Gelişmiş Arama
Ziyaret
8071
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Peygamberlerin ve İmamların diğer kulların arasından seçilmelerinin delili nedir?
Soru
Peygamberlerin ve İmamların diğer kulların arasından seçilmelerinin delili nedir? Neden Muhammed adında biri Allah’ın seçtiği kimse ve Onun en iyi kul oluyor? Bu durum dünyaya gelmeden öncesiylede bağlantılı mıdır?
Kısa Cevap

Nübüvvetin genel delilleri gereği Allah-u Teala, insanların hidayeti için, onlara kendi cinslerinden örnek, halife ve hidayetçi olacak kimseler seçmiştir. Bu seçim delilsiz değildir. Şöyleki, Allah’ın halifesi olma yeteneği bütün insanlara verilmiş, ama bu yetenek herkeste fiiliyata geçmemiştir; sadece bir kısım insan tam bir teslimiyetle ilahi hilafet yeteneğini fiiliyata geçirmiş ve kendi iradeleriyle günahtan uzak kalmışlardır. Allah-u Teala baştan ve zahiri yaratılma olmadan önce onların hal ve durumlarını bildiği için amellerinin karşılığı olarak risalet ve toplumun rehberliğini onlara inayet etmiştir. Dolayısıyla bu seçimin sırrı iki şeydir:

1-     İlahi velilerin Allah’a karşı mutlak ubudiyetleri.

2-     Allah’ın bu ilahi evliyalara karşı olan inayet ve lütfu.

Demek ki, Allah’ın Peygamberlere (a.s) ve Masum İmamlara (a.s) olan lütfu birincisi Onların kendi çaba ve yeteneklerinden dolayıdır, ikincisi bu lütuf, gerçekte bütün insanların hidayet olması için Allah’ın insanlığa bir çeşit inayetidir; bu yüzden hikmetli ve adilcedir.     

Ayrıntılı Cevap

Nübüvvetin genel delilleri gereği Allah-u Teala, insanların hidayeti için, onlara kendi cinslerinden olgu, halife ve hidayetçi olacak kimseler seçmiş, ilim ve masumluk gibi özelliklerle donatmıştır. Dolayısıyla Peygamberler (a.s) ve Masum İmamlar (a.s) ilahi inayete mazhar olan kimselerdir. Allah’ın Masumlara (a.s) olan bu inayeti Onların (a.s) kendi yeteneklerinden ve layık olmalarından kaynaklanmaktadır. Yani Allah-u Teala ezeli ve mutlak ilmiyle bir kısım kullarının yeteneklerini başkalarından daha çok ve en son hadde kullanacaklarını ve kendisine tam itaatte bulunacaklarını biliyordu. Bu nedenle Allah insanların arasından onları seçti, lütfuyla özel inayette bulundu ve herkes için güvenilir ve emin kılavuz olmaları, tam ve mutlak bir korunmaya (masumiyete) ulaşmalarını sağlamak için ilim ve irade verdi.

Bu gerçeğe bir çok ayet ve hadis işaret etmektedirki, örnek olarak onlardan bir kaçını getiriyoruz:

Kur’an buyuruyor: ‘Ve içlerinden, sabrettikleri takdirde onları, emrimizle doğru yola sevkedecek rehberler tayin etmiştik ve onlar, delillerimize adamakıllı inanmışlardı.’[1]  

İmam Sadık (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Kuşkusuz Allah-u Teala Ademoğullarından bazı insanları seçti, onların doğumlarını ve bedenlerini pak etti. Onları erkeklerin sülbünde ve kadınların rahiminde kendisi için korudu; ama bu koruma Onların Allah’tan herhangi bir alacaklarından dolayı değildi. Allah, Onları yarattığı andan itibaren kendisine itaat ve ibadet edeceklerini, kendisine asla şirk (hatta gizli şirk) koşmayacaklarını biliyordu. Onlar Allah’a itaat ettikleri için bu yüce keramet ve makama nail oldular.’[2]  

Nudbe duasının başlarında ise şöyle gelmiştir: ‘Allah'ım! ...Sen kendi katında olan zevâlsiz, kalıcı nimetlerini onlara ayırdın (lâyık gördün). Ama bu nimetleri vermenin karşılığında, alçak dünyanın rütbe ve makamlarına, yaldız ve süslerine aldırış etmeyip, züht edecekleri hususunda onlardan söz aldın; onlar da bu hususta sana söz verdiler; ve Sen onların vefalı olacaklarını bildiğin için onları kabul ettin; kendine yaklaştırdın; önceden onların yüce anılarını ve açık övgülerini yaydın; meleklerini onlara indirdin; vahyinle onlara ikramda bulundun; ilminle onları üstün kıldın...[3]

Sonuç itibarıyla ilahi halife olma yeteneği bütün insanlarda vardır, ama herkeste fiiliyat merhalesine geçmemektedir.[4] Peygamberler ve Masum İmamların seçilmesi, Onların Allah vergisi olan yeteneklerinden ve ortamlardan Allah’a ubudiyet yolunda tam ve mutlak bir şekilde faydalanmalarından kaynaklanıyor. Allah-u Teala’da ezeli ilmiye bu özelliği yani Onların gelecekte bütün çabalarını kendi istekleriyle Ona kulluk uğrunda harcayacaklarını biliyordu ve kendi iradeleriyle yaptıkları bu kulluktan dolayı Onları imamet ve risalet gibi nimetlerle ödüllendirmiştir.

Kısacası Allah insanlara hayırlarına olacak şekilde inayet eder. Bu inayetlerin herkese verilmemesinin nedeni onlara sahip olmanın herkesin hayırına olmayacağı ve herkesin onların kadrini bilmeyeceğinden dolayıdır. Allah-u Teala, ibret olması için fazilet sahibi bazı kimselerin bu faziletlerinden nasıl suistifade edip ve sonunda nasıl büyük belalara düştükleri konusunda birkaç örnek zikretmiştir. Allah’ın bazı belli kişilere inayette bulunması bir hikmet üzerinedir: ‘Allah risalet görevini kime vereceğini daha iyi bilir.’

Allah-u Teala, Kur’an’da Hz. Musa’nın kavminden birisine (Bela’m-ı Baura) verilen ayrıcalıkları, iftiharları ve makamları (nübüvvet ve risalet makamının dışında) nasıl heva ve hevesine göre kullandığını, onlardan suistifade ettiğini ve bu yüzden yükselmediği gibi köpek derecesine kadar düştüğünü anlatmaktadır.[5]

Yapılan açıklamalardan, ‘Böyle bir seçim bu dünyaya gelmeden öncede yapılmış mıydı?’ sorusunun cevabı da verilmiş olmaktadır; yani ölçü dünyada amel etmektir. İmam Sadık’ın (a.s) buyurduğu ’Allah, ashab-ı yemin’e ateşe girmelerini emrettiğinde onlar bu emre icabet edip ateşe girdiler, ama ashab-ı şimal dinlemeyip ateşe girmediler.’[6] gibi rivayetlerden sonradan bu dünyaya gelip kendi iradeleriyle ashab-ı yemin ya da ashab-ı şimal sayılanlar olduğu anlaşılmakta ve bu şekilde onların dünyaya gelmeden önceki gerçek kimlikleri ortaya koyulmaktadır.

Sebep ne olursa olsun sonuçta Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamların (a.s) diğer insanlardan üstün olduğu kesindir. Yine İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Allah-u Teala insanları yarattığında hepsini yanında topladı ve onlardan ‘Rabbiniz kimdir?’ diye sordu. İlk cevap verenler Resulullah (s.a.a), Emir-ul Müminin (a.s) ve diğer Masum İmamlar (a.s) oldu. Allah’da Onları ilim ve dinin hamilleri olarak seçti.[7]

Bir başka rivayette Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Allah, beni, Ali’yi, Fatıma’yı, Hasan’ı ve Hüseyn’i dünya yaratılmadan yedi bin yıl önce yarattı.’[8] Peygamberimizin (s.a.a) bu rivayette buyurduğu yaratılmadan maksat cismî yaratılma değil, nurlarının belli bir dönemde yaratılmasıdır.

Sonuç olarak diyoruz ki: Allah’ın Peygamberlere (a.s) ve Masum İmamlara (a.s) olan lütfu birincisi Onların kendi çaba ve yeteneklerinden kaynaklanmaktadır, ikinciside bu lütuf gerçekte bütün insanlara bir çeşit inayeti ve onların hidayeti içindir; bu yüzden hikmetli ve adilcedir.      


[1] -Secde/24

[2] -Bihar-ul Envar, c.10, s.170.

[3] - Porsiman yazılımı.

[4] - Ayetullah Misbah Yezdi, Piş Niyazha-i Müdüriyet-i İslami, s.56

[5] - Ayetullah Misbah Yezdi, Der Pertov-i Velayet, s.56

[6] - Bihar-ul Envar, c.5, s.241

[7] - a.g.e, s.224

[8] - a.g.e, c.54, s.43

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar