Gelişmiş Arama
Ziyaret
10757
Güncellenme Tarihi: 2011/03/25
Soru Özeti
Ne yapalım ki Kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını görmeyelim?
Soru
Ne yapalım ki Kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını görmeyelim?
Kısa Cevap

Kabirden maksat bireylerin içinde gömüldüğü zahiri kabir değildir. Zira meyyitin defnedileceği yerde hiçbir değişiklik meydana gelmiyor. Bunun yanı sıra bazı kimselerin bedenleri aradan gidecek bir şekilde ölürler veya hiçbir şekilde defin edilmiyorlar ki bedenleri ardan gitmiş olsun. Rivayetlerde kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını aradan götüren farklı faktörler beyan edilmiştir. Kuranın zuhruf ve Yasin sureleri gibi bazı surelerini sürekli okumak bu cümleden sayılmaktadır. Hakeza dört defa hac ve imam Hüseyin’i ziyaret etmek de kabrin azabının kalkmasına neden oluyor. Diğer cevapları da detaylı cevapta bulabilirsin.

Ayrıntılı Cevap

Kabrin sıkıştırma şeklindeki azap müminlerin inandığı hakikatlerinden bir hakikattir. Kabirden maksat bireylerin içinde gömüldüğü zahiri kabir değildir. Zira meyyitin defnedileceği yerde hiçbir değişiklik meydana gelmiyor.  Bunun yanı sıra bazı kimselerin bedenleri aradan gidecek bir şekilde ölürler veya hiçbir şekilde defin edilmiyorlar ki bedenleri aradan gitmiş olsun. Bir rivayette imam Cafer Sadıktan; öldürülmüş ve bedeni halen “evde” duran bir kimse hakkında şöyle soruyorlar: Acaba böyle bir kimse kabir Azabını görecek mi? İmam cevaben evet diyor. [1]

Buna binaen kabrin sıkıştırma şeklindeki azap her çeşit ölen kimseler için tasavvur edilebiliniyor.

Kabrin sıkıştırma şeklindeki azap hakkında iki çeşit amiller söz konusudur. Bazıları bu tür azabın gerçekleştirmesine neden oluyor ve bazıları da bu tür azabın aradan götürür. Burada her iki kısma değinilecektir.

Kabrin Sıkıştırmasına Neden Olan Amiller

Rivayetlerde şöyle nakil edilmiştir: “İnsanların kabir azabına müptela olmalarına neden olacak en çok amiller şunlardır: Laf Gezdirmek (şunun lafını ona ve onun lafını buna götürmek), kötü ahlaklı olmak, idrar şeklindeki necasetlerden sakınmamak”.[2] Başka bir rivayette şöyle denilmiştir: “Kabrin azabı laf gezdirme, gıybet ve yalan gibi amellerin cezasıdır”.[3]

Kabir Azabını Aradan Götüren Amiller

  1. İmam sadık (a.s.): “Her Şeyin kalbi vardır. Kuran’ın kalbi Yasin suresidir. Her kim onu okursa kabir azabından emin olacaktır. Ve…” .[4]
  2. İmam Bakır (a.s.):  “Allah’u Teâlâ Zuhruf suresini sürekli okuyan bir kimseyi kabirdeki yeryüzüne ait olan zehirli havyalarından, haşaratlardan ve kabrin azabından Allah’ın huzuruna gidinceye kadar emin kılacaktır”.[5]
  3. İmam Sadık (a.s.): “Perşembe öğlesiyle Cuma öğlesi arasında ölen bir kimseyi Allah onu kabir azabından kurtaracaktır”.[6]
  4. Mensur b. Hazım Şöyle diyor: İmam Cafer Sadıktan dört defa hac yapan bir kimsenin mükâfatı nedir? diye sordum. İmam şöyle buyurdu: “Ey Mansur dört defa hac yapan bir kimse için kesinlikle kabir azabı yoktur”.[7]
  5. Müminlerin Emiri hz. Ali şöyle buyurmuşlardır: “Her Cuma Nisa suresini okuyan bir kimse kabir azabından kurtulur”.[8]
  6. İmam Bakır (a.s.) İmam Hüseyin’in Ziyaretinin eserlerini anlatırken şöyle buyuruyor: “İmam Hüseyin’in Ziyareti ziyaretçinin kabir azabından kurtulmasına neden oluyor”.[9]
  7. İslam peygamberi (s.a.a) şöyle buyurdu: Kadınlardan üç taife vardır ki kabir azabı onlardan kaldırılacak ve hz. Muhammedin kızı hz. Fatma’yla birlikte haşır olunacaklardır; “kocasının gayretli oluşuna karşı sabır edenler, kötü ahlaklı kocasıyla barışık yaşayan ve kendi mihrini kocasına bağışlayan kadınlar”.[10]
  8. Allah resulünden nakledilmiştir: “Müminin vereceği sadakalar onu dünya afetlerinden, kabir ve kıyamet azabından kurtarır”. [11]

Sonuç itibarıyla şunu hatırlatıyoruz ki kabir azabı her ne kadar zor ve sıkıştırıcı ise de ama kabrin azabı müminlerin günahları için kefarettir ki kıyamette ve kıyamette hesaba çekildiklerinde onların günahlarından azalmış olmasına neden olur. Bir çok Farklı rivayetlerde bu gerçeğe işaret edilmiştir. Sekuni İmam Sadıktan (a.s.) imam Sadık da kendi babalarından onlarda müminlerin emiri hz. Ali den o da peygamberden şöyle nakletmiştir: “Kabir azabı mümin kimseler için boşa götürmüş oldukları nimetlerin kefaretidir”.[12]

İlgili endeksler:

سؤال 21788 (سایت: 20940) (بول و فشار قبر).

سؤال 6222 (سایت: 6430) (منظور از فشار قبر).

 

 


[1] Kuleyni, Muhmmed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: Daru’l - Kutübil İslamiye, 1365, şemsi, c. 3, s. 241.

[2] Saduk, Muhammed b. Ali, “itikadat”, farsça tercümesi; Hüseyni, Tahran: İntişarat-i islamiye, 1371, şemsi, s. 69.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Tercüme-i Cild-i Şanzdehum-i Biharul Envar”, farsça tercümesi; Muhammed Bakır Komrei, Tahran: intişarat-i İslamiye, 1364, şemsi, c. 2, s. 162.

[4] Saduk, Muhammed b. Ali, “Sevabul A’amal”, farsça tercümesi; Benderrigi, Kum: İntişarat-i Ahlak, 1379, şemsi, s. 223.

[5] A.g.e., s. 243.

[6] A.g.e., s. 419.

[7] Saduk, Muhammed b. Ali, “Men la Yahdurul -Fakih”, Kum: İntişarat-i Camiatu Mudderisin, 1413, şemsi, c. 2, s. 217.

[8]  A. g.e.s. 223.

[9] Muhaddis Nuri, “Mustedrekul Vesail”, Kum: İntişarati, Müesesei Alulbeyt, 1408, kameri, c. 10, s. 309.

[10] Deylemi, Hüseyin b. Ebul Hasan, “İrşadul-Kulup”, Farsça Tercümesi; Rızayi, Tahran: İntişarati İslami, 1377. Şemsi, c. 1, s. 413,

[11] A.g.e., s. 444.

[12]Sevabul A’amal”, farsça tercümesi; Benderrigi, Kum: İntişarat-i Ahlak, 1379, şemsi, s. 425.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar