Gelişmiş Arama
Ziyaret
7321
Güncellenme Tarihi: 2011/07/19
Soru Özeti
Bir amelin mustehap oluşunda ölçü nedir?
Soru
Bir amelin mustehap oluşunda ölçü nedir? Sırf hadis kitaplarında bir iş hakkında tavsiyenin yer alması onu mustehap bir amel olarak yerine getirmek için yeterli gerekçe sayılır mı?
Kısa Cevap

Teklifi hükümler beş tanedir: Farz, haram, mustehap, mekruh ve mubah. Bu kısımlar her işin gerçek manada maslahat veya zararıyla ilişkilidir. Yani bir işi yapmak veya terk etmekte olan maslahat veya zararın azlık veya çokluk derecesi o işin hükmünü belirler. Açıktır ki işlerdeki maslahat derecesini bilmek genelde insan için mümkün olmadığına göre işlerin hükmünü bilmekte muteber delile ihtiyaç vardır. Ancak "sünnet işlerin delillerinde müsamaha" adı altında ulemanın kabul ettiği bir ilke vardır. Bu kaidenin delili hadis kaynaklarına yer alan sahih ve meşhur "men belağehe şeyun…" hadisleridir.  Bu hadislere göre eğer bir rivayet bir amelin sevabının olduğunu bildirirse ve o işin haram olduğuna dair bir delil de elde bulunmazsa insan o sevaba ulaşmak için o amel yerine getirse o sevaba ulaşacaktır.

Bazı fakihler böyle bir amelin mustahab olduğuna fetva verirler, bunlara göre “Men belağ…” hadisleri bir amelin sevabının olduğunu ispatlıyorsa o işin mustehap olduğu da ispatlanmış olur. Bu görüş diğer fakıhler tarafından eleştirilmiştir. Bunlar şöyle demişlerdir: Bu hadislerden anlaşılan şu ki Allah sevap ümidi ile bir iş yapan kuluna lütuf olarak sevap verir. Bu da o amelin kendisinin sevabı olduğunu göstermez bir amelin kendisinin sevabı olmadığı sürece de o amel mustehap sayılmaz.

Ayrıntılı Cevap

Teklifi hükümler beş kısımdır: Vacip, haram, mustehap, mekruh ve mubah. Ayrıca her hükmün bir sebebi olduğu bilinmektedir. Vücup (vacip olma) hükmünün sebebi elden çıkarılması caiz olmayan yüksek derece öneme sahip bir maslahattır. Haramın kaynağı Allah'ın yapılmasına izin vermediği bir mafsada ve zarardır. Mustahabın kaynağı yüksek derce öneme ulaşmamış yani terk edilmesi caiz olan bir maslahatın var oluşudur. Mekruhun kaynağı yüksek dereceye ulaşmayan bir zarardır, şöyle ki onu yapmak caizdir ama terk edilmesi daha iyidir. Ama mubah yapılıp yapılmaması eşit olan bir iştir.

Açıktır ki eğer bir muteber hadis bir işin mustehap olduğunu[1] veya o işi yapmakta elde edilmesi farz dercesine ulaşmamış bir maslahatın olduğunu[2] bildirirse o iş mustahap sayılır. Ancak şu noktayı bilmek önemlidir ki eğer bir işin sevabı olduğuna dair zayıf bir rivayet delalet ederse o rivayetin senedinin zayıf olduğu için onun mustehap olduğuna hüküm edilmese bile “Menbelağ…” hadislerini gereğince Yüce Allah o işi yapana -o zayıf rivette geçen- sevabı verir.

Açıklama: Ulema arasında "sünnetlerin delilinde tesamuh[3]" diye bilinen bir kaide vardır. Bu kaide “Menbeleğ”[4] hadislerinden istifade edilmiştir. Bu hadislerin anlamı hakkında fakihler arasında ihtilaf vardır. Bu konudaki tartışmaların ayrıntılarına girmeden kısaca işaret etmeliyiz ki, bazılarına göre bu hadisler sayesinde zayıf hadislerde sevap vaat edilen işlerin mustehap amel oldukları ispatlanır. Şöyle ki bir amelin sevabının olması o amelin mustehap olduğunun delil sayılır. Bu hadisler de sevabı ispatladığına göre amelin mustehap oluşunu da ispatlar.[5] Ancak diğer bir grup bu hadisler sadece sevabı ispatlar, yani Allah'ın kendi lütfü ile sevap vaat edilen o işi yapana sevap verir ancak bu o işin mustehap bir iş olduğuna delil sayılmaz.[6]

Buna göre dua ve ziyaret kitaplarında yer alan ve bazı işlerin yapılmasını tavsiye eden hadislere, örneğin abdest alırken, uyurken veya başka zamanlarda örneğin kadir gecelerinde belli duaların veya özel mekanlarda örneğin Masum imamların mezarlarının kenarında belli ziyaretnamelerin okunmasını tavsiye eden ve bunlara sevap verileceğini vaat eden hadislere göre amel etmek bu hadisler zayıf bile olsalar bir sakıncası yoktur. üstelik hem aklı yönden hem de işaret edilen hadisler gereğince Yüce Allah'ın inayet ve lütfünü kazanmaya da vesile olur. Elbette bu rivayetlere amel etmekte iki şartı gözetmek gerekir: 1- O işin haram veya mekruh olduğuna dair bir delilin bulunmaması 2- O işin sevabına ulaşmak niyetiyle yerine getirmesi.[7]



[1] Bu yolla o işteki maslahatın o işi tercihli kıldığını gösterir. (Buna hüküm yoluyla bir işin maslahat derecesini keşfetmek denir.)  

[2] Bazen bir işteki maslahat derecesini bilmekle onun beş hükümden hangi hükmü taşıdığı örneğin müstehap olup olmadığı belli olur. Ancak bu durumlarda da muteber bir delile ihtiyaç vardır. Muteber olmayan rivayetler sayesinde şari'in görüşü bilinmez.

[3] Hatırlatılması gerekir ki bazı fakihler bu kaideyi fıkhi ve bazıları da usuli kaide bilmişlerdir.

[4] Kafi c. 3 s. 87'de yer alan şu hadis bunun örneklerinden sayılır. İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyrdu: “Kime Allah tarafından bir işe sevap ve mükafat verileceği bilgisi erişirse ve o kişi bu sevaba erişmek için o işi yaparsa o sevap ona verirler gerçi o hadis ona erişen şekilde olmasa bile.”

bk. Musavi Bucnurdi, Munteha'l-usul, c. 3 s. 313:

"و لا شک أن ترتب الثواب على عمل دلیل على استحبابه و المثبت لهذا الاستحباب هو عنوان البلوغ سواء کان بالخبر الموثق أو الضعیف فیکون خبر الضعیف حجة على الاستحباب کالخبر الصحیح و الموثق... "

bk. Resail ve Mesail Neraki c. 1 s. 107 ve c. 3 s. 104 Ancak Şia uleması arasında meşhur olan görüş bu sahih hadisler sayesinde bu tür amellerin müstehap olduğunu ispatlamak mümkündür.  

[5] bk Seyid Ebu'l-Kasim Hoi, Misbahu'l-Usul c. 2 s. 320 Daveri yay. 5. baskı, 1417

"فان مفادها مجرد الاخبار عن فضل (اللَّه تعالى) و أنه سبحانه بفضله و رحمته یعطی الثواب الّذی بلغ العامل، و إن کان غیر مطابق للواقع، فهی - کما ترى - غیر ناظرة إلى العمل، و أنه یصیر مستحبا لأجل طرو عنوان البلوغ، و لا إلى إسقاط شرائط...".

[6] bk. Dua kitaplarının itibarı soru: 1364 (site 1389)

[7] bk. İtibar-i kutub-i dua soru: 1364 (site: 1389)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar