Gelişmiş Arama
Ziyaret
14352
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Soru
Neden Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınla evlenmesi caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi caiz değildir?
Kısa Cevap

Çünkü, 1) Daimi evlilik iki taraf içinde yasaktır. Sadece geçici evlilikte Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla evlenebilir. 2) Ahkamın hikmetini bilmek iyi bir şey olsa da kulu hedeflenen menzile götüren şey, onun Allah’a kayıtsız ve şartsız itaat etmesidir. Bazı hükümlerin felsefesi hakkında ihtimaller verilebilir. Örneğin bu hüküm hakkında şöyle bir ihtimal verilebiliriz: İslam’da Müslümanın kafirin sultasına girmesi yasaktır. Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi Müslümanın kafir sultasına girmesi demektir. Bu yüzden Müslüman kadına, kendisini gayri müslim bir erkeğe teslim etme izni verilmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Humeyni (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Müslüman kadın kafir bir erkekle evlenemez. Müslüman erkekte daimi olarak ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez. Ve farz ihtiyat gereği kafir ehl-i kitap kadınlarla da evlenmesi de caiz değildir. Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.’[1]

Diğer müctehitlerin farklı görüşleri vardır. Bilgilendirme amacıyla aşağıda onlara yer veriyoruz:

Ayetullah Gulpaygani ve Safi: Ehl-i Kitap kadınla daimi evlilik yapmak güçlü bir görüş olabilir, ama Müslüman kadınla evlenme imkanı varsa (ehl-i kitap kadınla daimi evlilik) şiddetle mekruhtur. Hatta bu durumda ihtiyat terkedilmemelidir.[2]

Ayetullah Hoi ve Tebrizi: Müstehap ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapılmamalıdır. Hariciler, Guluvcular ve Nasibiler gibi kendilerini Müslüman bilen fırkalar kafir hükmündedirler. Müslüman kadın ve erkekler, onlarla ne daimi ve ne de geçici olarak evlenmemelidirler.

Ayetullah Nuri Hemedani: Onlarla daimi evlilik yapmak güçlü görüşe göre caizdir. Ancak ihtiyat olarak Müslüman kadınla evlenme imkanı olmadığı zaman bu evlilik yapılmalı ve bu ihtiyat terkedilmemelidir.

Ayetullah Fazıl: Müslüman erkekler kafir kadınlarla Yahudi ve Hıristiyan olsalarda farz ihtiyat gereği daimi olarak evlenemezler. Ama onlarla muta yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Mekarim: Müslüman erkek kafir kadınla ihtiyat gereği daimi olarak evlenemez   Ama Yahudi ve Hıristiyan gibi ehl-i kitap kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur.

Ayetullah Behcet: Müslüman erkek ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapabilir.

Ayetullah Zencani: Müslüman bir erkek, mecusi ve ehl-i kitap olmayan kadınla ne daimi olarak, ne de geçici olarak evlenemez, galiba Yahudi ve Hıristiyan kadınla daimi ve geçici evlilik yapmak batıl değildir, ama mekruh ya da müstehap ihtiyata aykırıdır, özellikle daimi evlilikte.

Ayetullah Sistani: Müslüman erkek, ehl-i kitap olmayan kafir kadınla evlenemez, ama Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla geçici evlilik yapmanın sakıncası yoktur, ancak lazım ihtiyat gereği onlarla daimi evlilik yapmamalıdır.[3]

Buna göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınla geçici evlilik yapabilir. Daimi evlilikte ise bazı fakihlerin görüşüne göre Müslüman erkek ehl-i kitap kadınlarla daimi evlilik yapamaz.

‘Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınlarla muta ya da daimi evlilik yapması caizdir, ama Müslüman kadının ehl-i kitap erkekle evlenmesi neden caiz değildir?’ sorusuna gelince bu konuda iki cevapla yetineceğiz:

1- Allah-u Teala, Müslümanların kafirlerle evliliğini yasakladığı ayetin sonunda şöyle buyuruyor: ‘İşte budur size Allah'ın hükmü, o hükmeder aranızda ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.’[4]

Bunlar ilahi ilim ve hikmetten kaynaklanan ahkamdır ve İslamın adaletine tamamen uygundur. Bütün hükümlerin kaynağının Allah-u Teala olduğu gerçeği bu hükümlerin icrasının en büyük garantisidir.[5] Bu hükmün felsefesini bilmek iyi bir şeydir, ama ona amel etmek için nedenini keşfetmeye gerek yoktur. Böyle bir hükmün her şeyi bilen, bütün işlerini ilim ve hikmete göre yapan ve herkesten daha çok kullarına merhametli olan Allah’tan olduğunu bilmemiz, kendimizi O’nun kulu olarak gören bizler için yeterlidir. Kul sorgusuz sualsiz mevlasının fermanını yerine getirmelidir. Allah’ın bazı düsturları belki de kim daha iyi kulluk ediyor bilinsin diye sırf bizlerin kulluğunu imtihan etmek içindir. Ve kim bir hükmün nedenini bilmediğinde de Allah’ın emrine itaat edecek ve kim şahsi menfaatinden dolayı itaat edecek, bununla ortaya çıkar. Bu, Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu bir konu olup ona sırat-ı müstakim demektedir: ‘Ve bana kulluk edin, budur ancak doğru yol.’[6]

2- Diğer cevapta şudur: İhtimal olarak bu hükmün delili veya delillerinden biri kafirin Müslümana sulta etmesine izin vermemektir. Nitekim ‘Allah, kafirlere, müminler aleyhine bir yol, bir başarı vermez.’[7] ayet-i kerimesi bu konuya işaret etmektedir. Yani Allah, kafirlere müminlere asla zarar verme (musallat olma) yolu vermez. Buna göre kafirlerin müminlere musallat olmasına neden olan herşey Allah katında yasaktır. Müslüman kadının kafir veya ehl-i kitapla evlenmesi bunun açık örneklerinden biridir. Çünkü karı koca ilişkilerinde erkeğin kadın üzerinde bir tür sultası düşünülebilir ve kadın erkeğin sultasının altına girer.   



[1]- Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.468, Mesele:2397, 8. Baskı, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, h.k.1424

[2]- a.g.e. (Haşiye), c.2, s.468.  

[3]- a.g.e. s.469.

[4]- Mümtehine/10.

[5]-Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.24, s.41.

[6]- Yasin/61.

[7]- Nisa/141.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
    5848 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir. ...
  • Keramet (Değerlilik ve onurluluk) nedir? Onurluluk nasıl kazanılır? Değerli ve onurlu insanların Allah katındaki makamı nedir?
    17191 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Keramet (onurlu olmak) aşağılık ve alçaklıktan uzak olmak ve her türlü zillet ve aşağılıktan uzak olan temiz ve değerli ruha kerim (onurlu) insan denir. Kerim (onurlu) sözcüğünün karşıtı seciyesiz anlamında leim’dir. Onurluluk ve saygınlığın zirvesine varmak için insanın takvayla donanması gerekir. Takva kişinin ...
  • Günlük birçok meşguliyetle birlikte nasıl ibadet yapılabilir?
    10700 Yeni Kelam İlmi 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mukaddes şeriat açısından, bankalar yahut borç veren kurumların kredilerinden yararlanmanın hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6287 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    11195 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Daru’l-harp ne demektir ve nerelere Daru’l-harp denir?
    5740 Cihat 2020/02/12
     Öncelikle konunun ihtilaflı bir konu olduğunu belirterek başlamak yerinde olacaktır. Zira söz konusu kavramların ilk dönem İslam uleması tarafından  incelendiği zaman diliminde İslam toprakları bir bütün olarak yönetilmekte ve Müslümanlar bu topraklarda yaşamaktaydı. Ülkeler arasında günümüzde olan anlaşmalarda söz konusu değildi. Bu anekdot ışığında ilk dönem yapılan ...
  • Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
    10466 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    Şia inanıyor ki:1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) ...
  • Bir kimsenin keramet sergilemesi onun hak oluşu manasına gelir mi?
    5913 Pratik İrfan 2012/05/03
    İrfanda yaygın olan konulardan birisi, keramet ve olağanüstü işler yapma meselesidir. İrfan ve seyr-i sülûk yolunda keramet, mükaşefe ve olağan dışı işlerin meydana gelmesi, insanın bunlar ile mağrur olacağı ve bu hususları çok önemseyeceği hususlar değildir. Bunlar yüce Allah’ı şuhudi olarak tanımanın ilk ve çok düşük basamaklarıdır. ...
  • Selamun Aleyküm. “Emmen Yucibu’l-Muztar” duası nerede zikredilmiştir?
    28058 Pratik Ahlak 2012/08/12
    “Emmen yucibu el-muztarre iza duahu ve yekşifu’s-su” cümlesi Kur’an’da Neml suresinin 62. ayetinde zikredilmiştir: Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Her ne kadar yüce ...

En Çok Okunanlar