Gelişmiş Arama
Ziyaret
8301
Güncellenme Tarihi: 2010/02/06
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
Soru
Tarih kitaplarında, İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabıyla beraber sabah namazını kılıp ordusunu düzene koyduğu anlatıldıktan sonra şöyle denilmiştir: İmam (a.s), çadır kurulması emrini vermiş ve temizlik malzemeleri istemiş, onu bir kaba koymalarını emretmiş, sonra çadıra gitmiş, bedeninde ki istenmeyen tüyleri hamam otuyla gidermiştir.' Hatta devamında: 'Ashabından iki kişi İmam (a.s)'dan sonra çadıra çabuk girmek için biribiriyle yarışıyorlardı.' diye yazmaktalar
Bazıları İmam (a.s)'ın orada şehadet guslü aldığını söylüyorlar. Ancak şehadet guslü almak için hamam otuna gerek olmadığını biliyoruz.
Böyle bir temizliğin yapıldığına Abdurrahman b. Abdurabbih ile Bureyr b. Huzeyri'l Hemedani'nin arasında geçen şu konuşma delil olabilir: Bureyr, Abdurrahmanla şaka yapıyordu. Abdurrahman ona dedi ki: Şimdi şaka yapma zamanı değil. Bureyr dedi ki: Vallahi, kavmim gençlikte ve yaşlılıkta boş konuşmayı sevmediğimi bilir. Ama önümde olan ve müjde verildiğim şeyden dolayı mutluyum. Andolsun Allah'a bizimle cennet hurileri arasında ki uzaklık onların (Ömer b. Saad'ın ordusunun) kılıçlarını bizim üzerimize indirecekleri zamana kadardır.'
Her neyse, sebep o kadar önemli değil ve bu durum İmam (a.s) ve ashabını ilgilendiren bir şeydir. Ancak insanın kafasına takılan soru şudur: İmam Hüseyin (a.s)'ın matem meclislerinde anlatılan İmam (a.s)'ın çadırında yeterli miktarda suyun olmadığıdır. Bununla tarih kitaplarında yazılanlar biribirini tutmuyor. Bu tezat teşkil etmiyor mu? Ben bunu İbn-i Esir Cezri'nin (öl. 630 h.) eseri olan el-Kamil fi't Tarih, (c.3, s.418, Beyrut baskısı, 1987, Daru'l Kutubi'l İlmiye) kitabından aktardım.
Bu olayı anlatan diğer bazı kaynaklar da şunlardır:
-Makteli'l Hüseyin ve Vakidi'nin 'Tabakat' (c.5) adlı eseri
-Tarih-i Taberi (Muhammed b. Ceriri't Taberi, 224-310 h.k.), c.5, s.422 ve 423, ikinci baskı, Kahire, 1967, Daru'l Maarif
-el-Bidaye ve'n-Nihaye (İbn-i Kesir), c.11, s.534, birinci baskı, Dar-u Hicr, 1998
-Sire-i Ma'suman (Seyyid Muhsin Cebel Amuli), Ali Hücceti Kirmani'nin Farsça tercümesi, c.4, s.152, vs. kaynaklar
Bunlar, en azından Aşura sabahına kadar su sıkıntısı olmadığını, yeterli derecede su olduğunu bu yüzden en azından İmam (a.s) ve iki ashabının temizlik yaptığını gösteriyor. Eğer matem meclislerinde söylendiği gibi su sorunu yaşayacakları ihtimali vermiş olsalardı çocukların susuzluk çekmemesi için yanlarına bol miktarda su alırlardı.
Bu tezadı nasıl açıklayabilirsiniz?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz olduğu kesin olan bir şeydir. Tarih kitaplarında bunun dışında gelen şeyler kesin olmayıp senetlerinde tamamen sorun var ve güvenilmezdirler.

Rivayetlerin senetlerindeki sorunu bir tarafa bırakıp, tarihlerde yazılanların hepsini ele alacak olursak birkaç noktaya dikkat çekmek gerekir:

1-İmam (a.s) ve ashabı kesin olarak şehid olacaklarını biliyorlar ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca bilmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

2- Zaman ilerledikçe hem hava ısınıyordu, hem de düşman, su konusunda ki muhasara ve zorluğunu artırıyordu. Buna göre diyebiliriz ki: İmam (a.s) gusül ve temizliğe emir verdiği zaman suya ulaşmak mümkündü. Ama düşmanın baskısı ve havanın sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra büyük bir susuzluk baş gösterdi.

3-Gusül alınan su, içilemeyen su olabilirdi.

Bu yüzden iki gruba ait rivayetler kabul edilebilir rivayetler olabilirler.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının susuzluğu ve suya ulaşmalarının engellenmesi hakkında bize ulaşan rivayetler

şöyledir:

1-Hemen hemen bütün tarihi nakiller İmam (a.s)'ın şehadetinden yaklaşık üç gün önce suya ulaşmalarının engellendiğini yazıyor. İbn-i Ziyad, Ömer b. Saad'a Hüseyin b. Ali (a.s)'ın suya ulaşmasına engel olmasını emrini verdi.Ömer b. Saad'da Amr b. Haccac'ı beş yüz askerle su yolunu kapatmakla görevlendirdi. Rivayete göre bu engelleme İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce başlamıştı.[1]

2-Şii[2] ve Sünni[3] tarih kitaplarına, Resulu-u Ekrem (s.a.a)[4] ve Masum İmamlar (a.s)'ın[5] rivayetlerine ve ziyaretnamelere[6] dayanarak İmam Hüseyin (a.s)'ın kesin olarak susuz şehid olduğunu söyleyebiliriz. Mütevatir rivayetler bunu götermektedir.

3-Bir çok nakillerde İmam (a.s)'ın, Ehl-i Beyt ve ashabının Aşura günü susuz oldukları açıkca yazılmıştır. Örneğin:

a) Hz. Ali Ekber şehid olurken babasına şöyle seslendiği rivayet edilir: 'Susuzluk beni öldürdü.'[7]

b) Hz. Abbas'ın, şehid olmadan önce su bulmak ve çocukların susuzluğunu gidermek için meydana gittiği yazılıdır.[8]

c) Hür b. Riyahi, Kufelilere şöyle hitap ediyordu: 'Fıratı, Hüseyin'e, kadınlara, çocuklara ve Ehl-i Beyt'ine yasakladınız; Yahudi, Hıristiyan ve Mecusi ondan su içiyor, domuz ve köpek susuzluğunu gideriyor, oysa Hüseyin'in ashabı ve Ehl-i Beyti susuzluktan baygınlık geçiriyorlar.'[9]

 

Ancak bazı rivayet ve tarih kitaplarında İmam (a.s) ve yaranının muhasara altına alındıkları süre içinde suya ulaşabildikleri de nakledilmiştir. Örneğin:

a) Muhasaranın Hz. Abbas tarafından yarılması: Bir çokları, su yasaklandıktan sonra susuzluk şiddetlenince İmam (a.s), Hz. Abbası bir grupla beraber su getirmeye yolladı. Onlar suyun yanına gelince Amr b. Haccac'ın askerleriyle çatışmaya girdiler. Bu çatışmanın sonucunda çoğu kaynaklar (genellikle Ehl-i Sünnet kaynakları) diyor ki, onlar çadırlara su götürmeyi başardılar.[10]

Fakat Ensabu'l Eşraf, bu olayı aktardıktan sonra şöyle diyor: 'Ömer-i Saad'ın ordusunun engellemesi sonucu onlar İmam'ın karargahına fazla miktarda su götüremedikleri söylenmektedir.'[11]

Mesiru'l Ahzan adlı kitapta da İmam (a.s)'ın ashabı su getirmeye gittiklerinde yanlızca Amr b. Haccac'ın onlara engel olduğunu yazıyor, başka da bir şey yazmıyor.[12]

b) Bazıları naklediyor ki, suya engel olunduktan sonra, İmam (a.s) çadırların arkasına gidip bir kaç yeri kazdı; kazdığı yerlerden su çıktı ve bütün ashabı ondan içip tulumlarını da doldurdular. Ömer Saad bunu duyunca onada engel oldu.[13]

c) İmam ve ashabının gusül ve temizlik yaptığını söyleyen rivayetler: Şeyh Saduk, İmam Sadık (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: 'İmam Hüseyin (a.s) (galiba Aşura sabahı) ashabına buyurdu ki: 'Su için, bu sizin elinizdeki son sudur, abdest alın, elbiselerinizi yıkayın ki onlar sizin kefeniniz olacaktır.' Sonra sabah namazını onlarla beraber kıldı.'[14]

 

Yukarıda kısaca getirdiğimiz tarihi kaynaklardan şu sonuçları almaktayız:

1- Ömer Saad'ın ordusunun, İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce onların suya ulaşmalarını engellemeye çalıştıkları kesindir. Bu da gösteriyor ki, İmam'ın ashabı şiddetli bir su sıkıntısı çekiyordu ve suya ulaşmak için muhasara süresince savaşmak zorunda kalıyorlardı.

2- Bütün Müslümanlar ve tarihçiler yakinen biliyorlar ki, sıbt-ı peygamber ve cennet gençlerinin efendisi İmam Hüseyin (a.s) susuz şehid oldu ve katı kalpli düşmanlardan hiç biri İmam'ın mübarek ömrünün son anlarında suya ulaşmasına izin vermediler.

3- Tarih kitaplarında gelen diğer rivayetler hakkında kesin bir görüş belirtilemez, zira ne tevatür haddine ulaşmışlar, ne de itina edilecek bir senetleri var. Çünkü ya ravileri arasında ki uzaklık fazladır, ya bazı ravilerin kim olduğu belli değil ya da belli olsa da güvenilir değiller.

Dolayısıyla ne kesin olarak iki-üç gün susuz kaldıklarını söyleyebiliriz, ne de İmam (a.s)'ın hareminde bol miktarda su bulunduğunu.

4- Rivayetlerin senetlerinde ki güvensizlikleri bir kenara bırakır ve tarihi nakillerin tümünü ele almak istersek bir kaç noktaya dikkat çekmemiz gerekir:

a) İmam ve ashabı şehid olacaklarına yakin etmiş ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Delil ve karineler de gösteriyor ki: 1) savaşın sonucu İmam ve ashabının şehid olmalarından başka bir şey olamayacaktı, 2) savaşın süresi doğal olarak uzun olamyacaktı, çünkü İmamın ashabının sayısı düşmana göre azdı. Binlerce kişinin yetmiş küsür insanı öldürmesi için fazla zamana ihtiyaç yoktu. Nitekim yaklaşık elli kişinin yani İmam (a.s)'ın ashabının yarısından çoğu Aşura sabahı yapılan ilk saldırıda şehid oldular.[15] Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin zahiri ve batıni yönden en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

b) Unutmamak gerekir ki zaman geçtikçe hem düşmanın su konusunda ki[16] muhasara ve zorluğu artıyordu, hem de havanın sıcaklığı. Dolayısıyla İmam ve ashabının suya ulaşması da zorlaşıyordu. Şehadete geç ulaşan daha çok susuzluk çekiyordu. Şöyle bir şey de söyleyebiliriz: İmam (a.s), gusül, temizlik ve elbise yıkamaya emir verdiği zaman su temin etmek mümkündü. Düşmanın baskı ve sınırlaması ve hava sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra İmam'ın kafilesi de daha şiddetli bir susuzlukla karşı karşıya kalıyordu.

c) Gusül için kullanılan suların içilemeyen su olma ihtimali de vardır.

 

Bütün bunları göz önüne alındığında rivayetlerde ki tezad bir ölçüye kadar giderilmektedir.



[1] -Tarih-i Taberi, c.5, s.409; el-Bidaye ve'n Nihaye, c.8, s.175; el-Ahbaru't Tival, s.255; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Ravzatu'l Vaizin, c.1, s.182; el-İrşad, c.2, s.86; bu manada Keşfu'l Gumme, c.2, s.47'de gelmiştir; A'lamu'l Vera, s.235; el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[2] -el-Luhuf, s.117; Biharu'l Envar, c.45, s.56

[3] -el-Bid'u ve't Tarih, c.6, s.11; el-Ahbaru't Tival, s.258

[4] -Biharu'l Envar, c.44, s.245

[5] -Kamilu'z Ziyarat, s.131; Vesailu'ş-Şia, c.3, s.282 ve c.5, s.278; Müstedrek-il Vesail, c.10, s.237 ve 239

[6] - Kamilu'z Ziyarat, s.151, 168 ve 131

[7] - Biharu'l Envar, c.45, s.43; el-Futuh, c.5, s.115

[8] - Biharu'l Envar, c.45, s.41

[9] - Biharu'l Envar, c.45, s.10; el-İrşad, c.2, s.100; A'lamu'l Vera, s.242; Tarih-i Taberi, c.5, s.428; el-Kamil, c.4, s.65

[10] -Tarih-i Taberi, c.5, s.412; el-Ahbaru't Tival, s.255; el-Futuh, c.5, s.6; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Biharu'l Envar, c.44, s.387 ve aynı manada el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[11] -Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181

[12] -Mesiru'l Ehzan, s.71

[13] - Biharu'l Envar, c.44, s.387; el-Futuh, c.5, s.91

[14] - Şehy Saduk, el-Emali, s.150

[15] - Biharu'l Envar, c.45, s.12

[16] - Biharu'l Envar, c.44, s.388

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar