Gelişmiş Arama
Ziyaret
9264
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Müziğin faydası hakkında bir hadis var mıdır?
Soru
Müziğin faydası hakkında bir hadis var mıdır?
Kısa Cevap

Sözlük yazarları müziğin tanımı hakkında şöyle demişlerdir: Müzik veya musiki Yunanca Moosika veya Latince Musica kelimesinden alınmıştır. Kökü ise Yunan mitlerindeki “dokuz tür rabbinden” birinin adını taşıyan ve güzel sanatlar hamisi olan Mosa veya Misse’dir. İhvan-ı Sefa risalelerinde müzik şarkı ve müzik yapan da şarkıcı olarak tanıtılmış ve müzik ve müzik yapan, çalgı aleti karşısında görünmektedir. Şeyh-i Azerî Cevahiru’l-Esrar yazarı şöyle demektedir: “Mu” Süryani dilinde hava ve “siki” de bağ anlamındadır; yani müzik yapan kişi işi zarafet ile yaparak sanki havayı bağlamaktadır. [i] Müzik, hoşlandırıcı olan, kulağın lezzet almasına ve ruhun gevşeme ve devrimine sebep olan seda ve seslerin terkibi sanat ve yeteneğidir. Bu tanıma göre müziğin asıl rüknü ses ve sedadır. Ses ve seda sesli cisimlerin titremesinden hâsıl olur. Sesli cisimlerin titremesi havada dalga üretir ve bu dalgalar da havayı titretir ve sesi kulağa ulaştırır. Kulağın içinde bulunan perde hava dalgalarının titremesi neticesinde titremeye başlar, kulağımızda ses üretir ve biz de icat edilmiş sesi duyarız.

Ses Türleri

Ses iki kısımdır. Birincisi, avaz olarak adlandırdığımız ve insan avazı veya bülbülün ötmesi gibi müzik seslerini içerir. İkincisi ise müzik sesi dışındaki mutlak düzensiz seslerdir. Kalem, kılıç ve top sesleri bu türdendir. Bundan dolayı, müzik ilmi düzenli ve sayılabilen hareketler esasınca seslerin terkibidir. Elbette bunun belirli bir haddi vardır. Tecrübî ilimler bizim sadece her saniyede hareketleri 32’den az ve 70552’den çok olmayan sesleri duyabileceğimizi ispat etmiştir. [ii] Müzik veya musiki kavramı dinî metinlerde göze çarpmamaktadır. Ama onun yerine teganni, lüzumsuz oyun, oyuncak kavramları ve ney, flüt, çalgı, ut, davul ve tambur gibi müzik aletleri beyan edilmiştir. [iii] Güzel ses hakkında övücü rivayetler mevcuttur. Özellikle Kur’an tilaveti hakkında belirtilmiştir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Güzellerin en güzeli güzel saç ve güzel sesin nağmesidir.” [iv] Diğer bir hadiste de Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Her şey için bir ziynet vardır ve Kur’an’ın ziyneti de güzel sestir.” [v] İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Kur’an hüzünle inmiştir, o halde onu hüzünle okuyun.” [vi] Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle nakledilmektedir: “Kur’an’ı Arap’ın üslup ve seslerine göre okuyun.” [vii] Devenin hareketini hızlandırmak için şarkı söylemek hakkında da rivayetler aktarılmıştır. Bu, rivayetlerde men edilmeyen güzel şarkının faydalarından sayılabilir. [viii] Ama müzik aletleri çalmanın faydası hakkında rivayetlerde bir şey zikredilmemiştir. Bilakis bu hususta aktarılmış hadisler bütününden boş ve faydasız meclislerle bağdaşır müzik aletleri ile çalmanın, bir takım zararları olduğu ve bunun yasaklandığı anlaşılabilmektedir. Bu konu ve onun sınırıyla ilgili detaylı açıklama defalarca sitede dile getirilmiştir. Bu yüzden daha fazla bilgi için aşağıdaki adreslere müracaat etmeniz tavsiye edilir:

1. İndeks: Fıtrat Ve Müziğin Haram Oluşu, 1078 (Site: 1256).  

2. İndeks: Kadın Sesiyle Müzik Dinlemek, 2833 (Site: 3065).

3. İndeks: Batı’da Helal Ve Haram Müziği Belirleme Ölçüsü, 1690 (Site: 1859).

4. İndeks: Müziğin Haram Ve Helal Oluşunun Delilleri, 10781 (Site: 10611).


[i] Afak-ı Musiki Der İslam, Sayt-ı Tibyan.

[ii] Şeriati Sebzivari, Muhammed Bakır, Makale-i Ğına Ve Musiki Der İslam, Sayt-ı Tibyan.

[iii] Şımare-i 46, s. 25 (ba endeki dahl ve tasarruf), Hüseyni, Seyid Mücteba, Mecelle-i Porseman.

[iv] Kuleyni, el-Kafi, c. 2, s. 615, çap-ı çarom, Naşır: Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1407 h.k.

[v] a.g.e.

[vi] a.g.e., s. 614.

[vii] a.g.e.

[viii]   خَرَجْنَا مَعَ النَّبِیِّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَیْهِ وَ سَلَّمَ) إِلَى خَیْبَرَ فَسِرْنَا لَیْلًا فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ الْقَوْمِ لِعَامِرٍ یَا عَامِرُ أَلَا تُسْمِعُنَا مِنْ هُنَیْهَاتِکَ وَکَانَ عَامِرٌ رَجُلًا شَاعِرًا فَنَزَلَ یَحْدُو بِالْقَوْمِ یَقُولُ اللَّهُمَّ لَوْلَا أَنْتَ مَا اهْتَدَیْنَا وَ لَا تَصَدَّقْنَا وَ لَا صَلَّیْنَا فَاغْفِرْ فِدَاءً لَکَ مَا أَبْقَیْنَا

Sahih-i Buhari, c. 12, s. 97, Ğazve-i Hayber. Aynı şekilde bu hususta a.g.e., 19, s. 127’ye bakın. Biharu’l-Envar, c. 16, s. 298.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar