Gelişmiş Arama
Ziyaret
8542
Güncellenme Tarihi: 2012/01/01
Soru Özeti
Ziyaeret-i aşura’nın metni ve senedi hakkında bir açıklama yapar mısınız?
Soru
Ziyaeret-i aşura’nın metni ve senedi hakkında bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

Bu ziyartnanemenin asıl kaynağı iki kitaptır: Birincisi (hicri kamerinin 348. Senesinde vefat eden) Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’i Kumi tarafından kaleme alınan “Kamilu’z - Ziyarat” adındaki kitaptır. Diğeri (hicri kamerinin 385 ve 460. Senelerde yaşayan) Şeyh-i Tusi tarafından kaleme alınan “Misbahu’l - Müçtehit” adındaki kitaptır. Bazı ilkeler ve kurallara göre ibn-i Kuvleviye’nin senedi muteber ve güvenilirdir. Ama “Misbahu’l - Müçtehit” kitabında zikredilen rivayetler hakkında şöyle demek gerekir: Bu kitap bu ziyaret için toplam iki senet zikretmiş. Bu iki rivayeti nakleden ravileri değerlendirirken hakkında söylenilecek şey üç halet dışında değildir: Bu raviler ya güvenilir kimselerdir, ya bir merhalede güvenirlirliği açık bir şekilde dile getirilmemiş ve güvenirliliği ispatlamış bir ravinin kenarında ismi zikredilmiş, ya ravinin güvenirliliği tesbit edecek karineler var olmaktadır. Bu nedenle ziyaret-i aşuranın senedinin sahih ve doğru ve hiçbir sorununun olmadığını diyebiliriz. Rivayetin metnine de bazı işkaller yapılmıştır ki bu sitede detaylı bir şekilde bu işkallere cevap verilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için cevabın detaylısını okuyunuz.

Ayrıntılı Cevap

“Ziyaret-i aşura” İmam Bakır ve İmam Sadıktan (a.s.) nakledilerek bize ulaşmış. Bu nedenle senedinin muteber ve güvenilir olduğunu kabul görülmesi gerekir. Bunun delilin yanı sıra başka bir delilde içeriğinin ve muhtevasının kuranın öğretilerine ve diğer rivayetlerle tezat ve çelişki içinde olmamasıdır. Eğer bu bağlamda tezat ve çelişki içinde olmuş olsaydı muteber ve güvenilir hadisler sınıfından sayılamazdı. Aşağıdaki açıklamalar bu her iki konuya da işaret etmektedir:

Bir: Ziyareti Aşura:

Bu ziyartnamenin asıl kaynağı iki kitaptır: Birincisi (hicri kamerinin 348. Senesinde vefat eden) Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’i Kumi’nin kaleme aldığı “Kamilu’z - Ziyarat” adlı diğeri (hicri kamerinin 385 ve 460. Senelerde yaşayan) Şeyh-i Tusi’nin kaleme aldığı “Misbahu’l - Müçtehit” kitabıdır. Bu esasa binaen ilkin “Kamilu’z - Ziyarat” adlı kitaptaki senet silsilesini ve daha sonra “Misbahu’l - Müçtehid” adlı kitaptaki senet silsilesini kâmil bir şekilde incelemeye çalışacağız:

1-1.         Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’nin kaleme aldığı “Kamilu’z-Ziyarat”:

İbn-i Kuvluviye ziyaret-i aşuranın sevabı hakkında şöyle yazıyor:

Hakim b. Davut ve başkaları Muhammet b. Musa el - Hemedaniden, Hemedani Muhammed b. Halit-i et - Tayalisiden, Tayalisi Seyf b. Ömeyre ve Salih b. Ubeyde’den, bütün bunlar dan Alkeme b. Muhammed el - Hadremi ve Muhammed b. İsmail’den, Muhammed b. İsmail Salih b. Ukbe’den, Salih bini Ukbe de Malik b. El-Cüheyni’den, Cüheyni imam Caferin (a.s.) babası olan Muhammed Bakır’dan (a.s.) naklederek şöyle buyurdu: “Kim muharrem ayının aşura gününde Hz. Hüseyin’i (a.s.) ziyaret ederse…

Sonra ziyareti aşuranın senedi hakkında şöyle diyor:  Salih b. Ukbe el-Cehnii ve Seyf b. Ömeyre diyor Alkeme b. Muhammed el-Hadremi diyor ben Ebu Cafer’e (a.s.) söyledim: bana bir dua öğret onu bu günde okuyayım…”

Alkeme b. Hadremi diyor: Ebu Czfere (a.s.) arz ettim: Bana bir dua öğret her ne zaman bu günde o hazrete yaklaştığımda onu okuyayım ve bir dua bana öğret o Hazreti yakından ziyaret edemezsem uzak şehirlerden damlara çıkıp o hazrete bulunduğum yerden selamlayarak oradan o duayı okuyayım.

Hazreti (Bakır) şöyle buyurdu: “Ey Alkeme! O hazrete işaret ile selam verdikten ve iki rekât namaz kıldıktan… sonra aşura gününde Ebu Abdullah el-Hüseyin’in (a.s.) ziyareti hakkında şöyle de: Ey Eba Abdullah sana selam olsun, sana selam olsun ey Allah Resulünün oğlu, selam sana olsun ey Allahın şeçkini ve Allahın seçtiği kişinin seçilmişinin oğlu. Selam sana olsun ey müminlerin emiri ve tüm halifelerin üstünü olanının oğlu, sana selam olsun ey âlemdeki kadınlarının üstünü olan Fatime’nin oğlu…[1]

Rivayetin başı iki kişinin vasıtasıyla Yani Alkeme b. Muhammed Hadremi ve Malik b. A’yen-i Ceheni ile masuma kavuşuyor. Her iki tarikte (yol) Salih b. Akebe onlardan nakletmiştir. Ancak birisinde Seyf b. Umeyre birliktedir ve diğerinde ise tek başınadır. Rivayetin sonunu ise Salih b. Ukbe ve Seyf b. Umeyre, Alkeme b. Hadremiden o da İmam Bakırdan (a.s.) nakletmiştir. Netice itibariyle rivayet üç senet ile nakledilmiştir.

a)   Hakim b. Davut b. Hakim ve başkaları Muhammed b. Musa el-Hemedani’den, Hemedani de Muhammed b. Halit et-Teyalisi’den, Teyalisi Salih b. Seyf b. Ömeyre’den ve Ömeyre de Alkeme b. Muhammed el-Hadremi’den.

b)   Hakim b. Davut b. Hakim ve başkaları Muhammed b. Musa el-Hemedani’den, Hemedani Muhammed b. Halit et-Teyalisi’den, Teyalisi de Salih b. Seyf b. Ömeyre’den ve Ömeyre de Alkeme b. Muhammed el-Hadremiden.

c)   Muhammed b. İsmail Salik b. Ukbe’den, Ukbe Malik b. El-Ceheni’den, Ceheni Ebu Cafer hz. Bakırdan (a.s.).

Üçüncü senette iki ihtimal var olmaktadır: Biricisi: İbni Kuvleviye “ziyareti aşurayı” Muhammed b. İsmail’in kitabından nakletmiş olmasıdır. Şeyhi Tusi’nin ondan naklettiği gibi. Bu durumda daha sonra anlatılacağı üzere rivayet Muhammed b. İsmail’e ve ondan sonra Salih b. Ubade’ye kadar doğru olacaktır. İkincisi: Muhammed b. İsmail de Muhammed b. Halit et-Tayalisi’ye atıf edilirse senet şöyle olacaktır:

Hekim b. Davut, Muhammet b. Musa el-Hemedani, Muhammed b. Halit, et-Tayalisi, Muhammed b. İsmail b. Bezii, Salih b. Ukbe, Malik el-Ceheni.

Elbette bu ihtimal çok uzaktır. Zira şu ihtimal daha güçlüdür ki Muhammed b. İsmail’in kitabı o zamanda tanınmış ve şeyh Tusi ile ibni Kuvleviye; her ikisi “ziyareti aşurayı” bu kitaptan nakletmişlerdir.

İbn-i Kuvlevi’ye İle Alakalı Senedin İncelenmesi:

İbni Kuvlevi’ye kendi kitabının Mukaddimesinde şöyle yazıyor: Benim Ehlibeyt (a.s.s.) tarafından “ziyaret aşura” ve diğer konular ile alakalı var olan tüm rivayetlere ihatam yoktur. Ama bu kitapta getirdiğim her ne varsa güvenilir ve bizim ashaplarımızdan nakledilmiştir. Konumu meçhul ve imamların rivayetleri bağlamında tanınmamış ve hadis ve ilimde meşhur olmayan kimselerden hiçbir rivayet nakletmemişim.[2]

Şeyh Hur Amuli Ali b. İbrahimin tefsirindeki ravilerin güvenir olmaları hakkında şahitlik yaptıktan sonra “Kamiluz-ziyarat” ın ravileri hakkında şöyle diyor: Hakeza Cafer b. Muhammed b. Kuvleviye de “Kamilu’z-ziyaret”in ravilerinin güvenirliliği hakkında şahitlik vermiş. Onun “Kamilu’z-ziyaret”in önsüzünde yaptığı açıklama, Ali b. İbrahimin söylediklerine oranla daha net ve açıktır.[3]

Elbette bazı büyük şahsiyetler şu mebnayı kabul etmişlerdir ki bu ibareler sadece ilk vasıtayı güvenilir kılıyor. Yani ibni Kuvleviyenin vasıtasız olarak kendisinden naklettiği kişinin güvenirliğini sağlıyor.[4] Bu mebna Ayetullah Huyi’nin “en-nihayede” kabul ettiği mebnadır.[5] Elbette daha önceki yazmış olduğu yazılarda şöyle gelmiştir: Bu ibareler açık bir şekilde şuna delalet etmektedir ki ibni Kuvleviye masumlardan (a.s.) hiçbir rivayet nakletmemiştir. Nakletmiş ise bizim ashaplarımızdan güvenilir (muvssak) kimselerden nakletmiştir.[6] Bu durumla birlikte bu hadisin ravilerine bir göz atmak lütuftan yoksul değildir.

Hekim Bin-i Davut Bin-i Hekim:

Eğer rical (ravilerin biyografisini inceyen)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kur’an surelerinin başında dünyadaki muteber diğer metinlerin başında yer alan konu özeti bulunmamaktadır?
    5842 Kur’anî İlimler 2012/05/27
    Bir metnin itibarını onun başında yer alan bir özetle ölçmemek gerekir. Elbette büyük ölçekli bilimsel bazı araştırmalarda bu yöntem uygun görülebilir, ama şimdi dahi birçok muteber ansiklopedi böyle bir yöntemden istifade etmemektedir ve bu onların itibarını zedelememektedir. Kur’an da Müslümanların en önemli dinsel ansiklopedisidir. Kur’an belirli bir ...
  • İstihsan nedir? Neden Ehlibeyt mezhebi fıkhında reddedilmektedir?
    14275 مبانی فقهی و اصولی 2012/09/24
    Sadece Ehlibeyt ve Şia mezhebinin istihsana muhalefet ettiği ve onu delil bilmediği Ehlibeyt mezhebine yöneltilmiş bir ithamdır; zira Ehlisünnetin dört mezhebinin önde gelenlerinin birçoğu da istihsanın delil teşkil etmediği konusunda bizim ile aynı inancı paylaşırlar. İstihsan sözlükte iyi saymak ve beğenmek anlamına gelir. Istılahta ise onun için ...
  • Acaba Peygamber Efendimiz (s.a.a), Hz. Mehdi’nin (a.f.) gaybet ve kıyamı konusunu açıklamış mıdır?
    12401 Eski Kelam İlmi 2009/05/17
    İslam dininin ortaya çıkışından beri, mehdeviyet konusu, Müslümanların şek ve şüphe etmeyecekleri bir şekilde açık ve netti. Peygamber Ekrem (s.a.a), Hz. Mehdi (a.f.)’nin varlığını, onun bazı sıfatlarını, tevhit ve adalet hükümeti kurmasını, zulmün kökünü kazımasını, İslam dininin bütün dinlere üstün geleceğini ve Hz. Mehdi (a.f.)’nin eliyle yapılacak olan bazı düzeltmeleri ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    8939 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    42921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Hangi şeyler namazı bozar?
    6002 Namazı Bozan Şeyler 2012/03/12
    On iki şey namazı bozar ve bunlara namazı bozan şeyler denir. 1. Namaz esnasında şartlardan birisinin yok olması. 2. Abdest veya guslü bozan şeylerden birisinin namazda ortaya çıkması. 3. Namaz esnasında elleri üst üste koymak. 4. Hamd suresinden sonra ...
  • Acaba İslam’da kozmopolitiz ıstılahının ifade ettiği anlama benze bir anlayış var mıdır?
    5688 حکومت دینی در نظام بین الملل 2012/11/01
    Kozmopolitizim (Cihan Vatan) mektebi evrendeki tüm insanlar, kendilerini bir diğerinin memleketlisi ve aynı vatanın insanı bilmeleri gerektiğine inanan bir anlayıştır. Bu anlayışın hedefi milliyetçiliği ve ırksal farlılıkları kenara iterek global bir edebiyata ve kültüre ulaşmaktır. İslam’da böyle bir düşüncenin olup olmadığı bağlamında kısaca şunu söylemek gerekir. İslam ...
  • Namahrem ile tokalaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    16435 Pratik Ahlak 2012/06/14
    Karşı cinsten biriyle tokalaşmak birçok birey için şehvetin tahrik olmasına neden olmayabilir, ama böyle bir sınırlı irtibat ile tahrik olabilecek fertler de mevcuttur. Hatta birinci grup arasında da kendilerini samimi gösterip meşru olmayan ilişkiler için altyapı hazırlamaya çalışan şahısların olması da muhtemeldir. Bu esas uyarınca toplumsal yaşamda ...
  • Kadın evlendikten sonra cinsiyet değiştirirse önceki evliliğinin mihrini (mehirini) alabilir mi? Aynı şekilde erkek cinsiyet değiştirirse, önceki evliliğinin mihrini vermeye mecbur mudur?
    7060 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    Eşlerden biri ya daimi evliliğinde cinsiyet değiştirir ya da geçici evliliğinde.Daimi evlilikten sonra eşlerden biri cinsiyet değiştirise doğal olarak evlilik geçersiz olacaktır. Mihrin (mehirin) ödenmesi konusunda dört ihtimal (görüş) vardır. Anlaşıldığı kadarıyla eğer cinsel ilişki olmuşsa mihrin tümü, eğer olmamışsa yarısının ödenmesi daha yakini, meşhurun ...
  • Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının maliki kimdir?
    6891 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının malikiyeti, bu hediyeleri veren şahsın niyetine bağlıdır. Eğer onun kasti baba ve anneye hediye vermek ise onlar malik olur ve eğer kasti bebeğe hediye vermek ise bebek malik olur. Bu durumda baba ve anne kendi evlatlarının mallarına el koyamazlar. Elbette çok ...

En Çok Okunanlar