Gelişmiş Arama
Ziyaret
11596
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
“Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayeti hakkında İmam Askeri’nin (a.s) tefsiri nedir?
Soru
İmam Hasan Askeri’nin “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayetiyle ilgili tefsiri nedir?
Kısa Cevap

İmam Hasan Askeri Tefsiri, bu İmama mensuptur ve bazıları bir takım delillerden ötürü bu tefsirin kendisine isnat edilmesini kesin bilmemektedir. Bu tefsirde Hamd suresi ve Bakara suresi 282. ayete kadar rivayetsel bir şekilde tefsir edilmiştir ve buna Kur’an ilimleri literatüründe “Me’sur” tefsir denilmektedir. Her halükarda İmam Hasan Askeri (a.s) “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayetinin tefsirinde yaratıkları savunma, velayet ve İmam Ali’nin imametini kabul etmeden dolayı Şia’nın üstünlük ve erdemi gibi sayısız nimetlerinden ötürü yüce Allah’ı övmeye işaret etmiş ve bütün bu nimetlerden dolayı yüce Allah’a şükretmek gerektiğini ve Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür demek gerektiğini belirtmiştir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hasan Askeri tefsiri, bu İmama mensuptur ve bazıları bir takım delillerden ötürü bu isnadı kesin bilmemektedir.[1] Bu tefsirde Hamd suresi ve Bakara suresinin 282. ayetine varıncaya dek rivayet eksenli bir tefsir yapılmıştır ve Kur’an ilimleri literatüründe bu tefsire “Me’sur” tefsir” denmektedir.[2] Her halükarda, İmam Hasan Askeri (a.s) tefsirinde “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ayetiyle ilgili yapılan tefsir şudur: “Hamd Allah’a özgüdür” bunun manası şudur: Yüce Allah kullarına vermiş olduğu bazı nimetleri özet olarak kendilerine tanıtmıştır ve bu yüzden kulların onların tümünü detaylı bir şekilde tanıma olanağı yoktur; zira yüce Allah’ın nimetleri sayılamayacak ve tanınamayacak kadar çoktur! Bu yüzden yüce Allah kullarına “Hamd Allah’a özgüdür” diye söylemelerini buyurmuştur.[3] Bunun devamında İmam “Âlemlerin Rabbi” kelimesinin tefsiri ve açıklamasında şu noktalara işaret etmektedir.

1. Âlemlerin Rabbi, tüm yaratıklara rızık vermektedir, onları kendi himayesinde korumaktadır, onları kuşatmaktadır, maslahatı esasınca hepsini idare etmektedir ve kullarına gerçekten şefkat ve rahmet duymaktadır.[4]

2. Tüm yaratıkların rızkı belirlenmiş ve taksim edilmiştir. İnsanoğlu bu dünyada her ne şekilde ve her ne yöntemle hareket etmek isterse ve her durumda olursa rızık ona ulaşır. İnsanoğlu ile onun rızkı arasında bir perde ve engel bulunur; oysaki rızık onu ister ve onun ardında dolaşır; öyle ki eğer bir kimse kendi rızkını istemede geç kalırsa rızkı onu aramaya başlar. Nitekim ölüm de onun ardında gezer.[5]

3. Şiiler yüce Allah’ın kendilerine verdiği erdem ve üstünlükten dolayı ona şükretmelidir.[6] Bu doğrultuda Yüce Allah Hz Musa’ya hitap ederek İslam Peygamberinin diğer Peygamberlerden daha erdemli ve üstün olduğunu ve de Hz Peygamberin ümmetinin diğer ümmetlerden daha üstün ve faziletli olduğunu belirtmiş ve Hz Peygamberi Ekrem’in ümmetine yönelik şöyle hitap etmiştir: Ey Muhammed ümmeti! Kesin bilgiyle biliniz ki benim kaza ve kaderim size yönelik rahmetimin gazabımın ve de af ve bağışlamamın cezalandırmamın önüne geçmesidir. O halde siz bana dua etmeden ben sizin duanızı kabul etmişimdir ve sizler benden istemeden önce ben size vermişimdir. Eğer sizden birisi “La ilahe İllallah vahdehu la şerike leh ve enne Muhammeden abduhü ve resulühü” şehadeti ile benim görüşmeme gelirse ve davranışlarında haklı olursa (söyledikleri ve bildikleri ile amel ederse) ve Ali bin Ebi Talib’in Muhammed’den sonra onun kardeşi, vasii ve velisi olduğuna tanıklık ederse[7], ona itaat etmeye bağlı olursa, tıpkı Muhammed’e yaptığı gibi onu takip eder, kendisine itaat ederse, onların Allah’ın velileri, seçtikleri ve zamanın temiz insanları olduğuna şehadet getirir ve kendilerinin hak ayetleri ve ilahi hüccetler olduğuna ve de Peygamber’den sonra Allah’ın velileri olduğuna tanıklık ederse onu cennete koyarım.[8]

4. O halde bütün bu nimetlerden dolayı yüce Allah’a hamd etmek, onu övmek ve “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” demek gerekir.[9]           

 


[1] Bu hadisin senedi hakkında bilgi edinmek için: Alevi Mihr, Hüseyin, “Aşinai ba Tarihi tefsir ve müfessiran”, s: 190 – 198, Neşr Merkezi cihani-i ulumu İslami, Kum, çapı evvel, 1384 h.ş.

[2] Müeddep, Seyyid Rıza, “Revişhayi Tefsiri Kur’an”, s: 167 – 169, Neşr Eşrak, Kum, çapı evvel, 1380 h.ş.

[3] Et-Tefsiri’l Mensub ila’l İmamı’l Hasanu’l Askeri (a.s), s: 30, Neşr Medresei İmam Mehdi (a.c.f), Kum, çapı evvel, 1409 h.k.

[4] a.g.e

[5] a.g.e, s: 31.

[6] a.g.e

[7]  «مَنْ لَقِيَنِي مِنْكُمْ بِشَهَادَةِ... أَنَّ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ أَخُوهُ- وَ وَصِيُّهُ مِنْ بَعْدِهِ وَ وَلِيُّه» به «مَن» بر می گردد نه «محمّد» ifadesindeki “وَلِيُّه” kelimesinin zamiri cümledeki “من”  kelimesine dönmektedir. Bu yüzden cümlesinin anlamı şudur: Her kim İmam Ali’nin (a.s) vefatından sonraHz. Peygamberin (a.s) kardeşi ve vâsii olduğuna inanıyorsa, İmam Ali onun velisidir.

[8] a.g.e, s: 33.

[9] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar