güçlenmesi için çeşitli sahalarda çalışma yürütülmelidir. Ezcümle ilmi ve ameli  çaba bu anlamda önem arz eder.

İlmi yönden çaba:

Ehlibeyt mektebinin bütün fakihleri usul-ü dinde taklidi caiz görmemektedir. Her insan kendi fikri, araştırması ve deliller ışığında usul-ü din inançlarına ulaşmalı ve yakin etmelidir. Bu bağlamda Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd inanç ve itikadlarını oluşturmak için dini konularda özelliklede inanç konularında araştırma yapmalıdır. Bu sahadaki okumaları ve incelemeleri günlük yaşamının bir parçası olmalı ve günden güne deliller ışığında bu öğretilerde derinleşerek dini bilgilerini artırmalıdır. Ançak bu sayede garezli, bilinçsiz ve basiretsiz insanların din ve kutsallık adına uydurdukları hurafelerden inanç dairesini koruyabilir. Bu sayede hakiki ve öz Muhammedi İslamı yani Ehlibeyt mektebini (oniki imam Şialığını) diğerlerine sunma ve tanıtma şerefinede nail olur. Eğer insan inançlarını delil ve akılla inançlarını şekillendirmişse en küçük şüphelerle imanı sarsılmaz ve zayıflamaz.  İslam dininin ve Kuran’ı Kerim’in öğrenin ve düşünme noktasında ki bütün tavsiyeleri bu bağlamda ele alınmalıdır.

Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd bu mektebin inançlarını incelediğine öğretilerinin diğer bütün mezheplerden üstün ve ekmel olduğunu idrak etmesinin yanı sıra elde edeceği derk imanının güçlenmesinide sağlayacaktır.[1]

Ayrıca zihinlerde oluşabilecek şüpheler karşıda son derece hassal olunmalı dakik inceleme ve araştırmalar ışığında bu şüphelerin ikna edici cevapları verilmelidir. Zira bu şüpheler bulaşıcı hastalık hükmünde olup doğru ve çabuk bir şekilde tedavi edilmediği zaman hem şüphenin oluştuğu insanı mahvedeceği gibi diğerlerinede bulaşmasını sağlayacaktır. Dini hedef alan şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği zaman süreç işledikce ferdin ve toplumun inanç ve imanını yok edecektir.

Ameli yönden çaba:

Dini kaynaklarda ‘büyük cihat’ olarak yad edilen nefis tezkiyesi imanın güçlenmesinde ve tekamülünde en önemli etkendir.

Aynı şekilde ibadetlerin sahih bir şekilde yerine getirilmesi, adabına ve şartlarına riayet edilmesi insanın inançlarına olumlu eser etmekle birlikte inançların sağlamlaşmasınada yol açar. Kuran ve hadisler açısından insanın ameli inançların güçlenmesinde veya zayıflamasında çok fazla etkisi bulunmaktadır.  Bu noktada Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin.”[2]

Diğer taraftan günah ve kötü işler zamanla insanın imanının için boşaltmakla kalmayıp onu küfre bile saptırabilir. Bu noktada da Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onunla alay ettikleri için Kötülük yapanların sonu çok fena oldu.” [3] Zira kötülük ve fenalık insanı bu noktaya taşıyacaktır.

Ayrıca insanın duygu ve hislerini marifet, sahih öğretiler temelinde güçlendirmesi, geliştirmesi imanın ve Ehlibeyt mektebi inancının takviyesinde etkindir.[4] Bu açıklamalar ışığında siz bütün bu sahalarda imanınızı ve ahlakınızı güçlendirmeye çalışmalısınız.

Son olarak şu noktaya dikkatinizi çekmek isteriz inançsız insanlar kesinlikle huzur ve dinginlik içinde olmayıp sadece kendilerini öyle göstermeye çalışmaktadırlar. Zira varlık aleminde kendisini konumlandıramamış ve gelecekte kendisini ne beklediğini derk edememiş birinin huzura kavuşması mümkün değildir.

İnançlarınızın ve itikatinizin güçlenmesi için aşağıdaki kaynaklara müracaat edebilirsiniz:

  1. Kuran’i Araştırmalar 1 ve 2.c, Şehit Murtaza Mutahhari.
  2. Kuran’a Bakış, Seyit Ali Ekber Kurşi.
  3. Nehc’ul Belaga Aynasında Kuran, Ayetullah Misbah Yezdi.
  4. Kuran’ın Bedene ve Can’a Etkisi, Nimetullah Salihi Hacı Abadi.
  5. İmam Rıza (a.s)’ın Gözünde Kuran, Ayetullah Cevat Amuli.
  6. Numune Tefsiri, Ayetullah Mekarim Şirazi.

Yukarda tanıtılan kitaplara ek olarak sitemizden aşağıda belirtilen cevapları inceleyebilir siniz:

  1. Dizin: Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243.
  2. Dizin: İslam dinini seçme delilleri, no: 1146, site: 1168.
  3. Dizin: İslam dininin hak oluşunun delilleri, no: 275, site: 73.
  4. Dizin: Allah’a yönelme ruhiyesini güçlendirme yolları, no: 3472, site: 3695.

 

 

 

[1] Daha fazla bilgi için müracaat edin; Dizin: Ehlibeyt mektebinin üstün oluşunun delilleri, no: 277, site: 2123 ve Şia’nın diğer mezheplerden üstün oluşu, no: 1000, site: 1202.

[2] Hicr/99.

[3] Rum/10.

[4] Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243. Dizininden alınmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerim mucize olduğunun boyutları nelerdir? Ve neden nehcü'l-balaga mucize değildir?
    9145 Kur’anî İlimler 2011/06/20
    Kuranı kerim bazı özellik ve niteliklere haizdir ki diğer kitaplar bu özellik ve niteliklere sahip değildir. Eğer Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmuş olsaydı oda mucize olacaktı. Ancak Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmadığı için kuranı kerim gibi olamaz.
  • Su fiyatlanın yüksek olduğu taktirde cenabet guslü için ne yapmalıyız?
    6255 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/20
    Cenabet guslü kendiliğinde farz değildir, ancak farz namazı yerine getirmek ve benzeri bazı işler için farz olur. [1] Ancak gusül için su kullanmak size tahammül edilmesi mümkün olmayacak derecede iktisadi yönünden zorluk getiriyor, sizi ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17152 Pratik Ahlak 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Batılıların Hz. Muhammed’e (s.a.a) saygısızlık etmekten hedefleri nedir?
    9330 Politika Felsefesi 2009/06/17
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Neden insan güzelliği sevmektedir? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
    5827 Know More 2020/09/08
     İnsan yaratılış olarak kemal peşindedir. Kemal olan her şeyi beğenmekte ve sevmektedir. Güzelliğin kemal olduğu göz önünde bulundurulursa doğal olarak güzelliği sevmektedir. İnsanın yaratılış ve fıtratı üzere böyle bir meyli ve isteği söz konusuysa bunun akli bir delile ihtiyacı yoktur. Zira doğası bunu gerektirmektedir.Bu ...
  • Modern dünyada dinin işlevi nasıldır?
    7137 Eski Kelam İlmi 2010/01/14
    “Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış (İslam dini) bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, her asır ve yerde doğru işlevi olan tek din İslam dinidir; çünkü İslam dini kâmil ve son ilahi dindir. Bu yüzden, İslam dininin, bireysel olsun ...
  • Peygamberin (s.a.a) üvey kızının Habbar b. Esved tarafından korkutulması olayı ve Resul-i Ekrem’in (s.a.a) onun katline hüküm vermesi doğru mudur?
    8515 تاريخ بزرگان 2012/04/03
    v Sözünü ettiğiniz rivayet kaynaklarda şöyle gelmiştir: Habbar b. Esved’in de içinde bulunduğu bir grup müşrik, Mekke’den Medine’ye hicret eden Resulullah’ın (s.a.a) üvey kızı Zeynep’e eziyet etmek için onun peşinden gitmişti. Zeynep’e ilk ulaşan kişi Habbar b. Esved’di. O, Zeynep’in kecavesine mızrak fırlattı. Zeynep bu ...
  • Ehlisünnetin görüşünde beyan edilen Ehlibeyt kimlerdir?
    12525 Eski Kelam İlmi 2012/07/25
    “Ehlibeyt” kelimesi iki defa Kur’an-ı Kerim’de zikrolunmuştur.[1] İlki Hz İbrahim’in (a.s) ailesi hakkında ve diğer ayet ise konumuz olan Ahzab suresinin 33. ayetinde. Bu ayetin sonunda, Allah-u Teala iradesinin Ehlibeyt’in tathiri olduğundan haber vermektedir. Tarih boyunca bu ayet farklı yönlerden İslami ilimler bilginlerinin araştırma ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    10310 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    10039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’

En Çok Okunanlar