Please Wait
Ziyaret
7985
7985
Güncellenme Tarihi:
2015/05/27
Soru Özeti
Acaba Allah yetmiş yaşındakileri seviyor ve seksen yaşındakileri, azap etmeyeceğini söylemiş midir?
Soru
İmam Cafer’den (a.s.) şöyle bir rivayet nakil edilmiş: “Allah u Teâlâ yetmiş yaşında varmış kimseleri seviyor ve sekse yaşına varmış olanları azap etmeyecektir”. Bu rivayeti kaynaklarda görmek ve incelemek istedim maalesef muvaffak olamadım. Acaba böyle bir rivayet var mıdır? Eğer varsa güvenilir bir hadis midir? Bu rivayetin kaynağı nedir? Hangi şartlarda söylenmiş? Yoksa böyle bir rivayet temelden yok belki uydurma bir rivayet midir? Bunun hakkında ayrıntılı bilgi vermenizi rica ediyorum.
Kısa Cevap
İmam Sadık’tan (a.s.), rivayi (rivayet içerikli) kaynaklarda müminlerin mükâfatı noktasında bir rivayet nakil edilmiş ki şöyle buyuruyor: kırk yaşından sonra imanlı kimseler her on senede Allah tarafından özel merhamet ve lütufla karşılaşıyorlar. Eğer bu rivayetin senedinde, azıcık tesamuh göstersek ve başka rivayetleri de bunun yanına koyup, dikkate alırsak muhtevasını kabul edebiliriz.
Ayrıntılı Cevap
İlahi nimetlerin en büyüğü dünyadaki ömür ve yaşama nimetidir. Müminler bu nimetten yararlanarak kendilerini ebedi bir hayat için hazırlıyorlar. Böylece sahip oldukları bu ömürlerinden en güzel şekilde istifade etmiş oluyorlar. Bu nedenle ömrün geçmesiyle; eğer ömür sahibi geçmişteki tecrübelerden yararlanırsa gençlik döneminde yanlış yapma oranı azalacaktır. Her halükarda dünyadaki ömrünün sona yaklaşmasıyla iman sahibi bir kimse adeta âlemlerin rabbiyle mülakat yapmaya hazırlanıyor duruma gelmiş olacaktır. Allah’ın kulluğunda ve itaatinde sarf edilen bir ömür çok değerlidir. Tabii olarak böyleli bir ömrün uzatılması ilahi rızanın sahibinin haline daha fazla şamil gelmeye sebep oluyor.
Değerli el – Kâfi kitabında bir rivayette şöyle gelmiştir: böyleli müminlerin ömrü birkaç merhaleye taksim edilmiştir: bu yolun yolcuları ki müminlerdir, yetiştikleri her merhalede has ve özel bir mükâfatla karşılaşıyorlar.
Rivayetin Senedi:
Rivayetin raviler silsilesi şöyledir: “iddetun min Ashabina” (Ashabımızdan bir kısmı) Ahmet b. Muhammed’den, o İbni Ebi Necran’dan (Abdurrahman), o Muhammed b. El-Kasımdan, o Ali b. El-Muğireden, o da Aba Abdullah’tan (a.s.) şöyle buyurduğunu duydum diyor:
Mümin kırk yaşına vardığı vakit Allah u Teâlâ onu üç çeşit hastalıktan; Baras, Cüzam ve delilikten, koruyor. Elli yaşına vardığı vakit, Allah onun hesabını kolaylaştırır. Altmış yaşına vardığı vakit, Allah onu tövbe yapmakla rızıklandırıyor. Yetmiş yaşına vardığı vakit gökteki varlıklar onu severler. Seksen yaşına vardığı vakit güzelliklerinin sabitleşmesine ve günahlarının atılmasına (temizlenmesine) emrediyor. Doksan yaşına vardığı vakit Allah u Teâlâ geçmiş ve gelecekteki günahlarını affediyor ve yeryüzünde, Allah in esirinde (güdümünde) karar kılınmış olanlardan yazılacaktır.
Değerli el – Kâfi kitabında bir rivayette şöyle gelmiştir: böyleli müminlerin ömrü birkaç merhaleye taksim edilmiştir: bu yolun yolcuları ki müminlerdir, yetiştikleri her merhalede has ve özel bir mükâfatla karşılaşıyorlar.
Rivayetin Senedi:
Rivayetin raviler silsilesi şöyledir: “iddetun min Ashabina” (Ashabımızdan bir kısmı) Ahmet b. Muhammed’den, o İbni Ebi Necran’dan (Abdurrahman), o Muhammed b. El-Kasımdan, o Ali b. El-Muğireden, o da Aba Abdullah’tan (a.s.) şöyle buyurduğunu duydum diyor:
Mümin kırk yaşına vardığı vakit Allah u Teâlâ onu üç çeşit hastalıktan; Baras, Cüzam ve delilikten, koruyor. Elli yaşına vardığı vakit, Allah onun hesabını kolaylaştırır. Altmış yaşına vardığı vakit, Allah onu tövbe yapmakla rızıklandırıyor. Yetmiş yaşına vardığı vakit gökteki varlıklar onu severler. Seksen yaşına vardığı vakit güzelliklerinin sabitleşmesine ve günahlarının atılmasına (temizlenmesine) emrediyor. Doksan yaşına vardığı vakit Allah u Teâlâ geçmiş ve gelecekteki günahlarını affediyor ve yeryüzünde, Allah in esirinde (güdümünde) karar kılınmış olanlardan yazılacaktır.
Yorumlar