Gelişmiş Arama
Ziyaret
9245
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
Soru
Ben İslam dinine bağlı bir gencim ve annemin rızası olmadan (babam vefat etmiştir) evlenmek istediğim bir merhaleye geldim; zira şu ana dek anneme tanıttığım tüm hanımlar kendisi tarafından reddedildi. Şimdi Katolik olan bir hanımla evlenme niyetindeyim ama annem kabul etmemektedir. Bu hanımla evlenmem halinde beni terk edeceğini söyleyerek tehdit etti. Bir taraftan annemin görüşüne saygı duymak ve İslam kanunlarına riayet etmek ve öte taraftan ise bu hanım ile evlenmek istiyorum. Lütfen bu hususta bana kılavuzluk edin.
Kısa Cevap

İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen bir husustur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır:

1- İslam’ın hayat bahşeden mektebinin evlilik konusu hakkında ilk vurguladığı şey erkek ve kadının birbiriyle denk olmasıdır; yani evlenmek isteyen ve gelecekte anlaşarak ve ihtilaftan uzak ortak bir yaşam kurmayı arzulayan kız ve oğlan karşılıklı dinsel, düşünsel, kültürel, ahlaki vb. ortak özelliklere sahip olmalıdırlar. Allah korusun evlilik hayatı ve çocukların yetiştirilmesinde ihtilafa düşmemeleri için düşünsel ve kültürel açıdan takriben yakın bir düzeyde bulunmalıdırlar. Bu, gençlerin evlenirken dikkat etmeleri, duygulardan uzak bir şekilde düşünceyle mevzunun boyutlarını ölçmeleri ve sonra karar vermeleri gereken bir husustur.

2- Müslüman bir erkeğin ehli kitaptan olmayan gayri Müslüman bir kadın ile evlenmesi tüm İslam fırkalarının görüşüne göre caiz değildir. Ama Müslüman bir erkeğin Hıristiyan ve Yahudi gibi ehli kitaptan olan bir kadınla evlenmesi, Ehli Sünnet fakihlerinin görüşüne göre caizdir. Lakin İmamiye (Ehli Beyt mektebi takipçileri) fakihlerinin bu konu hakkındaki görüşleri farklıdır. Bir grup daimi ve geçici evliliği caiz bilmiş ve bir diğer grup ise men etmiştir. Bir başka grup ise onlar ile geçici evliliğin sakıncasız ama daimi evliliğin yasak olduğunu söylemiştir.[1] Elbette çağdaş fakihler arasında ikinci görüşün bir taraftarı yoktur ve ehli kitaba mensup kadınlar ile geçici evlilik yapmanın caiz oluşu hakkında aralarında bir ihtilaf da müşahede edilmemektedir. Artı, bir grup da daimi evliliği men etmemiştir.[2]

3- Evlenmeden ve mahremiyet akdi okumadan önce bir namahrem kadın veya kız ile yakın bir ilişki kurmak mukaddes İslam şeriatı ölçüleri uyarınca haram ve sakıncalıdır. Elbette erkeğin ileride evlenme niyeti taşıdığı bir kız ile görme ve gelecekteki ortak yaşam hakkında birbirinin düşünce ve görüşlerini öğrenme düzeyinde bir görüşme yapması sakıncasızdır. Ama bunun dışında caiz ve meşru değildir.

4- Oğlanın istediği ve beğendiği bir kızla evlenmesinde oğlanın baba ve annesinin rızası evliliğin meşruiyet şartı değildir. Şart olan şey, kızın babasının rızasıdır ve babası razı olmadığı takdirde nikâh sorunlu hale gelir. Elbette beğendiğiniz hanım ile evlenmede her ne kadar annenizin rızası evlilik akdinin doğruluk şartı olmasa da anne ve babanın rahatsızlığına neden olması durumunda haramdır, lakin bu akdin doğruluğuna da bir zarar vermez.  

5- Müslüman olan ve de İslam hükümleri ve buyruklarına bağlı bir genç olmanız hasebiyle size şu öneride bulunuyoruz: Kızın ailesinin onaylaması halinde onunla mesela altı ay veya bir yıl gibi belirli bir müddet nikâhlanın. Böylece bu müddet zarfında hem o sizinle evlenerek İslam ve hükümlerinden haberdar olacak ve hem de bu zaman zarfında istediğiniz hanım ile daimi evlilik yapmanız için annenizin rızasını alma imkânınız doğacaktır.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlıklara müracaat ediniz:

1. Müslüman Olmayan Biriyle Evlenmek, Soru: 1198 (Site: 1201).

2. Ehli Kitap Kadınlarıyla Geçici Evlilik, Soru: 1209 (Site1253).

3. Hıristiyanlar İle Evlenmek, Soru: 826 (Site:885).


[1] Muhammed Cevad Muğniye, el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Hamse, s. 47-49.

[2] Tevzihü’l-Mesail Meraci’, s. 397, m. 2397.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar