Gelişmiş Arama
Ziyaret
10515
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Ölüpte dünyadan ümidi kesilen bir insan için Hakk’ın rahmetinden uzak olmasını istmek kötü niyetli olunduğu anlamına gelmez mi? Biz insanlardan nefret etmiyoruz. Öyleyse neden Ziyaret-i Aşura’da ölen birinin arkasından lanet okuyoruz? Hem de ebedi lanet.
Soru
Ziyaret-i Aşura’yı -manasına dikkat ederek- okuduğumda: ‘(Allahım!) Ubeydullah b. Ziyad’a, İbn-i Mercane’ye, Ömer b. Saad’a, Şimr’e, Al-î Ebi Süfyan’a, Al-î Ziyad’a ve Al-î Mervan’a kıyamete kadar lanet et.’ Ve ‘Senin lanetin sonsuza dek onların üzerine olsun.’ cümlelerini gördüm ve aklıma şöyle bir soru takıldı: Ölüpte dünyadan ümidi kesilen bir insan için Hakk’ın rahmetinden uzak olmasını istmek insanın kötü niyetli olduğu göstermez mi? Bu ‘Rahmeten Li’l Alemin’in rahmetinden uzak kalmak anlamına gelmez mi? Biz inanıyoruz ki Masum İmamlar düşmanlarını da severdi. Hatta kendileriyle savaşanların bile akıbetlerini düşünür, savaşmadan önce onları doğruya ve hakka davet ederlerdi. Yani insanları hep Hakk’ın rahmetine yakınlaştırmak istiyorlardı. Biz insanlardan değil amellerinden nefret ediyoruz (Eğer yüz çevirenler bilseydiler onlara nasıl iştiyakım var, şevkten ölürlerdi). Öyleyse neden ölen birine lanet ediyoruz? Hem de ebedi lanet!
Kısa Cevap

Yezid gibilere lanet etmek, herkesten önce Allah-u Teala, Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Vasileri (a.s) tarafından yapılmıştır. Halbu ki, Onlar rahmetin kendisi ve yaratılmışlara karşı ilahi rahmetin abidesidirler.

Bazı insanlar, özgürce hak dini tanıdıktan sonra ona uymadığı zaman azaplandırılacaklarını bilmelerine rağmen, dinin emir ve yasaklarına uymazlarsa, kendi haklarını zayi ettikleri gibi, Allah’ın ve insanların da haklarına tecavüz ederler. Bu isyan ve tecavüzlerinden dolayı dünya ve ahiretin hem lanetine, hem de azabına müstehak olurlar.

Buna göre lanetlilere lanet etmek, ilahi, nebevi ve imami bir fiil olup, melunların kendi kötülük ve pisliklerinden kaynaklanmaktadır. Onlar günaha ve isyana daldıkları için kendilerini Allah’ın ebedi azabına müstehak etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerine göre Hak’kın rahmeti kendisini onun rüzgarına doğru tutan kimseye ulaşır. Bu yüzden Kur’an, ebedi olarak Allah’ın azabında olacak kimselerden bahsetmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Allah-u Teala kendisi rahmetin kaynağı olmasına rağmen Kur’an-ı Kerim’de bir çok kişiye lanet etmiştir. Örneğin: Allah’a ve Resulüne eziyet edenlere, kadın olsun erkek olsun bütün münafık ve müşriklere, ayetleri gizleyenlere, Allah’ın elinin bağlı olduğunu söyleyen Yahudilere ve mümin kadınlara iftira atanlara.[1]

Bütün bunlar gösteriyor ki, Allah insanlara özgürlük verdiği halde bazıları günaha ve isyana o kadar saplanmışlar ki, kendilerini Allah’ın ebedi azabına müstehak etmişlerdir. Hakk’ın rahmeti, Kur’an-ı Kerim, Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerine göre kendisini onun rüzgarına doğru tutan kimseye ulaşır. Kur’an, ebedi olarak Allah’ın azabında olacak kimselerden bahsetmektedir.[2]

Öyleyse Allah veya Peygamber (s.a.a) ve Masumlar (a.s) bazılarına lanet etmişlerse, böyle kimseler Allah’ın rahmetine giden bütün yolları kapadıkları, günaha girdikleri ve Allah’a muhalefet ettiklerinden dolayı onlar için kurtuluşa erme ümidi kalmamış demektir. İmam Ali (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve diğer İmamlar (a.s), sizinde belirttiğiniz gibi her savaşın başlangıcında kendilerine savaş açanları hakka davet ederlerdi, ama bu davetleri kabul görmediğinde şiddete baş vururlardı.

Ölmüş zalimlerin durumu neden anlatılmasın ve bundan dolayı onlara neden lanet edilmesin? Kur’an’ın nazil olmasının üzerinden 1400 seneden çok geçmesine rağmen henüz Ebu Lehep gibilerin dosyası açıktır. Kur’an buyuruyor: ‘Elleri kuruyasıca Ebu Leheb ve kurudu da...’[3]

Allah’ın ve Ehl-i Beyt’in (a.s) düşmanlarından beri olmak (yani teberra) Şia mezhebinin temel ilkelerindendir. Sevmek (yani tevella), teberra ile beraber olursa mana kazanır.

Allah’ın ve Ehl-i Beyt’in (a.s) düşmanlarına lanet etmenin salavattan daha üstün olduğuna dair rivayetler vardır.[4]

Evet, bazen aykırı iş yapan müminlerin kendilerinden değil onların amellerinden nefret ederiz. Ancak hakikat ortaya çıktıktan sonra bile Allah’ın velilerini öldürmek gibi büyük günah işliyenlere karşı ne yapmalı?

İmam Kazım’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Bizim dostlarımızdan yanlış iş yapanların kendilerinden değil, amellerinden beri olun.’[5]

İnsanları Allah yoluna hidayet etmek ve geniş ilahi rahmete ulaştırmak için gelen Masum İmamların (a.s) hakkını inkar eden, Onların mukaddes kanlarını akıtan ve insanlığı bu büyük feyizden mahrum bırakanlar ebedi olarak Allah’ın ve bütün Allah dostlarının lanetine hak kazanacaklardır. İnsanlığı kıyamete kadar bu hidayet meşalesinden mahrum etmenin cezası ebedi azaba çarptırılmaktır.



[1] -Ahzap/57, Feth/6, Bakara/159, Maide/64, Nur/23.

[2] -Ahzap/65.

[3] -Mesed/1.

[4]-Ebu’l Hasan b. Muhammed Necefi Razi, Mecma-un Nureyn ve Multek-al Bahreyn, s.243, İntişarat-ı Âl-i Aba, Kum.

[5] -(Ravi) Diyor ki: Ebu’l Hasan Musa (Kazım)’dan (a.s) ‘Sizin dostlarınızdan bilerek şarap içen ve günah işleyen birinden beri olalım mı?’ diye sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Onun kendisinden değil amelinden beri olun. Onu sevin ama amelini sevmeyin.’ Ben: ‘Onlara fasık ve facir dememize izin veriyor musunuz?’ diye sorduğumda: ‘Hayır’ diye buyurdu ‘Fasık ve facir, hakkımızı inkar eden dostlarımıza düşmanlık eden kafirdir. Allah dostlarımızın -ne yaparlarsa yapsınlar- fasık ve facir olmasından sakınır. Siz deyin ki, ameli kötüdür, ameli günahtır, kendisi mümindir, ama işi kötüdür; ruhu ve bedeni paktır...’ (Müstedrek-ul Vesail, c.12, s.237).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar