Gelişmiş Arama
Ziyaret
20806
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Namazın sonunda verilen üç selamın hikmeti nedir? ikinci ve üçüncü selamın muhatapları kimlerdir?
Soru
Namazlarda neden selam veriyoruz? Üç selam olan ‘Eyyuhe’n-Nebiy, Ala İbadillahi’s-Salihin ve Aleykum’dan maksat kimlerdir? Birinci selamın Peygamber Efendimize (s.a.a) verildiği bellidir. Ama ikinci selam olan ‘Aleyna ve Ala İbadillahi’s-Salihin’ ve üçüncü selam olam ‘Aleykum’un manası nedir?
Kısa Cevap

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır. Bu üç selam hadislerde gelmiştir. Ama kimse üçününde farz olduğunu söylememiştir.

Bu selamların manasını anlayabilmek için önce tercümelerine bakmak gerekir:

Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.

Tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

İmam Sadık (a.s) selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’

Ayrıntılı Cevap

İlk sorunun cevabı için bkz: Dizin: 13141 (Site:12808)

Bildiğiniz üzere namazda üç selam vardır:

Esselamu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu.

Esselamu aleyna ve ala ibadillahi’s-salihin.

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.[1]

Büyük taklit mercileri selamların üçününde namazda okumanın farz olmadığını söylüyorlar. Onlardan hangisinin farz, hangisinin ihtiyat ve hangisinin müstehap olduğu konusunda fakihlerin görüşleri farklıdır.

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır ve belli bir yerle sınırlı değildir. Bundan dolayı bu kelimenin namazın sonunda gelmesinin şaşılacak bir tarafı yoktur ve Arap edebiyatında çokca kullanılmaktadır.

Birinci, ikinci ve üçüncü selamın kimlere verildiğini anlamak için onların manalarının üzerinde düşünmek gerekir.

Tevzihu’l-Mesail’ler de yapılan tercümelere baktığımızda bu selamların hedef ve maksadı anlaşılmaktadır:

Birinci Selam: Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

ikinci Selam: Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Üçüncü Selam: Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.[2]

Bu tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

Rivayetlerde üçüncü selamdaki ‘Aleykum’dan maksadın belli kimseler olduğu söylenmiş, zamirin en belirgin örneğinin müminler olduğu belirtilmiştir.

İmam Sadık (a.s) ise selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’[3]

Selam zikrinin hikmeti hakkında çeşitli ihtimaller verilmiştir. Namaz kul ile yaratıcısı arasında bir konuşma olduğu için namazdan sonra edilen dua kabul olunur. Bizim bu selamlarla Allah’ın selam ve rahmetini Peygamberimize, kendimize ve bütün namaz kılanlara göndermemizin kendisi değerli bir şey olup namazı onlarla yüce bir şekilde bitirmekteyiz. İnsan bu selamlarla namazdan çıkar. İmam Sadık’ın (a.s) namazın selamını güvence diye nitelemesi bu manayla uyuşmaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki bu selamlar için birçok irfani tefsirler de yapılmıştır. Faydalı olabileceğini düşündüğümüz o tefsirlerden biri İmam Humeyni’nin (r.a) namazın selamı hakkında buyurduğu şu sözüdür: ‘Bil ki, salih kul fena makamı olan secdelerden baş kaldırdırıp kendine geldiğinde, dalgınlık ve uyanıklık haline geçtiğinde ve insanlardan gaybet durumundan huzur durumuna geldiğinde bütün varlıklara seferden, gaybetten dönen kimsenin selamı gibi selam versin. Seferden döndüğünden ilk önce Resul-i Ekrem’e selam vermelidir... Sonra varlıkların diğer büyüklerine ayrıntılı ve toplu olarak teveccüh etmelidir.’[4]

 

      

 


[1] -Şeyh Tusi, et-Tehzib, c.2, s.93, Daru’l-Kutubi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Hüseyni Sistani, Seyyid Ali, Tevzihu’l-Mesail, s.218, İntişarat-ı Sürur, Kum, HK.1418.

[3] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.82, s.308, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan, HK.1404. 

[4] -İmam Humeyni, Adab-ı Namaz, s.366, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, HŞ.1370.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar