Gelişmiş Arama
Ziyaret
10645
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
Soru
1) Bendenizin İslam’da bahsedilen kanaat konusunda kafam çok karışıktır. Günümüzde insan hangi yaşam seviyesinde olmalı ki ona kanaatkar densin? Geçen gün Miracu’s-Saadet adlı kitapta bu konuda (fakirlik ve kanaatın fazileti hakkında) bir şeyler okudum. Bir taraftan Allah’ın kullarına rızık veren ve herkesin bu dünyada bir kısmetinin olduğu söylenmekte ki bunda şüphe yoktur, netice olarak insanlar birikim yapmaktan sakındırılarak gelecek için üzülmemesi istenmektedir. Diğer taraftan dilencilikte kınamıştır. Günümüzde insanların ev almak, hastalık ihtimali, evlilik, çocuk sahibi olmak vs. ihtiyaçları vardır. Eğer insanın birikimi olmazsa gelecek için hep endişe içinde olur. Örneğin, insan, ailesini muhtaç bırakarak ölürse Müslüman değildir, denilirken, öte yandan baba, çocuklarının geleceği için mal toplamasın denilmektedir. İnsan sadece günübirlik düşünür ve sigorta ve birikim peşinde olmazsa yaşlandığında muhtaç ve zelil olmaz mı? Fakirlik zenginlikten üstünse dualarda neden Allah’tan bol rızık istiyoruz? 2) Birisi ihtiyaçlarını en alt seviyede karşılasa ve artırdığı parayı ev almak için biriktirse ve her ay biraz infak etse acaba artırdığı paranın her yıl humsunu vermeli midir? Ama humusunu verirse asla ev sahibi olamayacaktır (hatırlatmak gerekir ki mesken, yiyecek ve giyecek yaşamın zaruri ihtiyaçlarındandır.) Müçtehitlerin ilmihallerinde şöyle yazılmaktadır: ‘Yıllık ihtiyaçtan fazla kalan malın humusunun verilmesi gerekir.’ Oysa humus sorularına verilen cevaplar bu meseleyle farklılık arzetmekte ve insanı, humus üzerine gelmesin diye bütün gelirini harcamaya teşvik etmekte, yani tamahlandırmaktadır.
Kısa Cevap

Değerli okuycumuz,

Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız.

1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı bir din olduğundan yaşamın tüm yönleri için kanunlar koymuştur. Ve biliyoruz ki Allah Teala, insana akıl, gazap ve şehvet kuvveleri vermiştir. İnsanın bu kuvvelerle tekamül yolunda ilerlemesi için elçilerinin vasıtasıyla yaşam programı ve direktifler göndermiştir. İnsan aklıyla ve Peygamberlerinin yardımıyla saadetli bir yaşama ulaşabilir.

2- Yine biliyoruz ki, insanı çalışıp çabalamaya iten şey onun şehvet kuvvesidir. Kendisi ve içinde bulunduğu toplum için maddi ve manevi yönden faydalı olabilmesi çalışması gerekir. Bu dünyada yaşayabilmek için çalışmaktan başka yol yoktur. Kim çalışırsa doğal olarak çalışmasının karşılığını alacak ve bir ölçüye kadar rahat bir yaşama kavuşacaktır.

3- İnsanın bu çalışmasında tamahkâr ve aç gözlü olmaması için ölçülü olmayı ilke edinmelidir. Ölçülü olmak, din öğretilerinin ve aklın istediği beğenilmiş bir özelliktir. Neticesi tuğyan ve azgınlık olan[1] aç gözlülüğe ve tamaha davet eden kimse nefsani isteklerinin karşısında durulabilirse ölçülü olabilir. Ölçülü olmak ne gelecekten endişe duymaya neden olan fakirliktir ne de Allah’tan gafil olup tekamül yolundan çıkmaya neden olan tamah ve aşırı istektir.

4- Yerine getirmeye tavsiye edildiğimiz kanaat, dini ölçülere göre standart bir yaşama yetinilen, lüksten uzak durulması ve mevcut durumdan şikayet edilmemesi gereken bir kanaattır.

5- ‘Herkesin bu dünyada bir kısmeti var’ sözü doğrudur. Bunun manası gücü ölçüsünde ve standart şekilde helal rızık kazanmak, Allah’ın rızık veren olduğuna tevekkül ve ümitli olmak, aşırı derecede servet toplamaktan sakınmak demektir. İşte kanaat burada mana kazanıyor. Yani insan, doğru ve meşru yollarla çabasını gösterirse artık gelecekteki ihtiyaçlarına dair endişe duymayacaktır. Zira insan çalışmakla yükümlüdür. Rızık ve bereket Allah’tandır. Bu açıdan dünayaya ve yaşama bakanlar ne fakirlikten korkarlar ne de tamah ve mal toplama endişesi duyarlar. Çünkü tıpkı kural ve kaidelere göre hareket eden kimse eğer fakir olsa, o fakirlik iftihardır ve din büyükleri onu övmüşlerdir.[2] Zenginde olsa o zaman bu kendisi için fitne olmadığı gibi yaşamının ziyneti de olur.[3]

6- Dolayısıyla fakirlik ve zenginlik, yücelme ve ilerleme veya sapma ve çökmeye neden olabilecek ilahi imtihanlardandır. Şunu da unutmamak gerekir ki fakir kimsenin toplumda sorumluluğu daha az olduğu gibi kıyamette de hesabı daha kolay olacaktır. Çünkü dünya malı hakkında ‘Helalinde hesap, haramında azap vardır’ diye buyurulmuştur.[4]

7- Çocuklara miras bırakmak, karzu’l-hasene vs.’de bu çerçeveye girmektedir. Birikim yapmak kınanmış olsa zayıflara, fakirlere yardım etmenin manası olmaz. Mirasta böyledir. Ancak hac, infak vb.gibi diğer dini görevleri yerine getirmek konusunda ihmalkar olmamak gerekir. Buna göre kınanan şey aşırı derecede servet toplamaktır.[5] Yoksa gelirinin bir kısmını kendisi ve çocukları için biriktirmek kınanmamıştır.
8- Humus konusunda ise bütün fakihlerin görüşü aynı değildir. Bu yüzden mesken ve normal ihtiyaçlarda humusun farz olmadığı görüşünde olan müçtehitlere taklit edebilirsiniz.[6]

Daha fazla bilgi için bkz:

-Kanaatın Etkisi ve Cimrilikle Farkı, 14858 (Site:14614)

-Masumların Borç Konusunda Değişik Görüşlerinin Olması, 15457 (Site:15172)

-Karzu’l-Hasene ve Onun Sadakadan Üstün Olması, 13033 (Site:12763)

-Zarar, Hastalık ve İmtihan, 13229 (Site: tr12983).          

 

 


[1] -‘Hayır; şüphesiz insan azar, kendini yeterli gördüğünde.’ (Alak/6-7)
2 -Resul-i Ekrem (s.a.a) buyuruyor: ‘Fakirlik iftiharımdır ve ben onunla iftihar ediyorum.’ (Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.69, s.30, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1409.)
3 -‘Mal ve oğullar, dünya yaşayışının ziynetidir. Rabbinin katında ebedi olarak kalan hayır ve hasenatsa hem mükafat bakımından daha hayırlıdır, hem sonucu bakımından daha hayırlı.’ (Kehf/46)

4 -Muhaddis Nuri, Müstedreku’l-Vesail, c.12, s.51, Müessese-i Alu’l-Beyt, Kum, HK.1408.
5 -‘İnsanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden, mal toplayan ve onu durmadan sayanların vay hâline! Malının onu gerçekten de ebedileştireceğini sanır.’ (Hümeze/1-3)
6 -Ayet-i İzam Behcet, Fazıl Lenkerani, Safi Gulpaygani, Nuri Hemedani. Mesken Birikimi İçin Humus, 1736 (Site:1732)

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
    7434 Pratik Ahlak 2010/06/12
    Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.Bu bağlamda şu ...
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5793 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    6229 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
    64352 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7584 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...
  • Cünüp olan kimse cenabet gülsü yerine yaptığı teyemmümle camiye girip orada bir süre durabilir mi?
    9905 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bir kişi cünüp olur ve gusül yerine teyemmüm etmekle görevli olursa cemaat namazına katılmak veya vaizleri dinlemek için camiye gidebilir. İmam Humeyni (r.a) bu konuyla ilgili bir sorunun cevabında şöyle demiştir: “Guslün bütün sonuçları gusül yerine geçerli olan teyemmüm için de söz konusudur. Sadece, zamanın ...
  • Kur’an-ı Kerim ile istihare nasıl yapılmalıdır? Başka bir tabirle istihare zamanında ayetlerin mefhumunu nasıl anlamak gerekir?
    137714 Tefsir 2011/08/21
    1. İstihare türlerinin en yaygın olanlarından birisi, değişik yöntemleri olan Kur’an-ı Kerim ile istiharedir. Birinci Tür: Kur’an’ı alacak ve şu duayı okuyacaksınız: "اَللّهُمَّ اِنّى تَفَأَّلْتُ بِکِتابِکَ، وَ تَوَکَّلْتُ عَلَیْکَ، فَاَرِنى مِنْ کِتابِکَ ما هُوَ مَکْتُومٌ مِنْ ...
  • Üzeri kutlu isimlerle nakşedilmiş bir yüzük kanalizasyona düştüğünde vazife nedir?
    7165 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Üzerinde Allah’ın veya Peygamberin (s.a.a) veyahut bir imamın isminin yazıldığı bir kâğıt veya saygı gösterilmesi gerekli olan herhangi başka bir şey tuvalete bağlı kanalizasyon kuyusuna düşerse, onu dışarıya çıkarmak ve yıkamak her ne kadar zor olsa da farzdır. Dışarı çıkarmak mümkün değilse, tümüyle yok olduğundan emin olmayana ...
  • Gençlerin dinden kaçmalarının nedenleri ve eserleri nedir?
    10142 Pratik Ahlak 2011/04/21
    Din insanın saadet ve kurtuluş reçetesidir. Dindarlık birey ve topluma sayısız eserleri olan tüm hayat boyutlarını içeren dinsel öğreti ve değerleri kurumsallaştırmaktır. Gizli ve açık bir takım etkenler dindarlığı tehdit etmektedir ve bu tehditlerden birisi de dinden kaçmaktır. Elbette hiç kimse tamamıyla din ile ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23222 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar