Gelişmiş Arama
Ziyaret
6563
Güncellenme Tarihi: 2012/10/01
Soru Özeti
Allah’ın yarattığı ilk şeyin Muhammed (s.a.a) ve onun neslinden gelen hidayet imamları olduğu ve onların Allah’ın nezdinde nur şekillerinde bulunduğunu belirten rivayetten ne kastedilmektedir?
Soru
Aşağıdaki hadis Usul-i Kâfi’de geçer. (Hadis No: 1194...) Bu Hadis sahih mi? Anlatılmak istenen nedir? Şerhini yapar mısınız? Cabir b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Ebu Cafer (Muhammed Bakır (a.s)) bana dedi ki: «Ey Cabir! Allah\'ın ilk yarattığı Muhammed (s.a.a) ve onun yol gösterici hidayet önderleri soyudur. Onlar, Allah\'ın önünde nurdan şekillerdi.» Dedim ki: Nurdan şekiller dediğin nedir? Buyurdu ki: «Nurdan gölgeler yani. Bunlar ruhsuz nurdan bedenlerdir. Ve bunlar tek bir ruhla desteklenmişlerdi, o da Rûhu\'l-Kudüs idi. Onun içinde Muhammed ve ıtreti (soyu), Allah\'a ibadet ederlerdi. Bu yüzden Allah, onları halim, bilgin, saf, berrak olarak yaratmıştır. Allah\'a namaz, oruç, secde, tesbih, birleme ile ibadet ederler. Namazları kılar, hac ibadetini yerine getirir ve oruç tutarlar.»
Kısa Cevap

Bu rivayet senet açısından sahih ve muteberdir.[1] Delalet ve muhteva açısından da bir sorun taşımamaktadır. Bunu açıklamak bağlamında birkaç noktaya işaret ediyoruz:

1. Rivayet metninde belirtilen şekillerden kastedilen şey, uzaktan görülen bir şeyin karanlık görüntüsüdür.[2]

2. Rivayette belirtilen gölgenin anlamı bellidir, ama bundan kastedilen şey rivayette de açıkça ifade edildiği gibi nurani bedenlerdir.

3. Nurani bedenlerden maksat ise cismani özellik ve hayvani güçlerden yoksun olan bedenlerdir.

4. Nur nedir? Bazı müfessirler bu rivayetteki nurdan maksadın kutsal ruh olduğunu söylemiştir.[3] Lakin anlaşıldığı kadarıyla nurdan maksat neden zatı mertebesinde eşyanın varlık mertebesine işarettir. Başka bir ifadeyle, her varlığın dünya âleminde tahakkuk etmesi için bir takım yaratılış merhaleleri ve varlık mertebelerini kat etmesi gerekir. İlk mertebe, nur olarak tabir edilip Allah’ın zatı huzurunda yer alır. Elbette rububi alan mertebesi olan zat mertebesi için yaratılış tabiri kullanılmaz, bunun için nur tabiri kullanılır. Bu değerli rivayette Hz. Peygamberin (s.a.a) ve Ehlibeytin (a.s) ilk yaratılışı hakkında şekil ve nur gölgeleri tabirinin kullanılması bu nedenden kaynaklanmış olabilir Bu, yaratılış mertebesinin nursal varlık mertebesinden sonra olduğuna işarettir.[4]

 


[1] Kuleyni, Kâfi, s. 442. Rivayetin metni şöyledir:

«الْحُسَیْنُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِنَانٍ عَنِ الْمُفَضَّلِ عَنْ جَابِرِ بْنِ یَزِیدَ قَالَ قَالَ لِی أَبُو جَعْفَرٍ ع یَا جَابِرُ إِنَّ اللَّهَ أَوَّلَ مَا خَلَقَ خَلَقَ مُحَمَّداً ص وَ عِتْرَتَهُ الْهُدَاةَ الْمُهْتَدِینَ فَکَانُوا أَشْبَاحَ نُورٍ بَیْنَ یَدَیِ اللَّهِ قُلْتُ وَ مَا الْأَشْبَاحُ قَالَ ظِلُّ النُّورِ أَبْدَانٌ نُورَانِیَّةٌ بِلَا أَرْوَاحٍ وَ کَانَ مُؤَیَّداً بِرُوحٍ وَاحِدَةٍ وَ هِیَ رُوحُ الْقُدُسِ فَبِهِ کَانَ یَعْبُدُ اللَّهَ وَ عِتْرَتَهُ وَ لِذَلِکَ خَلَقَهُمْ حُلَمَاءَ عُلَمَاءَ بَرَرَةً أَصْفِیَاءَ یَعْبُدُونَ اللَّهَ بِالصَّلَاةِ وَ الصَّوْمِ وَ السُّجُودِ وَ التَّسْبِیحِ وَ التَّهْلِیلِ وَ یُصَلُّونَ الصَّلَوَاتِ وَ یَحُجُّونَ وَ یَصُومُونَ»

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul Fi Şerhi Ahbarı A’li’l-Resul, Musahhıh, Resuli, Seyit Haşim, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, c. 5, s. 196, Tahran, çapı dovvum, 1404 h.k.

[3] Mazenderani, Muhammed Salih b. Ahmed, Musahhıh, Şe’rani, Ebu’l-Hasan, Şerhi el-Kâfi, c. 7, s. 142 – 143, el-Mekteberu’l –İslamiye, Tahran, çapı evel, 1382 h.ş.

«الاضافة لامیة و الظل الفی‌ء الحاصل من الحاجز بینک و بین الشمس مثلا و المراد به هنا على سبیل التشبیه أبدان نورانیة غیر جسمانیة کثیفة بلا أرواح‌ حیوانیة و قوى جسمانیة کائنة فى الابدان الحیوانیة و النور المضاف إلیه اما الروح أو النور المعروف و کان ذلک الظل مؤیدا بروح واحدة و هى روح القدس و قد مر أنه کان مع النبی «ص» و هو أعظم من جبرئیل و غیره فبذلک الروح کان النبی و عترته صلّى اللّه علیهم یعبدون اللّه تعالى و «لذلک» یعنى لتأییدهم بذلک الروح فى أول الفطرة الروحانیة خلقهم فى النشأة الشهودیة حلماء علماء بررة أصفیاء فى أول الفطرة الشهودیة الجسمانیة»

[4] Daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Soru: 4378, başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a)nursal varlığının Âdem’den (a.s) önce oluşu, Soru: 12372, Başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a) yaratılışın niteliği ve onun varlığının diğer varlıklar ile ilişkisi, Soru: 7884, Başlık: Muhammedi Hakikat.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ramazan bayramı namazını bayram gününde kılmak farz mıdır?
    6019 Ramazan Ve Kurban Bayramı Namazı 2014/05/20
    1. Ramazan ve Kurban bayramları namazı imamın varlığında farzdır ve cemaat ile kılınmalıdır. Bizim zamanımızda ise masum imamın gıyapta olması nedeniyle müstehaptır ve farz ihtiyat gereği cemaatle kılınmamalıdır.[1] Ama ümit kastiyle kılınmasında bir sakınca yoktur ve veliyy-i fakih veya onun tarafından atanmış biri cemaat ...
  • Cırlak sıçanının idrar ve dışkısı necis midir?
    8849 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/03
    Bütün büyük taklit mercilerinin görüşüne göre insan ve kanı fırlar nitelikte olup damarı kesildiğinde fışkıran eti haram her hayvanın idrar ve dışkısı necistir. Ama sivrisinek ve sinek gibi eti olmayan küçük hayvanların dışkısı temizdir.[1] Bundan dolayı cırlak sıçanı eti ...
  • Hangi ayet ve rivayetler halkın kadrini bilmeyi ve onlara teşekkür etmeyi gerekli görmektedir?
    8361 Tefsir 2011/12/18
    Nimet veren kimseye teşekkür etmek ve onun kadrini bilmek ve de hayırsevere şükranda bulunmak, çok erdemli ve beğenilen bir iştir; öyle ki Kur’an-ı Mecid “şakir”[1] (karşılık veren) ve “şükür”’ü[2] Allah’ın isimleri ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    9356 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6098 Alış-Veriş 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • Kendi dünya hayatında namaz kılmayıp Para verecem benim yerimde namazım kılınsın diyen bir kimse ile namaz kılan bir kimse arasında ne fark vardır? Acaba bu düşüncenin kendisi doğru olabilir mi?
    5963 Teorik Ahlak 2012/03/10
    Bildiğiniz gibi namaz bir tekliftir. Ama teklif olmasının yanı sıra yaşamda maddi ve manevi eser ve bereketlere sahiptir. Servet sahibi olan bir kimsenin varisleri vefatından sonra birisini ecir alarak namazını kıldırarak onun azabını azaltabilmeleri mümkün olabilir ama kesinlikle namazın dünyevi ve manevi eser ve bereketlerinden mahrum kalacaktır. ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    5254 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    8436 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    9159 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    14597 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...

En Çok Okunanlar