Gelişmiş Arama
Ziyaret
58750
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir?
Soru
Son olarak hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir? Bu önermenin ispatı doğrultusunda uzay araştırmacıları ayda ne gibi keşiflerde bulunmuş ve hangi haberleri yayınlamışlardır? Bilimsel sitelerdeki bu keşifler ile ilgili sayfaların adreslerini lütfen verir misiniz?
Kısa Cevap

Uzay araştırmacılarının araştırmaları ve keşifleri göz önünde bulundurulduğunda bu sorunun cevabı fazla zor değildir; zira keşifler şöyle demektedir: Böyle bir şey muhal olmamakla birlikte defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Uzay araştırmaları merkezi “Nasa” ayın ikiye ayrıldığını ve ardından bu iki yarığın birbiriyle birleştiğini rapor etmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Tam bir cevaba ulaşmak için birkaç noktaya işaret etmek gerekmektedir:

1. Ayın yarılması İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesidir. Yüce Allah İnşikak suresinde bu meseleye şöyle işaret etmektedir: [1]"اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ" Ayet-i şerifede iki önemli hadiseden söz edilmektedir: Birincisi, varlık âleminde en büyük dönüşümü beraberinde getirecek olan kıyametin yakınlaşmasıdır. İkinci hadise ise hem Yüce Allah’ın her şeye kadir olduğunun ve hem de O’nun değerli elçisinin davetinin doğruluğunun kanıtı olan büyük ay yarılma mucizesidir.[2] Ayette bir mucizenin gerçekleştiğini vurgulayan karineler bulunmaktadır. Bu cümleden olmak üzere konunun mazi fiiliyle anlatılması “ayın yarılmasının” gerçekleştiğini göstermektedir. Aynı şekilde kıyametin yaklaşması da son peygamberin gelmesiyle tahakkuk etmiştir. Bunlara ek olarak bu mucizenin gerçekleşmesi hakkında İslamî kitaplarda birçok rivayet nakledilmiştir. Bunlar çok meşhur ve tevatür derecesindedir. Bu yüzden inkâr edilmeleri mümkün değildir. Ayın yarılmasının İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesi olduğu hakkında bazı rivayetlerde şu ilginç noktayı okumaktayız: Kureyş inkârcılarının Peygambere (s.a.a) ayı yarmayı önermelerinin nedeni, onların sihir yeryüzünde etki eder ve biz Muhammed’in mucizelerinin sihir olmadığından emin olmak istiyoruz demeleriydi.[3]

Günümüz Bilimi Açısından Ayın Yarılması

Burada baştan hatırlatmalıyız ki bilginlerin bilimsel keşifleri açısından gök cisimlerinde bölünme ve yarılmanın olması muhal olmamakla birlikte, defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Elbette her birinde özel amiller etkili olmuştur. Başka bir tabirle, defalarca güneş manzumesi sistemi ve diğer gök kürelerinde yarılmalar ve patlamalar olmuştur. Örneğin, güneş manzumesindeki tüm küreler başta güneşin bir parçasıydı ve sonra ondan ayrılmış ve her biri kendi yörüngesinde dönmeye başlamıştır. Bu teori tüm bilginler tarafından kabul edilmiştir.[4] Dolayısıyla gök kürelerinde patlama ve yarılma meselesi tekrarı olmayan bir olay değildir. Bu yüzden asla bilim açısından muhal değildir ve mucize muhal bir husus hakkında gerçekleşmiş diye bir şey de söylenemez. Ama ay küresinde gerçekleşen bölünme ve yarılma ve de ardından yaşanan tekrar birleşme hakkında şöyle söylemeliyiz: Parçalar arasında bulunan çekim gücü etkisiyle yarılmanın normal hale gelmesi tamamıyla mümkündür. Elbette “Betlemyus” ve dokuz felek teorisi mihverinde şekillenen eski heyette söz konusu kristal feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesi bir grup açısından muhal idi. Bu yüzden bu teoriye inananlar hem cismanî miracı ve hem de ayın yarılmasını inkâr etmekteydi. Çünkü bu feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesini gerektiriyordu. Ama bugün Betlemyus heyeti teorisi hayalî efsane ve mitolojiler düzeyine indirgendiğinden ve dokuz felekten bir eser kalmadığından, bu sözler için bir altyapı mevcut değildir.[5] Bilakis uzay araştırmaları merkezi “Nasa” tarafından hazırlanan rapora göre, ay küresi bir zaman ikiye ayrılmış ve sonra da birleşmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.[6] Son olarak iki noktayı hatırlatmak gerekir:

1. Bir tür tabiat ötesi olan İslam dininin hakikatlerini tabii bilimler vasıtasıyla ispat etmenin kolay olmadığına dikkat edilmelidir. Bu bilimlerin İslam dininin hakikatlerinden uzak olan ülkelerde gelişmesi, başlı başına bir etkendir.    

 2. Aklî olarak mümkün olan, muhal oluşuna dair bir delil bulunmayan ve naklî deliller açısından katî sayılan bir hususun bilimsel ispatına ihtiyaç yoktur. Elbette böyle bir şeyin bilimsel olarak ispatlanması itminan ve imanın takviye edilmesi için faydalıdır.

İnternetteki ilgili sayfalara ulaşmak için sadece ay sözcüğünü taramanız yeterli olacaktır. Örnek olarak sizin için aşağıdaki adresleri veriyoruz:

1. “Ayın Yarılması”, Nasa Araştırmaları Esasınca Peygamberin Mucizesinin İspatı

2. Peygamberin Ayı Yarması Bilimsel Olarak Onaylandı!!!



[1] Kamer, 1: Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.

[2] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 7 ve 8.

[3] Biharu’l-Envar, c. 17, s. 355 (hadis. 10).

[4] Elbette bu ayrılık hakkında Laplas ile ondan sonra gelen bilginler arasında “bu ayrılığın amili güneşin egemenlik manzumesindeki merkezden uzaklaşma gücü müdür yoksa yakınında büyük bir yıldızın geçmesi nedeniyle güneş yüzeyinde kuvvetli met ve cezirlerin gerçekleşmesi midir” diye bir takım tartışmalar vardır.      

[5] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 12-19’dan iktibas edilmiştir.

[6] Ruzname-i Cumhur-i İslamî, şımare-i 7608, tarih: 23 Mehr 1374, s. 5.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar