Gelişmiş Arama
Ziyaret
9310
Güncellenme Tarihi: 2011/01/20
Soru Özeti
Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) kuyu kazarak suya ulaşma imkânı yok muydu?
Soru
Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) ve konaklama yerinin Fırat nehrine uzaklığı fazla değildi ve bir çukur kazmayla suya ulaşılabilirdi. Böyle bir şey yapılmış mıdır?
Kısa Cevap

Yezidilerin İmam Hüseyin (a.s) karşısındaki en kirli ve alçakça taktiği İmamın karargâhını hayatın zorunlu unsurundan yani sudan mahrum bırakmalarıydı. Hz. Hüseyin (a.s) bu sorunu halletmek için çok etkili olan birçok girişimde bulundu. Bu girişimlerden biri de kuyu kazmaktı. İmam Hüseyin (a.s) ve yarenleri bu yöntemi kullandılar. Ama düşman bunu duyar duymaz şiddetlice buna engel oldu!

Ayrıntılı Cevap

Açık olduğu üzere İmam Hüseyin’in (a.s) hareketi, gücün Emevilerin elinde olduğu şartlarda oluşmuştu. Onlar gerçekleri tahrif etmeyle meşhur ve tanınmaktaydılar. Bu nedenle Kerbela hareketi benzeri az görülür bir komploya duçar oldu. Abbasiler dönemi de bu şekilde cereyan etti. Zira onlar da Emevilerin siyasetini izliyordular. Hatta bazı hususlarda onlar Alevilere daha sert ve acımasızca davranıyorlardı. Bu yüzden İmam Hüseyin’in (a.s) hareketinin birçok gerçekleri ve özellikle de detayları bize saklı kalmıştır. Açık olduğu üzere İmam Hüseyin’in (a.s) hareketi Aşura gününden uzun bir süre önce başlamıştı. Kervanın nurlu Medine’den hareket edip değişik duraklardan geçerek Mekke’ye ulaşmasına ve oradan Irak’a doğru yola çıkmasına ve de bir takım menzilleri kat ettikten sonra Kerbela’da konaklamasına dek bir zaman diliminde gerçekleşmişti. Ama tarihe müracaat ettiğimizde ise hareket yolundaki hadise ve olaylar hakkında elle tutulur bir bilgi bulmamaktayız. Hatta Aşura gününde gerçekleşen birçok hadise dahi gizli kalmıştır. Bu hadiselerden biri de İmam Hüseyin (a.s) ve yarenlerinin susuzluğudur. Evet, değişik hadis kaynakları ve de dua ve tarih kitaplarında sahih ve güvenilir senetler ile İmam Hüseyin’in (a.s) susuzluğu meselesi ve onun susuz bir şekilde şehit olduğu nakledilmiştir. Bu nakillerden bazılarına işaret ediyoruz:

1- Allame Nuri ve Allame Meclis şöyle nakletmektedirler: Hüseyin b. Ali (a.s), ailesi ve yarenleri mazlum bir şekilde, beden ve canları zulüm ve siteme uğramış olarak ve susuz bırakılmış bir şekilde katledildiler.[1]

2- Müstedrekü’l-Vesail yazarı İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) şöyle nakletmektedir: “Kerbela sahibi Hz. Hüseyin (a.s) mazlum, hüzünlü, susuz ve dertli bir haldeyken şehit oldu.”[2]  

3- Allame Meclisi, Cebrail’in İmam Hüseyin’in (a.s) başına gelecek olanları Hz. Adem’e şu şekilde anlattığını nakletmektedir: “Senin bu evladın diğer musibetlerin karşısında küçük kalacağı bir belayla karşılaşacaktır. Hz. Adem (a.s) bu bela nedir diye sorar. Cebrail de şöyle der: Hüseyin susuz, garip, yalnız, yaversiz ve yardımcısız bir halde şehit olacaktır.”[3] Belirtilen rivayetlere ek olarak İmam Hüseyin’in (a.s) susuzluğunu bize kesin ispat eden başka rivayetler de mevcuttur.[4] Ama bunun detayı bize meçhul kalmıştır. Su bulmak için kuyu kazma girişiminde bulunup bulunmadıkları hakkında da işaret edeceğimiz bir takım rivayetler mevcuttur:

1- Bazı rivayetlere göre “… İmam eline kazma alıp kadınların kaldığı çadırların arkasından güneye doğru dokuz adımlık fasılası olan bir yeri kazdı ve oradan serin bir su çıktı. İmam ve yanındakilerin hepsi o sudan içti ve kırbalarını doldurdular… .”[5] Kerbela’nın Fırat nehrine yakın ve su seviyesinin yukarı olmasından dolayı bazı sahabelerin bu yöntemden istifade etmiş olmaları mümkündür. Ama bu husus düşmanın bundan haberdar olmasına ve şiddetlice bunu engellemesine neden oldu!

2- Tarihte şöyle yer almaktadır: “Bu haber Übeydullah’a ulaşınca Ömer Saad’e bir mektup yazarak ondan İmam Hüseyin’in ailesinin suya ulaşmasına engel olmasını istemiş ve mektubunda şöyle yazmıştır: Bana Hüseyin ve yarenlerinin bir kuyu kazıp su aldıkları bildirildi. Bu nedenle onların hiçbir şekilde yenilmesi mümkün değildir. Mektup sana ulaşır ulaşmaz Hüseyin b. Ali ve yarenlerini kuyu kazmaktan alıkoymalı ve su peşinde koşmalarını engellemelisin.[6]

3- Menakib’den nakledildiği üzere İmam Hüseyin’in ailesi ve yarenleri üç gece ve gündüz sudan mahrum kalmıştır. Bazen içme suyu dışında kullanmak üzere kuyu kazıyorlardı ama düşmanlar onu dolduruyordu (çok az derinliği olan böyle kuyuların suyunu içmenin münasip olmama ihtimali mevcuttur). Bazen Hz. Ebu’l-Fazl (a.s) cesurca Fırat nehri ablukasını yarmakta ve su getirmekteydi. Aşura gecesi Hz. Ali Ekber (a.s) elli kişiyle nehre gitti ve su getirdi. Ama Aşura sabahından sonra İmam Hüseyin’in (a.s) haremine suyun ulaşması mümkün olmadı.[7] Düşmanın hedefi de Ehli Beyt’in (a.s) susuzluğun etkisiyle direnişten düşmesiydi. Çünkü onların cesaretini ve susuzluk kendilerine etki etmezse Ehli Beyt’e karşı asla galip olamayacaklarını biliyorlardı. Nihayet bu gayri insani taktik ile İmam Hüseyin’in ordusunun bedensel gücünü kırıp onları şehit ettiler.[8]

İlgili başlık: İmam Hüseyin (a.s) ve Aşura’da Suyun Geçişi, 580. Soru (Site: 633).


[1] Müstedrekü’l-Vesail, c. 10, s. 238; Biharu’l-Envar, c. 98, s. 37.

[2] Müstedrekü’l-Vesail, c. 10, s. 240.

[3] Biharu’l-Envar, c. 44, s. 246.

[4] Biharu’l-Envar, c. 44, s. 246. Biharu’l-Envar, c. 98, s. 46. Kamilü’z-Ziyarat, el-Babu’s-Samin ve’l-Erbaaun, keyfe Yuhibbu en yekune zairu’l-Hüseyin b. Ali, s. 131.Savabu’l-A’mal, s. 89, Biharu’l-Envar, c. 44, s. 304, el-Kafi, c. 6, s. 392, Kamilu’z-Ziyarat, s. 107, Divanu Da’bali’l-Hazai, el-Kasıdeti’l-Taiye.

[5] Medinetü’l-Maaciz, el-Babu’s-Salis Fi Maacizi’l-İmam Ebi Abdullah el-Hüseyin (a.s), 245.

[6] El-Futuh, Ebu Muhammed Ahmed b. Ali A’sam Kufi, Şirket-i İntişarat-i İlmi ve Ferhengi, çap-ı evvel, 1373, bahş-i dovvom, fasl-ı şeşom İmam Hüseyin (a.s), Yezid, Kıyam, s. 893.

[7] Muntaha’l-Amal, Şeyh Abbas Kumi (r.a) İntişarat-i Behzad, çap-ı dovvom, 1381, bab-ı pencom, maksad-ı sevvom, fasl-ı evvel, s. 372, haşiye.

[8] Bkn: Zendegani İmam Hüseyin (a.s), Seyid Haşim Resuli Mehallati, çap-ı pencom, Nakd-i Neşr-i Ferheng-i İslami, 1378, s. 387.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar