Please Wait
Ziyaret
119445
119445
Güncellenme Tarihi:
2014/06/23
Sitesi Kod
tr22099
Kod Gizlilik Bildirimi
38799
- paylaşmak
Soru Özeti
Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
Soru
Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır? Acaba Yahudilik ve Hıristiyanlıkla irtibatı var mıdır?
Kısa Cevap
Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a zeburu verdik”[2] Bazıları şöyle demişlerdir: Zebur’dan maksat peygamberlere indirilen mutlak kitaplar veya Hazreti Musa’dan (a.s) sonraki kitaplardır. Ama bu iddianın delili yoktur.[3]
Kur’an ayetlerine dikkat edildiğinde hazreti Davut tarafından yani bir dinin sunulmadığı anlaşılıyor. Bakara suresinin 247. ve 251 kadar ayetler bu cümleden olan ayetlerdir. Ki o’nun yaşamının ilk bölümünün bir kısmına değiniyorlar:
Hazreti Musa’nın peygamberliği tamamlandıktan sonra İsrail oğullarının büyüklerinden bir kısmı kendi peygamberlerinin (bu peygamberin ismi hakkında müfessirler arasında ihtilaf var)[4] yanına vardılar ve kendisinden, kendileri için düşmanlarıyla savaşmak için bir komutan belirtmesini istediler. Allah kendilerine tayin edilecek komutanın düsturlarına muhalefet edebileceğini hatırlattı. Onlar tayin edilecek komutanın fermanına tabii olacakları hakkında söz verdiler. Ama ne yazık ki az bir kesim hariç vermiş oldukları sözlerine bağlı kalmadı. Allah zalimlerin hallerini biliyor. Allah onlar için Talut’u komutan olarak tayin etti. Talut’un Allah tarafından tayin edildiğini ispatlayan deliller vardı; onun ilminin genişliği ve bedensel olarak güçlü olması, kendisiyle beraber, kendileri için sükunet kaynağı olup meleklerin taşıdıkları tabutun ve hz. Musa ve hz. Harun’dan kalan (hususi) eşyaların bulunmasıdır. Allah onları imtihana tabi tuttu ve az bir kesim hariç bu imtihanda başarılı olamadılar. Talut’un askerleri Calut’un askerleriyle karşı karşıya geldi ve Calut, Talutun askerlerinin komutanı olan Davut tarafından öldürüldü.[5]
Başka ayetlerde de Onun yeni din getirdiğine dair her hangi bir işaret bulunmamaktadır. Ama her halükarda bütün dinlerin takipçilerinin vazifesi bu ilahi kitabı mukaddes bilip saygı duymalıdırlar.
Kur’an ayetlerine dikkat edildiğinde hazreti Davut tarafından yani bir dinin sunulmadığı anlaşılıyor. Bakara suresinin 247. ve 251 kadar ayetler bu cümleden olan ayetlerdir. Ki o’nun yaşamının ilk bölümünün bir kısmına değiniyorlar:
Hazreti Musa’nın peygamberliği tamamlandıktan sonra İsrail oğullarının büyüklerinden bir kısmı kendi peygamberlerinin (bu peygamberin ismi hakkında müfessirler arasında ihtilaf var)[4] yanına vardılar ve kendisinden, kendileri için düşmanlarıyla savaşmak için bir komutan belirtmesini istediler. Allah kendilerine tayin edilecek komutanın düsturlarına muhalefet edebileceğini hatırlattı. Onlar tayin edilecek komutanın fermanına tabii olacakları hakkında söz verdiler. Ama ne yazık ki az bir kesim hariç vermiş oldukları sözlerine bağlı kalmadı. Allah zalimlerin hallerini biliyor. Allah onlar için Talut’u komutan olarak tayin etti. Talut’un Allah tarafından tayin edildiğini ispatlayan deliller vardı; onun ilminin genişliği ve bedensel olarak güçlü olması, kendisiyle beraber, kendileri için sükunet kaynağı olup meleklerin taşıdıkları tabutun ve hz. Musa ve hz. Harun’dan kalan (hususi) eşyaların bulunmasıdır. Allah onları imtihana tabi tuttu ve az bir kesim hariç bu imtihanda başarılı olamadılar. Talut’un askerleri Calut’un askerleriyle karşı karşıya geldi ve Calut, Talutun askerlerinin komutanı olan Davut tarafından öldürüldü.[5]
Başka ayetlerde de Onun yeni din getirdiğine dair her hangi bir işaret bulunmamaktadır. Ama her halükarda bütün dinlerin takipçilerinin vazifesi bu ilahi kitabı mukaddes bilip saygı duymalıdırlar.
[1] “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık” ( Enbiya 105).
[2] İsra, 55.
[3] TABATABAİ, Seyit Muhammed Hüseyin, “el-Mizan fi Tefsiri’l Kuran”, baskı; 5, Kum; Defter-i İntişarat-i İslami, 1417 h.k. c. 14, s. 329.
[4] Bkz. Şubber, seyit Abdullah, “tefsir-i Kurani Kerim”, Bayrut: Daru’l Balağa lit-Tabaa ve en-Neşr1412, k., s. 77.
[5] Bakara, 247-251.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar