Gelişmiş Arama
Ziyaret
7349
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Nisa suresinin 11. ayetinde ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ buyurulan cümlenin manası nedir?
Soru
Nisa suresindeki bir ayette ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ diye buyurulmakrtadır. Lütfen onun manasını açıklayınız.
Kısa Cevap

Nisa suresinin 11. ayetinde birinci dereceki kimselerin miras bölüşümünün nasıl olacağı göz önüne alınarak müfessirler ayetin ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ bölümünün manası hakkında çeşitli ihtimaller vermişlerdir. Buna göre bu cümlenin manası şunlardan biri olabilir:

1- Baba, anne ve evlatlarınızdan hangisinin dünyada size daha faydalı olduğunu bilemiyeceğiniz için ona mirastan hakkına düşeni veremezsiniz. Ama Allah hikmetine göre herkesin payını belirlemiştir.

2- Hangisinin dünya ve ahiret saadetinizde etkili olacağını bilemezsiniz, ama Allah bildiği için malı herkesin hayırına olacak şekilde bölüştürür.

3- Sizi eğiten anne babalarınızın mı faydası size daha çoktur, yoksa sizin mi hizmetinde olduğunuz anne babanıza faydanız daha çoktur bilemezsiniz.

4- Allah karşısında en itaatkar olan anne, baba ve evlatların kıyamet günü dereceleri de yüksek olacaktır. Allah, bazı müminlerin makamlarını bazılarının vasıtasıyla yükselteceğinden eğer babanın makamı yüksek olsa onun hatırına evladının da makamını yükseltecektir. Eğer evladın makamı yüksek olsa onun hatırına anne babasının makamlarını yükseltecektir.

5- Hanginizin daha önce öleceğini bilmediğiniz için ölenden kimin miras alacağını da bilemezsiniz. Dolayısıyla başkasının ölümünü arzu etmeyin, bunu istemeyin.

Ayrıntılı Cevap

Sorudaki ayetin meali şöyledir: ‘Evladınız hakkında Allah’ın size tavsiyesi, erkeğin payının, iki kızın payı kadar olduğudur. Kızlar, ikiden fazlaysa terekenin üçte ikisi onlarındır, kız bir taneyse yarısı onundur. Bir çocuğu varsa anayla babanın her birine, terekenin altıda biri kalır. Çocuğu olmadığından anasıyla babası mirasçı olursa üçte biri ananındır. Kardeşleri varsa bıraktığı maldan, vasiyeti yerine getirildikten ve borcu ödendikten sonra kalanın altıda biri anaya aittir. Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi, size daha faydalıdır, bilemezsiniz. Bu, Allah'tan farzdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.’[1]

Ayetin son tarafının mana ve maksadına geçmeden önce ayette geçen miras meselesine kısaca bir göz atacağız.

Ayet-i Kerime miras derecelerinden birinci derecede olanların payını açıklamaktadır. Birinci derecede olanlar şunlardır: Evlatlar, baba, anne bütün farzlarıyla; çünkü onların alacağı paylar Kur’an’da açık bir şekilde gelmiştir. Örneğin:

1- Ölenin çocukları varsa anne babanın payına altıda bir düşer.

2-Ölenin çocukları ve kardeşi yoksa babanın payına altıda bir, anneye ise üçte bir düşer. Kardeşi varsa o da altıda bir alır.

3-Bir kızın payı malın yarısıdır.

4-Birkaç kızın payı, başka varis olmazsa üçte ikidir.

5-Hem kız hem de oğlanlar varsa oğlanların payı kızların iki katıdır.

6-Dördüncü şıkta geldiği gibi iki kız varsa üçte iki kısmına girer.

Buna göre ayetin son tarafındaki mirasın bölüşümü ve bu şekilde bir bölüşümün felsefesi hakkındaki cümlenin (Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi, size daha faydalıdır, bilemezsiniz.) manası için müfessirler şu ihtimalleri vermişlerdir:

1- Baba, anne ve evlatlarınızdan hangisinin dünyada size daha faydalı olduğunu bilemiyeceğiniz için ona mirastan hakkına düşeni veremezsiniz. Ama Allah hikmetine göre herkesin payını belirlemiştir.

2- Hangisinin dünya ve ahiret saadetinizde etkili olacağını bilemezsiniz, ama Allah bildiği için malı herkesin hayırına olacak şekilde bölüştürür.

3- Sizi eğiten anne babalarınızın mı faydası size daha çoktur, yoksa sizin mi hizmetinde olduğunuz anne babalarınıza faydanız daha çoktur bilemezsiniz.

4- Allah karşısında en itaatkar olan anne, baba ve evlatların kıyamet günü dereceleri de yüksek olacaktır. Allah, bazı müminlerin makamlarını bazılarının vasıtasıyla yükselteceğinden eğer babanın makamı yüksek olsa onun hatırına evladının da makamını yükseltecektir. Eğer evladın makamı yüksek olsa onun hatırına anne babasının makamlarını yükseltecektir.

5- Hanginizin daha önce öleceğini bilmediğiniz için ölenden kimin miras alacağını da bilemezsiniz. Dolayısıyla başkasının ölümünü arzu etmeyin, bunu istemeyin.[2]

Allame Tabatabai şöyle diyor: ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi, size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ cümlesinde hitap gerçekte ölülerinden miras alan tüm Müslüman vereselerdir. Bu, babalar ve evlatların verasetinde pay farklılıklarının felsefe ve hikmetine işaret eden kelamdır ve ‘Bilemezsiniz’ diyerek Müslümanlara bir çeşit talim vermektedir.’

O şöyle devam ediyor: ‘Bundan da geçersek hitap aslında verese olmayana yani halka değildir. ‘Siz er geç öleceksiniz ve malınız babanıza, annenize ve evlatlarınıza kalacaktır; onlardan hangisinin size daha faydalı olduğunu bilmiyorsunuz.’ demek istemiyor, zira eğer böyle olsa ‘Hangisinin size faydası daha çoktur’ sözünün bir manası kalmaz. İbareden anlaşılan şey şudur: Faydadan maksat, ölünün vereselerden faydalanması değil, ölünün malıdır. Dolayısıyla vereseye demek istiyor ki yakınlardan hangisinin erken öleceğini ve onlardan size fayda geleceğini nereden bileceksiniz.

Buna göre miras meselesi ve onun bölüşümündeki anlaşmazlık, insanın yakınlarına duyduğu insancıl duyguların etkisi ve derecenin farklılığına göre düzenlenmiştir. Söz konusu ayetin ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ diye buyurması, Allah Teala’nın miras hükmünü diğer bütün hükümler gibi tekvini ve dış hükümlere göre kanunlaştırdığına delildir.’[3]

Kısacası, Allah Teala bu cümlede miras kanununun gerçek faydalara dayandırıldığını ve bu faydaları Allah’ın bileceğini buyurmaktadır. Zira insan hayırının nerede olacağını her zaman bilemez. Kimileri anne ve babaların onun ihtiyaçlarına daha fazla cevap verebileceklerini zannederek evlatlarından öne geçirirken kimileride bunun tersini düşünebilirler. Miras insanların elinde olsaydı niza çıkardı. Ama Allah işlerin iç yüzünü bildiği için miras kanununu herkesin hayırına olacak şekilde belli bir düzen üzerine oturtmuştur: ‘Bu, Allah'tan farzdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.’ Bu cümle insanların mirasın paylaşılması kanununu konusunda herhangi bir tartışmaya girmemeleri için önceki konulara tekittir.[4]

Son olarak İmam Sadık’tan (a.s) ayetin bu bölümünü delil getirerek erkek çocukların kız çocuklarından üstün olmadığını buyurduğu rivayet dikkat çekicidir. Çünkü sonuçta insanın maddi ve manevi menfaatlerini Allah bilir.[5] Bu rivayete göre ayetin asıl maksadının insanların, mirastaki pay gibi yalnızca maddi menfaatlerini düşünmemelerini ve ona ümit bağlamamalarını, aksine ister dünya, ister ahiret olsun gerçek menfaatin Allah’ın elinde olduğunu ve sizin zannetmediğiniz yerden onu verebileceğini çıkarabiliriz.

 

 


[1] -Nisa/11

[2] -Tabersi, Mecmau’l-Beyan Fi-Tefsiri’l-Kur’an, Nisa/11 tefsirinin Farsça çevirisinden, c.5, s.50, Ferahani, Tahran, 1. Baskı, HŞ.1360.

[3] -Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi-Tefsiri’l-Kur’an, (Musevi Hemedani, Seyyid Muhammed Bakır’ın Farsça çevirisi), c.4, s.333, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 5. Baskı, HŞ.1374.

 

[4] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.3, s.29, Daru’l-Kütübü’l-İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.

[5] -Muhammed b. Yakup Kuleyni şöyle rivayet ediyor: ‘Şiilerden biri diyor ki: Medine’de evlendikten bir süre sonra İmam Sadık’ın (a.s) huzuruna vardım. Benden eşimi sordu. Arzettim ki: ‘Başkalarında ne hayır varsa onda da var, ama bir konuda bana ihanet etti.’ İmam (a.s): ‘O nedir?’ diye sordu. Dedim ki: ‘Bana bir kız verdi.’ İmam ona ‘Galiba hoşuna gitmedi.’ diye buyurdu ve şu ayeti okudu: ‘Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi, size daha faydalıdır, bilemezsiniz.’ (Usul-u Kafi, Bab-u Fazli’l-Benat... c.6, s.295, H.26, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 1. Baskı, HŞ.1374.). Yine İmam Sadık (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Kızlar ne güzel evlatlardır: Şefkatli, çeyizli, sevecen, bereketli ve temizdirler.’

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Erkeklerin kadının şarkı söylemesini duyması caiz midir?
    21832 کلیات 2012/05/27
    İşaret ettiğiniz gibi kadın ve erkek yaratılış açısından birçok farklılık taşır ve bu esas uyarınca onların her biri için değişik hükümler göz önünde bulundurulmuştur. Hz Ayetullah Hamaney kadınların meddahlığı hakkında kendilerinin sesi namahreme ulaşması durumunda şöyle söyler: “Eğer kadının sesi zevk ve şehvetin tahrik olmasına neden olursa ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    2419 Şirket 2020/01/20
  • Zamanın İmamının (a.c) annesi Rum padişahının torunu muydu?
    7028 تاريخ بزرگان 2011/04/21
    Hadislerin ve tarihin naklettiği üzere İmam Zamanın (a.c) annesinin asıl adı “Melike”’dir. Melike, baba tarafından Rum kayserinin oğlu Yaşua’nın kızına ve anne tarafından da İsa’nın (a.s) vâsii olan Şamun b. Hamun b. Sefa’nın torunlarına ulaşmaktadır. ...
  • Meleklerin ömrü ne kadardır? Mukarreb (üstün) melekler de ölüyorlar mı? Nasıl?
    28920 Eski Kelam İlmi 2010/05/20
    Hadislere göre melekeleri İslam Peygamberi (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının (a.s) ruhlarının yaratılmasından sonra gerçekleşmiştir. Bütün melekler hatta Cebarail, İsrafil, ve diğer mukarreb melekler kıyametten önce öleceklerdir. Meleklerin ölümleri hakkında iki ihtimal söz konusudur: Ya ruhlarının onların misali gövdelerinden ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    22704 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    4746 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Hz. İsa’nın (a.s) henüz hayatta olmasına rağmen niçin Kur’an’da onun hakkında “hayatına son vereceğim (müteveffike)” tabiri kullanılmıştır?
    8600 پیامبران و کتابهای آسمانی 2012/06/11
    Bu ayetin bazı yanlış tercümeleri bu sorunun söz konusu edilmesine vesile olmuştur. Bu sebeple ayetin doğru anlamı aydınlığa kavuşursa sorun da halledilmiş olacaktır. Bu konuda çeşitli Kur’an ayetlerinde her ne kadar “teveffi” kelimesi ölmek anlamında kullanılsa da Kur’an ayetlerinin çeşitli yerlerinde bu kelimenin başka manaya da geldiği ...
  • Eğer abdestten önce insanın yüzü necis olursa necaset abdest suyu yoluyla diğer yerlere geçer mi?
    7104 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Eğer abdest alırken yüzünüzü yıkamışsanız ve abdest için yüzünüzü ikinci bir avuç suyla yıkamışsanız (genellikle hepimiz abdest esnasında bir avuçtan çok suyla yüzümüzü yıkamaktayız) hem yüzünüz temiz olmuş ve hem de abdestiniz sahih niteliğe kavuşmuştur. (Bu durumda) bedeninizin tüm kısmetleri temizdir, elinizi sürdüğünüz her yer aynı ...
  • Acaba karı ve koca Hacda birbirine karşı namahrem mi oluyorlar?
    25809 İhram 2012/03/14
    Karı koca hac günlerinde hata ihramda iken birbirlerine karşı namahrem değildirler. Evet, ihramda oldukları vakit karılık ve kocalık (cinsel) ilişkide bulunamaz ve bir diğerinden cinsel lezzet götüremezler. Şöyle ki: Hac menasiklerinde bazı şeyler haram olarak açıklanmıştır. Haram kılınmış olan şeyler (vahşi hayvanların avlanması, otlar ve ağaçların yerlerinden ...
  • Tur dağının İsrail oğullarının başı üzerine kaldırılmasından ne kast edilmektedir?
    19007 Tefsir 2012/05/03
    Kur’an’ın birkaç ayetinde “وَ رَفَعْنا فَوْقَكُمُ الطُّور” tabiri ve benzerleri İsrail oğulları hakkında beyan edilmiştir. Tefsir kitaplarında yazıldığına göre bu ayetler tarihsel bir gerçeğe işaret etmektedir ve Hz Musa zamanında İsrail oğullarının yüce Allah’ın buyruklarına muhalefet etmesi nedeniyle gerçekleşmiştir. Kadir olan yüce Allah Tur dağının bir ...

En Çok Okunanlar