Gelişmiş Arama
Ziyaret
6273
Güncellenme Tarihi: 2012/03/14
Soru Özeti
Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
Soru
Saygı ve Selmalarla: Ben İnkilabın rehberi seyit Ali Hamenei’nin mukalidiyim. Daha önceki senelerden beri iki günün kefareti boynumun borcu olarak kalmaktadır. Hastalık nedeniyle ilaç içmek zorunda olduğumu ve oruç tutmakta var olan zorlukları dikkate alarak ve iki defa kefaret (120 gün oruç) vermek gücünde de değilim, her hangi bir yerde de çalışmadığımdan dolayı her hangi bir gelirim de yok. Ve kasten yenilen orucun kefareti de insanın kendisinin himayesinde bulunduğu (serperest) kimsenin uhdesinde olmadığını göze alarak şunu öğrenmek isterim: Kefareti ıstılahen (gayri müstakim olarak babadan bana verilen) “cep Haçlığı”ndan verme imkânım var. Acaba bu paradan kefaretimi verme zorunluluğu var mıdır? Bu senenin kefaret miktarı ne kadardır?
Kısa Cevap

Fukahanın (fıkıh âlimleri)  fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir.

Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.

İkincisi: İki ay oruç tutmak (otuz bir gün aralıksız tutulmalı diğer günlerde ise aralıksız da tutulsa her hangi bir işkâlı söz konusu değildir).[1]

Üçüncüsü: Altmış kişinin karnını doyurmak veya her birisine bir “mud” (ölçü birimi) -ki yaklaşık on sirdir- miktarında ta’am; yani buğday veya arpa ve benzeri şeyleri vermelidir. Eğer bunlardan hiçbirisi oruç yiyenin gücü dâhilinde değilse gücü yettiği kadar “mud” miktarında fakirlere ta’am vermelidir. Ta’am veremiyor ise bir seferine mahsus olsa bile istiğfar dilemelidir. Yani “esteğfirullah” demelidir. İhtiyati vacip gereğince son şıkkı yerine getirirse (yani “esteğfirullah”  dilenilirse) gücü yettiği zamanlarda kefaretini vermelidir.[2]

Buna binaen eğer kefaretin tümünü veremiyorsanız gücünüz yettiği “mud” miktarında fakirlere ta’am veriniz. Eğer bu da imkânsız ise sadece istiğfar ediniz ve ne zaman gücünüz yeterli gelirse o zaman kefaretinizi veriniz.

Bu sene (ramazan ayında 1431) buğdayın kıymeti (bir kilosu) 500 tümen olarak belirtilmiş idi. Her “mud” (on sir) miktarındaki buğdayın kıymeti ise 375 tümendir. Altmış fakire verilecek bir günün kefaretinin miktarı ise 22500 tümen kadardır.

İlgili endeksler:

Kefare’i ruje, 10720 (sayt: 10553).

Kefare’i cem’i, 7378 (sayt: 7530).

 


[1]Humeyni, Ruhullah, “Menasik hac,(el-muhaşi lil İmam Humeyni)”, baskı 8, Kum: müesesei neşri İslami vaveste bı camiei mudderisin, 1424, h.k. c. 1, s. 928, mesele no: 1661.

[2] A.g.e, mesele no: 1660.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar