Gelişmiş Arama
Ziyaret
41963
Güncellenme Tarihi: 2012/01/29
Soru Özeti
Takva ne demektir?
Soru
Takva ne demektir?
Kısa Cevap

Takva, insanı yanlış işlere yönelmekten koruyan caydırcı bir güçtür. Tam bir takva, insanı günahlara ve haramlara düşmekten korumanın yanı sıra, şüpheli şeylerdende uzaklaştırır. Takvanın merhaleleri, dalları ve etkileri var ki ayrtıntılı cevap bölümünde onlara değineceğiz.

Ayrıntılı Cevap

Takva kelimesi ‘Veka, Yaki, Vikaye (وقی یقی وقایه)’den gelmiş olup, insanın bir sığınığa girmesi demektir.[1] Dini terimde ise, günahlardan korunmak manasına gelmektedir. Başka bir ifadeyle takva nefsani meleke şeklindeki caydırıcı ve insanın içinde ortaya çıkan içteki bir güç olup, onu şehvetlerin tuğyanından ve yanlış yapmaktan korur. Tam bir takva, insanı günahlara ve haramlara düşmekten korumanın yanı sıra, şüpheli şeylerdende uzaklaştırır.

Ayet ve hadislerde takva için yapılan birçok benzetmeden bazılarını aşağıda örnek olarak getiriyoruz:

1- Azık: Kur’an takvayı azığa benzetmiş ve ona en güzel azık diyerek şöyle buyurmuştur: Azık edinin. Şüphesiz azıkların en hayırlısı takvadır.’[2]

2- Elbise: Kur’an takvayı elbiseye benzeterek ona en güzel elbise demiştir: ‘Takva elbisesi ise daha hayırlıdır’[3]

3- Günah tehlikesi karşısındaki sağlam kale: İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘Ey Allah’ın kulları: Takva sağlam ve fethedilmez bir kaledir.’[4]

4- İmam Ali (a.s) bir başka yerde şöyle buyuruyor: ‘Takva tempolu giden bir binek gibidir. Kontrolü ona binenin elindedir ve onu cennetin ortasına kadar götürür.’[5]

5- Bazı büyükler takvayı dikenlerle dolu bir araziden geçerken eteğini tamamen toplayan ve ayağına veya elbisesine ilişmesin diye temkinle yürüyen kimsenin haline benzetmişlerdir.[6] Bu benzetmeden takvanın insanın bir köşede inzivaya çekilmesi manasına gelmediği, aksine halkın içinde olması, eğer toplum bozuksa kendisini ondan koruması gerektiği anlaşılmaktadır.[7]

İslamda takva, ‘Mebde’ ve ‘Mead’a yani Allah’a ve ahiret gününe inanmanın alameti, insanın fazilet, iftihar ve kişiliğinin ölçüsü olarak kabul edilmiştir.[8]

Kur’an’a göre takva, bulunduğu yere ilim veren ilahi nurdur.[9]

Takvanın Merhaleleri

Bazı alimlere göre takvanın üç merhalesi vardır:

1- Nefsi, sağlam inançlara sahip olarak ebedi azaptan koruma merhalesi.

2- Farzları terketmekte dahil her türlü günahtan uzak kalma merhalesi.

3- İnsanın kalbini haktan uzaklaştıran şeylerden uzak tutma merhalesi. Bu havassın, hatta en has kimselerin takvasıdır.[10]

Takvanın Kısımları

Takvanın çeşitli kısımları vardır. Onlardan birkaçı şunlardır: Mal ve iktisatta takva, cinsellikte ve toplumsal konularda takva, siyesette takva, ahlakta takva vs.

Takvanın Etkileri

Takvanın insan yaşamındaki önemli ve güzel etkilerinden bazıları şunlardır:

1- İnsanın Eğitilmesi: İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘Takva, ruhsal bir haslet ve manevi bir eğitimdir. Onunla insan yetiştirilir.’[11]

2- Sorumluluk Bilinci: Takvalı kimse dini görevlerinin altından kaçmaz ve istekle onları yerine getirir, zorlukları yener.

3- Özgürlük: Takva, insanın Allah’tan başka her türlü kulluktan kurtarır. Takvalı insan şehvetlerinin karşısında dize gelmez, makam ve nefsani isteklere teslim olmaz. Dolayısıyla her türlü helaketten güvende kalır.

4- Ahirette Kurtuluşa Ermek: Takva hidayetin anahtarıdır. Takvalı kimse güzel amelleri ve hidayet yolunda yürümekle dünya saadetinin yanında uhrevi sevaplar da kazanır.   

 



[1] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, Müfredatun Fi Ğaribi’l-Kur’an, c.1, s.881, ‘Veka’ maddesi, Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut, HK.1412.

[2] -Bakara/197

[3] -A’raf/26

[4] -Nehcü’l Belağa, 157. Hutbe.

[5] -Nehcü’l Belağa, 16. Hutbe.

[6] -Ebu’l Fütuh Razi, Hasan b. Ali, Ravzu’l-Cinan ve Ravhu’l-Cenan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c.1, s.101, Bonyad-ı Pejuheşha-i İslami Astan-ı Kuds-u Razavi, Meşhed, HK.1408; Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.1, s.80, Daru’l-Kütübü’l İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.

[7] -Tefsir-i Nümune, c.22, s.204.

[8] -Hucurat/14.

[9] -Bakara/282.

[10] -Tefsir-i Nümune, c.22, s.205; Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.70, s.136, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan, HK.1404

[11] -Nehcü’l Belağa, Muttakiler Hutbesi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar