Gelişmiş Arama
Ziyaret
11277
Güncellenme Tarihi: 2010/07/07
Soru Özeti
Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
Soru
Biz öldükten sonra, keşke dünyaya dönsek ve iyi işler yapsak der ve Allah da bizim isteğimizi kabul edip bizi dünyaya geri döndürürse acaba biz iyi işler yapar mıyız?
Kısa Cevap

Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da defalarca onun boş olduğunu anladılar, ama yine de ona aldandılar ve onun zevklerini elde edebilmek için kötü işleri işlemekten geri durmadılar.

Ayrıntılı Cevap

İlahi sünnet her şeyin kemale doğru ilerlemesini gerektirir. Allah insanı bu dünyada yaratmış ve onu iki güç yani (içteki ilahi hüccet olan) akıl ve (dıştaki ilahi hüccet olan) vahiyle donatmıştır ki insan kemale doğru hareket etsin. Buna göre insan ölümünden sonra kendi isteği üzere dünyaya dönebilmesi, yaratılış nizamının ve peygamberlerin gönderilişinin boş ve abes olmasını gerektirir. Bu da ilahi sünnetlere aykırıdır.

Üstelik farz-i mahal insanın dünyaya döndüğünü farz edecek olsak bile onun iyi işler yapacağı belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve insanlar da nefsani isteklerin ve şeytanın vesveselerinin etkisindedirler. Ayrıca inat, tekebbür ve azgınlık gibi eğilimlere de sahiptirler.

Buna göre bugün onları hakkı ve Allah’ın nişanelerini yalanlamaya sevk eden faktörler dünyaya döndüklerinde de yine var olacaktır. [1]

Bu yüzden Kur’an şöyle buyuruyor: Nihayet onlardan birine ölüm gelince der ki: "Rabbim! Beni geri çevir. Belki geride bıraktığım şeyler hususunda iyi işler yaparım." Hayır, kesinlikle böyle değil. Bu, ancak onun söylediği (boş) bir laftan ibarettir. Onların gerisinde, tekrar dirilecekleri güne kadar süren bir berzah (ara dönem) vardır.[2]

Dikkat edilmesi gereken nokta, onların cevabında “kesinlikler böyle değildir” anlamında olan “kella” sözcüğünü kullanılmasıdır. Bu sözcük hem karşı tarafın iddiasını iptal etmeyi ifade eder, hem de menetmeyi ve reddetmeyi ifade eder. Böylede bu tabir her iki konuya işaret edebilir yani bir yandan onların isteklerini reddetmeyi ifade ederken,  diğer yandan da onların dünyaya döndükten sonra iyi işler yapacağız iddialarını yalan olduğunu açıklar. Allah buyuruyor ki: Bu boş bir iddiadan ibarettir. Yani bunlara eğer fırsat verilse yine aynı işlerini tekrarlayacaklar.[3] Yine ayette geçen “laalle” (şayet) kelimesi de bu kişilerin kendi gelecekleri hakkında mutmain olmadıklarını bildirir. Kendileri de biliyorlar ki bu pişmanlık belli şartların etkisinde ölüm esnasında oluşan bir haldir; eğer dünyaya geri döndürülürlerse yine aynı tutumlarını devam ettirebilirler.[4]

Her halükarda önemli olan şu ki bu dönüşün bir faydası yoktur. Çünkü Allah diğer bir ayette şöyle diyor: Eğer geri döndürülseler, kendilerine yasaklanan şeye tekrar dönerler. Şüphesiz, onlar yalancıdırlar.[5] Yani onların uyanışları geçicidir ve devamlı değildir. [6]

Bu kimseler, denizde tufana tutulmuş ve gark olma eşiğine gelmiş kafir ve günahkar kimselere benzerler; bunlar yok olma eşiğine geldiklerinde Allah’tan yardım diler, ama kurtulduktan sonra yine eski işlerini devam ettirirler. Başka bir ifade ile bunlar dünya hayatlarında belki defalarca karşılaştıkları olaylarda dünyanın boş olduğunu anlamış ve ölümü kendi gözleriyle görmüşlerdir ancak yine de dünyaya aldanmış ve kötü işlerine devam etmişlerdir.



[1] El-Mizan, c. 7, s. 84

[2] «حتی اذا جاء احدهم الموت قال رب ارجعون. لعلی اعمل صالحاً فیما ترکت کلاّ انّها کلمة هو قائلها...» Müminun: 99-100

[3] Bk Tefsir-i Numune, c. 14, s. 313; El-Mizan c. 5, s. 98,

[4] Tefsir-i Tibyan, c. 7 s. 393; Kenzu’l-İrfan, c. 9 s. 212

[5] و لو رودا لعادوا لما نهوا عنه» En’am, 28

[6] Tefsir-i Numune, c. 5 s. 200

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13286 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Zina zade hakkında rivayet edilen hadisler hangileridir?
    8914 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Zina sonucu doğan çocuğun (zina zade) İslam nazarında Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve masum İmamlarımızın (a.s.) rivayetlerinde beyan edilmiş, özel hükümleri vardır. O, hadislerden bazılarının adresleri şunlardır:1-   Zina zadenin mirası: “Vesailuş-Şia”, c.26, ...
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    11948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    28705 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    9549 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27622 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7057 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba Nebiyi ekrem (s.a.a) ezanda kendi nübüvvetine ve hazreti Ali’nin (a.s.) velayetine şehadet veriyor muydu? Neden zamanımızın imametine şehadet vermiyoruz?
    8512 Fıkıh Tarihi 2015/05/20
    Rivayetler esasınca şu müsellemdir ki İslam Peygamberi (s.a.a.) ezanda kendi nübüvvetine şehadet veriyordu. Zira nebiyi ekrem (s.a.a.) diğer insanlar gibi şer’i hükümlere ve tekliflere amel etmeye mükellef olmadığını ispatlayan has bir delil var olmadığı sürece mükellefti. Ezan bağlamında müstesna kılındığına dair hiçbir delilimiz yok iken mükellef olduğuna ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9927 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9862 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...

En Çok Okunanlar