Gelişmiş Arama
Ziyaret
8519
Güncellenme Tarihi: 2010/02/06
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
Soru
Tarih kitaplarında, İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabıyla beraber sabah namazını kılıp ordusunu düzene koyduğu anlatıldıktan sonra şöyle denilmiştir: İmam (a.s), çadır kurulması emrini vermiş ve temizlik malzemeleri istemiş, onu bir kaba koymalarını emretmiş, sonra çadıra gitmiş, bedeninde ki istenmeyen tüyleri hamam otuyla gidermiştir.' Hatta devamında: 'Ashabından iki kişi İmam (a.s)'dan sonra çadıra çabuk girmek için biribiriyle yarışıyorlardı.' diye yazmaktalar
Bazıları İmam (a.s)'ın orada şehadet guslü aldığını söylüyorlar. Ancak şehadet guslü almak için hamam otuna gerek olmadığını biliyoruz.
Böyle bir temizliğin yapıldığına Abdurrahman b. Abdurabbih ile Bureyr b. Huzeyri'l Hemedani'nin arasında geçen şu konuşma delil olabilir: Bureyr, Abdurrahmanla şaka yapıyordu. Abdurrahman ona dedi ki: Şimdi şaka yapma zamanı değil. Bureyr dedi ki: Vallahi, kavmim gençlikte ve yaşlılıkta boş konuşmayı sevmediğimi bilir. Ama önümde olan ve müjde verildiğim şeyden dolayı mutluyum. Andolsun Allah'a bizimle cennet hurileri arasında ki uzaklık onların (Ömer b. Saad'ın ordusunun) kılıçlarını bizim üzerimize indirecekleri zamana kadardır.'
Her neyse, sebep o kadar önemli değil ve bu durum İmam (a.s) ve ashabını ilgilendiren bir şeydir. Ancak insanın kafasına takılan soru şudur: İmam Hüseyin (a.s)'ın matem meclislerinde anlatılan İmam (a.s)'ın çadırında yeterli miktarda suyun olmadığıdır. Bununla tarih kitaplarında yazılanlar biribirini tutmuyor. Bu tezat teşkil etmiyor mu? Ben bunu İbn-i Esir Cezri'nin (öl. 630 h.) eseri olan el-Kamil fi't Tarih, (c.3, s.418, Beyrut baskısı, 1987, Daru'l Kutubi'l İlmiye) kitabından aktardım.
Bu olayı anlatan diğer bazı kaynaklar da şunlardır:
-Makteli'l Hüseyin ve Vakidi'nin 'Tabakat' (c.5) adlı eseri
-Tarih-i Taberi (Muhammed b. Ceriri't Taberi, 224-310 h.k.), c.5, s.422 ve 423, ikinci baskı, Kahire, 1967, Daru'l Maarif
-el-Bidaye ve'n-Nihaye (İbn-i Kesir), c.11, s.534, birinci baskı, Dar-u Hicr, 1998
-Sire-i Ma'suman (Seyyid Muhsin Cebel Amuli), Ali Hücceti Kirmani'nin Farsça tercümesi, c.4, s.152, vs. kaynaklar
Bunlar, en azından Aşura sabahına kadar su sıkıntısı olmadığını, yeterli derecede su olduğunu bu yüzden en azından İmam (a.s) ve iki ashabının temizlik yaptığını gösteriyor. Eğer matem meclislerinde söylendiği gibi su sorunu yaşayacakları ihtimali vermiş olsalardı çocukların susuzluk çekmemesi için yanlarına bol miktarda su alırlardı.
Bu tezadı nasıl açıklayabilirsiniz?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz olduğu kesin olan bir şeydir. Tarih kitaplarında bunun dışında gelen şeyler kesin olmayıp senetlerinde tamamen sorun var ve güvenilmezdirler.

Rivayetlerin senetlerindeki sorunu bir tarafa bırakıp, tarihlerde yazılanların hepsini ele alacak olursak birkaç noktaya dikkat çekmek gerekir:

1-İmam (a.s) ve ashabı kesin olarak şehid olacaklarını biliyorlar ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca bilmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

2- Zaman ilerledikçe hem hava ısınıyordu, hem de düşman, su konusunda ki muhasara ve zorluğunu artırıyordu. Buna göre diyebiliriz ki: İmam (a.s) gusül ve temizliğe emir verdiği zaman suya ulaşmak mümkündü. Ama düşmanın baskısı ve havanın sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra büyük bir susuzluk baş gösterdi.

3-Gusül alınan su, içilemeyen su olabilirdi.

Bu yüzden iki gruba ait rivayetler kabul edilebilir rivayetler olabilirler.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının susuzluğu ve suya ulaşmalarının engellenmesi hakkında bize ulaşan rivayetler

şöyledir:

1-Hemen hemen bütün tarihi nakiller İmam (a.s)'ın şehadetinden yaklaşık üç gün önce suya ulaşmalarının engellendiğini yazıyor. İbn-i Ziyad, Ömer b. Saad'a Hüseyin b. Ali (a.s)'ın suya ulaşmasına engel olmasını emrini verdi.Ömer b. Saad'da Amr b. Haccac'ı beş yüz askerle su yolunu kapatmakla görevlendirdi. Rivayete göre bu engelleme İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce başlamıştı.[1]

2-Şii[2] ve Sünni[3] tarih kitaplarına, Resulu-u Ekrem (s.a.a)[4] ve Masum İmamlar (a.s)'ın[5] rivayetlerine ve ziyaretnamelere[6] dayanarak İmam Hüseyin (a.s)'ın kesin olarak susuz şehid olduğunu söyleyebiliriz. Mütevatir rivayetler bunu götermektedir.

3-Bir çok nakillerde İmam (a.s)'ın, Ehl-i Beyt ve ashabının Aşura günü susuz oldukları açıkca yazılmıştır. Örneğin:

a) Hz. Ali Ekber şehid olurken babasına şöyle seslendiği rivayet edilir: 'Susuzluk beni öldürdü.'[7]

b) Hz. Abbas'ın, şehid olmadan önce su bulmak ve çocukların susuzluğunu gidermek için meydana gittiği yazılıdır.[8]

c) Hür b. Riyahi, Kufelilere şöyle hitap ediyordu: 'Fıratı, Hüseyin'e, kadınlara, çocuklara ve Ehl-i Beyt'ine yasakladınız; Yahudi, Hıristiyan ve Mecusi ondan su içiyor, domuz ve köpek susuzluğunu gideriyor, oysa Hüseyin'in ashabı ve Ehl-i Beyti susuzluktan baygınlık geçiriyorlar.'[9]

 

Ancak bazı rivayet ve tarih kitaplarında İmam (a.s) ve yaranının muhasara altına alındıkları süre içinde suya ulaşabildikleri de nakledilmiştir. Örneğin:

a) Muhasaranın Hz. Abbas tarafından yarılması: Bir çokları, su yasaklandıktan sonra susuzluk şiddetlenince İmam (a.s), Hz. Abbası bir grupla beraber su getirmeye yolladı. Onlar suyun yanına gelince Amr b. Haccac'ın askerleriyle çatışmaya girdiler. Bu çatışmanın sonucunda çoğu kaynaklar (genellikle Ehl-i Sünnet kaynakları) diyor ki, onlar çadırlara su götürmeyi başardılar.[10]

Fakat Ensabu'l Eşraf, bu olayı aktardıktan sonra şöyle diyor: 'Ömer-i Saad'ın ordusunun engellemesi sonucu onlar İmam'ın karargahına fazla miktarda su götüremedikleri söylenmektedir.'[11]

Mesiru'l Ahzan adlı kitapta da İmam (a.s)'ın ashabı su getirmeye gittiklerinde yanlızca Amr b. Haccac'ın onlara engel olduğunu yazıyor, başka da bir şey yazmıyor.[12]

b) Bazıları naklediyor ki, suya engel olunduktan sonra, İmam (a.s) çadırların arkasına gidip bir kaç yeri kazdı; kazdığı yerlerden su çıktı ve bütün ashabı ondan içip tulumlarını da doldurdular. Ömer Saad bunu duyunca onada engel oldu.[13]

c) İmam ve ashabının gusül ve temizlik yaptığını söyleyen rivayetler: Şeyh Saduk, İmam Sadık (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: 'İmam Hüseyin (a.s) (galiba Aşura sabahı) ashabına buyurdu ki: 'Su için, bu sizin elinizdeki son sudur, abdest alın, elbiselerinizi yıkayın ki onlar sizin kefeniniz olacaktır.' Sonra sabah namazını onlarla beraber kıldı.'[14]

 

Yukarıda kısaca getirdiğimiz tarihi kaynaklardan şu sonuçları almaktayız:

1- Ömer Saad'ın ordusunun, İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce onların suya ulaşmalarını engellemeye çalıştıkları kesindir. Bu da gösteriyor ki, İmam'ın ashabı şiddetli bir su sıkıntısı çekiyordu ve suya ulaşmak için muhasara süresince savaşmak zorunda kalıyorlardı.

2- Bütün Müslümanlar ve tarihçiler yakinen biliyorlar ki, sıbt-ı peygamber ve cennet gençlerinin efendisi İmam Hüseyin (a.s) susuz şehid oldu ve katı kalpli düşmanlardan hiç biri İmam'ın mübarek ömrünün son anlarında suya ulaşmasına izin vermediler.

3- Tarih kitaplarında gelen diğer rivayetler hakkında kesin bir görüş belirtilemez, zira ne tevatür haddine ulaşmışlar, ne de itina edilecek bir senetleri var. Çünkü ya ravileri arasında ki uzaklık fazladır, ya bazı ravilerin kim olduğu belli değil ya da belli olsa da güvenilir değiller.

Dolayısıyla ne kesin olarak iki-üç gün susuz kaldıklarını söyleyebiliriz, ne de İmam (a.s)'ın hareminde bol miktarda su bulunduğunu.

4- Rivayetlerin senetlerinde ki güvensizlikleri bir kenara bırakır ve tarihi nakillerin tümünü ele almak istersek bir kaç noktaya dikkat çekmemiz gerekir:

a) İmam ve ashabı şehid olacaklarına yakin etmiş ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Delil ve karineler de gösteriyor ki: 1) savaşın sonucu İmam ve ashabının şehid olmalarından başka bir şey olamayacaktı, 2) savaşın süresi doğal olarak uzun olamyacaktı, çünkü İmamın ashabının sayısı düşmana göre azdı. Binlerce kişinin yetmiş küsür insanı öldürmesi için fazla zamana ihtiyaç yoktu. Nitekim yaklaşık elli kişinin yani İmam (a.s)'ın ashabının yarısından çoğu Aşura sabahı yapılan ilk saldırıda şehid oldular.[15] Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin zahiri ve batıni yönden en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

b) Unutmamak gerekir ki zaman geçtikçe hem düşmanın su konusunda ki[16] muhasara ve zorluğu artıyordu, hem de havanın sıcaklığı. Dolayısıyla İmam ve ashabının suya ulaşması da zorlaşıyordu. Şehadete geç ulaşan daha çok susuzluk çekiyordu. Şöyle bir şey de söyleyebiliriz: İmam (a.s), gusül, temizlik ve elbise yıkamaya emir verdiği zaman su temin etmek mümkündü. Düşmanın baskı ve sınırlaması ve hava sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra İmam'ın kafilesi de daha şiddetli bir susuzlukla karşı karşıya kalıyordu.

c) Gusül için kullanılan suların içilemeyen su olma ihtimali de vardır.

 

Bütün bunları göz önüne alındığında rivayetlerde ki tezad bir ölçüye kadar giderilmektedir.



[1] -Tarih-i Taberi, c.5, s.409; el-Bidaye ve'n Nihaye, c.8, s.175; el-Ahbaru't Tival, s.255; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Ravzatu'l Vaizin, c.1, s.182; el-İrşad, c.2, s.86; bu manada Keşfu'l Gumme, c.2, s.47'de gelmiştir; A'lamu'l Vera, s.235; el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[2] -el-Luhuf, s.117; Biharu'l Envar, c.45, s.56

[3] -el-Bid'u ve't Tarih, c.6, s.11; el-Ahbaru't Tival, s.258

[4] -Biharu'l Envar, c.44, s.245

[5] -Kamilu'z Ziyarat, s.131; Vesailu'ş-Şia, c.3, s.282 ve c.5, s.278; Müstedrek-il Vesail, c.10, s.237 ve 239

[6] - Kamilu'z Ziyarat, s.151, 168 ve 131

[7] - Biharu'l Envar, c.45, s.43; el-Futuh, c.5, s.115

[8] - Biharu'l Envar, c.45, s.41

[9] - Biharu'l Envar, c.45, s.10; el-İrşad, c.2, s.100; A'lamu'l Vera, s.242; Tarih-i Taberi, c.5, s.428; el-Kamil, c.4, s.65

[10] -Tarih-i Taberi, c.5, s.412; el-Ahbaru't Tival, s.255; el-Futuh, c.5, s.6; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Biharu'l Envar, c.44, s.387 ve aynı manada el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[11] -Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181

[12] -Mesiru'l Ehzan, s.71

[13] - Biharu'l Envar, c.44, s.387; el-Futuh, c.5, s.91

[14] - Şehy Saduk, el-Emali, s.150

[15] - Biharu'l Envar, c.45, s.12

[16] - Biharu'l Envar, c.44, s.388

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar