Gelişmiş Arama
Ziyaret
16439
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
Soru
Duyduğuma göre Ömer, 3. Yezdgird döneminde İran’a yaptığı akım ile İranlıların ve ardılınca bugün bizim Müslüman olmamıza neden olmuştur! Bu konu doğru mudur? Eğer bu tespit doğruysa, Ömer’in bizim Müslüman oluşumuza sebep olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kısa Cevap

Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların Müslüman olması kastediliyorsa, bu kabul edilir bir bakıştır; zira bazı İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde sayılı savaşlar ve Müslüman Arapların İran’a galip gelmesiyle Müslüman olmuştur.

Ayrıntılı Cevap

İranlıların Ömer’in vesilesiyle Müslüman olmasından neyin kastedildiği konusunda iki ihtimal mevcuttur:

A. Tüm İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman olmuş ve Ömer onların Müslüman olmasında önemli bir role sahiptir; bu ihtimal kabul edilir değildir. Zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce, bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Şehid Mutahhari bu hususta şöyle yazmaktadır: “İranlıların kutsal İslam dinine ilgileri, bu kutsal dinin doğuşunun ilk yıllarında kendini göstermiştir. Kutsal İslam şeriatı, Müslüman mücahitler tarafından bu coğrafyaya gelmeden önce, Yemen’de kalan İranlılar İslam dinini kabul etmiş, içtenlik ve rağbetle Kur’an hükümlerine teslim olmuş, can ve kalpten şeriatın yayılması için çalışmış ve hatta İslam yolunda ve Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) muhalifleriyle mücadelede canlarını feda etmişlerdir.” [1] Aynı şekilde Peygamber-i Ekrem (s.a.a) döneminde, İslam’ın tebliği sayesinde o gün Mecusi ve Mecusi olmayan İranlıların yaşadığı Bahreyn halkının büyük çoğunluğu bu semavî dini kabul etmiş ve hatta İran padişahı tarafından tayin edilen oranın valisi bile Müslüman olmuştur. İslam’ı ilk kabul eden İranlılar, Yemen ve Bahreyn’de bulunuyordu. Elbette bireysel açıdan bakacak olursak, İranlı ilk Müslüman Selman-i Farsi’dir ve bildiğimiz gibi bu değerli İranlının Müslümanlığı “Selman biz ehli beyttendir” [2] buyruğuna muhatap olacak derecede yükseliş kaydetmiştir.

B. İkinci ihtimale göre ise, bazı İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle Müslüman olmuştur. Bu kabul edilir bir bakıştır; zira Ömer’in hâkimiyeti döneminde sayılı savaşlar ve Müslüman Arapların İran’a galip gelmesiyle bazı İranlılar Müslüman olmuştur. Müslümanların galip gelmesinin önemli neticelerinden birisi, İslam’ın İran’da yayılması olmuştur. Her ne zaman bir ülke savaşta galip olsa, kazananların kültürü, geleneği, dinsel inançları ve siyasal görüşleri yenilen ülkeye etki eder. İran fethedildikten sonra, bazı Müslümanlar İranlılara makul ve mantıklıca davrandılar ve bazı İranlılar bunun etkisinde kaldı. Bir taraftan Müslümanların davranışı ve İslam’ın çekiciliği ve diğer bir taraftan da İranlıların İslam’ı kabul etmeye dönük altyapısı, bazı İranlıların İslam’ı kabul etmesine neden olmuştur. İranlılardaki İslam’ı kabul etmeye dönük altyapı, kutsal İslam dinine yönelik ilgileri ve İslam’a yaptıkları hizmetler, bazı masumların (a.s) İranlıları övmesine neden olmuştur. Bu esas uyarınca, İranlıların Müslüman olmasının Ömer ve onun siyasetleriyle ilgili olmadığını, bilakis İslam’ın etkisi ve Müslümanların davranışlarının temiz İslam ağacının bu coğrafyada (İran) budaklanmasına neden teşkil ettiğini söylemek gerekir. İranlıların Ömer’in zoru ve mecburiyeti ile Müslüman olduğunu belirten görüş de makbul değildir. Bu tarihî konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için, aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

İran’ın Fethi Ve Din Seçmede Özgürlük, Soru: 12681 (Site: 12432).



[1] Mutahhari, Mürteza, Hedamat-ı Mütekabil-i İslam Ve İraniyan, s. 19.

[2] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 65, s. 55, h. 30.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bazı tebliğ siteleri aracılığıyla kazanç elde edilmektedir. Böyle bir şey caiz midir?
    4827 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Taklit mercilerinin bu soruya verdikleri cevaplar şöyledir:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanei: Ziyaret edilen tebliğ sitelerinde yalan ve batıl şeyler yoksa, alınan meblağ da hediye ise o sitelere girip onlardan söz konusu parayı almanın sakıncası yoktur. Hz. Ayetullah ...
  • “Zer Âlemi” Nedir?
    18818 Eski Kelam İlmi 2007/10/25
    “Zer” veya “Misak alemi” bu alemden önce olan bir dönem, aşama, sahne, yer veya alemden ibarettir. Allah Teala Hz. Âdem’in soyundan olan bütün soyları küçük zerreler halinde var etmiş ve o zerrelere ruh verdikten sonra onlardan kendisinin rablığı, peygamberlerin peygamberliği ve masum imamların velayetine inanacaklarına dair kesin ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    67975 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    6972 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • İslam, bilimle din arasındaki çelişkiyi nasıl hallediyor?
    9956 Din Felsefesi 2011/11/12
    Dinle bilimin çelişmesi konusu ithal bir konu olup Hıristiyanlığı ilgilendirmektedir. Din-î Mübin-î İslam’ın bu meseleyi halletmesi hususuna geçmeden önce birkaç noktayı göz önüne almak gerekir:1- Bir konu genel olarak dine dayandırıldığında onun, bilimle din arasında muhalefet olduğu düşüncesini uyandırmaması için dini metinlerdeki mukayyet ...
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    4264 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Birbirini seven ve ilişkilerinde günaha düşmek istemeyen kız ve oğlan hangi şer’i yolla sorunlarını giderebilirler?
    16768 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/22
    İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Hekim olan Allah bu ikisini birbiri için yaratmıştır. Çünkü onlar birbirinin huzur kaynağıdır, birbirlerinin duygusal, ruhsal ve cinsel isteklerini karşılamaktadırlar.İslam iki tarafın da ihtiyaçlarının karşılanması için evliliğin (geçici veya daimi) çerçevesini belirlemiştir. Kadınla erkek ...
  • Namazda ‘Gayr-il Mağzubi Aleyhim’ cümlesindeki ‘Mağzubi’ kelimesinin yanlış söylersek cümlenin tümünü mü tekrar etmeliyiz yoksa o kelimenin kendisini tekrar etmek yeterli midir?
    5613 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Büyük taklit mercilerinin ameli risalelerinde[1] kelimenin kendisini tekrarlamanın yeterli olacağı yazılıdır.[1] -Bir ayet veya ...
  • ‘İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek, arşta Allah’ı ziyaret etmek gibidir’ cümlesinin manası nedir?
    15782 Eski Kelam İlmi 2011/12/21
    Şiilerin üçüncü imamı Hz. Hüseyin b. Ali (a.s), hedef, özellik, amel, fedakarlık ve Allah yolunda çektiği musibetlerden dolayı Allah katında çok büyük bir makama sahiptir. Allah Teala, ona  pek çok mükafatlar vermiştir. Onlardan biri dünyadaki izzet ve azamettir. Öyle ki herkesi Onun kutsal ...
  • Nafile gece namazı nasıl bir ibadettir?
    7827 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Gece namazı, gece yarısından sonra ve her türlü riya, gösteriş ve kendini göstermeden uzak bir şekilde yerine getirilen çok faziletli ibadet ve namazlardandır. Gece namazı on bir rekâttır. Sekiz rekâtı, sabah namazı gibi iki rekâtlık namaz halinde, ama gece namazı niyetiyle kılınır. Sonra iki rekât Şef’ namazı niyetiyle ve ...

En Çok Okunanlar