Gelişmiş Arama
Ziyaret
35410
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
Soru
16 yaşında iken bir oğlana aşık oldum, ama onun niyetinden haberim yoktu. Allah’tan gaflet etmem ve ona olan aşırı sevgimden dolayı istemeden büyük günah işledim. Ama o bir süre sonra başka biriyle evlenerek beni kendi sorunlarımla baş başa bıraktı. Bende o günden sonra Allah’a sığındım ve inancım günden güne arttı. Ancak bazen istimna günahına düşüyordum. Allah korkusu beni defalarca tövbe etmeye zorladıysa da her defasında da tövbemi bozdum. Son zamanlarda ise ne zaman ibadet etsem her şeye (Allah’ın ve Masumların varlığına, Kur’an’ın doğruluğuna) karşı şeytan bana vesvese vermekte ve onların hakkında şüpheye düşmekteyim. Şüphemin yersiz olduğunu bilmeme rağmen hep günah işlediğim hissine kapılıyorum. Şeytanın bu şerrinden nasıl kurtulabilirim? Allah beni reddetmiş olabilir mi? Oysa ben Allah’ı çok seviyorum.
Kısa Cevap

Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan utanmanız, mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden kurtarın. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Günah kötü kokulu bir bataklık gibi insanı içine çeker ve alteder. Günahlardan tövbe etmek ve ciddi anlamda onlardan dönmek insanı kurtuluşa götüren ve rahmet kapılarını insanın yüzüne açan büyük bir başarıdır. Bu aşamaya (tövbe) gelen kimse günahla olan mücadele azmini güçlendirmeli ve her zaman bu halini korumalıdır.

Bu yolda ki çok önemli mesele, Allah’ın tövbe edenlere lütuf ve inayetiyle yaptığı yardımdır. Zira gerçek tövbe, günahın bütün gazaplarını, uhrevi cezaları ve kötü etkilerini Allah katında tümüyle siler. Nitekim Kur’an buyuryor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [1] - [2]

Düşünce ve kalbinize gelen vesvese ve şüphelerin sizi merhametli mabudun dergahından uzaklaştırmak isteyen şeytandan kaynaklandığını kesinlikle biliyorsunuz. Böyle vesveselerle mücadele etmek için şeytanın sinsi bir düşmanı olduğunu, Allah’ın kullarını yoldan çıkarmak için yemin ettiğini, [3]  bütün amacının böyle vesveselerle salih kulları merhametli olan Allah Teala’dan uzaklaştırmaya neden olacak ortamı hazırladığını bilmek gerekir. O, insanların Allah’ın rahmet ve hidayetinden ümit kesmesini sağlayacak şekilde günahlara sürüklenmesini istiyor. Oysa Allah, ister günahkar olsun ister zalim bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Ancak kullarının kötü amellerini sevmediği için de onların en üstün ve azizlerini yani peygamberleri ve masum imamları (a.s) onların hidayeti için göndermiştir. Onlardan biri olan Hz. Mehdi’yi de (a.s) yaşatmış ve düşmanların tehlikelerinden uzak tutarak naiplerinin aracılığla hidayet yolunu bulmaları için gaybette tutmuştur. Öyleyse hiç bir günahkarın, hangi şartlarda olursa olsun, günahları ne kadar çokta olsa Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeye hakkı yoktur. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir’ [4] - [5] Çünkü Allah’ın rahmetinden ümit kesmek demek Ona karşı suizanda bulunmak demektir ki bu da büyük günahtır. Zira günah ne kadarda büyük olursa olsun yine de Allah’ın rahmetinden büyük olamaz. Bu esasa göre halvetinizde günahlarınızdan dolayı Allah’tan utanıyorsanız bu sizin mayanızın pak olduğunu ve Allah’ın size olan inayetini gösterir. Geçmişteki günahlarınızdan dönmek ve onları telafi etmek amacında olmanız, Allah’ın sizin aklınıza böyle bir şeyi getirdiğinin, bu şekilde Onun yardımıyla kendinizi günahların bataklığından kurtarmanızı irade ettiğinin işaretidir. Öyleyse Allah’ın bu lütuf ve inayetini ganimet sayıp, fırsat elinizden kaçmadan gerçek manada tövbe edip daimi olarak kendinizi günahların kötü etkilerinden koruyun. Ve bilin ki, bu yolda Allah sizin yardımcınızdır, hep sizin yanınızdadır ve sizi yalnız bırakmayacaktır.

Allah’ın rahmetine ümit bağlamak, günahlardan pişmanlık duymak ve sonunda gerçek ve ihlaslı olarak tövbe etmek Allah’ın sevdiği kulu olma yolunda atılan önemli bir adım ve şeytanın endişelendiği yol olan hidayete yoludur.
Daha fazla bilgi için bak:

1-Dizin: Günahlardan Temizlenmenin yolları. Soru:798 (Site:860)

2-Dizin: Günaha Israr Etme Neticesinde Cezanın Şiddetlenmesi. Soru:10240 (Site:10173)

3-Dizin: Büyük Günahların Bağışlanması. Soru:843 (Site:914)

4-Dizin: Korunmak İçin Günahları Terketmenin Süresi. Soru:8455 (Site:8453)

5-Dizin: Allah’ın Sevgisini Kazanmanın yolları. Soru:2484 (Site:2469)

6-Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)      



[1] -Zümer/53

[2] -Dizin: Günahtan Tövbe Etmek. Soru:3192 (Site:2047)’den alınmıştır.

[3] - ‘Gerçek demişti, yüceliğine andolsun ki onların hepsini azdıracağım.’ (Sad/82)

[4] -Zümer/53

[5] -Dizin: İstimnadan Tövbe Etmek. Soru:2144 (Site:2268)     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8750 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Sebr ve taksim burhanı ne şekildedir ve nasıl uygulanır?
    13092 İslam Felsefesi 2012/03/11
    Sebr ve taksim burhanı, çeşitli ilimlerde olduğu gibi usul-u fıkh’ta da kullanılan ve birçok yerde hüccet olan bir burhandır. Ancak ona her zaman güvenilmez; zira mantık kitaplarında gelen dört şekil ispat metotlarından yoksundur. Bu konuda önce bu burhandaki sözcüklerin açıklamasını yapacağız: Sebr, denemek, taksim ise ...
  • Bankadan alınan kredi, bankayla yapılan anlaşmanın dışında bir yerde kullanılırsa hükmü nedir?
    5672 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İslam inkılabı rehberi Hz. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre alınan para borç mahiyetinde olursa her türlü harcama doğrudur ve o para borcu alanın malı olduğu için onu, belli bir yerde harcama şartı koşulsa bile o bunu istediği yerde harcayabilir. Ancak teklifi hükümolarak o şarta amel etmesi farzdır ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    11800 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    10265 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Takva ile Vera (nefsine hâkim olma) arasında ne fark var?
    3654 Hadis 2020/01/20
  • Hz Zehra (s.a) hangi yılda dünyaya gelmiştir?
    8980 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Eski zamanlarda imkanların az olması ve dakik zabıt tutma ve kaynakları dikkatli saklamaya özen göstermeme vb … tarihi olay ve vakıalarda ve büyük şahsiyetlerin doğum, ölüm ve şahadet tarihleri hakkında görüş farklılıklarının bulunması olağan ve doğaldır. Bu nedenle tarih ve hadis kitaplarında Hz Zehra’nın (s.a) doğum tarihi ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Farz veya müstehap oruç tutarken dalgınlıkla yemek ve içmek orucu batıl eder mi?
    7133 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Oruçlu kimse bilerek bir şeyi yer ve içerse orucu batıl olur.[1] Bu meselede farz ve müstehap oruç arasında fark yoktur. Ama bilmeden ve dalgınlığına gelerek bir şey yer ve içerse orucu batıl olmaz.[2] ...
  • İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
    10480 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/09
    Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ...

En Çok Okunanlar