Gelişmiş Arama
Ziyaret
13426
Güncellenme Tarihi: 2008/06/20
Soru Özeti
İslam’in Evrensel bir din olması hasebiyle İslam Peygamber’i bütün milletlerin peygamberidir. Buna göre Kur’an’ın “Biz her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik” cümlesi nasıl açıklanabilir?
Soru
“Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik” buyuruyor Kur’an-ı Kerim.
Bu ayette her peygamberi kendi kavminin lisanı ile gönderdik ki sözlerini kabul etsinler diyor. İslam dini evrensel bir din ve İslam Peygamberi evrensel bir peygamber olduğuna göre bu kural Arap olmayan, ama İslam diniyle yükümlü oalnlar hakkında nasıl geçerli olur?
Kısa Cevap

Peygamber (s.a.a) bütün insanların hidayeti için gönderilmiştir ama bu onun daveti ilk başta bir küçük topluluk ve toplumu muhatep almış ve giderek büyük toplumları kapsamına alarak bütün dünyaya yayılmış ve yayılmaktadır. Peygamber’in davetinin yayılmasının normal araçlar vasıtasıyla gerçekleşmesi öngörüldüğü için başlangıçta bu davetin içinde mebus olduğu kavmin diliyle halka iletilmiş olması ve söz konusu toplumun onun davetini kabul etmesi gerekirdi. Elbette Peygamber’in ömrünün sınırlı olması hasebiyle de bu öncü grup mesajı diğer milletler ulaştırmakla yükümlüydüler.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.

Ayrıntılı Cevap

“Açıklayıcı Arapça diliyle[1]“kendi kavminin diliyle” ve benzeri Kur’ani ifadelerden maksat her paygamberin kendi halkının konuştukları dil ve lugatla gönderilmiş olmalarıdır ki bu yolla gönderilen kavmin mesajı anlamaları sağlanmış oluyordu.

Elbette bundan maksat her peygamberin gönderildiği halkın diliyle konuşmasıdır. İster onlarla aynı soydan olsun ister olmasın. Örneğin Hz. Lut (a.s) başka bir yerin halkı olmasına rağmen gönderildiği halkın diliyle konuşmuştur ve ilahi mesajı onlara iletmiştir.

İslam Peygamber’inin Bütün İnsanlığa Gönderilmiş Olduğu

Kur’an’ın bir çok ayetinde Hz. Muhammed’ın (s.a.a) bütün insanlar için gönderilmiş olduğu açıklanmıştır.

Örneğin Kur’an’daki şu ayetlere dikkat edin:

“Biz seni bütün insanlar için gönderdik.”[2]

“Biz sizin hepinize gönderilmiş Allah’ın peygamberiyim.”[3] Ve bunlara benzer bir çok ayet. Buna göre Peygamber’in bütün insanlara gönderilişi kuşkusu olmayan bir gerçektir.

Ama her peygamerin gönderildiği kavmin diliyle konuşması onlara mesajı iletip onların mesajı doğru bir şekilde anlamalarını sağlamak içindir. Nitekim ayetin sonunda “onlara açıklasın diye” ifadesi yer almıştır.[4]

İslam Peygamberi’nin de bütün insanlığa gönderilmesinin yanı sıra kendi kavminin diliyle konuşması gerekirdi çünkü ancak bu yolla ilk muhatapları olan kimseler mesaj doğru bir şekilde anlayar ve onların bunu kabul etmesi sağlanırdı. Zira dinin ilerlemesi ve yayılması ancak normal yollarla gerçekleşmeliydi. Peygamber’in mubarek ömrünün sınırlı olduğu için de onun mesaji diğer milletler ve gelecek nesillere ancak ona iman getirmiş olan bu öncü ilk kuşak vasıtasıyla gerçekleşecekti.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.[5]

Peygamberler kendi kavimlerinin diliyle konuşmakla beraber diğer milletlerin dillerini de biliyorlardı ve her milletle kendi dilleriyle konuşuyorlardı. Örneğin Hz. İbrahim Suryani olmasıyla birlikte Hicaz Araplarını da hac farızasını yerine getirmeğe davet etmiştir. Musa (a.s) İbri olmasına rağmen Kibti olan Firavun’u da Allah’a iman etmeğe davet etmiştir. İslam Peygamber’i İbri diliyle konuşan Yahidileri ve yine Rumlu Hıristiyanları da İslam’a davet etmiştir. Bunlardan iman edenlerin imanlarını geçerli bilip kabul etmiştir…[6]

Buna göre Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik, onlara açıklasın diye” ayetinden maksat şu ki Peygamberlerin davetı ve mesajlarını iletmeleri bir mucize şeklinde gerçekleşmiyor. Allah bu görevin normal bir anlatım aracı olan dil ve anlatım yoluyla gerçekleşmesini istemiştir. Bu yüzden onları yaşadıkları ve mebus kılındıkları kavmin diliyle göndermiştir ki bu vesileyle daha iyi bir şekilde bu görev gerçekleşsin ve halk onların mesajlarını anlayıp kabul etsinler.[7]



[1] Şuera Suresi: 195

[2] Sebe’ Suresi: 28

[3] A’raf Suresi: 158

[4] Tefsir-i Asan c. 8 s. 319

[5] Seyyid Kutup, Fizilalil Kur’an, Daru’ş-şuruk, Beyrut-Kahire 1412 17. Baskı c. 4 s. 2087.

[6] El-Mizan Farsça Tercümesi c. 12 s. 19 20.

[7] Adge.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar