Gelişmiş Arama
Ziyaret
13903
Güncellenme Tarihi: 2008/06/20
Soru Özeti
İslam’in Evrensel bir din olması hasebiyle İslam Peygamber’i bütün milletlerin peygamberidir. Buna göre Kur’an’ın “Biz her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik” cümlesi nasıl açıklanabilir?
Soru
“Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik” buyuruyor Kur’an-ı Kerim.
Bu ayette her peygamberi kendi kavminin lisanı ile gönderdik ki sözlerini kabul etsinler diyor. İslam dini evrensel bir din ve İslam Peygamberi evrensel bir peygamber olduğuna göre bu kural Arap olmayan, ama İslam diniyle yükümlü oalnlar hakkında nasıl geçerli olur?
Kısa Cevap

Peygamber (s.a.a) bütün insanların hidayeti için gönderilmiştir ama bu onun daveti ilk başta bir küçük topluluk ve toplumu muhatep almış ve giderek büyük toplumları kapsamına alarak bütün dünyaya yayılmış ve yayılmaktadır. Peygamber’in davetinin yayılmasının normal araçlar vasıtasıyla gerçekleşmesi öngörüldüğü için başlangıçta bu davetin içinde mebus olduğu kavmin diliyle halka iletilmiş olması ve söz konusu toplumun onun davetini kabul etmesi gerekirdi. Elbette Peygamber’in ömrünün sınırlı olması hasebiyle de bu öncü grup mesajı diğer milletler ulaştırmakla yükümlüydüler.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.

Ayrıntılı Cevap

“Açıklayıcı Arapça diliyle[1]“kendi kavminin diliyle” ve benzeri Kur’ani ifadelerden maksat her paygamberin kendi halkının konuştukları dil ve lugatla gönderilmiş olmalarıdır ki bu yolla gönderilen kavmin mesajı anlamaları sağlanmış oluyordu.

Elbette bundan maksat her peygamberin gönderildiği halkın diliyle konuşmasıdır. İster onlarla aynı soydan olsun ister olmasın. Örneğin Hz. Lut (a.s) başka bir yerin halkı olmasına rağmen gönderildiği halkın diliyle konuşmuştur ve ilahi mesajı onlara iletmiştir.

İslam Peygamber’inin Bütün İnsanlığa Gönderilmiş Olduğu

Kur’an’ın bir çok ayetinde Hz. Muhammed’ın (s.a.a) bütün insanlar için gönderilmiş olduğu açıklanmıştır.

Örneğin Kur’an’daki şu ayetlere dikkat edin:

“Biz seni bütün insanlar için gönderdik.”[2]

“Biz sizin hepinize gönderilmiş Allah’ın peygamberiyim.”[3] Ve bunlara benzer bir çok ayet. Buna göre Peygamber’in bütün insanlara gönderilişi kuşkusu olmayan bir gerçektir.

Ama her peygamerin gönderildiği kavmin diliyle konuşması onlara mesajı iletip onların mesajı doğru bir şekilde anlamalarını sağlamak içindir. Nitekim ayetin sonunda “onlara açıklasın diye” ifadesi yer almıştır.[4]

İslam Peygamberi’nin de bütün insanlığa gönderilmesinin yanı sıra kendi kavminin diliyle konuşması gerekirdi çünkü ancak bu yolla ilk muhatapları olan kimseler mesaj doğru bir şekilde anlayar ve onların bunu kabul etmesi sağlanırdı. Zira dinin ilerlemesi ve yayılması ancak normal yollarla gerçekleşmeliydi. Peygamber’in mubarek ömrünün sınırlı olduğu için de onun mesaji diğer milletler ve gelecek nesillere ancak ona iman getirmiş olan bu öncü ilk kuşak vasıtasıyla gerçekleşecekti.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.[5]

Peygamberler kendi kavimlerinin diliyle konuşmakla beraber diğer milletlerin dillerini de biliyorlardı ve her milletle kendi dilleriyle konuşuyorlardı. Örneğin Hz. İbrahim Suryani olmasıyla birlikte Hicaz Araplarını da hac farızasını yerine getirmeğe davet etmiştir. Musa (a.s) İbri olmasına rağmen Kibti olan Firavun’u da Allah’a iman etmeğe davet etmiştir. İslam Peygamber’i İbri diliyle konuşan Yahidileri ve yine Rumlu Hıristiyanları da İslam’a davet etmiştir. Bunlardan iman edenlerin imanlarını geçerli bilip kabul etmiştir…[6]

Buna göre Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik, onlara açıklasın diye” ayetinden maksat şu ki Peygamberlerin davetı ve mesajlarını iletmeleri bir mucize şeklinde gerçekleşmiyor. Allah bu görevin normal bir anlatım aracı olan dil ve anlatım yoluyla gerçekleşmesini istemiştir. Bu yüzden onları yaşadıkları ve mebus kılındıkları kavmin diliyle göndermiştir ki bu vesileyle daha iyi bir şekilde bu görev gerçekleşsin ve halk onların mesajlarını anlayıp kabul etsinler.[7]



[1] Şuera Suresi: 195

[2] Sebe’ Suresi: 28

[3] A’raf Suresi: 158

[4] Tefsir-i Asan c. 8 s. 319

[5] Seyyid Kutup, Fizilalil Kur’an, Daru’ş-şuruk, Beyrut-Kahire 1412 17. Baskı c. 4 s. 2087.

[6] El-Mizan Farsça Tercümesi c. 12 s. 19 20.

[7] Adge.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar