Gelişmiş Arama
Ziyaret
35342
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
Soru
16 yaşında iken bir oğlana aşık oldum, ama onun niyetinden haberim yoktu. Allah’tan gaflet etmem ve ona olan aşırı sevgimden dolayı istemeden büyük günah işledim. Ama o bir süre sonra başka biriyle evlenerek beni kendi sorunlarımla baş başa bıraktı. Bende o günden sonra Allah’a sığındım ve inancım günden güne arttı. Ancak bazen istimna günahına düşüyordum. Allah korkusu beni defalarca tövbe etmeye zorladıysa da her defasında da tövbemi bozdum. Son zamanlarda ise ne zaman ibadet etsem her şeye (Allah’ın ve Masumların varlığına, Kur’an’ın doğruluğuna) karşı şeytan bana vesvese vermekte ve onların hakkında şüpheye düşmekteyim. Şüphemin yersiz olduğunu bilmeme rağmen hep günah işlediğim hissine kapılıyorum. Şeytanın bu şerrinden nasıl kurtulabilirim? Allah beni reddetmiş olabilir mi? Oysa ben Allah’ı çok seviyorum.
Kısa Cevap

Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan utanmanız, mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden kurtarın. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Günah kötü kokulu bir bataklık gibi insanı içine çeker ve alteder. Günahlardan tövbe etmek ve ciddi anlamda onlardan dönmek insanı kurtuluşa götüren ve rahmet kapılarını insanın yüzüne açan büyük bir başarıdır. Bu aşamaya (tövbe) gelen kimse günahla olan mücadele azmini güçlendirmeli ve her zaman bu halini korumalıdır.

Bu yolda ki çok önemli mesele, Allah’ın tövbe edenlere lütuf ve inayetiyle yaptığı yardımdır. Zira gerçek tövbe, günahın bütün gazaplarını, uhrevi cezaları ve kötü etkilerini Allah katında tümüyle siler. Nitekim Kur’an buyuryor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [1] - [2]

Düşünce ve kalbinize gelen vesvese ve şüphelerin sizi merhametli mabudun dergahından uzaklaştırmak isteyen şeytandan kaynaklandığını kesinlikle biliyorsunuz. Böyle vesveselerle mücadele etmek için şeytanın sinsi bir düşmanı olduğunu, Allah’ın kullarını yoldan çıkarmak için yemin ettiğini, [3]  bütün amacının böyle vesveselerle salih kulları merhametli olan Allah Teala’dan uzaklaştırmaya neden olacak ortamı hazırladığını bilmek gerekir. O, insanların Allah’ın rahmet ve hidayetinden ümit kesmesini sağlayacak şekilde günahlara sürüklenmesini istiyor. Oysa Allah, ister günahkar olsun ister zalim bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Ancak kullarının kötü amellerini sevmediği için de onların en üstün ve azizlerini yani peygamberleri ve masum imamları (a.s) onların hidayeti için göndermiştir. Onlardan biri olan Hz. Mehdi’yi de (a.s) yaşatmış ve düşmanların tehlikelerinden uzak tutarak naiplerinin aracılığla hidayet yolunu bulmaları için gaybette tutmuştur. Öyleyse hiç bir günahkarın, hangi şartlarda olursa olsun, günahları ne kadar çokta olsa Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeye hakkı yoktur. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [4] - [5] Çünkü Allah’ın rahmetinden ümit kesmek demek Ona karşı suizanda bulunmak demektir ki bu da büyük günahtır. Zira günah ne kadarda büyük olursa olsun yine de Allah’ın rahmetinden büyük olamaz. Bu esasa göre halvetinizde günahlarınızdan dolayı Allah’tan utanıyorsanız bu sizin mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Geçmişteki günahlarınızdan dönmek ve onları telafi etmek amacında olmanız, Allah’ın sizin aklınıza böyle bir şeyi getirdiğinin, bu şekilde Onun yardımıyla kendinizi günahların bataklığından kurtarmanızı irade ettiğinin işaretidir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden koruyun. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Allah’ın rahmetine ümit bağlamak, günahlardan pişmanlık duymak ve sonunda gerçek ve ihlaslı olarak tövbe etmek Allah’ın sevdiği kulu olma yolunda atılan önemli bir adım ve şeytanın endişelendiği yol olan hidayete yoludur.
Daha fazla bilgi için bak:

1-Dizin: Günahlardan Temizlenmenin yolları. Soru:798 (Site:860)

2-Dizin: Günaha Israr Etme Neticesinde Cezanın Şiddetlenmesi. Soru:10240 (Site:10173)

3-Dizin: Büyük Günahların Bağışlanması. Soru:843 (Site:914)

4-Dizin: Korunmak İçin Günahları Terketmenin Süresi. Soru:8455 (Site:8453)

5-Dizin: Allah’ın Sevgisini Kazanmanın yolları. Soru:2484 (Site:2469)

6-Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)      



[1] -Zümer/53

[2] -Dizin: Günahtan Tövbe Etmek. Soru:3192 (Site:2047)’den alınmıştır.

[3] - ‘Gerçek demişti, yüceliğine andolsun ki onların hepsini azdıracağım.’ (Sad/82)

[4] -Zümer/53

[5] -Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
    7434 Pratik Ahlak 2010/06/12
    Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.Bu bağlamda şu ...
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5793 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    6229 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
    64352 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7584 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...
  • Cünüp olan kimse cenabet gülsü yerine yaptığı teyemmümle camiye girip orada bir süre durabilir mi?
    9905 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bir kişi cünüp olur ve gusül yerine teyemmüm etmekle görevli olursa cemaat namazına katılmak veya vaizleri dinlemek için camiye gidebilir. İmam Humeyni (r.a) bu konuyla ilgili bir sorunun cevabında şöyle demiştir: “Guslün bütün sonuçları gusül yerine geçerli olan teyemmüm için de söz konusudur. Sadece, zamanın ...
  • Kur’an-ı Kerim ile istihare nasıl yapılmalıdır? Başka bir tabirle istihare zamanında ayetlerin mefhumunu nasıl anlamak gerekir?
    137714 Tefsir 2011/08/21
    1. İstihare türlerinin en yaygın olanlarından birisi, değişik yöntemleri olan Kur’an-ı Kerim ile istiharedir. Birinci Tür: Kur’an’ı alacak ve şu duayı okuyacaksınız: "اَللّهُمَّ اِنّى تَفَأَّلْتُ بِکِتابِکَ، وَ تَوَکَّلْتُ عَلَیْکَ، فَاَرِنى مِنْ کِتابِکَ ما هُوَ مَکْتُومٌ مِنْ ...
  • Üzeri kutlu isimlerle nakşedilmiş bir yüzük kanalizasyona düştüğünde vazife nedir?
    7165 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Üzerinde Allah’ın veya Peygamberin (s.a.a) veyahut bir imamın isminin yazıldığı bir kâğıt veya saygı gösterilmesi gerekli olan herhangi başka bir şey tuvalete bağlı kanalizasyon kuyusuna düşerse, onu dışarıya çıkarmak ve yıkamak her ne kadar zor olsa da farzdır. Dışarı çıkarmak mümkün değilse, tümüyle yok olduğundan emin olmayana ...
  • Gençlerin dinden kaçmalarının nedenleri ve eserleri nedir?
    10142 Pratik Ahlak 2011/04/21
    Din insanın saadet ve kurtuluş reçetesidir. Dindarlık birey ve topluma sayısız eserleri olan tüm hayat boyutlarını içeren dinsel öğreti ve değerleri kurumsallaştırmaktır. Gizli ve açık bir takım etkenler dindarlığı tehdit etmektedir ve bu tehditlerden birisi de dinden kaçmaktır. Elbette hiç kimse tamamıyla din ile ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23222 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar